SPOR - 24 Mayıs 2025 Cumartesi 21:15

Eray Yazgan: "Kutlamalarda en önemli içerik 5. yıldızı bize getiren 25. şampiyonluk kupası"

A
A
A
Eray Yazgan: "Kutlamalarda en önemli içerik 5. yıldızı bize getiren 25. şampiyonluk kupası"

Galatasaray Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Eray Yazgan, şampiyonluk kutlamalarında en önemli içeriğin 5. yıldızı getiren 25. şampiyonluk kupası olduğunu söyledi. Yazgan, ayrıca kupayı kimin vereceğiyle ilgili gelen soruya, "Önemli olan kupa, kimin vereceği değil" diye cevap verdi.

Galatasaray Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Eray Yazgan, Yenikapı Miting Alanı’nda düzenlenen şampiyonluk kutlamaları etkinliklerinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Şampiyonlar Ligi festivali düzenlediklerini belirten Yazgan, "Galatasaray’da belki de bir ilk olarak yapıyoruz. Hem 5. yıldızımızı hem 25. şampiyonluğumuza yakışır bir organizasyon olsun istedik. Bunun karşılığını gördüğümüzü düşünüyorum. Gerçekten inanılmaz bir ilgi var. Sabahtan beri 60 bin civarı taraftarımız alana geldi. Şu anda da 30-35 bin civarı taraftarımız Göztepe - Galatasaray maçını izliyor" ifadelerini kullandı.

"Milyonlara ulaşabilelim istedik"

Alışılagelmişin dışında bir şey yapmak istediklerini ifade eden Eray Yazgan, "Malum genelde kupa törenleri statta olur. Biz biraz daha farklı farklı bir şey yapalım istedik. Tüm Galatasaray taraftarlarına dokunabilelim istedik. Milyonlara ulaşabilelim istedik. Onları da oyuncularımızla, hocamızla, teknik kadromuzla bir araya getirebilelim istedik ve bunu da öyle sanıyorum ki bugünkü ilgiden öyle anlaşılıyor ki onu oraya da ulaşacağız. Şu anda arkada görüyorsunuz, devasa bir sahnemiz var. Sahnemizin kurulumu devam ediyor. Yarın saat 12.00’den itibaren Fanzone alanımız açılacak. Saat 15.00’ten itibaren o alana taraftarlarımızı alacağız. Her ne kadar burası Yenikapı Miting Alanı olsa da, bu yüzden sosyal medyamızda paylaştığımız önerileri, yönlendirmeleri mutlaka dikkatle takip etmelerini özellikle rica ediyoruz. Kesinlikle buraya özel araçlarıyla gelmemeleri gerekiyor. Çünkü gerçekten araba arabalarını park edecekleri bir yer yok. Deniz ulaşımı mümkün değil. Sadece tramvay, metro, Marmaray’la gelebilecekler. Ulaşımın çalışması uzun saatlerde devam edecek. Biraz belki girerken güçlük çekecekler ama hiç endişe etmesinler burada olacaklar ve kupa töreninde de burada olacak. İnşallah önümüzdeki senelerde de bir dahaki sefere Avrupa kupasını burada yüzbinlerle, milyonlarla kaldırma imkanımız olur. Tüm Galatasaraylılardan çok önemli bir ricamız var. Binlerce güvenlik görevlisi, polis memuru burada görev alacak. Meşale, yanıcı madde veya benzeri unsurlarla girmeye çalışmayalım. Sadece Galatasaray ve Türk bayrağı kabul edilecek. Onun dışında herhangi bir pankart, afiş kabul edilmeyecek. Buraya gelmek için GS Plus uygulamasını indirmek yeterli. Ön tarafta GS Plus Premium aboneleri için bir alanımız var, orayı kullanacaklar. Aynı zamanda da VIP ve loca alanı oluşturduk" şeklinde konuştu.

"En önemli içerik 5. yıldızı bize getiren 25. şampiyonluk kupası"

Kutlamalarda en büyük içeriğin kupa olduğunu vurgulayan Yazgan, sözlerine şöyle devam etti:

"En önemli içerik 5. yıldızı bize getiren 25. şampiyonluk kupası. En önemli içeriğimiz o. En önemli içeriğimiz Okan Buruk, en önemli içeriğimiz bu sene ne yazık ki bizlerden ayrılacak olan sevgili kaptanımız Muslera’mız, Dries Mertens’imiz. Onun dışında sağ olsunlar yaklaşık 30’a yakın sanatçı sahne almak için talepte bulundu. Onların arasında bir seçim yapmadık aslında. Bir kısmına karşı da belki mahcup olduk. En güzel içerik o kaldıracağımız 25. şampiyonluğu, 5. yıldızı getiren kupamız olacak. Dron şov olacak. Belki Kayseri maçından sonra dikkat etmişsinizdir, havai fişek kullanmıyoruz. O gördüğünüz ışıklar çok kısa yükselen ışıklar. Neden havai fişek kullanmıyoruz? Havai fişekler için özellikle bu bölge deniz kıyısındayız. Havai fişekler biliyorsunuz kuşları gürültüsünden rahatsız ediyor, ürkütüyor, korkutabiliyor. Birbirinden kıymetli, değerli sanatçılar da sahne alacaklar. Bizi eğlendirecekler."

"Önemli olan kupa, kimin vereceği değil"

Merak edilen kupayı Türkiye Futbol Federasyonu’ndan kimin teslim edileceğiyle ilgili soruya Eray Yazgan, "Bir tartışma olacak tarafı yok. Neticede Türkiye Futbol Federasyonu da sağ olsun nezaket gösterdiler. Kupayı bu organizasyona dahil ettiler. Öyle bir tartışma olarak değerlendirmeyin lütfen bunu. Onlar nasıl uygun görüyorlarsa kupayı bize teslim edecekler. Önemli olan kupa, kimin vereceği değil" diye cevap verdi.

Oğuzhan Ort - Mehmet Ekrem Ceylan

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Ceyhun: "Birlik olmazsak sömürü devam eder" Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, Müslüman coğrafyalarında yaşanan insani krizlere dikkat çekerek birlik ve dayanışma çağrısında bulundu. Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, Dumlupınar Üniversitesi’nde okuyan Suriyeli öğrencilerin Esad rejiminin devrilişinin birinci yılı dolayısıyla düzenledikleri ’Zafer Programı’na katıldı. Programda konuşan Ceyhun, Müslüman dünyasında yaşanan savaşlar, zulümler ve ekonomik sıkıntıların derin izler bıraktığını vurgulayarak, gençlerin bu süreçte bilinçli ve sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişmesi gerektiğini ifade etti. Ceyhun konuşmasında, Suriye’den Filistin’e, Doğu Türkistan’dan Sudan’a kadar birçok bölgede yaşanan zulmün sürdüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı: "Hakikaten yüreğinizin unutulmaması, acımaması imkânsız. Müslüman coğrafyasının her bölgesinde maalesef benzer acılar yaşanıyor. Gazze’de, Suriye’de, Doğu Türkistan’da insanlar her gün nesillerini kaybediyor." Gençlere seslenen Ceyhun, eğitimlerini en iyi şekilde tamamlayarak ülkelerine fayda sağlayacak bireyler olmalarının önemine değindi. Ceyhun, "Buradaki zamanınızı boş geçirmeyin. Bir kısmınız ekonomist, bir kısmınız mühendis, bir kısmınız bilim insanı olacak. Geri dönüp memleketlerinizi ayağa kaldıracak olan sizlersiniz" dedi. "Müslüman coğrafyasında acı dinmiyor" Başkan Ceyhun, Müslüman toplumların birlik olması gerektiğini vurgularken, geçmişte İslam medeniyetinden alınan ilmin Batı tarafından gelişmiş teknolojilere dönüştürüldüğünü söyledi. Ceyhun, "Bir zamanlar Müslümanların dünyaya kattığı ilmi aldılar, geliştirdiler. Biz ise özgüvensizlik nedeniyle geri kaldık. Birlik olmazsak bu sömürü devam edecek" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayi ve uluslararası ilişkiler alanında bağımsızlık yolunda önemli adımlar attığını belirten Ceyhun, "Türkiye şu anda 1952’den sonra tüm dünyada temsil kabiliyeti kazanmak için önemli bir girişim içerisinde. Kendi savunma sanayisini ve fakültelerini güçlendiriyor" dedi. Sudanlı öğrencilere seslendiği örneği hatırlatan Ceyhun, gençlerin ülkelerinde sanayi, eğitim ve girişimcilik alanlarında sorumluluk almaları gerektiğini belirtti. Konuşmasının sonunda tüm öğrencilere seslenen Ceyhun, zulüm altındaki coğrafyaları unutmamalarını isteyerek şöyle konuştu: "Biz burada etkinlikler yaparken, dünyanın birçok yerinde insanlar zulüm altında. Onları unutmayın. Rabbim yardımcımız olsun. İnşallah memleketlerinize döndüğünüzde ülkenizi kalkındıran nesiller olursunuz."
İstanbul Ekrem İmamoğlu ‘sahte diploma’ davasında 3’üncü kez hakim karşısına çıkacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin 8 yıl 9 aya kadar hapis talebiyle yargılandığı davada yarın 3’üncü kez hakim karşısına çıkacak. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanmış, hazırlanan iddianamede İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Hazırlanan iddianame kapsamında İmamoğlu, 12 Eylül’de ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. İmamoğlu, yarın İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda 3’üncü kez hakim karşısına çıkacak. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, University College of Northern Cyprus’ın (UCNC) Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından tanınan üniversitelerden biri olmadığı, şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı 1990 yılında University College of Northern Cyprus’ın yatay geçiş yapılabilecek üniversiteler arasında olmadığı anlatıldı. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından KKTC’de faaliyet gösteren yükseköğretim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanındığının belirtildiği iddianamede, yatay geçiş kontenjanlarının usulsüz olarak arttırıldığı, bazı öğrencilerin listeden usulsüz olarak silinerek yine listeye yeni öğrencilerin eklendiği, 3 kişilik kontenjanı bulunan bölüme usulsüz olarak 54 kişinin alındığı aktarıldı. Gerek başvuru kabul edilecek yükseköğretim kurumlarıyla ilgili gerekse başvurusu değerlendirilecek öğrencilerle ilgili çok sayıda hileli işlem yapıldığının belirtildiği iddianamede, İngilizce İşletme programına yurt dışı yatay geçiş başvuruları kabul edilen öğrencilerin herhangi bir dil seviye tespit sınavı ya da yeterlilik sınavı yapılmadığı, yurt dışı yatay geçiş başvurusunda bulunan öğrencilerin ‘rektör, dekan, yönetim kurulu üyeleri, fakülte sekreteri, yatay geçiş komisyonu üyeleri’ gibi süreçte yer alan kişileri referans olarak gösterdikleri kaydedildi. İddianamede, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde görevli babası Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ersin Güredin’in KKTC’ye akademik izinle gittiği, dönüşünü yurt dışında sürekli dönüş gibi göstererek oğlu olan Eren Güredin’i yurt dışı nakil işleminden yararlandırdığı, Necati Eren Güredin isimli öğrencinin mezun olduğu kuruluş olan University College of Northern Cyprus’de (U.C.N.C.) yerine gerçeğe aykırı şekilde aynı şüpheli Ekrem İmamoğlu gibi öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiği, ayrıca Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde öğrenci işleri müdürü olarak görev yapan bir şahsın ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla alınan beyanında Ekrem İmamoğlu adına okulda herhangi bir kayıt bulunmadığını, dolayısıyla bu kişinin bu okula giriş yapmadığını söylediği kaydedildi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulu eğitim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanınmakta olduğu bilgisini İstanbul Üniversitesi’nin bilmesine rağmen İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçişi sırasında gerçeğe aykırı şekilde öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiğinin tespit edildiği aktarılırken, yapılan bu işlemle hem İstanbul Üniversitesi yetkililerinin hem de şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun, University College of Northern Cyprus adlı kurumun Yükseköğretim Kurulu nezdinde tanınırlığının bulunmadığını bildikleri halde şüphelinin denkliği olan bir kurumdan yatay geçiş yapmış gibi gösterildiği kaydedildi. Şüpheli Ekrem İmamoğlu tarafından yatay geçiş sürecinde üniversiteye sunulan belgelerin University College of Northern Cyprus’a ait bir tanıtım broşürü ve bir adet transkriptten ibaret olduğunun belirtildiği iddianamede, bu belgelerin Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne ait olmadığının açıkça anlaşılması karşısında İstanbul Üniversitesi tarafından şüphelinin kaydının Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak yapıldığı, gerçeğe aykırı resmi belgenin açık bir hile ile düzenlendiği, şeklen doğru ancak içerik bakımından sahte bir belge meydana getirildiği aktarıldı. İddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun hayat hikayesinin hiçbir aşamasında Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde eğitim gördüğüne ilişkin bir bilgi, bulgu bulunmadığı, buna rağmen İBB’nin resmi sitesinin de arasında bulunduğu pek çok yazılı ile görsel basın organlarında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden yatay geçiş yaptığı yönünde bilgi ve beyanlara yer verildiği, bu durumun temel nedeninin, İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş kaydı sırasında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiymiş gibi gösterilmiş olmasından kaynaklandığı kaydedildi. İmamoğlu’nun kamuoyunda farklı bir algı oluşturacak şekilde hareket ettiği ve tüm bu hususların ifade sırasında açık ve net bir şekilde sorulduğu ancak şüphelinin söz konusu soruları cevapsız bırakmak suretiyle açıklama yapmaktan kaçındığı kaydedilirken, ayrıca hileli bir şekilde aldığı evrakı yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi’ne, askerlik hizmeti amacıyla Milli Savunma Bakanlığı’na ve Yüksek Seçim Kurulu’na sunarak kullandığı belirtildi. Hazırlanan iddianamede Ekrem İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.