SPOR - 17 Mayıs 2025 Cumartesi 18:58

Hagi ve Popescu, yıl dönümünde UEFA Kupası zaferini anlattı

A
A
A

Galatasaray’ın efsane futbolcuları Gheorghe Hagi ve Gheorghe Popescu, sarı-kırmızılılarla 17 Mayıs 2000 tarihinde kazandıkları UEFA Kupası’nın yıl döneminde yaşadıklarını anlattı.

1905 Galatasaraylı Yönetici ve İş İnsanları Derneği’nin, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Özhan Canaydın Salonu’nda düzenlediği GSYİAD TALKS etkinliğine sarı-kırmızılıların efsane futbolcuları Gheorghe Hagi ve Gheorghe Popescu konuk oldu.

17 Mayıs 2000 tarihinde kazandıkları UEFA Kupası’nın sadece kendisi için değil, bütün Türkiye için özel gün olduğunu söyleyen Gheorghe Hagi, "Hepimizin mutlu olduğu bir gündü. Galatasaray mutluydu. Aynı zamanda Avrupa’da bunun gibi önemli ve özel bir kupayı kazanmak muazzam bir şeydi. Türkiye’den bir takımın kazanması muazzam bir şeydi. Bu kupayı sadece oyuncular değil, yönetimden başlayarak, Florya’daki çalışanlara kadar herkes emek verdi. Bu kupa, hepimizin kupasıdır. O kadar güçlü takım olduk ki milli takıma, Galatasaray’dan 13 oyuncu gitmişti. Çok kuvvetli bir ekipti. Başarı inşa edildi. Hiçbir şey tesadüften ibaret değildir. Emek sarf ederek, başarıya ulaştık" diye konuştu.

"Galatasaray bunun ulaşabileceğini göstermiştir"

Kupa kazandıktan sonra çok mutlu olduğunu aktaran Hagi, "Avrupa’nın en iyisi olacağız, insanları mutlu edeceğiz diye düşündüm. Biz sonuçta taraftarlar için yaşıyoruz. Mutluyduk, güçlüydük. Çünkü kendini çünkü güçlü hissediyorsun. Sözleşmemin içindeki bir madde vardı, ’Avrupa kupasını kazanacaksınız’ diye. Çok para kazandık. Sözleşmeye imza attığımız zaman, ’Biz bu kupayı kazanacağız’ dedik. Galatasaray bunun ulaşabileceğini göstermiştir. İyi bir şekilde çalışırsan, çok iyi bir yönetimin, çok iyi ekibinin varsa, çok iyi oyuncuların olursa istediğine ulaşabilirsin. Kazandığında en iyisi oluyorsun. Tarih yazıyorsun. Kazandığında bütün dünya seni hatırlıyor. Bütün bir ülkeyi sevindirdiğini hatırlıyorsun. Bunun için çalışıyorsun, fedakarlık yapıyorsun. Bu hisle doğup büyüyorsun" şeklinde konuştu.

Kemerburgaz Metin Oktay Tesisleri için ise Gheorghe Hagi, "Oyuncular için daha kapsamlı alana ihtiyaç vardı. Kaliteyi arttırmak için bunları yapmak gerekiyor. Gelişim içindeyiz. Önemli olan azim, motivasyon, aynı zamanda gücü ve hem de açlığa ihtiyacın vardır" dedi.

"Avrupa’da da aynı şeylerin olmasını diliyorum"

Galatasaray’ın, Trendyol Süper Lig’de şampiyonluğa çok yakın olmasının hatırlatılması üzerine Hagi, "Ülkede en iyisi olmak için çok mücadele vermen lazım. Kolay bir mücadele değil. Bana göre zor bir şampiyonluk. Özellikle 3-4 kere kazanmak hiç kolay değil. Tüm bu zaferler Galatasaray’ı daha büyük kılıyor. Emek sarf eden herkesi tebrik ediyorum. Daha sonra Avrupa’da da aynı şeylerin olmasını diliyorum. Orada da bir proje inşa edilebilir. Çünkü Galatasaray, Avrupa kulübüdür" ifadelerini kullandı.

Popescu: "Kupayı kazanmak kariyerimizin en üst noktasıydı"

Sarı-kırmızılılara transfer olduğu dönemdeki yaşadıklarını anlatan Gheorghe Popescu, "Galatasaray’a ilk geldiğimde Hagi’ye, buradaki pozisyonu sormuştum. Takım kaptanı pozisyonu hakkında sormuştum. Çünkü ben Barcelona’dan geliyordum. Hagi, Galatasaray’ın çok önemli projesi olduğunu söyledi. Avrupa’da güçlü çok takım olmasını dilediğini söyledi. Ben Barcelona ile Şampiyonlar Ligi’ni kazanmıştım. Kariyerimin en üst seviyesine ulaştığımı sandım. Çok büyük bir teknik direktör olan Fatih Terim ile beraber müthiş bir ekip yaptık. 2000 yılında Galatasaray ile beraber Avrupa’da kupayı kazandık. O an benim için aynı zamanda arkadaşlarım için kariyerimizin en üst noktasıydı. Kimse o zamanlarda Türkiye’den bir takım o noktaya ulaşabileceğini düşünmüyordu. Hiç hayal etmediğim bir andı. Böyle bir ana ulaştığınız zaman sınır yoktur. O maçı oynadığımızda ayağımın 10 yerinde yara vardı. Maçtan önce bandajlarımı çıkarmak istedim. Sahaya girip, maça girmek imkansızdı. O finalde oynamak o kadar çok istedim ki sonrasında başıma gelecek herhangi tehlikeyi göze aldım" açıklamasında bulundu.

"Hayatımda gördüğüm en büyük kaleciydi"

UEFA Kupası finalinde attığı penaltının sorulması üzerine Popescu, "Fatih Terim şey demişti, ’Atabilecek misin?’ Forma numaram 4’tü. Ben de 4. sırada atmak istiyorum dedim. Aslında korkudan bir köşeye kuvvetli şekilde vurdum. Hiç öyle bir durum yok. Korkudan vurdum. O andan hayatımda gördüğüm en büyük kaleciydi. Hayatımda o kadar büyük kaleci görmemiştim. Belki bana inanmayacaksınız, top kaleye girdiği zaman adrenalin o kadar yükseldi ki oyuncuların hepsi beni kucaklıyordu. Ben o anları hatırlamıyorum. Uçtuğumu zannettim. Türkiye’ye geldiğimizde otobüsten inemedik. 150 bin kişi Taksim’de bizi bekliyorduk. Ondan sonra Florya’ya gittik. Arabalarımıza bindik, eve gitti. Ailelerimiz beraber kutlama yaptık" diye konuştu.

"O dönem Barcelona’da öyle bir şey yoktu"

Futbolda kulüplerin artık altyapıya çok önem verdiği ifade eden Gheorghe Popescu, "Önemli kulüpler, altyapıya birçok yatırım yapmaya başladı. Florya o zamanlarda müthiş görünüyordu. O dönemin birçok kulübünün altyapısı, Florya’nın altyapısına göre azdı. Ben Barcelona’dan geliyordum, Barcelona’da öyle bir şey yoktu" dedi.

Galatasaray’ın kazanmasının kendisini çok sevindirdiğini söyleyen Popescu, "Galatasaray maçlarını izliyorum. Kazanırsa çok seviniyoruz. Sevincimiz daha büyük oluyor. Çünkü teknik direktör bizim arkadaşımız. Yarın tribünlerde olacağız. 5. yıldız formalara geçecektir. Biz de katkılarda bulunduğumuzu düşünüyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

Konuşmaların ardından GSYİAD Başkanı Murat Sancaktar, Gheorghe Hagi ve Gheorghe Popescu’ya plaket takdim etti.

Oğuzhan Ort - Mehmet Ekrem Ceylan - Samet Yalçın



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Serdal Adalı, Beşiktaş’a 200 milyon Euro gelir getirecek projeyi açıkladı Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı, 200 milyon Euro’ya yakın gelir bekledikleri projeyi duyurdu. Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı’nın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Beşiktaşımızı finansal bağımsızlığına kavuşturacak projelere birlikte imza atıyoruz. Dikilitaş Mahallesi’nde bulunan 15.382,49 metrekare yüzölçümüne sahip arazimizin yanında, kulübümüze tahsisli yaklaşık 5 bin metrekarelik arazinin daha tapusunu alarak projeye ekliyoruz. 20 bin metrekarelik bu alan üzerinde, Emlak Konut ile birlikte büyük bir gayrimenkul projesi inşa ediyoruz. Beşiktaşımıza 200 milyon Euro’ya yakın gelir getireceğini öngördüğümüz bu proje, tarihimizin en büyük gelir getiren projesi olarak yerini alacak. Bu projenin diğer paydaşı Emlak Konut gibi alanının en güvenilir kurumu olacak. Ayrıca özellikle Ziraat Bankası’nın da bu projenin içerisinde yer almasını planlıyoruz. Dikilitaş projesi, devletimizin garantisiyle yapılacak. Buradan gelecek gelirle Bankalar Konsorsiyumu’na olan borçlarımızı ödemeyi ve günde yaklaşık 125.000 Euro’yu bulan faiz yükümüzden bir an önce kurtulmayı hedefliyoruz. Yılda 50 milyon Euro’ya yakın devasa bir meblağı faiz gideri ödeyerek adeta çöpe atmaktansa, böyle bir bütçeyi şampiyon Beşiktaş kadrolarını inşa etmek için kullanmayı arzu ediyoruz. Dikilitaş’taki arazimizin imar hakkının alınarak Beşiktaşımızın ekonomisine kazandırılıyor olması, yapılan kasıtlı algıların aksine Beşiktaşımız için tarihi bir fırsattır, mali bağımsızlığımız için dönüm noktasıdır. Bu tarihi fırsatı değerlendirmek ve Beşiktaşımız için en doğru kararı birlikte vermek üzere tüm genel kurul üyelerimizi 22 Haziran tarihinde düzenleyeceğimiz Genel Kurulumuza davet ediyor, bağımsız Beşiktaş’ı birlikte inşa edeceğimize inanıyorum. Aslolan Beşiktaş’tır!" ifadelerini kullandı.
Bursa LGS’de skandal: Sınıfta yanlış kitapçık dağıttılar, sınav ortasında topladılar Bursa’da LGS’nin ilk oturumuna giren öğrencilere yanlış kitapçık dağıtıldı. Sınav başladıktan 15 dakika sonra fark edilen hata sonrası sınav esnasında kitapçıklar değiştirildi. Kitapçıklarının değiştirilmesi sonucu stres yaşayan öğrenciler gözyaşlarıyla sınavı tamamladı. Veliler savcılığa suç duyurusunda bulunarak sınavın tekrarlanmasını talep etti. Hafta sonu Türkiye genelinde 1 milyonun üzerinde öğrencinin katıldığı Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında gerçekleştirilen sınav tamamlandı. İddiaya göre, Bursa’da Nilüfer ilçesi Şahinler Anadolu Lisesi’nde 01 No’lu salonda sınava giren öğrencilere ilk oturumda yanlış kitapçık dağıtıldı. 75 dakika sürecek ilk oturumun başlamasından 15 dakika sonra görevlilerin durumu fark etmesi sonucu sınavın ortasında kitapçıklar değiştirildi. Bazı öğrencilerin defalarca kitapçığı değişirken, sınavın ortasında yapılan değişiklik öğrencilerde büyük bir kafa karışıklığına ve strese neden oldu. Sınav sonrasında öğrencilerin durumu ailelerine anlatması üzerine veliler savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu. Veliler, öğrencilerin hayatını etkileyecek sınavda yaşanan olaylar nedeniyle sınavın tekrar edilmesini istedi. Yanlış kitapçık dağıtılan sınıfta bazı öğrenciler, yaşadığı stres sonrası gözyaşlarına boğuldu. "Baba benim 1 yıllık emeğimin karşılığını kim verecek" Çocuğunun sorduğu soru karşısında ne cevap vereceğini bilemeyen Salih Bilge, "2025 LGS’de Şahinler Anadolu Lisesi 01 No’lu salonda gözetmen kitapçıkları yanlış dağıtıyor. Daha sonra bu kitapçıklar değiştiriliyor. Sınıfta bir kargaşa ortaya çıkıyor. Bu kargaşada öğrenciler etkileniyor, sınavda ağlamaya başlıyorlar. Daha sonra telafi anlamında ek süre veriliyor ama maalesef sonradan bu sağlanmıyor. Bundan dolayı biz mağduruz. Görevlilerin yaptığı bir hata, kitapçıkların yanlış dağıtılması, öğrencilerden kitapçıkların alınıp başka bir öğrenciye verilmesi, 13-14 yaşında çocuklar bu krizi yönetemiyor. Bu krizi yönetemedikleri için çocuklar ağlamaya başlıyor. Çocukların sınav güvenliği sağlanamadığı için psikolojilerini bozdular. Bu psikolojilerini düzeltilmesi, artı eş değerde bir sınav yapılmasını istiyoruz. Çocuğum 2 gündür ağlıyor, teselli etmeye çalışıyorum. ‘Baba benim bir yıllık emeğimin karşılığını kim verecek’ diye soruyor. Ben de buradan yetkililere soruyorum. Bu emeğin karşılığını kim verecek" şeklinde konuştu. Veliler hukuki süreci başlattı Sınav sonrası gerekli yerlere suç duyurusunda bulunduklarını kaydeden Bilge, "Sınav başlıyor, 15 dakika sonra hata anlaşılıyor. Bu hatayı düzeltmek için var olan kitapçıkları diğer öğrencilerle değiştiriyorlar. Çocukların odakları kayboluyor. O sırada sınıfa başkaları giriyor. Hatta öğrenciler o esnada polisin bile sınıfa geldiğini söylüyor. Çocuklar ilk oturumdan ağlayarak çıktılar. İkinci oturuma da ağlayarak girdiler. CİMER’e, Nilüfer Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ve sonrasında savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Talebimiz mağdur öğrencilere yeni bir sınav yapılması" dedi. Bazı öğrencilerin kitapçıkları defalarca değişmiş Sınav esnasında bazı öğrencilerin defalarca kitapçığının değiştiğini söyleyen Sevcan Egemen adlı veli ise, "Morali bozuk bir şekilde 10 dakika geç çıktı. Biz hatta neden çıkmadı diye merak ettik. Sonrasında yanımıza geldi ve anlatmak istemedi, sadece ağladı. Biz onu avutmaya çalıştık ama anlatmadı. Sonra ikinci oturuma girdi. Sınav sonrası böyle bir durum yaşandı diye anlattı. Sınav sonrası tutanaklar tutulmuş. Yeğenimin anlattığı kadarıyla ilk sınava girmişler iki gözetmen ve bir salon başkanı var. 15 dakika geçtikten sonra konuşmalar başlamış. Gözetmenden biri sınav kitapçıklarını yanlış dağıttığını bildirmek için aşağı iniyor. Aşağı indiği sırada salon başkanı çocuklardan soru kitapçıklarını geri alıyor ve işaretleme yaptılarsa silmelerini istiyor. Sonrasında kitapçıkları alıyor. Tekrardan doğru bir şekilde dağıtıyor ama farklı kitapçıklar, farklı çocuklara gelmiş oluyor. Benim yeğeniminkinin üstünde başka birinin ismi yazıyormuş. Onu silmiş kendi ismini yazmış. Hatta yeğenimin önündeki birinin üç defa sınav kitapçığı değişmiş. Tabii ki bu çocuklara çok olumsuz yansımış. Sonrasında sınıfa aşağıdan bir sürü başka salon görevlileri gelmiş. Sınıfta konuşmalar, ağlamalar başlamış. Sonrasında da haliyle bu çocuklara yansımış. Bazıları hatta ‘acaba yanlış mı yapıyoruz’ demiş. Başkasının kitapçığı mı diye tedirginlikle sınava devam etmişler. Benim yeğenim de tabii ki bu durumdan çok olumsuz etkilenmiş ağlamalardan konsantre olamamış. Zaten bu kameralarda da var. Biz gerekli yerlere şikayetlerimizde bulunduk. Hukuki süreç başladı. Çünkü çocuklar bir kez sınava giriyor. Bunun üniversite sınavı gibi tekrarı yok. Çok emek verdiler ve bu emeklerinin bu şekilde heba olmasını istemiyoruz. Yeğenim çok hazırlanmıştı, emek vermişti. İnanın gece gündüz çalıştı. Zaten orada ağlayanlar sınav bittikten sonra hala ağlıyorlardı. Onların gelecekleri için çok önemli. Şu an onun hakkını aradığımız için ve bize güvendiği için, bir karşılığı olacağına, hakkının yenmeyeceğine diğerleriyle aynı şartlarda değerlendirileceğini ya da bu hatanın giderileceğine inandığı için biraz daha morali iyi" ifadelerini kullandı.
Eskişehir Apartmanı saran kötü kokular sonrası ekipler, çürümeye başlayan cesetle karşılaştı Eskişehir’de bir daireden yoğun şekilde gelen kokular sonrası ihbar üzerine içeri giren ekipler, tek başına yaşayan 65 yaşındaki şahsın cansız bedeniyle karşılaştı. Cesedi şişen ve çürümeye başlayan adamın cenazesi 2’nci katın camından çıkarılırken, kesin ölüm nedeni otopsi sonrası belli olacak. Olay, Bahçelievler Mahallesi Ayaztepe Sokak’ta bulunan 3 katlı Yıldız Apartmanı’nın 2’nci katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bahse konu apartmandaki 13 numaralı daireden kötü kokular alan apartman sakinleri durumu polis ekiplerine bildirdi. Eve giren ekipler evde tek yaşadığı bilinen 65 yaşındaki Altay Yurtseven’i dairenin kapısı önünde yerde yatarken buldu. 112 Acil Sağlık ekipleri, belediye tabibi ve adli tabibin incelemelerinde Yurtseven’in 10 günden daha fazla süre önce hayatını kaybettiği belirlendi. Çürümeye başlayan ve şişen ceset 2’nci katın camından çıkarıldı Cesedi oldukça şişen ve çürümelerin başladığı adamın cansız bedeninin, cenaze aracı ile taşınamayacağı için belediye ekiplerince taşınacağı öğrenildi. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri ve cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından itfaiye ekiplerince camı sökülen daireden Yurtseven’in cansız bedeni çıkarttırılarak otopsi için morga götürüldü. Yaşlı adamın ölüm sebebinin yapılacak incelemelerin ardından ortaya çıkacağı aktarıldı. Altay Yurtseven’in eşinden boşandığı, 2 çocuk babası olduğu öğrenildi.
İstanbul Türkiye, UEFA’da 12 kişiyle temsil hakkı kazandı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), UEFA’nın son yaptığı yönetim kurulu toplantısında Türkiye’nin 12 kişiyle temsil hakkı kazandığını açıkladı. TFF’den yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "UEFA, son yönetim kurulu toplantısında Avrupa futboluna dair geniş kapsamlı politikalarını şekillendirmek üzere görev yapan 19 komitesinin ve 6 heyetinin yeni yöneticileri ile üyelerini belirledi. Toplantının sonucunda Türkiye, 11 farklı komite ve 1 heyette toplam 12 kişiyle temsil hakkı kazandı. UEFA komiteleri ve heyetlerinde ülkemizi temsil edecek olan tüm üyelerin listesi şöyle: UEFA Komiteleri TFF 1. Başkan Vekili, İcra Kurulu Üyesi, A Milli Takım ve Süper Lig’den Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mecnun Otyakmaz - UEFA Futbol Komitesi Üyesi TFF Başkan Vekili, İcra Kurulu Üyesi, FIFA ve UEFA İlişkileri, Dış İlişkiler ve Sağlık İşlerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. H. Zehra Neşe Kavak - UEFA Sağlık Komitesi Üyesi TFF Genç Milli ve Kadın Milli Takımlar, Kulüp Lisans İşleri, Tesisler ve Yatırımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Temel Bozbağ - UEFA Milli Müsabakalar Komitesi Üyesi TFF Amatör Futbol, Kadın Futbolu ve Engelli Futbolundan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ural Aküzüm - UEFA Genç ve Amatör Futbol Komitesi Üyesi TFF Teknoloji ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Arslan - UEFA Futsal Komitesi Üyesi TFF Eski Başkanı Servet Yardımcı - FIFA Üye Federasyonlar Komitesi Başkanı Türkiye Süper Lig Profesyonel Futbol Kulüpleri Vakfı (Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı) ve Fenerbahçe Başkanı Ali Y. Koç - UEFA Kulüp Müsabakaları Komitesi Üyesi TFF Genel Sekreteri Abdullah Ayaz - UEFA Pazarlama Danışma Komitesi Üyesi TFF Başdanışmanı Yusuf Yerkel - UEFA HatTrick Komitesi Üyesi TFF Yönetim Kurulu Danışmanı Serdar Yıldız - UEFA Oyuncu Durumu, Transferler, Menajerler ve Temsilciler Komitesi Üyesi TFF Temsilciler Kurulu Başkanı Şerafettin Bural - UEFA Stadyum ve Güvenlik Komitesi Üyesi UEFA Heyetleri TFF Futbol Altyapı ve Gençlik Projelerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Gökay - UEFA Stadyum İnşaatı ve Yönetimi Heyeti Üyesi