EKONOMİ - 12 Kasım 2025 Çarşamba 10:52

Eksim Enerji, iki yeni santral ile portföyünü genişletti

A
A
A
Eksim Enerji, iki yeni santral ile portföyünü genişletti

Türkiye’nin farklı coğrafyalarında yeşil enerji yatırımlarını aralıksız sürdüren Eksim Enerji, Yozgat’ta 4 türbin ve Karaman’da 2 türbini devreye alarak iki yeni rüzgar enerji santralini daha portföyüne kazandırdı. Ayrıca şirket, çocukların enerji bilincini artırma hedefiyle İzmir’in Seferihisar İlçesi’nde Eksim Enerji Uçurtma Festivali düzenledi. Bu yıl ilk kez düzenlenen festival kapsamında, çocuklar yenilenebilir enerji farkındalığını eğlenerek öğrenme şansına sahip oldu.



Yüzde 100 yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarıyla Türkiye’nin yeşil enerji dönüşümünde önemli rol oynayan Eksim Enerji, topluma değer katan projeler geliştirmeye de devam ediyor. Bu kapsamda İzmir’in Seferihisar ilçesinde çocukların enerji bilincini artırma hedefiyle Eksim Enerji Uçurtma Festivali’ni düzenleyen şirket, yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarını da sürdürüyor.



Yozgat ve Karaman’da rüzgar yatırımları güçleniyor


Şirketin yeni yatırımlarıyla ilgili bilgiler veren Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, "Yozgat’ta 4, Karaman’da ise 2 türbini devreye alarak iki yeni rüzgar enerji santralini portföyümüze kazandırdık. Bu adım, yenilenebilir enerji yatırımlarımızı ülke genelinde dengeli biçimde yayma stratejimizin bir parçası. Her yeni santral, sürdürülebilir enerji üretim kapasitemizi artırırken Türkiye’nin enerji arz güvenliğine de katkı sağlıyor" ifadelerini kullandı.


"Eş zamanlı olarak 11 farklı lokasyonda yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlarımızı sürdürüyoruz"


Şirketin 2025 yatırımlarına ve gelecek vizyonuna ilişkin de bilgi veren Arkın Akbay, "Yıl içinde toplam yatırım tutarı 195 milyon euro olan Geyve RES projesiyle santralimizin kapasitesini 150 MW seviyesine çıkardık. Saha çalışmalarına devam ettiğimiz Silivri RES kapasite artışı projesinin toplam yatırım tutarı 100 milyon dolar değerinde. Proje kapsamında 6 yeni rüzgar türbinimizi bakanlık onayıyla devreye aldık. Önümüzdeki yıl devreye almayı hedeflediğimiz 4 türbinimizle birlikte kurulu gücümüzü 129 MW’a çıkarmayı hedefliyoruz" dedi.


Açıklamalarına devam eden Akbay şunları söyledi: "Güneş enerjisi tarafında da yüksek hacimli projeler gerçekleştirdik. Başarıyla tamamladığımız ve yatırım tutarı 150 milyon dolara ulaşan Viranşehir GES tesisimizde de 191,6 MW kurulu güce ulaştık. Eş zamanlı olarak yurt içi, yurt dışı 11 farklı alanda kapasite artışı ve yeni santral inşası gerçekleştirebilme becerisine sahip Türkiye’nin nadir enerji şirketlerinden biriyiz. Yıl sonunda Türkiye’de rüzgar enerjisinde ilk 3’e, yenilenebilir enerji şirketleri arasında ise ilk 10’a girmeyi hedefliyoruz" dedi.


Gürcistan ve Ukrayna’daki yatırım 1 milyar doları aşacak


Şirket, Türkiye’deki yatırımlarının yanı sıra yurt dışı yenilenebilir enerji portföyüyle de dikkat çekiyor. Şirket, Gürcistan’da işletmede bulunan 2 HES, devreye girme aşamasındaki 1 GES, izinleri tamamlanmakta olan 6 RES ve 2 GES yatırımıyla toplamda 700 MW; Ukrayna’da ise işletmeye girmek üzere olan 1 RES ve geliştirme aşamasında olan 2 RES yatırımıyla 420 MW yenilenebilir enerji portföyüne büyütüyor.


Konuya ilişkin de açıklamalarda bulunan Akbay; "Gürcistan ve Ukrayna’da bulunan yenilenebilir enerji yatırım hedefimiz 1 milyar dolara ulaştı. 2025 yılı sonuna kadar Ukrayna’da bir RES ve 2026 yılının ilk çeyreğinde Gürcistan’da yeni bir GES tesisimizi devreye almayı hedefliyoruz. Doğu ile Batı arasında bir enerji köprüsü kurma hedefimizi ilmek ilmek örüyoruz. Projelerimizle enerji dönüşümüne katkı sunmayı, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini tersine çevirmeyi dünyamıza karşı bir sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Gelecek nesillere daha temiz bir dünyanın, bugünün imarı ile bırakılabileceğine inanıyoruz" dedi.


Çocuklar yenilenebilir enerjiyi sahada keşfetti


Son olarak şirketin Seferihisar’da düzenlediği Uçurtma Festivali’ne de değinen Akbay, "Çocuklarımıza yenilenebilir enerjiyi anlatmak için eğlenirken öğrenebilecekleri bir etkinlik hayal ettik. Bu amaçla çocukların en sevdiği aktivitelerden biri olan ve rüzgarın gücünü en iyi anlatan uçurtma deneyiminden faydalanmak istedik. Bu sayede çocuklarımızın rüzgar enerjisi hakkında farkındalık kazanmalarını hedefledik. Etkinlik boyunca çocuklarımızın yenilenebilir enerjiye merakları, bu alanda sordukları soruları da bizleri çok mutlu etti. İlkini Seferihisar’da düzenlediğimiz bu etkinliğin devamını faaliyet gösterdiğimiz diğer bölgelerde de yapmayı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.



Eksim Enerji, iki yeni santral ile portföyünü genişletti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van TV yeni vizyonuyla yeniden yayında Van Ticaret ve Sanayi İş Dünyası Derneği (VATSO) Başkanı Zahir Kandaşoğlu’nun öncülüğünde, uzun yıllardır kentin medya hafızasında önemli bir yere sahip olan Van TV, yenilenen teknolojisi ve güçlü yayın vizyonuyla HD kalitesinde yeniden yayına başladı. Televizyon binasının önünde düzenlenen açılış törenine siyasetten sanayiye, eğitimden sağlığa kadar çok sayıda kişi katıldı. Burada konuşan Zahir Kandaşoğlu, hem geçmişe hem de geleceğe dair önemli mesajlar verdi. Zahir Kandaşoğlu, katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında Van TV’nin hikâyesinin 2001 yılına dayandığını ifade etti. Dönemin Van Valisi Durmuş Koç’un çağrısıyla sürecin başladığını belirten Kandaşoğlu, o günden bu yana tüm zorluklara rağmen Van TV’yi ayakta tutmak için mücadele ettiğini vurguladı. Zahir Kandaşoğlu, beklediği desteği görmese de geri adım atmadığını ve Van TV’yi bırakmadığını vurguladı. Kandaşoğlu, yenilenen altyapı ve modern stüdyolarla artık çok daha güçlü bir medyanın kapılarının aralandığını ifade etti. Tanıtım ve reklamın özel sektördeki önemine dikkat çeken Kandaşoğlu, tüm işletmelere çağrıda bulunarak, "Eğer bir üretiminiz, fabrikanız veya hizmetiniz varsa, reklam olmadan büyümeniz mümkün değildir. Van’ın bir lobisi yok; biz bu ekranlarda Van’ın haklarını savunacağız" diye konuştu. Törene katılan Van İl Emniyet Müdürü Murat Mutlu ise Van TV’nin yeniden açılışının şehir için değerli bir adım olduğunu belirterek, "Sanayi, eğitim ve istihdam anlamında bu şehre katkı sunan herkesin yanındayız. Zahir Başkanımızın bugün yanında olmaktan gurur duyuyoruz" dedi. Mutlu, Van TV’nin desteklenmesi gerektiğini belirterek, vatandaşlara televizyonlarında 1. kanal olarak ayarlamaları çağrısında bulundu. Yapılan konuşmanın ardından katılımcılar tarafından açılış kurdelesi kesilerek televizyon binası gezildi. Kurdele kesimiyle resmen yeni dönemine başlayan Van TV’nin; haber, ekonomi, kültür-sanat ve yaşam programlarıyla bölgenin önemli medya platformlarından biri olması hedefleniyor. Modern yayıncılık anlayışıyla hazırlanan yeni program yelpazesinin bölge halkına güçlü bir medya alternatifi sunması bekleniyor. Yeni yayın döneminde Van TV, Türksat uydusu üzerinden HD kalitesinde izlenebilecek. İzleyicilerin Van TV’ye ulaşabilmesi için gerekli teknik bilgiler ise Tip: HD, Frekans: 11837, Sembol Oranı (SR): 30000, Polarizasyon: V (Dikey). Bu değerlerle Van TV, Türkiye ve dünyanın dört bir yanından uydu aracılığıyla net ve yüksek görüntü kalitesiyle izlenebilecek.
Samsun Atakum dikey mimariye yenik düştü: Hızlı yapılaşma riskleri artırdı Samsun’un Atakum ilçesinde son yıllarda hızla artan dikey yapılaşma, güvenli kentleşme açısından yeni değerlendirmeleri gündeme getiriyor. İlçede yüksek ve çok yüksek bina sayısının büyüme eğiliminin sürmesi, özellikle zemin şartları ve altyapı kapasitesi yönünden çeşitli risklerin göz önünde bulundurulmasını zorunlu kılıyor. "Türkiye’nin Miamisi" olarak adlandırılan Samsun’un Atakum ilçesinde son yıllarda hız kazanan çok katlı yapılaşma, güvenli kentleşme açısından yeni teknik değerlendirmeleri gündeme taşıyor. İlçede hem nüfus artışı hem de arsa sıkıntısı nedeniyle dikey mimariye yönelimin devam ettiği gözleniyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Mekanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sertaç Tuhta, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’ne göre 30.5 metre üzerinin yüksek, 60.5 metre üzerinin ise çok yüksek yapı sınıfında yer aldığını belirterek Atakum’da bu tür yapıların sayıca fazla olduğuna dikkat çekti. Tuhta, son 25 yılda ilçenin yerleşim alanı açısından dört kata yakın büyüme gösterdiğini ifade etti. Tuhta, "Yüksek yapıların ekonomik yönden ve bağımsız bölüm sayısı açısından avantajları bulunmaktadır. Ancak bilimsel çalışmalarla da kanıtlandığı gibi altyapı ile ilgili ve kendi bölgesinde mikro iklim oluşturma bakımından dezavantajlarının olduğu bilinmektedir. Samsun bu yönden bazı dezavantajları bünyesinde barındırmaktadır. Dikey mimari, yatay mimarinin aksine çok sayıda bağımsız bölümü bir arada barındıran, altyapı ve ulaşım sorunlarının ortaya çıkmasına zemin hazırlayan günümüzdeki yapılaşma türüdür. Dikey mimaride bazı dezavantajlar vardır. Örnek verecek olursak deprem riski. Bir diğer risk de yapılarda meydana gelen yangın riskleridir. Bunlar olumsuz olarak sayabileceğimiz özelliklerdir. Tabii, hem yatay hem de dikey mimaride kurallara uygun yapıldığında herhangi bir risk olmadığını söyleyebiliriz. Nüfus artışına bağlı olarak belirli bölgelerde yapı stoku artmaktadır. Nüfusun artmasıyla birlikte arsa miktarında azalma yaşanmakta ve dikey mimariye yönelim olmaktadır" dedi. "Bina yeni bile olsa deprem analiz raporları olup olmadığı sorgulanmalı" Yüksek katlı yapıların ekonomik ve kullanım açısından bazı avantajlar sunduğunu belirten Tuhta, buna karşın altyapı yükü ve mikro iklim üzerindeki etkiler gibi bilimsel olarak ortaya konmuş dezavantajların da göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Tuhta, dikey mimarinin arsa yetersizliğine bağlı olarak tercih edildiğini ancak deprem ve yangın riskleri açısından ilave tedbirler gerektirdiğini vurguladı. Atakum’un kıyı bandına yönelik değerlendirmelerde ise sıvılaşma ve zemin büyütme potansiyelinin önemli bir tehlike olduğunun altını çizen Tuhta, çok yüksek yapıların genellikle ilçenin üst kotlarında konumlandığını belirterek, "Atakum özelinde baktığımızda, kıyı şeridi boyunca sıvılaşma ve zemin büyütme riskinin potansiyel bir tehlike olduğundan bahsedebiliriz. Çok yüksek binaların ise ilçenin daha yüksek kotlarında yer aldığını görmekteyiz. Yüksek veya çok yüksek yapıların deprem performans analiz raporlarının olup olmadığını sorgulamamız gerekmektedir. Bu sınıfa giren eski yapılarda vatandaşlarımızın hasarlı veya hasarsız olarak nitelendirilen sistemlerle deprem performans analizlerini mutlaka araştırmaları gerekir. Bu performans seviyeleri, güncel Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne uygun ise tercih edilmelidir" diye konuştu. Sağlıklı bir kentleşme için mikro bölgelendirme çalışmalarının şart olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tuhta, parsel bazlı zemin etütlerinin geoteknik ve sismik açıdan yapılmasının önemine dikkat çekerek, bu verilerin deprem tehlike haritalarıyla birlikte değerlendirilip planlama çözümlerine yön vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Samsun Doğal gaz 10 metre ötede, mahalleli yıllardır beklemede Samsun’un İlkadım ilçesine bağlı Kıran Mahallesi’nde yaşayan yaklaşık 160 hane, çevre sokaklarda doğal gaz bulunmasına rağmen kendi bölgelerine "imarsız" olduğu gerekçesiyle hat çekilmemesine tepki göstererek çözüm talep etti. Mahalle sakinleri, "Şehrin merkezinde yıllardır kömür ve tüple yaşamaya mahkum edildik" diyerek yetkililere seslendi. İlkadım ilçesi Kıran Mahallesi’nde, 10-11-13 ve 22 ada parsellerde "imarsız" alanda bulunan evler, çevredeki mahallelerde doğal gaz olmasına rağmen hat bağlatamıyor. Yaklaşık 160 hane, doğal gazdan yararlanamadıkları için bir araya gelerek yetkililere seslendi. Mahalle sakinleri, bulundukları bölgenin ya kentsel dönüşüme alınmasını ya da doğal gaz altyapısının kurulmasını talep etti. Yıllardır kömür ve tüp kullandıklarını belirten vatandaşlar, özellikle yaşlıların hem ısınma hem de yemek pişirme konusunda büyük sıkıntı yaşadığını ifade etti. "Ya gazımızı versinler ya da kentsel dönüşüme sokacaklarsa soksunlar" Özellikle yaşlıların ve evde bakıma muhtaç bireylerin olduğu hanelerin doğal gaz olmaması nedeniyle büyük sıkıntı yaşadığını ifade eden Kıran Mahalle Muhtarı Kemal Saraç, "Mahallemizdeki doğal gaz sıkıntısı yıllardır devam ediyor. Mahalle sakinlerinin bir an önce doğal gaza ulaşmasını istiyoruz. Ya gazımızı versinler ya da kentsel dönüşüme sokacaklarsa soksunlar. Yaklaşık 160 hane Samsun’un merkezinde doğal gaz hizmeti alamıyor. Bir an önce bu sıkıntının çözülmesi, vatandaşlarımız açısından oldukça yararlı olacaktır" dedi. Mahalle sakinleri, hemen karşılarındaki ve çevredeki binalarda doğal gaz bulunmasına rağmen kendi evlerinde olmamasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Şehrin merkezinde yıllardır kömür ve tüple uğraştıkları için büyük sıkıntı yaşadıklarını belirten vatandaşlar, problemlerinin çözülmesini talep etti. SAMGAZ’dan konu hakkında açıklama Doğal gaz hizmeti veren SAMGAZ yetkilileri ise konu hakkında şu açıklamayı yaptı: "Kıranköy Mezarlığı ile Ankara Bulvarı arasında yer alan bölüm, heyelan riski nedeniyle kentsel dönüşüm alanı ilan edilmiş, Toplu Konut İdaresi tarafından inşa edilen yapılarla dönüşüm tamamlanmış ve bu yeni konutların doğal gaz çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bunun yanında, Ankara Bulvarı’na cepheli kısımda yapılan imar düzenlemesiyle yeni yapılar oluşmaya başlamış, bu bölgenin doğal gaz arzı da 2025 yılı içinde tamamlanmıştır. Toplu Konut İdaresi konutları ile imar çalışması yapılarak doğal gaz sağlanan bölgenin arasında kalan kesim ise daha önce heyelan alanı olarak ayrıldığı için imar planı dışında tutulmuş durumdadır. Günümüzde bu alan için 1/5000’lik imar planı hazırlanmış olsa da 1/1000’lik uygulama imar planları henüz tamamlanmamıştır. Bu nedenle bölgedeki konutlar hâlen plansız alanda bulunmakta ve mevcut ulaşım yolları imar planında yol olarak görünmediğinden doğal gaz dağıtım çalışması yapılamamaktadır."