ASAYİŞ - 27 Kasım 2025 Perşembe 17:31

Eyüpsultan’da 3 yaşındaki kızına tekme atıp merdivenlerden aşağı düşüren babaya 1 yıl 6 ay hapis cezası

A
A
A

Eyüpsultan’da 3 yaşındaki kızı M.T.’ye apartmanın önünde bulunan merdivenlerde tekme attığı ve merdivenlerden aşağı düşürerek hastanelik olmasına neden olduğu iddia edilen baba Turgay T. yargılandığı davada 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Eyüpsultan’da 3 Haziran 2025’de 3 yaşındaki kızı M.T.’ye apartmanın önünde bulunan merdivenlerde ayağı ile tekme atıp merdivenlerden aşağı düşürerek hastanelik olmasına neden olduğu iddia edilen baba Turgay T.’nin yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Turgay T. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada müşteki avukatı Ebrar Ateştepe ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Onur İsmet hazır bulundu.

‘’Evladım canım, ciğerim, her şeyimdir. Benim 10 tane çocuğum var ben çocuk sevmesem çocuk yapmazdım’’

Duruşmada savunma yapan sanık Turgay T., ‘’Burada benim canım kızımdan bahsediliyor. Benim kızım canım, ciğerim. Ben eylemimi onu oradan kurtarmak amacıyla yaptım. Evladıma hiç zarar verir miyim efendim? Ben sadece ayağımı uzattım o merdivenlerden yuvarlandı, evladımı tutamadım. Evladım canım, ciğerim, her şeyimdir. Benim 10 tane çocuğum var ben çocuk sevmesem çocuk yapmazdım. Beraatımı talep ediyorum" dedi.

Mahkemede söz alan müşteki avukatı Ateştepe ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı İsmet ise sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını talep ettiler.

Mahkeme hakimi sinirlendi: ‘’Çocuğun bir şeylere dokunduğunu söylüyorsun hiçbir şeye dokunmuyor orada tekme atıyorsun bu kamera görüntüleriyle sabit’’

Duruşmanın bitirileceği bildirilerek son sözü sorulan sanık Turgay T., ‘’Sizin adaletinize sığınıyorum. Benim kızım canım, ciğerimdir. Çocuğumu kurtarmak amacıyla ayağımı uzatmış bulundum ama düştü ve ben rahatsızım yürümeye halim olmadığından koşamadım’’ şeklinde konuştu. Bu sırada mahkeme hakimi sanığa hitaben sesini yükselterek, ‘’Sürekli aynı şeyleri söylüyorsun. Senin elinde sigarayla dururken o çocuğa tekme attığın sabit. Çocuğun bir şeylere dokunduğunu söylüyorsun hiçbir şeye dokunmuyor orada tekme atıyorsun bu kamera görüntüleriyle sabit. Artık kararı açıklıyorum’’ ifadelerini kullandı.

Eyüpsultan’da 3 yaşındaki kızına tekme atıp merdivenlerden aşağı düşüren babaya 1 yıl 6 ay hapis cezası

1 yıl 6 ay hapis cezası

Kararını açıklayan mahkeme, sanık Turgay T.’yi ‘beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan altsoya karşı basit yaralama’ suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

Sema Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.