EKONOMİ - 04 Kasım 2024 Pazartesi 10:52

GÖSAŞ, yaz dönemi yabancı kredi kartları harcama istatistikleri paylaştı

A
A
A
GÖSAŞ, yaz dönemi yabancı kredi kartları harcama istatistikleri paylaştı

Garanti BBVA Ödeme Sistemleri’nin (GÖSAŞ) verilerine göre, yazın Türkiye’de en fazla İngilizler, Suudi Arabistanlılar ve Almanlar harcama yaptı.



Garanti BBVA Ödeme Sistemleri (GÖSAŞ), ülke turizminde çok yoğun geçen yaz döneminde yabancı ziyaretçilerin kredi kartı kullanım istatistiklerini yayınladı. GÖSAŞ’ın, Garanti BBVA POS’larından geçen yabancı kart verileri üzerinden, 1 Haziran - 31 Ağustos 2024 dönemindeki işlemlere dayandırdığı çalışma, önemli sonuçlar ortaya koydu. Araştırmaya göre bu dönemde Türkiye’de işlem sayısı bazında en çok harcama yapanlar sırasıyla Birleşik Krallık, Suudi Arabistan ve Almanya kredi kartları oldu. Yabancı kredi kartlarıyla yapılan işlemlerin yüzde 24’sını İngilizler gerçekleştirirken, onları yüzde 16 ile Suudi Arabistanlılar, yüzde 11 ile de Almanlar takip etti.



Söz konusu verilere ilişkin GÖSAŞ değerlendirmesi sonucunda , bu dönemde yabancı kredi kartları ile en çok harcamanın yüzde 42 oranında İstanbul’da yapıldığı, Antalya’nın yüzde 19 ve Muğla’ yüzde 15 oranla listede yer aldığı görüldü. Yabancıların toplam harcamaları içinde işlem hacmi bazında en çok harcama yapılan sektörler ise giyim & aksesuar, konaklama ve yemek oldu.



İngilizlerin tercihi güney şehirleri oldu


Değerlendirmeye göre, Birleşik Krallık’tan ülkemize gelen misafirler en fazla Muğla (yüzde 38) ve Antalya’da (yüzde 27) harcama yaptı. Konaklama en çok harcama yapılan sektör olurken yemek sektörü ikinci, sağlık & kozmetik harcamaları da üçüncü sırayı aldı.



Suudi Arabistanlılar, İstanbul ve Trabzon’da harcıyor


Suudi Arabistanlı ziyaretçilerin ilgisi yoğunlukla İstanbul’da (yüzde 70) olurken, ikinci sırada Trabzon (yüzde 15) yer aldı. Akdeniz kıyılarında Muğla ve Antalya’nın yanında Sakarya ve Kocaeli de Suudilerin tercih noktalar olurken en fazla harcama yapılan sektörlerin ise giyim & aksesuar, konaklama ve yemek olarak sıralandığı görüldü.



Almanların ilgisi İstanbul ve Antalya’da


Almanya’dan gelen ziyaretçiler en fazla İstanbul’da (yüzde 31) harcama yaparken, ikinci sırayı Antalya (yüzde 24), üçüncü sırayı ise İzmir (yüzde 11) aldı. En çok harcama yapılan sektörler konaklama ve sağlık& kozmetik olurken, kuyum harcamaları da ilk 5 sektör arasında yer aldı.



Avrupalılar gezip yemek yerken, Ortadoğulu turistler en çok giyim ve aksesuara harcıyor


1 Haziran - 31 Ağustos döneminde Avrupa’dan ülkemize gelen yabancıların en büyük çoğunluğunu Birleşik Krallık, Almanya ve Hollandalı ziyaretçiler oluşturdu. Avrupa geneline bakıldığında toplamda en fazla kredi kartı işlemi İstanbul, Antalya ve Muğla’da gerçekleşirken; Avrupalıların en çok harcama yaptığı 5 sektör konaklama, yemek, giyim & aksesuar, sağlık & kozmetik ve market oldu.



Kredi kartı işlemleri itibarıyla, Suudi Arabistan’dan sonra Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden Türkiye’ye en çok ziyaretçi Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Kuveyt ve Katar’dan geldi. Bu ziyaretçiler en fazla kredi kartı işlemini İstanbul, Trabzon ve Muğla’da gerçekleştirdi. Harcamalarda ise sırasıyla giyim & aksesuar, konaklama, yemek, sağlık & kozmetik ve market öne çıktı.



Belirli bir süreyi kapsayan bu veriler, Avrupalı turistlerin seyahatlerinde öncelikle konaklama ve yeme-içme harcaması yaptığını, Ortadoğulu ziyaretçilerin de alışverişi ilk sıraya koyduğunu gösterdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da DEAŞ terör örgütüne düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AK Parti Bingöl Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Terörsüz Türkiye’ye değindi. Türkiye Yüzyılı’nın huzurun ve kardeşliğin yüzyılı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye’nin ana çerçevesi Türkiye yüzyılı vizyonudur. Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmalarda ilk cephemizi kuvvetlendirmemiz lazım dedi. Bunun üzerine düşünmemiz gerek. Bölgemizde farklı planlar ve tasarımlar yapan emperyalist ve uluslararası güç odaları, bu bölgeyi parçalamaya çalışan odanlar var. Bunlara karşı en büyük dayanağımız milletimizin birlik ve beraberliğidir. Bizim millet anlayışımız ırka dayalı bir anlayış değildir. Allah korusun biz ırkçı değiliz. Bizim millet anlayışımız kapsayıcı, kucaklayıcı bir millet anlayışıdır. Bu anlayış içinde milli birliğimizi, beraberliğimizi pekiştireceğiz ki başkalarının tuzaklarına düşmeyelim. Emperyalist oyunlara, bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlara prim vermeyelim. Bunu da başaracağız" diye konuştu. "Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti" Bahçeli’nin tarihi bir çıkışı olduğunu aktaran Yılmaz "Ezberleri bozan, gerçekten siyasetçi olarak düşündüğünüzde çok cesur adımlar attı. Kolay değil. Birçok siyasetçi yarını veya 3 gün sonrasını düşünür. Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti. Böyle hareket edenlere bu millet her zaman destek olmuştur. Milletin menfaati için gerekirse siyasi bedel öderim diyenlere millet her zaman destek olmuştur ve bundan sonrada olacaktır. Allah razı olsun, Bahçeli’nin yaptığı açılımlar, ezber bozan çıkışlar. Tüm bunlarla birlikte yeni bir süreç içerisindeyiz. İnşallah bunu başaracağız. Silahların gölgesinin olmadığı, siyasetinin alanının genişlediği, demokratik siyaset içerisinde ülkemizin ilerlemeye devam ettiği bir ortamı hep birlikte oluşturacağız. Bu kolay değil. Gel-gitler olabilir mi olabilir. Bu tür süreçleri sabote etmek isteyenler, dezenformasyonlar yayarak milletin kafasını karıştırmak isteyenler olabilir mi elbette olabilir" dedi. "Hesabı olanlar bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Yılmaz, "Mekanları cennet olsun. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor. Bir enstrüman olarak kullanıyor. Maalesef böyle bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. İnşallah Terörsüz Türkiye, çok daha güçlü bir Türkiye demektir. Çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye demektir. İnşallah onu da hep birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara TÜRKYED Genel Başkanı Çelik; "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Genel Merkezi (TÜRKYED) Genel Başkanı Nihat Çelik, 2025 yılının tarım ve hayvancılıkta oldukça zor geçtiğini belirterek, "2026 yılından en büyük beklentilerimiz kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" dedi. Tarımda 2025 yılının zor geçmesine karşın olumlu manada önemli gelişmelerin de yaşandığına dikkati çeken Çelik, 2025’te yeni projeler ile tarımsal desteklerden su planlamasına kadar birçok başlıkta önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Çelik, zirai don ve kuraklığın tarımsal üretime önemli ölçüde zarar verdiğine işaret ederek "Nisan ayı döneminde 65 ilde yaşanan don olayı, 16 üründe ciddi hasarlar oluşturdu. Diğer taraftan yağışlardaki azalma ve artan sıcaklıklar nedeniyle bu defa kuraklık nedeniyle tarım havzalarında toprak nemi kritik seviyelere geriledi. Barajlar tükenme noktasına geldi. Birçok üründe rekolteler yarıdan fazla düştü. Bu manada suyun önemi bir kez daha anlaşıldı. Dolayısıyla Tarım Bakanlığımızın gerekli tedbirleri almak adına 10 Yıllık Ulusal Su Planını ortaya koyması geleceğimiz açısından en önemli gelişmelerden birisi olmuştur" ifadelerini kullandı. Öte yandan tarım politikalarına ışık tutacak olan genel tarım sayımı çalışmalarının 2025 yılında başlamasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığınca Tarım Orman Şurasının dördüncüsünün gerçekleştirilmesinin de önemli bir adım olduğunu vurguladı. Çelik, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesinin 2025 yılının da başladığını anımsatarak projeye 2026 yılında küçükbaş hayvancılığın da dahil edilecek olmasının hayvancılığa önemli bir ivme kazandıracağını kaydetti. "Hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı" 2025 yılının bitkisel ve hayvansal üretimdeki durumuna dikkati çeken Çelik, "Bitkisel üretimde düşüşler kaydedilmesi yanında hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı. Ancak tarımsal girdi fiyatlarının yüksek olması üreticilerin zor bir yıl geçirmesine neden oldu. Ayrıca 2025 yılı, sektörde en önemli sorun olarak sürekli gündemde tutulan gerek et gerekse süt ürünlerinin fiyatlarındaki artışlarda fırsatçılar, tedarikçiler ve aracıların etkin rol oynaması yetiştiricinin kar etmemesi ve tüketicinin de pahalı fiyatlardan dolayı yeterince et ve süt tüketemediği bir yıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Çelik, Kurban Bayramı sonrasında ortaya çıkan şap hastalığının hayvancılığa ciddi manada zararlar verdiğini kaydederek bu konuda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Bakanlık personelinin hastalığı bertaraf etmek için ülke genelinde yoğun bir şekilde gayret saf ettiklerini sözlerine ekledi. "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Çelik, TÜRKYED’in 2026 vizyonunun kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanı olduğuna işaret ederek, "TÜRKYED olarak öncelikle 2026 yılında her alanda tarımsal üretimin artacağı gerek çiftçilerimizin ve üreticilerimizin gerekse tüketicilerimizin mutlu olacağı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Özellikle kırmızı et üretim ve tüketiminin artırılarak ithalat yerine ihracat yapan bir ülke konumuna geçmek en önemli beklentilerimizdendir. 2026 yılının tarımsal üretimde iklim değişikliklerinden en az etkilendiği, çiftçileri üretimde tutacak desteklerin artırılacağı bir yıl olmasını diliyoruz. Sadece üretimi değil gıda güvenliğimizi de tehlikeye sokmamak için iklim değişikliklerine uyumlu uzun vadeli politikaların hayata geçirilmesini bekliyor bu konuda önemli çalışmalar yapan Bakanlığımıza topyekûn sektör paydaşlarının destek olmasını istiyoruz. 2026 yılından en büyük beklentilerimiz, üreticilerin tarımdan uzaklaşmadığı, tarım arazilerimizin her bir karışının ekilip biçildiği, kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı, üreticinin ve tüketicinin kazanacağı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" değerlendirmesinde bulundu.