EĞİTİM - 27 Ağustos 2025 Çarşamba 13:47

İlk 100’deki 28 öğrencinin tercihi aynı üniversite oldu

A
A
A
İlk 100’deki 28 öğrencinin tercihi aynı üniversite oldu

İstanbul Medipol Üniversitesi, 2025 YKS’de ilk 10’da 5, ilk 100’de 28 öğrencinin tercihi oldu. Son 10 yılda olduğu gibi bu yıl da tercih edilen üniversiteler arasında yer aldı. Yeni açılan Yapay Zekâ Mühendisliği Programı, ilk 337 öğrenciden tercih aldı. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi bünyesinde açılan Tarih Programı, ilk yılında ilk 191’den 10 öğrenci kabul etti. Uluslararası Tıp Fakültesi ise öğrencilerini ilk 38’den seçti.



2025 YKS’de Türkiye 2’ncisi, 8’incisi, 9’uncusu ve 10’uncusunun da aralarında bulunduğu ilk yüzde yer alan 28 öğrenci, İstanbul Medipol Üniversitesi’ni seçti. Uluslararası Tıp Fakültesi, öğrencilerini ilk 38’den kabul ederek tıp fakülteleri arasında zirvedeki yerini korudu. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi bünyesinde yeni açılan Yapay Zekâ Mühendisliği Programı, ilk 337’den öğrenci alarak alanında öne çıktı.


Türkiye’deki tıp fakülteleri arasında birinci


İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nde yeni açılan Tarih Programı ise ilk yılında 10 öğrencisini ilk 191’den kabul ederek dikkat çekti. İstanbul Medipol Üniversitesi Uluslararası Tıp Fakültesi, Türkiye’deki tıp fakülteleri arasında birinci olurken; Türkçe Tıp Fakültesi dördüncü, İngilizce Tıp Fakültesi ise altıncı sırada yer aldı. 2025 YKS Şampiyonları Basın Toplantısına İstanbul Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahadır Kürşat Güntürk’ün yanı sıra fakülte dekanları ve akademik kadro da yer aldı.


"Türkiye’nin en iyi vakıf üniversitesinden biriyiz"


İstanbul Medipol Üniversitesi olarak, kuruldukları günden itibaren eğitimde ve araştırmada Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden biri olmayı hedeflediklerini dile getiren Prof. Dr. Bahadır Kürşat Güntürk, "Bunu hedeflerken eğitimi ve araştırmayı ayrı değil, birbirlerini destekleyen unsurlar olarak gördük. Bugün geldiğimiz noktada; 12 fakülte, 1 yüksekokul, 3 meslek yüksekokulu ve 5 enstitüde, 200’ün üzerinde programla eğitim veriyoruz. 40 binin üzerinde öğrencimiz, 1500’den fazla akademisyenimiz ve 2 bini aşkın idari personelimizle Türkiye’nin en büyük vakıf üniversitelerinden biriyiz" dedi.


Kariyer yolculuğunda öğrencilerin yanında


Büyümeyi kaliteden ödün vermeden gerçekleştirdiklerinin altını çizen Prof. Dr. Güntürk, "Birçok programımız bağımsız kuruluşlar tarafından akredite edilmiş durumda. Geçtiğimiz yıl, Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından 5 yıl süreyle Kurumsal Akreditasyon ile ödüllendirildik. Üniversitemiz dünyanın saygın derecelendirme listelerinde yer alıyor. Bundan sonra da sıralamalarda yükselerek dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında yer almak istiyoruz. Bu doğrultuda çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Öğrencilerimizin her zaman yanında yer alıyoruz. Pek çok öğrencimiz Amerika, Avrupa ve Japonya’da yüksek ihtisaslarını sürdürüyor. Medipol’ün hedeflerinden biri olan bilim insanı yetiştirme hedefini gerçekleştiriyorlar. İstanbul Medipol Üniversitesi olarak tüm öğrencilerimizi kariyer yolculuklarında destekliyor, onların yanında oluyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.


"Hazırlık programı, burs imkânları ve İstanbul gibi bir şehirde yaşamak büyük avantaj"


Üniversite sınavında sayısal alanda 337’nci olan ve Sivas Fen Lisesi mezunu Burak Eren Zorlu, "İstanbul Medipol Üniversitesi Yapay Zekâ Mühendisliği bölümüne yerleştim. Aslına bakarsanız, buraya son sıradan girmiş olmam biraz şans eseri diye düşünüyorum. Sınav, 6 saatlik bir zaman diliminde hayatınızı belirleyen bir şey. Bu yüzden çalışmak ve çabalamak önemli, ama hayatınızın tamamen bu ana bağlı olmadığını da unutmamalısınız. Ben sınav sürecinde bazılarının yaptığı gibi ne telefonu bıraktım ne de sosyal hayattan koptum. Bence bu tür fedakârlıklar gerekli değil. İnsan, hem sosyal hayatını sürdürebilir hem de başarılı bir şekilde yoluna devam edebilir. Ders çalışma rutinim genelde günde 5-6 saatti. Ne çok abartılı çalıştım ne de az. Dengeli bir şekilde ilerledim. Bu üniversiteyi tercih etmemin en büyük sebebi sunduğu imkânlar. Hazırlık programı, burs imkânları ve İstanbul gibi bir şehirde yaşamak büyük avantaj. İstanbul’da yaşam ucuz değil, bu yüzden burs benim için önemli bir faktör oldu. Ayrıca, hazırlık programında 5 ay Amerika’da bulunma fırsatımız var, bu da oldukça heyecan verici" açıklaması yaptı.


"Tıbbın yanında mühendislik alanında çift anadal yapmayı planlıyorum"


Yine Sivas’ta okuyan ve üniversite sınavı sayısal alanda 42’nci olan Mahmut Enes Karagülde şunları söyledi:


"İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yerleştim. Sınav süreci gerçekten çok zorlayıcıydı, hazırlık aşaması oldukça çaba gerektirdi. Bazı arkadaşlarım sınav sırasında soğukkanlı kalmayı başarırken ben o kadar sakin olamadım. Sıralamamı öğrendiğimde öyle büyük bir tepki verdim ki yan odalardakiler bir şey olduğunu sanıp koşarak yanıma geldi. Bu üniversite, sunduğu imkânlarla ve kalitesiyle derecemin hakkını veren en iyi üniversitelerden biri, bu tartışmasız bir gerçek. İleride araştırmacı hekim olmayı hedefliyorum. Aynı zamanda mühendislik alanında çift anadal yapmayı planlıyorum."


(NŞ-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir 6 gündür kayıp olan öğretmeni bulmak için çalışmalar devam ediyor Eskişehir’de 6 gündür kayıp olan 51 yaşındaki Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı, bulmak için AFAD Eskişehir İl Müdürlüğü koordinesindeki 40 kişilik ekip, havadan ve Porsuk Çayı’nın içinde arama çalışmalarını sürdürüyor. Eskişehir’de 6 gün önce kaybolan Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı arama çalışmaları devam ediyor. Öğretmenin son görüldüğü yer olan Porsuk Çayı’nın Gökmeydan Mahallesi kısmında Eskişehir İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü’nden 9, Odunpazarı Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nden (OBAK) 5, Dorlion Arama Kurtarma’dan (DAK) 4, MEB Arama ve Kurtarma Birimi’nden (AKUB) 5, Şişecam’ın Acil Vaka Ekibi (SAVE) 4, itfaiyeden 6,Tepebaşı Arama Kurtarma (TAK) 5 ve Sivil Arama Kurtarma Derneği’nden (SARTEM) 2 çalışan olmak üzere toplam 40 kişilik ekiple aramalar, öğretmenin kaybolmasının 6’ıncı gününde devam etti. Havadan dron ve su da ise hem ekiplerin girmesi hemde botlarla yapılan aramalar sabah saatlerinde başladı. Ankara’dan ve Bursa’dan getirilen özel burunlu köpeklerin işaret ettiği yerde arama çalışmaları yoğunlaştı. Ekiplerin kıyı taraması da sürüyor. Tuncay Arslan’ın yakınlarının da çalışmaları yakından takip ettiği bölgede gözlendi. AFAD Eskişehir İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun çalışmaları sahada koordine edip yakından takip ediyor.
Kahramanmaraş MADO’dan "Salep Manifestosu" MADO, Anadolu’nun kadim lezzetlerinden biri olan salebe yönelik yaklaşımını "Salep Manifestosu" ile kamuoyuyla paylaştı. Manifestoda salebin bir içeceğin yanı sıra, kültürel miras, doğaya saygı ve sürdürülebilir üretim vurgusu öne çıktı. MADO tarafından yapılan açıklamada, salebin Anadolu’nun bin yıllık topraklarında, Torosların eteklerinde yetişen orkide köklerinden elde edildiği hatırlatılarak, her fincanın bu coğrafyanın belleğini taşıdığı ifade edildi. Salebin geçmiş ile gelecek arasında bağ kuran bir sembol olduğuna işaret edildi. Kültürel miras olduğu da vurgulandı. Manifestoda, MADO’nun salebi yalnızca bir ürün değil, kültürel bir miras olarak ele aldığı belirtildi. Bu kapsamda Türkiye’de tescilli salep yetiştiriciliği yapan ilk markalardan biri olunduğu, kendi tarlalarında üretim yapıldığı ve orkide koruma ile yaygınlaştırma projelerinin yürütüldüğü kaydedildi. Salep üreticilerine alım garantisi sunularak sürdürülebilir tarımın desteklendiği aktarıldı. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı ile üniversitelerle iş birlikleri gerçekleştirildiği, Salep çalıştayları ve farkındalık programlarıyla üreticiler, öğrenciler ve kamuoyunun bilgilendirildiği ifade edildi. "Katkısız ve sürdürülebilir üretim" Doğallık ve saflık başlığı altında, ürünlerde katkı maddesi ve sentetik aroma kullanılmadığı belirtilirken, salep orkidesinin doğadaki dengesini korumak amacıyla kontrollü kök kullanımı ve sürdürülebilir hasat uygulamalarının hayata geçirildiği bildirildi. Manifestoda, gerçek salebin sabır ve ustalık gerektirdiği vurgulandı. MADO üretim sürecinde geleneksel yöntemlerin çağdaş tekniklerle birleştirildiği, her aşamanın deneyimli ustalar tarafından denetlendiği belirtildi. Salep kıvamı ve aromasının nesiller boyu korunan orijinal MADO reçetesiyle sağlandığı, bu bilgi birikiminin usta-çırak eğitim programlarıyla aktarıldığı kaydedildi. MADO’nun salebi yalnızca kış mevsimiyle sınırlamadığına dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’de soğuk salep ürününü ilk kez ticarileştiren marka olduğu hatırlatıldı. Soğuk salep ve incirli, Antep fıstıklı, Türk kahveli gibi yeni çeşitlerle genç neslin damak zevkine hitap edildiği ifade edildi. "Her Mevsim Salep" vizyonu doğrultusunda global lansmanlar gerçekleştirildiği bildirildi. MADO, Salep Manifestosu kapsamında salebi çeşitlendirmeyi, geliştirmeyi ve yeniliklerle zenginleştirmeyi sürdüreceğini açıkladı. Soğuk salep çeşitleri ve farklı tat kombinasyonlarıyla salebin geleceğin içeceği haline getirilmesinin hedeflendiği belirtilirken, salebin Türk mutfak kültürünün evrensel elçisi olarak dünyaya tanıtılacağı vurgulandı. Orkide koruma ve sürdürülebilirlik konusunda da daha kapsamlı adımlar atılacağı ifade edildi.