ASAYİŞ - 14 Şubat 2024 Çarşamba 11:25

Filistin’e destek yürüyüşünden dönen vatandaşa yumruk atan sanık hakim karşısında

A
A
A

İstanbul’da Filistin’de yaşananları protesto etmek için toplanan grupta yer alan ve elinde Kelime-i Tevhid bayrağı bulunan kişiye ‘sen tam bir Arap sevicisisin’ diyerek saldırdığı iddia edilen sanık hakim karşısına çıktı. Sanık savunmasında, ‘’Bunun yanlış olduğunu biliyorum, olay sebebiyle pişmanım da. Sözlü tartışma olarak başlayıp böyle bitmesi gerekirdi. Bunun bana yakışmadığının farkındayım’’ dedi.

Beyoğlu’nda 1 Ocak 2024’de Filistin’de yaşananları protesto etmek için toplanan grupta yer alan ve elinde Kelime-i Tevhid bayrağı bulunan İsmail Aydemir’e (48) ‘sen tam bir Arap sevicisisin. Arap kültürünü savunuyor’ diyerek saldırdığı iddia edilen sanık Ege Akersoy’un (25) yargılanmasına başlandı. İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Ege Akersoy ile taraf avukatları hazır bulundu.

Filistin’e destek yürüyüşünden dönen vatandaşa yumruk atan sanık hakim karşısında

"Bana ’sana ne, istediğimi taşırım’ deyince gerginlik oldu’’

Duruşmada savunma yapan sanık Akersoy, kimlik tespitinde elektrik mühendisliği mezunu olduğunu ve şu anda çalışmadığını belirterek, "Olaydan bir gün önce arkadaşımda kalmıştım, ertesi gün de evime gidiyordum. Haliç metro civarında tesadüfen İsmail beyi gördüm. Kendisini gördüğümde elinde yeşil üzerinde ne yazdığını bilmediğim Arapça bir bayrağı sallıyordu. Türk bayrağı da yoktu. Kendisine, ’sen Türk değil misin şu an hassas zamanlardayız’ dedim. Bu olaydan önce Arabistan’da oynanmak istenen Galatasaray-Fenerbahçe maçında ülkemizin kurucu önderinin isminin anılmasından ve İstiklal Marşı’mızın okutulmasından rahatsız olmalarından dolayı ben bu bayrağın Türkiye içerisinde dalgalandırılmasından rahatsız oldum. Yine bu olaydan çok kısa bir süre önce 12 askerimizin şehit olmasından dolayı ülkemizde yalnızca Türk bayrağının dalgalandırılması gerektiğini düşündüm. Bunu sözlü olarak ifade ettim. Bana ’sana ne, istediğimi taşırım’ deyince gerginlik oldu’’ dedi.

Filistin’e destek yürüyüşünden dönen vatandaşa yumruk atan sanık hakim karşısında

‘’Bunun yanlış olduğunu biliyorum, olay sebebiyle pişmanım da"

Savunmasına devam eden sanık Akersoy, ‘’Bana doğru yaklaştığı sırada bana vuracağını düşünerek, elini kaldırdığını görünce yumruk attım. Bunun yanlış olduğunu biliyorum, olay sebebiyle pişmanım da. Sözlü tartışma olarak başlayıp böyle bitmesi gerekirdi. Bunun bana yakışmadığının farkındayım. Sonrasında bazı insanlar yanımıza geldi, içlerinden bazılarının bana zarar verebileceğini düşündüğüm için orada gördüğüm polise gittim. Polis orada durumu sakinleştirmeye çalışırken oradaki vatandaşlardan biri de bana vurdu" şeklinde konuştu.

"Elindeki bayrak, şehit cenazelerine tabutun üzerine serilen Tevhid bayrağıdır"

Müşteki İsmail Aydemir’in avukatlarından Deniz Alp İmamoğlu, "Sanığın savunmaları suçtan kurtulmaya yöneliktir, itibar edilmemelidir. Keşke müvekkil hasta olmayıp buraya gelebilseydi, durumunu kendiniz görebilseydiniz. Müvekkil fiziki olarak güçlü konumda değildir, aradaki yaş farkı da göz önüne alındığında sanığa fiziki müdahalede bulunması söz konusu değildir. Müvekkilin elindeki bayrak yasa dışı değildir. Elindeki bayrak, şehit cenazelerine tabutun üzerine serilen Tevhid bayrağıdır. Müvekkilin katılmış olduğu yürüyüş Filistin yürüyüşüdür, 12 şehidimize rahmet dileğinde bulunulan bir yürüyüştür zaten. Şikayetimiz devam etmektedir" dedi. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, esasa ilişkin mütalaanın hazırlanabilmesi için dosyanın tarafına iletilmesini talep etti.

Yurt dışına çıkış yasağı kaldırıldı

Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Akersoy hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına ve dosyanın mütalaasını hazırlayabilmesi için Cumhuriyet Savcısı’na gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.

‘’Bazı şartlar sağlandığında, müvekkilden el öpülüp özür dilendiğinde uzlaşmaya açıktık’’

Duruşmanın ardından basın mensuplarına açıklama yapan müşteki İsmail Aydemir avukatı Deniz Alp İmamoğlu, ‘’Müvekkilin elindeki bayrak herhangi bir şekilde yasadışı bir bayrak değildir, herhangi bir terör örgütü propagandası yapmıyor, herhangi bir şekilde anayasal demokrasimize aykırı bir bayrak değildir. Bununla birlikte müvekkilin böyle bir durumda, ‘şehitlere rahmet, Filistin’e destek ve İsrail’e lanet’ yürüyüşünde böyle bir saldırıya uğraması kabul edilemez. Böylece saldırının düşünce ve ifade hürriyetine yapıldığını düşünüyoruz, bu sebeple sanığın cezalandırılmasın talep ettik. Sanık herhangi bir şekilde bizimle uzlaşmaya yanaşmadı, biz bazı şartlar sağlandığında, müvekkilden el öpülüp özür dilendiğinde uzlaşmaya açıktık. Bayrağa bir saygı gösterisinde bulunulduğunda uzlaşmaya hazırdık, sanık kabul etmedi. Herhangi bir uzlaşmaya yönelik bir şey olmadı, biz de sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz’’ ifadelerini kullandı.

Olayın geçmişi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Ege Akersoy’un kamuya açık alanda Filistin’de yaşanan olayları protesto etmek için toplanan grupta yer alan ve üzerinde Arapça ifadeler bulunan bayrağı taşıyan müşteki İsmail Aydemir’e ’sen tam bir Arap sevicisisin... Arap kültürünü savunuyor’ şeklinde sözler söylediği ve söylemleri ile halkın sosyal sınıf, ırk veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği anlatıldı. Hazırlanan iddianamede şüpheli Ege Akersoy’un ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ ve ‘kasten yaralama’ suçundan toplamda 1 yıl 4 aydan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Tahliye edilmişti

Öte yandan mahkemece hazırlanan tensip zaptında, Akersoy hakkındaki tutukluluk tedbirinin ölçülü olmayacağı, ‘halkı kin düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçunun ise değişme ihtimali de dikkate alınarak tahliyesine karar verilmişti. Akersoy’a yurt dışına çıkış yasağı tedbiri uygulanmasına da hükmedilmişti.

Sema Demir - Gamze Şenyiğit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.