SAĞLIK - 01 Ağustos 2025 Cuma 09:39

"Emzirme alışkanlıkları bebeklerde gaz sancısına yol açabilir"

A
A
A
"Emzirme alışkanlıkları bebeklerde gaz sancısına yol açabilir"

Emzirme yönteminin veya annenin beslenmesinin gaz sancısını etkileyebildiğinin altını çizen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bekir Çakmak, "Emzirme sırasında bebek çok hava yutuyorsa veya anne süt akışı çok hızlıysa gaz şikâyeti artabilir. Bazı bebekler, annenin süt ürünleri veya gaz yapıcı yiyecekleri (lahana, baklagiller, soğan gibi) fazla tüketmesine hassas olabilir. Ancak bu hassasiyet her bebekte aynı şekilde görülmez" dedi.



Bebeklik döneminde ailelerin en sık karşılaştığı zorluklar arasında gaz sancısı öne çıkıyor. Kolik olarak da bilinen bu durum, hem bebekte hem de ailede büyük stres oluşturabiliyor. İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bekir Çakmak, bebeklerde gaz sancısı ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.



"Her 10 bebekten 2-3’ünde görülebilir"


Gaz sancısının bebeklerde ne sıklıkta görüldüğünden bahseden Uzm. Dr. Çakmak, "Gaz sancısı, sağlıklı bir bebekte günde en az 3 saat süren, haftada 3 günden fazla görülen ve genellikle belirli saatlerde tekrarlayan ağlama nöbetleriyle tanımlanır. Her 10 bebekten 2-3’ünde görülür. Hem kız hem erkek bebeklerde, hem anne sütüyle hem de mama ile beslenen bebeklerde ortaya çıkabilir. Gaz sancısı genellikle 2-3. haftalarda başlar, 6-8. haftalarda zirve yapar ve 3-4. aya doğru kendiliğinden azalır. Nadiren 5-6 aya kadar devam edebilir" diye konuştu.



"Gaz sancısı sebepleri"


Gaz sancısına sebep olan etkenlere değinen Uzm. Dr. Çakmak, "En yaygın nedenlerden biri sindirim sisteminin henüz tam olgunlaşmamış olmasıdır. Bunun yanı sıra, bağırsaklarda normal gaz birikimi, beyin-bağırsak iletişiminin tam oturmamış olması, duyusal aşırı uyarılma ve bazı bebeklerde genetik yatkınlık da rol oynayabilir" şeklinde konuştu.



"Emzirme şekli önemli"


Emzirme şeklinin veya annenin beslenmesinin gaz sancısını etkileyebildiğini söyleyen Uzm. Dr. Çakmak, "Emzirme sırasında bebek çok hava yutuyorsa veya anne süt akışı çok hızlıysa gaz şikâyeti artabilir. Bazı bebekler, annenin süt ürünleri veya gaz yapıcı yiyecekleri (lahana, baklagiller, soğan gibi) fazla tüketmesine hassas olabilir. Ancak bu hassasiyet her bebekte aynı şekilde görülmez. Bazı çalışmalarda formül mama ile beslenen bebeklerde kolik şikâyetinin daha sık olduğu bildirilmiştir. Bunun nedeni mamanın sindiriminin daha zor olması ya da biberonla hava yutulması olabilir. Ancak tüm mama kullanan bebeklerde mutlaka gaz sancısı olacak diye bir kural yoktur" dedi.



"Gaz sancısına iyi gelen öneriler"


Uzm. Dr. Çakmak, gaz sancısı olan bir bebeğin ağrısını hafifletmek için neler yapılabileceğini şöyle sıraladı:


"Karnına saat yönünde yapılan yumuşak masaj, ılık banyo, bebeği kucağa alıp hafifçe sallamak, ayaklarını bisiklet çevirme hareketiyle oynatmak ve ’Bebek kangurusu’ gibi dik pozisyonlarda taşımak gibi yöntemler rahatlatıcı olabilir."



"Bebeğin tepkileri gözlemlenmeli"


Masaj, sıcak uygulama ya da pozisyon değiştirme yöntemleri ne kadar etkili olduğunu anlatan Uzm. Dr. Çakmak, "Bu yöntemler, çoğu bebekte kısa süreli rahatlama sağlar. Ancak her bebeğin tepkisi farklıdır. Deneme-yanılma yöntemiyle en uygun yöntem belirlenebilir. Ailelerin sabırlı olması ve bebeğin tepkilerini gözlemlemesi önemlidir" açıklamasında bulundu.



"Probiyotikler faydalı olabilir"


Bazı gaz damlalarının ve probiyotiklerin klinik çalışmalarda faydalı bulunduğunu dile getiren Uzm. Dr. Çakmak, "Özellikle Lactobacillus reuteri içeren probiyotiklerin bazı bebeklerde ağlama süresini azalttığı gösterilmiştir. Bitkisel çözümler (rezene, papatya vs.) dikkatli kullanılmalı, özellikle 6 aydan küçük bebeklerde doktor onayı olmadan verilmemelidir" dedi.



"Ateş ve kusma varsa doktora gidilmeli"


Hangi durumlarda doktora başvurulması gerektiğini kaydeden Uzm. Dr. Çakmak, "Sadece gaz ağrısıyla açıklanamayacak durumlarda (ateş, kusma, kanlı dışkı, aşırı huzursuzluk, beslenme reddi) mutlaka doktora başvurulmalıdır. Gaz sancısının normalden farklı olup olmadığı ancak hekim değerlendirmesiyle anlaşılabilir. Çoğu bebekte gaz sancısı zamanla kendiliğinden geçer. Tedaviye değil, zaman ve sabra ihtiyaç duyulur. Ancak yukarıda belirtilen uyarı işaretleri varsa doktora başvurmak gerekir" ifadelerini kullandı.



"Destek almaktan çekinilmemeli"


Ailelerin bu dönemi nasıl yönetmesi gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Çakmak, "Bu süreç hem bebek hem de aile için zorludur. Ebeveynlerin suçluluk hissetmeden, destek almaktan çekinmeden bu süreci paylaşması çok önemlidir. Gerekirse bir aile büyüğünden yardım alınmalı, nöbetleşe uyuma planları yapılmalı ve destek gruplarıyla iletişim kurulmalıdır. Unutulmamalıdır ki bu geçici bir süreçtir" dedi.



"Ebeveynlere tavsiyeler"


Uzm. Dr. Çakmak, ailelere şu önerilerde bulundu:


"Bebeğinizin ağlaması sizin iyi bir ebeveyn olmadığınızı göstermez. Bebeğinizin en çok rahatladığı yöntemleri keşfedin. Kendi sağlığınızı ihmal etmeyin; siz ne kadar iyiyseniz bebeğiniz de o kadar iyi olur. Bu dönemin geçici olduğunu unutmayın."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Arapçanın evrensel mirası OMÜ’de kutlandı Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) "Dünya Arapça Günü" kapsamında düzenlenen programda, Arapçanın evrensel mirası çeşitli etkinliklerle öğrencilere tanıtıldı. Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce, "18 Aralık Dünya Arapça Günü" dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Mavi Salon’da düzenlenen programa, üniversitenin farklı akademik birimlerinden akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Etkinliğe İlahiyat Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ile Yabancı Diller Yüksekokulu paydaş olarak katkı sundu. Söz konusu birimlerden çok sayıda akademik personel ve öğrenci programda yer aldı. "Arapça, farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kuruyor" Programın açılış konuşmasını yapan Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hasan Selim Kıroğlu, ’18 Aralık Dünya Arapça Günü’nün, Arapçanın evrensel bir dil olarak taşıdığı kültürel, tarihi ve entelektüel mirası hatırlatmak açısından önemli bir gün olduğunu belirtti. Arapçanın yalnızca bir iletişim aracı olmadığını vurgulayan Kıroğlu, bu dilin yüzyıllar boyunca bilim, edebiyat, felsefe ve sanat alanlarında üretilen önemli eserlerin taşıyıcısı olduğunu ifade etti. Kıroğlu, Arapçanın farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kurduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin dilin tanıtımına ve öğrencilerin akademik ve kültürel gelişimine katkı sunduğunu söyledi. Etkinlik kapsamında Arapça slayt gösterileri, şiir dinletisi, skeç, şarkı, röportaj ve bilgi yarışması gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Program, katılımcıların ilgiyle takip ettiği gösterilerin ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Demir, OMÜ’de öğrencilerle buluştu Ayrıca İlahiyat Fakültesi tarafından, ’Hitabet ve Mesleki Uygulama’ dersi kapsamında öğrencilere yönelik bir söyleşi programıyla danışman akademisyenlere teşekkür belgesi takdim töreni gerçekleştirildi. Program kapsamında, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet İshak Demir tarafından öğrencilere yönelik bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide, hitabet, mesleki uygulamalar ve din hizmetlerinde sahadaki tecrübelerin önemi üzerine değerlendirmelerde bulunuldu.
Ankara CHP lideri Özel: "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" dedi. Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Asteğmen Kubilay’ın şehit edilişinin 95. yıl dönümüne değinen Özel, "Bugün eğer bu grup toplantımız olmasaydı, Meclis açık olmasaydı pek çoğumuz gibi ben de her yıl olduğum gibi Menemen’de olacaktım. Bugün Asteğmen Kubilay’ın, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ın katledilişlerinin 95’inci yılı. Kubilay Menemen’e asteğmen olarak gitti ve Cumhuriyet’in ay-yıldızlı bayrağına karşı manda ve himaye yanlılarının ellerinde şeriat bayrağı ile dolaştıklarını, Cumhuriyet’e ve kurucusuna meydan okuduklarını, gördükleri yerde Türk bayrağını indirip şeriat bayrağı çektiklerini görünce yanındaki iki bekçi arkadaşıyla birlikte bunların karşısına dikildi. Gözü dönmüş caniler Kubilay’ı önce yaraladılar. Sonra yaralı bedenine işkence ettiler. Kubilay’ı ölümünün, şehadetinin 95’inci yılında Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki ile birlikte rahmet ve minnetle anıyoruz. Kubilay’dan bize emanettir. Cumhuriyet düşmanlarına baş eğmeyeceğiz. Gerekirse baş vereceğiz. Ama baş eğmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. "Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler, artık karşımızda bir iktidar partisi yok" Partisinin iktidara hazır olduğunu ifade eden Özel, "Ben Meclis grubumuzun komisyon ve Genel Kurul performansından memnunum. Tahmin ediyorum Erdoğan da görüyordur. Ben AK Parti’nin performansından da çok memnunum. Doğruya doğru, muhalefete hazırlar. İktidar perspektiflerini kaybetmişler. Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler. Artık karşımızda bir iktidar partisi yok. Müstakbel bir muhalefet partisi var. Ana muhalefet olabilirler mi bilmem ama muhalefete hazırlar. Meclis Genel Kurulu’na baktığımızda ya da Plan ve Bütçe Komisyonu’na baktığımızda bir tarafta sorunu gören, isyan eden, edilen isyanı duyan ve çözüm öneren bir parti var, Cumhuriyet Halk Partisi. Öbür tarafta eleştiriyi ya duymayan ya da duyduğu eleştiriye hakaretle cevap veren, kendilerine verilen 70-80 dakika kürsüye çıkıp hakaret eden, muhalefete muhalefet eden, ülkenin ana muhalefet partisine muhalefet eden bir partiyle karşı karşıyayız; Adalet ve Kalkınma Partisi" dedi. "Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar" AK Parti’nin 2025’te işçiyi, emekliyi yüksek enflasyon ve faize ezdirdiğini dile getiren Özel, "2025 enflasyon hedefi yüzde 17,5 idi. Yüzde 17,5 enflasyon hedefi açıkladılar ve yılı yüzde 30’la bitirdiler. Bunu sorduğunuzda da utanmadan, çekinmeden sanki iki-üç puanmış gibi ’enflasyon hedefimizden biraz saptık’ diyorlar. ’Biraz’ dedikleri sapma, yüzde 77. Hedef yüzde 17,5 ama gerçekleşen yüzde 30. O ’birazcık’ dediğinde fark şu: Bir mal veya hizmet geçen seneden bugüne ne kadar zamlandıysa, yarısını hedeflediler ve öbür yarısını beceriksizliklerinden ve kötü niyetlerinden dolayı sizin sırtınıza yüklediler. Ne oldu geçen sene, geçen sene ne oldu da bu hedef tutmadı? Ne olduğunu söyleyeyim; 19 Mart sivil darbesi oldu. Buradan bütün vatandaşlarımıza hatırlatırım: Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar. Devasa bir para. Emekliye lazım paranın 70-80 katı, asgari ücretliye lazım paranın 90 katı gibi bir para" şeklinde konuştu. "Asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil" AK Parti’nin iktidara geldiğinde Türkiye’deki asgari ücretin Avrupa’daki 12 ülkeden daha yüksek olduğunu belirten Özel, "Şimdi asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil. Biz de 446 euro, Almanya’da 2 bin 100 euro, Fransa’da bin 800 euro, Yunanistan’da bin 27 euro. Geldiğinde depremden dolayı ÖTV konmuştu. Biliyorsunuz. Özel Tüketim Vergisi. Arabadan da alınıyordu. Yüzde 27 ile en düşüğü, en yükseği yüzde 50. Bugün geldiler, en düşük ÖTV yüzde 60, en yüksek ÖTV yüzde 220. Depremde geçici konan vergiyi yüzde 220 ile uygulamaya devam edip, geldikleri gün 8 çeyrek altın alan asgari ücreti 2 çeyrek altına indirmiş bir iktidardan bahsediyoruz arkadaşlar" diye konuştu. "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" CHP lideri Özel son olarak, "Hem bahis hem uyuşturucu ülkenin ana gündemi haline geldi. Aslında memleketin gündemi çoktan bu; yıkılan aileler, evlatlarını okula yollarken korkan aileler. Okulların önü çete dolu, torbacılar dolu. Çalıştığı iş yerinin kasasından parayı alıp bahis oynayıp batanlar, intihar edenler, evliliği bozulanlar, kaçanlar, korkunç bir ülke haline geldik. Sokağın gündemi nihayet başka vesilelerle ülkenin gündemi haline geldi. Hakemler, futbolcular yasağa rağmen bahis oynuyor. Bir hakem düşünün 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Hafta sonu maç oynatmış, hafta içi 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Bunu yakalayamamışlar, bunu kaydedememişler. 17 bin 999 kez ıskalamışlar. En sonunda 18 binincide ortaya çıkmış. Tam anlamıyla bir çürümüşlük var" dedi.
Ankara Savcıların şifresiyle UYAP’a girip dosya kapattığı iddia edilen zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Ankara Adliyesi’nde savcılara ait kullanıcı bilgilerini kullanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) izinsiz şekilde giriş yaptığı ve bazı soruşturma dosyalarını kapattığı iddia edilen zabıt katibinin de aralarında bulunduğu 16 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Yılmaz, bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkemede dava dosyasına gelen mazeret dilekçelerinin okumasının ardından tanıklar dinlendi. Sanık Yılmaz’ın nişanlısı tanık N.J.R, "Ben olayları Ahmet boşanma davası açtıktan sonra eski eşinin evimizi basmasıyla öğrendim. Şikayetinden sonra da birkaç kez aradı, buluşmak istedi. O sırada Ahmet’le küstük. Zeliha bana ’Ahmet’i şikayet ettim, ömrünün sonuna kadar içerde yatsın’ dedi. Ben de ’Suçunu bilemem ama ben konuşursam ailesine rezil ederim, söyle karşıma çıkmasın’ dedim. Bu söylediklerim dosyayla alakalı değildi. Benim bu olayla ilgili bilgim yok" ifadelerinde bulundu. Tanık S.F.E. ise sanık Ömer Faruk Bol ile yakın arkadaşı olduğunu ifade ederek, "Ahmet Yılmaz’ı, Muhammet abi yurt dışına gittikten sonra görmeye başladım. Ömer’e lazım olduğunda kredi kartlarımı veriyordum. Bazen Ömer’de kalıyordu. Yakın dostum olduğundan sorgulamıyordum. Tüm gün birlikteydik kartlarımı kullanmasında da bir sakınca görmedim" dedi. Mahkemece dinlenen tanık Y.B.Y. de çalışma vizesi çıkartmak istediğini, internet üzerinden M.F.I’yla tanıştığını, kendisiyle ödeme için iletişime geçtiklerini, parayı sanık Ömer Talha Bol’un alacağını söylediklerini anlattı. Para teslim edilirken Bol’la arasında şifreli konuşma geçmediğini söyleyen Y.B.Y, "Ömer’i tanımıyorum, para teslim edilirken telefonda M.F.I. ile teyitleştik. Ben bu parayı 5 yıllık çalışma vizesi için verdim. Olaylarla alakalı bilgim yok. Ardından ailevi sebepler yüzünden gitmekten vazgeçtim" diye konuştu. Tanık beyanlarının ardından, duruşmaya yarına ertelendi. İddianame geçmişi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame kapsamında, zabıt katibi Ahmet Yılmaz’ın FETÖ firarisi avukat Muhammet Talha Bol’un talebi üzerine, aralarında FETÖ şüphelilerinin de bulunduğu bazı dosyalarda para karşılığı usulsüz işlemler yaptığı ifade ediliyor. Aynı zamanda Yılmaz’ın dosya numaralarını değiştirip evrak sildiği, taraf isimlerini değiştirdiği, dosyaların içini boşalttığı, bu işlemleri ise kendisinin ve birlikte çalışması nedeniyle şifrelerini bildiği savcıların UYAP oturumları üzerinden yaptığı belirtiliyor. Yılmaz hakkında toplam 1190 yıl 5 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Zonguldak BEUN’den Finans Merkezine ziyaret Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Finans Topluluğu öğrencileri, Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstanbul Finans Merkezi yerleşkesine akademik bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ÜNİDES çerçevesinde yürütülen ve BEUN Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Finans ve Bankacılık Bölümü 3. sınıf öğrencisi Muhammed Yetiş tarafından hazırlanan "Para Politikalarına Yakından Bakış: Merkez Bankası Ziyareti ve Uygulamalı Eğitim" başlıklı proje kapsamında 19 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirildi. Programa, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin yanı sıra Kastamonu Üniversitesi ve Beykent Üniversitesi öğrencileri de katılım sağladı. Yaklaşık 3 saat süren program kapsamında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında görev yapan uzmanlar tarafından çeşitli sunumlar gerçekleştirildi. Bu çerçevede Pelin Şenoğlu tarafından TCMB’nın kurumsal yapısı ve kariyer olanakları, Büşra Nur Güllü Çıraklı tarafından işe alım süreçleri ve aranan nitelikler, Gülnihal Tüzün tarafından para politikası ve merkez bankacılığı uygulamaları, Atakan Eren Ölmez tarafından ise TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sistemi (EVDS) hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. Program, öğrencilerin merkez bankacılığı uygulamaları ve kariyer süreçlerine ilişkin merak ettikleri konuları doğrudan uzmanlara yöneltebildikleri soru cevap bölümü ile sona erdi.