GÜNDEM - 15 Mart 2025 Cumartesi 14:52

Fatih’te İlim Yayma Vakfı 54. Olağan Genel Kurulu düzenlendi

A
A
A
Fatih’te İlim Yayma Vakfı 54. Olağan Genel Kurulu düzenlendi

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, savunma sanayi kahramanı Nuri Paşa’nın konağını müze yapmak istediklerini belirterek, "Nuri Paşa Konağı’nda bir İlim Yayma ve İmam Hatip Müzesi yapmak istiyoruz. Orayı yaptığımız zaman inşallah İstanbul İmam Hatip’in ilk binadan sonra geldiği yer burası. O binayı ihya etmiş olacağız. Bütün bu 74 yıllık hikayenin orada ilgilisi tarafından yeniden yaşanmasını ve yeni nesillere aktarılmasını sağlayacağız" dedi.


Fatih’te İlim Yayma Vakfı 54. Olağan Kurulu düzenlendi. Toplantıya, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, İstanbul Valisi Davut Gül, BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, 27. Dönem TBMM Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Demir, Anayasa Mahkeme üyesi Muhterem İnce, Anayasa Mahkeme üyesi Prof. Dr. Ömer Çınar ve çok sayıda davetli katıldı. Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, İstanbul Valisi Davut Gül, 27. Dönem TBMM Başkanı Mustafa Şentop açılış konuşması gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından toplantıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı okundu. Öte yandan, kurul gündeminin konuşulması basına kapalı şekilde devam etti.



"İlim Yayma Vakfı yarım asrı geçen bir süredir, göz aydınlığı olan binlerce genci yetiştirmektedir"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın okunan mesajında, "Necmeddin Bilal Erdoğan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, İlim Yayma Vakfı’nın 54. Olağan Genel Kurulu’na davetiniz için teşekkür ediyorum. Ülkemizin en eski, en köklü, güçlü geleneğe sahip gönüllü teşekküllerin başında yer alan İlim Yayma Vakfı yarım asrı geçen bir süredir, her bir milletimizin göz aydınlığı olan binlerce genci bu çatı altında Rasullullah Efendimizin (S.A.V.) ’ilim rütbesi, rütbelerin en yücesidir’ tavsiyesinin rehberliğinde nebevi ahlakla yetiştirmektedir. Kendine güvenen ve iyi yetişmiş bir nesli ortaya çıkarmak için gösterilen gayretlerin en yakın şahitlerinden biriyim. İlmin yayılmasını teşvik için koşan, koşturan, emek veren, bu uğurda çile çeken tüm vakıf mensuplarına şükranlarımı sunuyorum. İlim Yayma Vakfı’nın dinini öğrenen ve yaşayan nesiller yetiştirme yolunda sürdürdüğü bu hizmetlerin devam etmesini canı gönülden temenni ediyor, 54. Olağan Genel Kurulunuzun verimli geçmesini diliyor, tüm katılımcıları en kalbi duygularımla selamlıyorum" ifadelerine yer verildi.



"Yaklaşık bin 300 öğrenci halihazırda tam burslu olarak eğitim görüyor"


Programda açılış konuşması gerçekleştiren İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan ise "54. Olağan Kurulu’muz hayırlara vesile olsun İnşallah. Faaliyet raporunda geride kalan yılda neler yapıldığını hep birlikte izleyeceğiz. Önümüzdeki dönemle ilgili ödevlerimizi sizinle paylaşmak uygun olur. Son dönemde biz üniversitemizle ile ilgili konulara ağırlık verdik. Üniversite mütevellideki arkadaşlarımızla beraber, üniversiteyi daha nasıl güçlendirebiliriz, üniversitemizi nasıl daha hızlı bir şekilde iyi bir mertebeye getirebiliriz diye epey kafa yorduk. Hamdolsun bir teknopark gelişmemiz vardı. Başladığımız kısmı en azından bitirmiş olduk. Dolayısıyla şirketler, kiracılar önümüzdeki haftalarda yerleşiyor olacaklar. Üniversitemizin teknoloji ile işbirliği geliştirmesi, hocalarımızın bu alana teşvik edilmesi için önemli olacak. Öbür taraftan tabii ki üniversitemiz o alanda bir maddi kaynak elde edecek. Öbür taraftan üniversitemizde bir ’hami projesi’ başlattık. Yaklaşık bin 300 öğrenci halihazırda tam burslu olarak eğitim görüyor. Biz bu öğrencilerin sayısınca metodolojik yaklaşımla sayısı kadar bağış toplayıp, üniversitemizin maddi imkanlarını arttıralım diye bir gayrete giriştik. İyi bir mesafe aldık bu sene. Bu bizim için artık her sene üniversitemizin fiziki imkanlarını tamamlayacak ve bir diğer yandan laboratuvar imkanlarını güçlendirecek. Bir diğer yandan da daha iyi öğrenci ve daha iyi akademisyenin gelmesine uygun bir zemin oluşması için çalışma yapacak. Bunların her birinde ister istemez maddi imkanlar kritik. Proje bu sene iyi bir yol aldı, İnşallah önümüzdeki yıllarda bu proje güçlendikçe üniversitemize daha fazla tam burslu öğrenciyi çekebileceğiz. Daha fazla akademisyenin severek geldiği akademik ortamı inşa etmeyi başaracağız. Diğer taraftan üniversitemizin ticari gelirlerini artırmayla ilgili İlim Yayma Cemiyetimizle bir projemiz var. O başlayacak, maalesef ruhsatı olan projemizde ruhsatta ufak tefek değişiklik yapmamız gerekirken belediye gitti geldi ancak muhatapsızlıktan dolayı zaman kaybettik. Yoksa İlim Yayma Cemiyetimiz bir lojistik merkezi gelir getirici olarak üniversitemize kazandıracak. Bir de üniversitemizde yüzde 70’e yakın kız öğrenci var. Kızlarını insanlar İlim Yayma Vakfı Üniversitesi’ne emanet etmek konusunda güven duyuyorlar. Bu çok güzel ama bizim bu konuda yeterli yurt kapasitemiz yok. Toplam 770 kapasiteli yurdumuz var. Yarısı kız ve yarısı erkek. 10 bini aşkın öğrenci içerisinde bu yeterli gelmiyor. Cemiyetimizin dışarıda bir yurdu var ama biz istiyoruz ki projesi, ruhsatı olan yaklaşık bin kişilik bir kız yurdunu kampüsümüzde yapalım. Ondan sonra da bütün Anadolu’ya İlim Yayma Cemiyeti şubelerimiz vasıtasıyla şu mesajı gönderelim; ’Yurt faaliyetimiz güçlendi, yurt kapasitesi sorunumuz yok. Başarılı kız öğrencilerimizi bekliyoruz’ diyelim. Hem üniversitenin daha iyi öğrencileri çekmesine imkan sağlayacak. Biraz daha büyük proje ama Allah’ın izniyle 2-3 yıl içerisinde bunu da bitirip kurdeleyi keseriz. Bu tarafta da bitirmemiz gereken işlerimiz var. Bu binanın bitişiğinde bir mahalle kütüphanesi yapmak istiyoruz. Hem öğrencilerimiz için ek bir çalışma mekanı olsun hem de bu bölgede biliyorsunuz İlhan Varank Anadolu İmam Hatip Lisesi, Vefa Lisesi ve hatta Atatürk İmam Hatip Ortaokulu’na destek olduğumuz projelerimiz var. Oradaki öğrenciler gelsin, buradaki öğrencilerimizle çalışsınlar. Bizim öğrencilerimiz onlara abilik yapsınlar. Onun dışında burada küçük kütüphane binası var. Hanım bursiyerlerimizin gelip ders çalışabilecekleri de bir yer olsun istiyoruz. Öbür taraftan bu sene yurt binamıza öğrenci almadık. Çünkü orayı yıkıp, yeniden yapmamız gerekiyor. Çok eski bir binaydı. Projesi, her şeyi tamam ama inanın Suriçi’nde inşaat yapmak çok zor. Epey süreçler kurula gidiyor, oradan başka tarafa gidiyor. Oradan imzaya takılıyor derken şurayı yeniden yapmak için yıkamıyoruz da tabii ki elimize ruhsatı almadan yıkmakta istemiyoruz" ifadelerini kullandı.



"Nuri Paşa Konağı’nda bir İlim Yayma ve İmam Hatip Müzesi yapmak istiyoruz"


Savunma sanayi kahramanı Nuri Paşa’nın konağını müze yapmak istediklerini belirten Erdoğan, "Orayı yaptığımız zaman Nuri Paşa Konağı da yeniden ihya edilmiş olacak. Valimiz sağ olsun söz verdi. Nuri Paşa Konağı’nı tarihi eser olması yönüyle Valilik yapabiliyor. Nuri Paşa Konağı’nda bir İlim Yayma ve İmam Hatip Müzesi yapmak istiyoruz. Orayı yaptığımız zaman inşallah İstanbul İmam Hatip’in ilk binadan sonra geldiği yer burası. O binayı ihya etmiş olacağız. Bütün bu 74 yıllık hikayenin orada ilgilisi tarafından yeniden yaşanmasını ve yeni nesillere aktarılmasını sağlayacağız. Arkada bir yurt binası vardı, yine bizim kurucu ailelerimizden bir tanesine ait. O binanın geçen hafta tapusunu aldık. İnşallah onu da yıkıp, onun yerine bir eğitim merkezi yapmış olacağız. İlim Yayma Vakfı’nın kurulduğu yerde daha çok eğitim hizmetini özellikle öğretmenlere yönelik eğitim hizmetlerini güçlendirmeye çalışıyoruz. Hem İl Milli Eğitim Müdürümüzün, önceki bakanlarımızın ve şimdi bakanımızın yönlendirmesiyle arzu eden öğretmenlerin istedikleri alanda kendilerini geliştireceği eğitimleri başlattık. Büyüterek vermeye devam edeceğiz. Bu eğitim merkezimiz de o konu da bizi güçlendirmiş olacak. Bütün projelerde tabii kurucu ve bağışçılarımızın destekleri bizler için çok kritik. Bu kutlu davada bizim yanımızda olduğunuz için sizlere çok teşekkür ediyoruz. Yeni dönemde görev alacak arkadaşlarımıza, önceki dönemde görev almış arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Her yıl genel kurul yapıyoruz ama yönetim hep değişmiyor. 15 kişilik yönetim kurulunun 5 kişisinin süresi doluyor. Onların yerine bazen yeni görevlendirme oluyor bazen olmuyor. Daha genç ve yeni arkadaşlarımız bu vakfı sırtlansınlar. Bizim götürdüğümüz, büyüklerimizin götürdüğü yerlerden daha aydınlık ufuklara taşısınlar. Önümüzdeki en büyük mesele; düşünün ki 1951, 1973 yılında buraları kuranlar Anadolu’nun çocukları İstanbul’a gelsinler, o zaman mertebe taşradan İstanbul’aydı. Vizyon, İstanbul’un ötesi o zaman için yok. İstanbul’a gelsin burada eğitim alsın. Vali olsun, Bakan olsun, Cumhurbaşkanı olsun, hepsi oldu. Vizyonlar yerine geldi hamd olsun. Bundan sonra artık bizim yetiştirdiğimiz çocuklara İstanbul vizyonu bizi kesmiyor. Bizim bunlara dünya vizyonu vermemiz lazım. Kendilerini bütün dünyayı belki bir vatan, bir menzil olarak görmelerini sağlamamız lazım. Yabancı dilse yabancı dil, yurt dışı tecrübesi ise yurt dışı tecrübesi, yurt dışında çalışmak ve okumak gibi bunların hepsini kazandırmamız lazım. Artık vakfımızın, cemiyetimizin önündeki kırılım, hedef bu olacak. İnşallah buna yönelik konuşup ve çalışıyoruz. Bu yolda da sizlerin desteklerinde daha çok mesafe alıyor olacağız. Hepinize teşekkür ederim" şeklinde konuştu.



"Yaklaşık 70 yıldan fazla süre içerisinde çok hayırlı işler yaptılar"


Yaklaşık 70 yıldır İlim Yayma Vakfı’nın hayırlı işler gerçekleştirdiğini belirten İstanbul Valisi Davut Gül, "İlim Yayma Vakfı, sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’de lokomotifidir. Amiral gemisi gibidir. Baktığımızda simalarda bir çok tavsiyelerinizi başka başka sivil toplum kuruluşlarında görüyoruz, biliyoruz ama İlim Yayma’nın açtığı o yolda ilerlemek çok kıymetli. Yaklaşık 70 yıldan fazla süre içerisinde çok hayırlı işler yaptılar. İstanbul Valiliği olarak kurumsal anlamda kurucularından bir tanesisiniz. Müftülük, belediye kurucularından bir tanesi dolayısıyla kurumsal anlamda da bireysel anlamda da takip ediyoruz. Her dönemde kıymetli işler yapıldı ama son dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde Bilal Başkanımız başta olmak üzere aile efradına, bütün sosyal kredisine hayır, hasenat ve bu tür işlere yönlendirilmesi ile İlim Yayma Vakfı daha kurumsal bir hale geldi" ifadelerini kullandı.



"Ne zaman demokrasiye bir darbe olmuşsa, ilk İmam Hatiplerde hissedilmiştir"


Programda konuşan 27. Dönem TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise "11 Ekim 1951’de kuruluyor, kamuya yararlı dernek statüsünü 10 Şubat 1952’de kazanıyor. 4 ay sonra kazanmış oluyor. İlim Yayma Cemiyeti’nin ve onunla beraber İmam Hatiplerin tarihini çok yerde söylüyorum. Türkiye’nin son 100 yıllık siyasi tarihini unutmak size uzun ve meşakkatli geliyorsa, İmam Hatiplerin ve İlim Yayma Cemiyeti’nin tarihini okursanız, ülkenin siyasi tarihinin özetini görmüş olursunuz. Ne zaman Türkiye’den demokrasi, halkın iradesi ve oyunun kıymeti artmışsa, hürriyetler fiilen tanınmışsa o zaman İmam Hatip liseleri büyümüş, gelişmiş ve öğrenciler sayıları artmıştır. İlim Yayma Cemiyeti’nin faaliyetleri artmış. Ne zaman demokrasiye bir darbe olmuşsa ilk defa İmam Hatiplerde hissedilmiştir. 1960’da İlim Yayma Cemiyeti’ne el koyulmuş, 7 yıl boyunca böyle devam etmiş. Ne zaman serbestlik başlamış o zaman cemiyet ve İmam Hatipler gelişmiştir. Türkiye’de milli değerler üzerinden yürütülen siyasi görüşlerin, siyasi hareketlerin ayrı bir desteğe ihtiyacı yok. Sadece önlerinin kapanmaması ve üzerinde baskı kurulmaması yeterlidir" şeklinde konuştu.



Fatih’te İlim Yayma Vakfı 54. Olağan Genel Kurulu düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Melikgazi Belediyesi tasarrufta kararlılığını sürdürüyor Enerji verimliliği alanında hayata geçirdiği örnek uygulamalarla dikkat çeken Melikgazi Belediyesi; TS EN ISO 50001:2018 Enerji Yönetim Sistemi kapsamında üçüncü yılında gerçekleştirilen denetimi, sıfır uygunsuzluk ile tamamlayarak enerji yönetimindeki sürekliliğini ve kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Melikgazi Belediyesi, denetim sonucunda belgeyi başarıyla almaya hak kazandı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, enerji yönetiminin belediyecilik hizmetlerinde stratejik bir öneme sahip olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı; "Enerji verimliliği alanında 2022 yılından bu yana yürüttüğümüz çalışmalar, yalnızca belge almakla sınırlı kalmayıp, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kamu binalarında hayata geçirilen enerji tasarrufu ve verimlilik hedefleriyle tam uyumlu şekilde, Enerji Yönetim Sistemi kapsamında elektrik, doğalgaz ve akaryakıt gibi enerji kaynaklarında toplam 928.760 kWh enerji verimliliği kazanımı elde edilmesini sağlamıştır. Bu çalışmalar sonucunda toplamda %37,5 oranında Enerji Kazanım Potansiyeli ortaya konulmuştur. Elde edilen bu kazanımların, her yıl gerçekleştirilen düzenli denetimler aracılığıyla sürdürülebilir şekilde devam etmesinden büyük mutluluk duyuyoruz." TS EN ISO 50001:2018 Enerji Yönetim Sistemi kapsamında 2025 yılı denetiminin de başarıyla tamamlandığını belirten Başkan Palancıoğlu, bu sonucun Melikgazi Belediyesi’nin enerji yönetimini sistematik, disiplinli ve sürekli iyileştirme yaklaşımıyla ele aldığının somut bir göstergesi olduğunu vurguladı. Başkan Palancıoğlu; enerji tüketimlerinin düzenli olarak izlenmesi, analiz edilmesi ve iyileştirme faaliyetlerinin hayata geçirilmesi sayesinde elektrik, doğalgaz ve akaryakıt tüketimlerinde önemli kazanımlar elde edildiğini belirterek, bugüne kadar yapılan çalışmalar sonucunda yaklaşık 5.750.000 TL tutarında enerji tasarrufu sağlandığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti; "Enerji tüketimlerini izleyen, analiz eden ve veriye dayalı kararlar alan bir belediye olarak; kaynaklarımızı daha etkin kullanıyor, enerji maliyetlerimizi azaltıyor ve aynı zamanda sera gazı emisyonlarının düşürülmesine katkı sağlıyoruz." Açıklamasında yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarına da değinen Başkan Palancıoğlu, Melikgazi Belediyesi’nin yalnızca mevcut tüketimi azaltmaya değil, aynı zamanda temiz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarını yaygınlaştırmaya da büyük önem verdiğini ifade ederek; "Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği projelerini birlikte değerlendiriyor, belediyemizin enerji ihtiyacını mümkün olan en yüksek oranda çevre dostu ve sürdürülebilir kaynaklardan karşılamayı hedefliyoruz. Bu yaklaşımımız hem çevreye duyarlılığımızın hem de gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzun bir sonucudur" dedi. Başkan Palancıoğlu; Enerji Yönetim Sistemi’nin kurulmasından bugüne kadar emeği geçen Bilgi İşlem Müdürlüğü başta olmak üzere Enerji Yönetim Birimine teşekkür ederek, Melikgazi Belediyesi’nin enerji verimliliği alanındaki örnek uygulamalarını kararlılıkla sürdüreceğini sözlerine ekledi.
Düzce DTSO Meclis Başkanı Acar "2026 Yatırımlarımızın tamamlanacağı yıl olacak" Düzce Ticaret ve Sanayi Odası 2025 yılını dolu dolu geçidi. Düzce Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Meclis Başkanı Tanju Acar, 2026’nın tüm yatırımların tamamlandığı bir yıl olacağını söyledi. Düzce’de iş dünyasının kalbi olan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası, 2025 yılında birçok projeye imzasını attı. Yıllardır yapımı yılan hikayesine dönen yeni hizmet binasının temellerini atarak hızla yükselmesini sağlayan DTSO yönetimi aynı zamanda Düzce’de turizmin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürüttü. Meclis Başkanı Acar, 2025 yılında yaptıkları çalışmalarla ilgili olarak şunları aktardı, "2025 yılında eğitimlere çok önem verdiğimiz için bunları yerine getirdik. Ekonomi, iş dünyası, bilişim gibi. Haftada bir taneye denk gelecek şekilde eğitim furyası yaptık. Çokta başarılı olduğunu söyleyebilirim. Önemli bir projemiz uzun yıllardır yapılamayan, değişik sebeplerle başlanamayan hizmet binamızdı. Temelini attık, hızlı bir şekilde ilerledi 4. katı çıkıldı, çatısı kapatılacak. Bunun dışında gümrükle ilgili ciddi çalışma yapıldı. Yeri tahsis edildi. Gümrük binası yapılacak 2026 yılında oda bitmiş olacak. Bir başka önemli projemiz ise DOSKİM. Zihinsel özel korumalı arkadaşlarımızın çalışacağı bir proje. Bunun protokolü yapıldı, imzalar atıldı ve bir yürütme kurulu Düzce Belediye Başkanımız Dr. Faruk Özlü başkanlığında oluşturuldu. Hızlı bir şekilde ilerliyor. Geçtiğimiz hafta hafriyat çalışmaları bitti, bu hafta sıkılaştırma çalışmalarına başlandı ve havalar iyileşirse kalıpları çakılacak ve çalışmalar başlayacak. Ona birde temel atma töreni planlıyoruz. Dolayısıyla dolu dolu geçen bir 2025 yılı. Turizm konusunda çok ciddi çalışmalarımız var. Oda bünyesinde bir ARGE bölümü kurduk. Birçok kurumdan Turizm sizin işiniz mi diyenler oldu. Turizm tamda Ticaret ve Sanayi Odalarının işi. Tek işi değil ama işlerinden bir tanesi. TSO’nun 5 bine yakın üyesi var. Bunun 500’ü sanayici, 4 bin 500’ü otelci, tesisçi, restorancı, taşımacı. Yani turizm ile direk alakalı. Demek ki TSO’nun turizm ile baya işi varmış. ARGE Birimini kurmamız çokta iyi oldu, bizi öne çıkarttı. Doğru yolda olduğumuzu görüyoruz. Turizm ile ilgili bir portal oluşturduk. Çok kişiye ulaşabiliyoruz." "Fuar eleştirilerine cevap verdi" Tanju Acar, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nın turizm çalışmalarının ve fuarlarda yer alması ile ilgili eleştirilere cevap vererek, "Fuarlara katıldığımız için zaman zaman eleştiriliyoruz. Ama fuarlar şehrimizin tanıtımı için gerekli olduğunu düşünüyorum. Fuardan hemen sonuç alınmaz, sepetimiz dolu gelinmez ama sepeti doldurmak için fuarlar gerekli. Bu sene YÖREX Fuarı’na Ticaret ve Sanayi Odaları TOBB’un aldığı karar gereği katılmadı ama başka fuarlarla bunu telafi ettik. Önümüzdeki yıllarda sonuçlarını görmeye başlarız. Düzce turizm anlamında çok bakir bir şehir. Doğru yönlendirme ile turizmde doğru yerlere gidecektir" ifadelerinde bulundu. "2026 Yılı projelerin tamamlanma yılı olacak" Tanju Acar; odanın 2026 yılı hedeflerini de anlatarak "2026 yılı ise tartışmasız başladığımız projelerin bitirilme yılı olacak. Hizmet binamız, DOSKİM, gümrükle ilgili çalışmalar 2026 yılında tamamlanacak. Yani 2026 yılının sonlarına doğru bitecek olanlar var, 2027 yılına sarkacak olanlar var. Biz bunlardan ciddi başarılar elde ediyoruz. Şöyle ki; Bir kere biz bu çalışmaları komisyonlar üzerinden yapıyoruz. Ben yaptım dersek yanlış olur. Biz yaptık, biz yapıyoruz olacak. Başkanlar her şeye yetişemez bu nedenle komisyonlar kurduk. Mesela inşaat komisyonu kurduk. Hizmet binamız o komisyon üzerinden devam ediyor. Turizm komisyonu var. Bunun gibi komisyonlar var. Birde 11 meslek grubumuzun komiteleri var. Onlarda ayrıca çalışıyor. Hatta bizim çalışmamıza da vesile oluyorlar. Yani 2026 yılı da dolu dolu geçecek. Bazı işler bizim tek işimiz değil ama bizim de işimiz. Mesela turizm gibi, eğitim gibi. Dolayısıyla bu işlerin hep içinde olduk ve olmaya da devam edeceğiz" dedi.
Kütahya Gediz’in genç yazılımcıları dışa bağımlılığa son veriyor Kütahya’nın Gediz ilçesinde, Şehit Hüseyin Gürlekli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, piyasa değeri binlerce lirayı bulan personel takip sistemini sıfırdan yazarak Milli Eğitim Müdürlüğünün hizmetine sundu. ’Meslek lisesi yapamaz’ önyargısını kıran gençler, düşük maliyetli ve yüksek teknolojili çözümleriyle dijital devrim başlattı. Kütahya’nın Gediz ilçesinde eğitim veren Şehit Hüseyin Gürlekli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, geliştirdiği RFID tabanlı Akıllı Personel Yoklama ve Takip Sistemi ile mesleki eğitimde dijital dönüşüme öncülük ediyor. Bilişim teknolojileri alanında tamamen yerli imkanlarla yürütülen proje, eğitim kurumlarında personel takibini hızlı, güvenilir ve şeffaf hale getirerek ulusal ölçekte dikkat çekiyor. Sistem; personelin kartlar aracılığıyla giriş çıkışlarının otomatik kayıt altına alınmasını, verilerin anlık olarak dijital ortama aktarılmasını ve yöneticiler tarafından kolayca raporlanabilmesini sağlıyor. Projede yer alan öğrencilerden Batuhan Korkmaz, ekip arkadaşlarıyla disiplinli bir şekilde çalışarak bu projeyi başarılı bir şekilde tamamladıklarını, bu sürecin kendilerine hem kişisel hem de eğitim anlamında çok önemli deneyim kazandırdığını ifade etti. Öğrenci Mustafa Gümüş ise projenin en önemli özelliğinin düşük maliyetli olması olduğunu belirterek, piyasadaki yüksek maliyetli sistemlere karşı kendi imkanlarıyla hayatın içinde karşılığı olan bir çözüm sunduklarını söyledi. Hamza Sazaklıoğlu da hem donanımsal hem de yazılım aşamalarında görev aldığını belirterek öğretmenlerine teşekkür etti. Bilişim Teknolojileri Alan Şefi Öğretmen Serdal Özçelik, hedeflerinin öğrencilere sadece teorik bilgi değil, günlük hayatta kullanılabilecek programlar yazdırmak olduğunu vurguladı. Özçelik, öğrencilerle birlikte çalışarak, onlara sorumluluk ve özgüven vererek bu projeyi tamamladıklarını, doğru rehberlik yapıldığında meslek lisesi öğrencilerinin çok büyük işler ortaya koyabildiğini dile getirdi. Çalışmaları yerinde inceleyen İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Aydın, projenin onur verici olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: Öğrencilerimiz kurumumuzun ihtiyaç duyduğu bir programı kendileri hiçbir şeye ihtiyaç duymadan sıfırdan yazdılar. Dışarıdan hizmet alımı yoluyla almaya çalıştığımızda yüksek miktarlarda meblağlar karşımıza çıkarken, öğrencilerimizin bu çalışmasıyla kurumumuza katkı sunmaları bizler için gurur verici oldu. Mesleki eğitime imkan tanındığında öğrencilerimizin neler yapabileceklerini kurumumuzda uygulama şansı bulduk. Okullarımızdan bu tarz projelerin çıkacağına ve öğrencilerimizin aldığı eğitimi uygulamayla birleştirdiklerinde başarılı olacaklarına inancımız tamdır. Gediz’de hayata geçirilen bu proje, kamu kaynaklarının daha etkin kullanılmasına katkı sağlarken akıllı okul altyapısının temel bileşenlerinden biri olarak örnek teşkil ediyor.
İzmir Tüm paydaşlar ’İzmir Körfezi’ için bir araya geldi Koku, renk değişimi ve balık ölümleriyle kentin gündeminde yer alan İzmir Körfezi’ni kurtarmak için çözüm önerilerinin görüşüldüğü, İzmir Ticaret Odası öncülüğünde, Su Ürünleri Derneği iş birliği ile yapılan toplantı, 5’i profesör olmak üzere 10 kurumdan 16 temsilciyi bir araya getirdi. Her biri alanında uzman isimler bir gün boyunca devam eden programda konuyu bilimsel açıdan ele aldı. Çalıştayın sonuç bildirgesinin kamuoyuyla paylaşılacağı ve Bakanlıklar nezdinde takibinin yapılacağı ifade edildi. İzmir Körfezi’nde Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri Çalıştayı, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan ile Su Ürünleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Yıldırım’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Çakan: "Körfez yükü taşıyamıyor" İzmir’de alt yapı çalışmalarının önemini vurgulayan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, yaşanan iklim değişikliği, su kıtlığı gibi çevresel sorunların, artan nüfusun İzmir Körfezi’ni olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Çakan, Körfezin yükü taşıyamadığını, balık ölümlerinin yaşandığını, suyun içindeki oksijenin tükendiğini, buna bağlı olarak da içerisinde canlı barınamadığını ve bu durumun kokuya neden olduğunu paylaştı. Tarımda kullanılan kimyasalların doğa içerisinde kaybolmadığına, yeraltı sularına karışarak tekrar hayatımıza girdiğine dikkat çeken Çakan, bu durumun sağlık sorunlarına da yol açtığını vurguladı. Yıldırım: "Gelecek nesillerin izmir körfezi’ne ihtiyacı var" 1992 yılında Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesindeki Öğretim üyeleri tarafından kurulan Su Ürünleri Derneği’nin çalışmalarına ilişkin bilgi veren Su Ürünleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Yıldırım, su kaynaklarının korunması ve üretimde kullanılması ile ilgili her konu ile yakından ilgilenildiğini, İzmir körfezinin hidrodinamik özellikleri, akıntı sistemleri, tuzluluk değişimleri, su kolonunun yapısı ve biyolojik çeşitliliği ile ilgili değişimlerin yakından takip edildiğini ifade etti. Yıldırım, İzmir Körfezi’nin uzun yıllardır büyük bir metropolün artan baskısını taşımaya çalıştığını, diğer yandan Akdeniz’in sıcaklık artışı, deniz suyu seviyesindeki değişimler ve iklim krizinin de yıldan yıla tüm dünyada olduğu gibi şehrimizde de hissedildiğini, sonuç olarak İzmir Körfezi’ne gelecek nesillerin de ihtiyacı olacağının altını çizdi. 10 ayrı sunum yapıldı Açılış konuşmalarının ardından, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Uluturhan Suzer, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Levent Yurga, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Deniz Erdoğan Dereli, Hollanda-Amsterdam Su Kurulu Üyesi Songül Akkaya, Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuri Azbar, İzdeniz A.Ş. Genel Müdürü Gökhan Marım, S.S. İzmir Su Ürünleri Kooperatifleri Bölge Birliği Başkanı İbrahim Güven ve Midye Çiftliği Sorumlu Mühendisi Mahmut Ergün birer sunum gerçekleştirdi. Bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunulacak Çalıştay’ın "İzmir Körfezi’nin Geleceği Bilim, Yerel Yönetim, Sektör ve Toplumun Birlikte Rolü" başlıklı kapanış panelinde İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, tüm paydaşlarla genel bir değerlendirme yaparak görüşülen hususlara yönelik Sonuç Bildirgesi’nin hazırlanacağını ve Çalıştay kapsamında tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ilgili Bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunularak konunun takipçisi olunacağı ifade etti. Toplantıya kimler katıldı? Toplantıya, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tansel Tanrıkulu, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Tolga Tolon, İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Bülent Üngür, İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Su Ürünleri Şube Müdürü Bülent Canatan, İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi ve İzmir Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Üreticileri Birliği Başkanı Ufuk Atakan Demir, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkan Yardımcısı Mehmet Tahir Özdemir, Genel Sekreter Prof. Dr. Mustafa Tanyeri ve Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyeleri ile İzmir Ticaret Odası üyeleri katıldı.
İstanbul CarrefourSA 60’ıncı Gurme mağazasını açtı CarrefourSA, 2025 yılının son günlerinde önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Marka, 60’ıncı Gurme CarrefourSA mağazasını İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete açtı. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, 2025 yılının son yatırım hamlesini gerçekleştirdi. CarrefourSA’nın premium gıda deneyimini merkezine alan Gurme CarrefourSA Mağazası, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ve icra kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen açılışla İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete girdi. Yatırımlarına devam eden marka, 2025 sonu itibarıyla 77 ilde bayileri de dahil bin 250’den fazla mağazaya ulaşarak çok kanallı ve segment bazlı büyüme stratejisini istikrarlı biçimde güçlendirdiğini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, toplam 650 metrekarelik alan üzerine kurulan yeni mağaza, modern marketçilik mimarisiyle tasarlandı. Mağaza, geniş ürün yelpazesinin yanı sıra hızlı ve pratik alışveriş imkânı sunan "Hızlı Kasa" noktalarıyla müşteri deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Gurme konseptinin vazgeçilmezi olan taze ürün gruplarında; uzman kasapların hazırladığı et ve kasap reyonu, günlük balık, zengin şarküteri seçenekleri ile taze meyve-sebze bölümleri öne çıkıyor. Mağaza, tüm bunlara ek olarak sağlıklı yaşamı odağına alan, organik ve vegan beslenmeyi tercih eden tüketiciler için oluşturulan özel ürün seçkisiyle de fark olulturuyor. Mağaza içerisinde konumlanan kahve noktası ise dünya kahvelerinden yerel tatlara kadar uzanan geniş seçenekleri bir araya getiriyor. Markanın evcil hayvan odaklı yeni büyüme stratejisinin bir parçası olan "Petfood" alanı da mağazadaki yerini aldı. Gurme CarrefourSA; zengin içecek yelpazesi, kozmetik, deterjan ve kuru gıda reyonlarıyla bir evin tüm ihtiyaçlarını "gurme" kalitesiyle karşılıyor. "Katma değerli yatırımlara 2026 yılında da devam edeceğiz" Yılın son günlerine yaklaşırken premium segmentte önemli bir yatırıma imza atmanın gururunu yaşadıklarını belirten CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, "Gurme CarrefourSA, stratejik büyüme yolculuğumuzda önemli bir yatırım adımı. Değişen tüketici beklentilerini yakından takip ederek, katma değer oluşturan konseptlere odaklanıyoruz. Seçkin ürün gamı, dünya mutfaklarından özel lezzetleri ve gastronomi odaklı alışveriş deneyimiyle öne çıkan mağaza, misafirlerimize fark oluşturan bir mağazacılık anlayışı sunuyor. Gurme mağazalarımızla hem premium segmentteki varlığımızı güçlendiriyor hem de kârlı ve sürdürülebilir büyüme hedefimizi destekliyoruz. Bu noktada rahatlıkla söyleyebiliriz ki, 2025 yılı boyunca hayata geçirdiğimiz yatırımlar, uzun vadeli vizyonumuzun ve Türkiye perakende sektörüne duyduğumuz güvenin en somut göstergesi. Biz, 32 yıldır olduğu gibi ‘Ne Lazımsa CarrefourSA" anlayışını rehber kabul ederek 2026 yılında da müşteri deneyimini odağımıza alacak, markamızın farkını her noktaya taşımaya devam edeceğiz" dedi.