ASAYİŞ - 21 Kasım 2023 Salı 09:17

Futbol dünyasını dolandırdığı iddia edilen banka müdürünün tutukluluk halinin devamına hükmedildi

A
A
A
Futbol dünyasını dolandırdığı iddia edilen banka müdürünün tutukluluk halinin devamına hükmedildi

Yüksek kar getirili özel ve güvenilir fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan hakim karşısına çıktı. Erzan savunmasında, "Batmak üzere olan bir geminin kaptanıydım. Dolandırıcı olsaydım bu gemi batardı, ben de kurtulurdum. Çözüm planım ise yatırımları satarak mağdur ettiğim insanlara ödemekti. Planım buydu. Kazandırırken Seçil’dim, kazandıramayınca dolandırıcı oldum" dedi. Mahkeme, 2 sanığın tahliyesine hükmederken, sanık Erzan’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış sporcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 18 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen Şube Müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına başlandı. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmada aralarında Emre Çolak ve Volkan Bahçekapılı’nın da bulunduğu bazı müştekiler ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya sanık Seçil Erzan’ın da arasında bulunduğu 4 tutuklu sanık ile 3 tutuksuz sanık da katıldı.

"Birkaç kişiyi mağdur etmek zorunda kaldığım oldu, onun dışında herkes benim etimden, sütümden, her şeyimden faydalandı"

Duruşmada savunma yapan sanık Erzan, "Her şey gereksiz özgüvenle, gereksiz sorumlulukları üzerime almamla, ’ben yaparım, ben çözerim’ edasıyla başladı. Benim görmezden geldiğim küçük şeyler çok, çok önemliymiş. Bana dokunmaz sandığım ve bin yıl yaşamasına izin verdiklerim gram gram bana zehir salmışlar. Fark etmemişim onları. Batmak üzere olan bir geminin kaptanıydım. Dolandırıcı olsaydım bu gemi batardı, ben de kurtulurdum. Ben çok çalışkandım, işimi çok severdim ve başarılıydım. Böylece bir bilinirliğim oldu. Ben dolandırıcı değilim, esas ben dolandırıldım. Fon diye bir şey çıktı ancak bu benim iradem dışında çıktı. Galatasaray futbolcularıyla yakın olduğum dönem paralarını değerlendirmek için destek olurdum. Bu konuda elimden geleni yapardım ama zimmet yaparak insanların parasını üzerime almadım. Bu insanların faiz adı altında aza tamah etmemeleri beni bu hale getirdi. Hesap kitap yapamadığımı fark edince yardımcı olmasını istediğim insanlar oldu ama onlar da gelince daha içinden çıkılamaz bir hal aldı. Herkes bana dolandırıcı diyor, ben dolandırıcı olsaydım kimseye senet vermezdim. Bu arada ben çok korkak bir insanım, 45 milyon dolar değil 100 dolar bile götüremem, ben zaten yapamadığım için buradayım. Çok üzgünüm ama ben bir dolandırıcı olsaydım cebimde param olurdu. Birkaç kişiyi mağdur etmek zorunda kaldığım oldu, onun dışında herkes benim etimden, sütümden, her şeyimden faydalandı" dedi.

"Galatasaray camiasında onun sözüne güveniliyordu"

Savunmasına devam eden sanık Erzan, "Kaçmayı asla düşünmedim, hep çözmekti benim derdim. Ana parasının bir kısmını veya tamamını alamamış kimseler var evet ve haklılar. O zaman suçlu kim? 2011’den 2020 yılına kadar yakınlarım bana para verirdi ben de değerlendirirdim. Herkes kendi rızasıyla veriyordu. Verdiğim sözü tutamadığım zaman kredi çekip ödüyordum. Ortak paydamız para kazanmaktı. Ben doğru tavsiyeler verirdim. 2020 yılında Galatasaray camiasından beni bilen ve güvenen bir insan parasını elden teslim etti. Sonra da kulüpten ayrıldı. Ben de parasını değerlendiriyordum, ihtiyaç oldukça parasını gönderiyordum ama istediği para çok, çok, çok fazla olmaya başladı. Bana 300 bin dolar ödedi ben de bir şekilde o parayı devam ettirdim" şeklinde konuştu. Daha sonra hakimin, 300 bin doları kimin verdiğini sorması üzerine Erzan, "Fatih Terim. Galatasaray camiasında onun sözüne güveniliyordu. Ben bir fon vaadinde bulunmadım, sonradan bir fon furyası ortaya çıktı" diye konuştu.

"Kazandırırken Seçil’dim, kazandıramayınca dolandırıcı oldum"

2021 Temmuz ayına kadar bir sorun olmadığını belirten Erzan, "Ancak ismini şimdi vermek istemediğim 2 kişi, benden bir anda 1 verdilerse 200-300 istemeye başladılar. Tehdit ettiler, en büyük korkum da beni işten attırmalarıydı. Bir şey söyleyemedim, söylemek istediğimde de bunu kabul etmediler. Çözüm planım ise yatırımları satarak mağdur ettiğim insanlara ödemekti. Planım buydu. Yardımcı olmasını istediğim insanlar oldu ancak yardımı yetiştiremeyen insanlar oldu. Kazandırırken Seçil’dim, kazandıramayınca dolandırıcı oldum" ifadelerini kullandı.

"Ben kesinlikle bankanın ‘biz bu işin içinde değildik’ deyişini kabul etmek istemiyorum’’

Müşteki Musa Mert Çetin, 2009’dan beri Galatasaray’da pek çok farklı görevde çalıştığını ve sanık Erzan’ı da oradan tanıdığını söyleyerek, "Seçil Erzan Denizbank’ın kurumsal ve uluslararası bir fonu olduğunu, her şeyin legal olduğunu, fonun başında Mehmet Aydoğdu ve Hakan Ateş olduğunu ve birçok ünlü kişinin de parasının olduğunu söyledi. Sanık ‘bana Muslera’yı da getir, onun da parası değerlensin’ dedi. Bana ‘aman Fatih hocanın veya başkasının bundan haberi olmasın, ben sana açılan limitlerde senin paranı değerlendireceğim’ demişti. Ben kesinlikle bankanın ‘biz bu işin içinde değildik’ deyişini kabul etmek istemiyorum. Denizbank yöneticilerinden, Hakan Ateş, Mehmet Aydoğdu başta olmak üzere tüm Denizbank yöneticilerinden şikayetçiyim. Kendileri zaten maddi zarar verdiler, bir de suç duyurusunda bulundular biz tefeciymişiz, dolandırıcıymışız şeklinde. Zaten savcılık da takipsizlik verdi. Ben bu insanlardan şikayetçiyim’’ dedi.

"Kendisinin kaşına, gözüne kanıp gelmedik’’

Sanığın kendisini yatırım fonu vaadiyle kandırdığını belirten müşteki Emre Çolak, "Biz kendisinin kaşına, gözüne kanıp gelmedik. Bize Denizbank’ın kurumsal fonu olduğunu söyledi. Tamamen Denizbank’ın kurumsallığına güvendim. Şikayetçiyim’’ şeklinde konuştu.

"Bu işe kuzenimi soktum, kendi paramı kaybetsem bu kadar üzülmezdim’’

Müştekilerden Volkan Bahçekapılı ise sanık Erzan’ın kendisini en az 3-4 kez aradığını ve ofise davet ettiğini belirterek, "Eşim Buse Terim Bahçekapılı’dan dolayı böyle bir fon olduğunu biliyordum, o zamanlar eşim, benim de girmemi istemişti yoğunluktan girmemiştim. Sanık Erzan beni arayıp paraya ihtiyaç olduğunu, fon olduğunu söyleyince ben de öyle bir param olmadığını söyledim. Fondan kuzenim Emre Belözoğlu’na bahsettim. Ben kendi şahsım olarak kendi paramı vermedim, maddi bir zararım yok ancak burada bir kefalet söz konusu. Bu işe kuzenimi soktum, kendi paramı kaybetsem bu kadar üzülmezdim’’ ifadelerini kullandı.

2 sanığa tahliye

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Atilla Yörük ile Nazlı Can’ın mevcut delil durumu ve tutuklulukta kaldıkları süreyi de göz önüne alarak tahliyesine karar verdi. Heyet, sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük’ün ise tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Denizbank’ın katılma talebi reddedildi

Denizbank AŞ.’nin suçtan doğrudan zarar gören olmaması nedeniyle katılma talebini reddeden mahkeme, sanıklar Seçil Erzan ile Asiye Öztürk’ün ıslak imza örneklerinin Denizbank’tan istenilmesine ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, aralarında Buse Terim Bahçekapılı, Emre Belözoğlu, Emre Çolak, Fernando Muslera, Arda Turan, Selçuk İnan, Volkan Bahçekapılı’nın da bulunduğu 18 kişi ’müşteki’ sıfatıyla yer alırken; Seçil Erzan, Ali Yörük, Asiye Öztürk, Atilla Yörük, Hüseyin Eligül, Kerem Can ve Nazlı Can’un bulunduğu 7 kişi ise ’şüpheli’ sıfatıyla her aldı.

Güven ilişkisine dayanarak parayı teslim etti, daha sonra Erzan’a ulaşamadı

Hazırlanan iddianamede, Denizbank’ın Levent Büyükdere Caddesi Şubesi müdürü olarak çalışan şüpheli Seçil Erzan’ın, müştekilerden Bülent Çeviker’den kişisel güven ilişkisine dayanarak 2 milyon dolar parayı değerlendirmesi amacıyla elden aldığı, 3 Nisan’da 3 milyon olarak iade edeceğini bildirdiği, bunun karşılığında da müşteriye yazılı bir evrak verildiği ancak şube müdürüne ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı anlatıldı. Şüpheli Erzan’a ulaşamayınca durumun bankaya bildirildiğinin aktarıldığı iddianamede, banka tarafından araştırma yapılmaya ve Seçil Erzan’a ulaşılmaya çalışıldığı ancak ulaşılamadığı, bu nedenlerden dolayı Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve soruşturmaya başlandığı kaydedildi.

Fatih Terim’in ismini vererek fona dahil olduğunu söylediği belirtildi

Mağdurların kamuoyunda tanınmış sporcular, iş adamları, hekim gibi çeşitli meslek gruplarına sahip kişiler olduğunun belirtildiği iddianamede, mağdurların hepsinin alınan beyanlarında şüpheli Seçil Erzan’ın kendilerine yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu söylediği, ayrıca kamuoyunda tanınmış Fatih Terim, Hakan Ateş gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek bu fona para yatırmaya ikna ettiği şeklinde benzer ifadelerin bulunduğu aktarıldı. Gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığı, müştekilerin Şube Müdürü olan şüpheli Erzan’a teslim ettikleri paraları başından itibaren yatırım amacıyla ve banka müdürü sıfatıyla sağladığı güven sebebiyle verdikleri kaydedildi.

Kim ne kadar para yatırdı

İddianamede, müştekilerden Buse Terim Bahçekapılı’nın 190 bin Amerikan Doları verdiği, Emre Belözoğlu’nun bu fona para yatırması için bir kısmını Volkan Bahçekapılı ile göndermek suretiyle toplamda 4 milyon 292 bin doları şüpheli Erzan’a teslim ettiği, Fernando Muslera’nın 1 milyon 200 bin dolar teslim ettiği ancak şüpheli Erzan’ın bu paranın 700 binlik kısmını geri vererek 500 bin dolar dolandırdığı kaydedildi. Öte yandan, şüpheli Erzan’ın Arda Turan’dan 13 milyon 900 bin dolar nakit elden para alıp sadece 6 milyon 400 bin doları fon getirisi olarak geri vermek suretiyle 7 milyon 500 bin dolandırdığı belirtildi. Şüphelinin Selçuk İnan’dan ise 3 milyon 685 bin dolar alıp bunun 2 milyon 150 binini fon getirisi olarak geri iade ederek toplamda 1 milyon 535 bin dolandırdığı kaydedildi.

216 yıla kadar hapis talebi

Hazırlanan iddianamede şüpheli Seçil Erzan’ın ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 66 yıldan 216 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Diğer 6 şüphelinin ise 3 yıl ile 65 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.

Sema Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Trendyol Süper Lig: Konyaspor: 0 - Sivasspor: 1 (Maç sonucu) Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Konyaspor sahasında Sivasspor’a 1-0 mağlup oldu. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 58. dakikada ceza alanı önünde topa gelişine vuran Uğurcan Yazğılı’nın şutu defanstan sekti. Ceza alanı içerisinde topu önünde bulan Adil Demirbağ’ın çektiği şutta meşin yuvarlak üstten autta çıktı. 61. dakikada Sivasspor’un sol kanattan Uğur Çiftçi ile gelişen atağında Uğur topu arka direğe doğru ortaladı. Topu kontrol eden Burak Kapacak’ın şutu üstten dışarıya gitti. 69. dakikada sol kanattan gelişen Konyaspor atağında Guilherme topu ceza alanındaki takım arkadaşı Çikalleshi’ye gönderdi. Müsait pozisyonda Çikalleshi’nin çaprazdan çektiği şutta defansa çarpan top kornere çıktı. 86. dakikada Sivasspor’un sağ kanattan Roman Kvet’in ortasında topla buluşan Fode Koita kaleci ile karşı karşıya kaldı. Şutunu çeken Koıta’nın topu üstten autta çıktı. 90+3. dakikada Guilherme’nın ortasında ceza alanı içerisinde kafalardan seken topu kontrol eden Steven Nzonzı şutunu çekti. Nzonzı’nın şutu yandan autta çıktı. Hakemler: Tugay Kaan Numanoğlu, Bilal Gölen, Hüseyin Aylak Konyaspor: Bernardoni, Ahmet Oğuz (Uğurcan Yazğılı dk. 46), Adil Demirbağ, Calvo, Guilherme, Soner Dikmen (Cebrail Karayel dk. 83), Oğulcan Ülgün (Steven Nzonzi dk. 65), Robert Muric (Daniel Prip dk. 46), Cicaldau, Moreno, Çikalleshi (Nelson Oliveira dk. 83) Yedekler: Deniz Ertaş, Yasir Subaşı, Nıko Rak, Bruno Paz, Emrehan Gedikli Teknik Direktör: Hakan Keleş Sivasspor: Ali Vural, Alaaddin Okumuş, Caner Osmanpaşa, Samba Camara, Uğur Çiftçi, Yunus Konak (Hakan Arslan dk. 77), Burak Kapacak (Modou Barrow dk. 77), Charisis, Samuel Saiz (Roman Kvet dk. 62), Clinton N’Jie (Fode Koite dk. 78), Gerson Rodrigues (Appindangoye dk. 90+2) Yedekler: Erhan Ertürk, Abdulkadir Parmak, Ahmed Musa, Ziya Erdal, Murat Paluli Teknik Direktör: Servet Çetin Gol: Clinton N’Jie (dk. 16) (Sivasspor) Sarı kartlar: Samuel Saız, Burak Kapacak, Fode Koite, Uğur Çiftçi (Sivasspor), Oğulcan Ülgün, Uğurcan Yazğılı, Çikalleshi (Konyaspor)
Ankara Trendyol Süper Lig: MKE Ankaragücü: 1 - Çaykur Rizespor: 1 (Maç sonucu) Trendyol Süper Lig’in 14. haftasında MKE Ankaragücü, konuk ettiği Çaykur Rizespor ile 1-1 berabere kaldı. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 50.dakikada ev sahibi ekipte Ali Sowe, Emirhan Topçu’ya yaptığı faulün ardından ikinci sarı kartı gördü ve kırmızı kartla oyun dışında kaldı. 61. dakikada Çaykur Rizespor hücumunda Hojer, ceza sahası dışı sol çaprazından sol ayağıyla sert vurdu, top yandan auta gitti. 64. dakikada Ankaragücü atağında Efkan Bekiroğlu ceza sahası yayı üzerinden sol ayağıyla vuruşunu yaptı, sağına uzanan kaleci Gökhan Akkan topu kurtardı. 85. dakikada sol kanatta topla buluşan Hojer yerden sert ortaladı, Ankaragücü savunmasından seken top kaleci Bahadır Han Güngördü’de kaldı. 90+5. dakikada Çaykur Rizespor’da Emirhan Topçu, Chatzigiovanis’e yaptığı faulün ardından ikinci sarı kartı gördü ve kırmızı kartla oyun dışında kaldı. 90+7. dakikada Sol iç kulvarda topla buluşan Halil Pehlivan sol ayağıyla ortayı yaptı, ceza sahası içi sol çaprazda bulunan Benhur’un kafa vuruşunda Kaleci Bahadır’dan seken top yan direkten döndü. Ardından topu kale sahası önünde bulunan Gaich dokunuşu yaptı ve ağları havalandırdı. 1-1 Hakemler: Halil Umut Meler, Mustafa Emre Eyisoy, Kerem Ersoy MKE Ankaragücü: Bahadır Han Güngördü, Atakan Rıdvan Çankaya, Radakovic, Mujakic, Alper Uludağ, Ali Kaan Güneren, Moreira (Dokanovic dk. 89), Morutan (Rodrigues dk. 80), Efkan Bekiroğlu (Macheda dk. 75), Cephas, Sowe Yedekler: Gikiewicz, Hanousek, Cem Tuna Türkmen, Chatzigiovanis, Bajic, Yıldırım Mert Çetin, Kitsiou Teknik Direktör: Emre Belözoğlu Çaykur Rizespor: Gökhan Akkan, Muhammet Taha Şahin, Emirhan Topçu, Alikulov, Hojer, Shelvey, Mithat Pala (Halil İbrahim Pehlivan dk. 81), Sauerbeck (Behnur Keser dk. 70), Varesanovic (Quintela dk. 70), Zeqiri (Gaich dk. 59), Minchev Yedekler: Tarık Çetin, Seyfettin Anıl Yaşar, Laine, Sinan Osmanoğlu, Faye, Eray Korkmaz Teknik Direktör: İlhan Palut Gol: Morutan (dk.14) MKE Ankaragücü, Gaich (dk. 90+7) Çaykur Rizespor Kırmızı kart: Ali Sowe (dk. 50) MKE Ankaragücü, Emirhan Topçu (dk. 90+5) Çaykur Rizespor Sarı kartlar: Cephas, Bahadır Han Güngördü (MKE Ankaragücü), Zeqiri, Minchev, Gaich, Hojer (Çaykur Rizespor)
İzmir Trendyol 1. Lig: Altay: 0 - Boluspor: 1 Trendyol 1. Lig’in 15. haftasında Altay, konuk ettiği Boluspor’a 1-0 mağlup oldu. Maçtan dakikalar 12. dakikada Ali Kızılkuyu’nun verdiği pasta topla buluşan Marco Paixao, ceza sahası dışından şutunu çekti ve top üstten dışarı çıktı. 23. dakikada Oğuz Kağan’ın kullandığı duran topta kaleci Ozan boşa çıktı ve Posmac penaltı noktasından kafa vuruşunu yaptı fakat top üstten dışarı çıktı. 32. dakikada Hakan’ın kazandığı topta pasını Kayamba’ya verdi. Kayamba’da penaltı noktasının çevresinde olan Bettaieb’e pasını aktardı. Bettaieb de gelişine topa vurdu ve top farklı bir şekilde dışarı çıktı. 55. dakikada duran topu kullanan Oğuz Kağan, ön direğe ortasını yaptı ve Batuhan da kafa vuruşunu yaptı. Kaleci Ozan uzak köşeye uzanarak topu çelmeyi başardı. 56. dakikada Sol kenardan Batuhan arka direğe ortasını açtı, Kayamba gelişine vuruşunu yaptı ve topu filelerle buluşturdu. 0-1 Hakemler: Abdullah Buğra Taşkınsoy, Şenol Bektaş, Onur Gülter Altay: Ozan Evrim Özenç, Sefa Özdemir, Eren Erdoğan (Yusuf Tekin dk. 36) (Mehmet Gündüz dk. 46), Tolga Ünlü, Efe Sarıkaya, Onur Efe, Özgür Özkaya, Zeki Yıldırım (İbrahim Öztürk dk. 87), Salih Sarıkaya (Enes Yetkin dk. 81), Marco Paixao, Ali Kızılkuyu (Arda Gezer dk. 46) Yedekler: Eren Karataş, Tugay Gündem, Caner Baycan, Enes Öğrüce, Murat Uluç Teknik Direktör: Yusuf Şimşek Boluspor: Çağlar Şahin Akbaba, Veaceslav Posmac, Naby Oulare, Hakan Bilgiç, Batuhan İşçiler, Kerem Paykoç, Oğuz Kağan Güçtekin, Kubilay Sönmez, Abdoulaye Diarrassouba (Safa Kınalı dk. 72 (Mustafa Şengül dk. 90+4), Adel Bettaieb (Tolunay Artuç dk. 90+2), Joel Ngandu Kayamba ( Guy-Michel Landel dk. 72) Yedekler: İsmail Çipe, Bartu Kulbilge, Furkan Demir, Erdem Reis, Murat Elmacı, Harun Yerlikaya Teknik Direktör: Yalçın Koşukavak Gol: Joel Ngandu Kayamba (dk. 56) (Altay) Sarı kartlar: Eren Erdoğan, Murat Uluç, Onur Efe, Marco Paixao, Sefa Özdemir (Altay), Kubilay Sönmez (Boluspor)
Ankara CHP Genel Başkanı Özel: "Hedef ilk 10 ekonomi içine girmekken ülkenin ilk 20 ekonomi içinde tutunmaya çalıştığı bir süreci yaşıyoruz" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Hedef ilk 10 ekonomi içine girmekken ülkenin ilk 20 ekonomi içinde tutunmaya çalıştığı bir süreci yaşıyoruz" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nde konuştu. Özel, 2024 yılı bütçesini görüşeceklerini ve 2022 yılının kesin hesabını tartışacaklarını ifade etti. Parlamentoda 335 vekilin ilk kez bütçe yapmanın heyecanını yaşadığını belirten Özel, "Daha önce 265 arkadaşımızla 5 kez birlikte bütçeleri tartışmıştık. Parlamento ile bütçe, bütçe hakkı ve egemenliği kullanılmasıyla bütçe hakkının kullanımı arasında varoluşsal bir ilişki var. Birbirinden ayrılmaz iki haktan bahsediyoruz. Bütçe hakkı yani gelirleri, kamu harcamalarını ve giderleri belirleme açısından son derece önemli ve kıymetli bir hak. Giderleri belirleyecek, onaylayacak ve denetleyecek, gelirlere karar vereceğiz. Bütçe hakkı dediğimiz, devletin vergileri toplayan sağ eli ile hizmeti yapan sol elinin dengesinin kurulması. Hep beraber iki hafta boyunca bu dengeyi konuşacak ve tartışacağız. 1689 Haklar Beyannamesi’nde artık bütçelerin bir yıllığına yapılması, toplanacak paraların ve yapılacak hizmetlerin yazılı olarak verilmesi ve bu konuda vergi vereceklerin ve hizmeti alacakların rızasının açıkça alınması yani bugün yaptığımız bütçeye benzer bütçelerin yapılması söz konusu oldu. Bunun en önemli kazanımlardan biri olduğu konusunda anayasacıların hiçbir şüphesi yok" diye konuştu. "Cumhuriyet’in ilk çeyreğinde Cumhuriyet’in ilk bütçelerini CHP yaptı" Bugün bu tartışmanın Türk demokrasi tarihi açısından 200 yıllık, dünya demokrasi tarihi açısında 800 yıllık kazanımlardan dramatik bir geri gidişe itiraz olduğunu tespit ettiğini ifade eden Özel, "Tutanaklar önünde bu itirazı kayda geçirmek isterim ve hatırlatmak isterim ki Cumhuriyet’in ilk çeyreğinde Cumhuriyet’in ilk bütçelerini CHP yaptı. CHP’nin Cumhuriyet’in kurucu kadroları devleti gerçek anlamda güçlendirmenin en temel yolunun güçlü ve milli bir ekonomi yaratmak, toplumun refahını yükseltmek olduğunu gayet iyi biliyorlardı. 1923’te İzmir İktisat Kongresi’ni toplayarak başladılar. Toplumun tüm paydaşlarını kongreye dahil ettiler. Alınan kararlar ışığında ülkede sermayenin çok kıt olmasına rağmen önce ulaşım altyapısını oluşturdular. Temel ihtiyaçların üretimi için fabrikalar, bankalar, ekonomik teşekküller kurdular. İşte bu öngörülü ve kararlı akım dünya ekonomik krizine anında ve doğru tepki verecek erken cumhuriyetin kazanımlarını korumayı başarıyordu. Hepimizin gururla söylediği demir ağlarla örülen memleket, üretime dayalı bir ekonomi ile ülkemizi hızla kalkındırdı. Türkiye ekonomisi 15 yılda tam yüzde 196 büyüdü" dedi. "Bu bütçe son 20 yıldaki yoksullaştıran, işsizleştiren, gelir adaletsizliğini büyüten, enflasyonla mücadele yeterliliği göstermeyen bütçelerin tekrarı" Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Cumhuriyet’in ilk yüzyılının 25 yılında neredeyse bütün bütçeleri yaptığını söyleyen Özel, "Parti bu bütçeleri yaparken özellikle şu hedefi ortaya koyuyordu: ‘Biz Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyanın en güçlü 10 ekonomisi içine sokacağız.’ Üzülerek söylüyorum ki bu bütçe milli ekonomiyi güçlendiren bütçeleri örnek almak yerine son 20 yıldaki yoksullaştıran, işsizleştiren, emeği ucuz iş gücü haline getiren, gelir adaletsizliğini büyüten, enflasyonla mücadele yeterliliği göstermeyen bütçelerin bir tekrarı. Elbette burada kürsüye 14 gün boyunca çıkacak ve bu bütçeyi destekleyecek hatipler olacak. O hatiplerin önemli argümanlarından bir tanesi de Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarlarında 21 senede 540 milyar dolar kamu yatırımı yapılmış olması olacak. Matematiksel büyüklüğe baktığınızda gerçekten önerilecek bir durum. Türkiye’de 7 bölgeye dağılmış 10 binlerce fabrikanın, büyük atölyelerin, istihdam ve katma değer yaratan, çağ yaratan yatırımların olduğu, ulaşım altyapısının çözüldüğü, hiçbir vatandaşın açlık sırında yaşamadığı, her türlü afete dirençli ketler haline geldiği bir ülke beklenir" ifadelerini kullandı. "Hedef ilk 10 ekonomi içine girmekken ülkenin ilk 20 ekonomi içinde tutunmaya çalıştığı bir süreci yaşıyoruz" Özel, sözlerine şöyle devam etti: "Dünyanın 20 yıl gerisinde teknoloji hamlelerle övünmek yerine yüksek katma değerli, inovasyona dayanan örneğin yerli ve milli çipimizi üretip ihraç edebildiğimiz, tüm ihtiyacımızı kazandığımız bir sürece katkı sağlasaydık keşke. Ama bunların hiçbirisinin ortada olmadığını ve bu bütçenin de böyle bir vizyon taşımadığını hep birlikte görüyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğinde hızla ortaya koyduğu 10 ekonomi içine girmek... Ne zaman? 2023’te. Bütçe konuşuyoruz, 2023’deyiz. Hedef ilk 10 ekonomi içine girmekken bu ülkenin ilk 20 ekonomi içinde tutunmaya çalıştığı bir süreci yaşıyoruz. Türkiye’nin 74. sırada olan kişi başına milli gelirini ilk 50’ye taşımayı hedeflerken bugün 78. sıraya gerilediğimizi, burada acımasızca eleştirdikleri ve Türkiye’nin en kötü ekonomi diye ifade ettikleri üçlü koalisyon kişi başı milli gelirde seviyeyi 74’te bırakmışken bu arkadaşlar 78. sıraya gerilettikleri ülkede bugün bütçe sunumu yaptılar. Burada görülen bir gerçek var. 10 yıl önce konan 2023 hedefleri bugün 2053’e hatta belki 2071 yılına referans gösterilecek kadar kendinden de ümidi kesmiş bir iktidarla karşı karşıyayız." "Enerji ve gıda güvenliğine yönelik stratejik yatırımlar yapılmadı" Pandemi konusuna değinen Özel, "Bütün dünya pandemi ile büyük bir sağlık tehdidi ile yüzleşti. Bundan sonra da böyle tehditlerin olacağı hatta bu yüzyılın pandemiler yüzyılı olacağını dünyadaki çok sayıda bilim insanının ortaklaştığı bir kabul. Hükümet buna karşı biyoteknoloji ve medikal teknolojiye selektif yatırımlar yapması gerekirdi, yapmadı. Rusya-Ukrayna savaşı dünyayı büyük bir enerji ve gıda kriziyle karşı karşıya bıraktı. Enerji ve gıda güvenliğine yönelik stratejik yatırımların yapılması beklenirdi, yapılmadı" dedi. "Devlet sözünü yerde bırakarak hepimizi mahcup ettiler" 6 Şubat 2023’de Kahramanmaraş merkezli depremi hatırlatan Özel, "Bundan ders almak; hızlı, kararlı, bilimsel adımlar atmak gerekirdi. Seçime endeksli bir yüzyıl vardı. Hatay raporunun ortaya koyduğu rakamda depremden etkilenen 10 ilde her 10 kişiden 9’unun barınma sorunuyla karşı karşıya olacağı vardı. Bir yıl içinde evlerine ulaşmak isteyenler bize oy versin diyenlerin oy aldıkları kişilerden 10 kişiden 9’una devlet sözünü yerde bırakarak hepimizi mahcup ettiklerinin de altını çizmek isterim. Dirençli kentler için doğru adımlar atılmadı. Sosyal devleti savunan, yaşam hakkını her alanında sahiplenen bir siyasi parti olarak gıda, sağlık, barınma, enerji krizine çözüm üreten bir bütçeyi görmek, incelemek istedik ama böyle bir bütçe Meclis’e sunulmadı" ifadelerini kullandı.