EKONOMİ - 21 Nisan 2025 Pazartesi 09:12

İş Bankası Kıbrıs’ta 70’inci yılında

A
A
A
İş Bankası Kıbrıs’ta 70’inci yılında

Kıbrıs’ta 1955’ten bu yana sürdürdüğü faaliyetleriyle Kıbrıs Türk halkının yanında yer alan, Ada’nın ekonomik ve toplumsal gelişimine katkıda bulunan Türkiye İş Bankası, Kıbrıs’ta 70’inci yılını kutladı.



Kıbrıs’ta ilk şubesini Lefkoşa’da 21 Şubat 1955’te açan, zorlu bir dönemde faaliyete geçerek Kıbrıs Türk halkının ekonomik özgürlüğüne katkıda bulunan Türkiye İş Bankası, 70 yıl önce başladığı yolculuğuna 6 ilçede 15 şube ve 238 çalışanıyla devam ediyor. Banka, bugün 53,5 milyar TL’lik aktif büyüklüğüyle KKTC’nin en büyük bankası konumunda bulunuyor.


Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türkiye’nin ilk milli bankası olarak 1924’te kurulan İş Bankası, benzer bir amaçla var olduğu Kıbrıs’ta 70’inci yılı vesilesiyle bir resepsiyon düzenledi. Resepsiyona KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’nin KKTC Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, İş Bankası KKTC Ülke Müdürü Serhan Akşahin ve birçok davetli katıldı.


Ersin Tatar: "KKTC bir başarı öyküsüdür"


KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar resepsiyonda yaptığı konuşmada, İş Bankası’nın Kıbrıs’ın gerek Türkiye ile olan ticaretinde gerekse dünya ile olan uluslararası ticaret bağlantılarının kurulmasında sağladığı katkının çok önemli olduğunu vurguladı.


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin altyapısına, rakamlarına, yatırımlarına bakıldığında - uygulanan haksız izolasyon ve engellemelere rağmen - bir başarı öyküsü olduğunu vurgulayan Tatar, "Biz Kıbrıs Türk halkı olarak direndik, çalıştık, ürettik, risk aldık, yatırım yaptık. Kurum ve kuruluşlar da elbette gereğini yaptılar, istihdam oluşturdular, ürettiler ve bu ülkenin, bu devletin, bu cumhuriyetin geleceğine güvenerek yatırımlarına devam ettiler ve ediyorlar" diye konuştu.


Her şeye rağmen ekonomik bakımdan geleceğe büyük bir umutla baktıklarını söyleyen Ersin Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü burada iyi bir potansiyel var. Potansiyelin en iyi şekilde sürdürülebilmesi için çok iyi yetişmiş, iyi eğitim almış ve bunu başarıyla geleceğe taşıyabilecek olan gençlerimiz var. Bir ülkenin en büyük zenginliği gençlerin varlığı, gençlerin inancı, gençlerin geleceğe olan güvenleridir. Onun için bu potansiyeli kendi bağrında besleyebilen, sürdürebilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde İş Bankası gibi önemli bir bankanın 15 şubesiyle, çalışanlarıyla burada olması, bizi sadece Türkiye ile değil bütün dünyayla bağlaması; böyle kurumların varlığı bizler için çok büyük önem ifade etmektedir.


Adnan Bali: "En zor zamanlarda daima kararlı bir şekilde var olmak için geldik"


İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali de konuşmasında, Cumhuriyetin bir yaş küçük kardeşi olan ve 1924’te kurulan Türkiye İş Bankası’nın 2024’te 100. yılını kutladığını hatırlatarak, bankanın 100 yıllık tarihinin 70 yılında Kıbrıs’ta faaliyet gösterdiğini vurguladı.


Bali, İş Bankası’nın genç Cumhuriyetin ihtiyaçlarını karşılamak için hangi misyonla yola çıktıysa Kıbrıs’ta da aynı amaçla yola çıktığını belirterek, "Kıbrıs’a üretimde, ticarette neye ihtiyaç varsa onu gidermek amacıyla; kısa vadeli ticari bir yaklaşımla değil en zor zamanlarda daima kararlı bir şekilde burada var olmak için geldik" dedi.


Bankanın Kıbrıs’ta ilk şubeyi açma hikâyesini de anlatan Bali, konuşmasını şöyle sürdürdü: "1952 yılının başlarında Ada’da milli bir banka ihtiyacına vurgu yapılan talepler dile getiriliyor, bununla ilgili yazılar, haberler çıkıyor. İş Bankası’nın hiçbir işi fikren destekliyor olmasına karşın teknik olarak araştırmadan, incelemeden yapma geleneği yok. Kıbrıs’ta milli bir banka açılması talepleri çoğalınca bir rapor hazırlanıyor ve o rapor sonrasında Lefkoşa’da 21 Şubat 1955 tarihinde ilk şubemiz açılıyor. Bizim buradaki tarihimiz sadece bir bankanın finansal faaliyetlerinin değil, bir ulusun varoluş mücadelesinde onların yanında nasıl durduğumuzun tarihidir. O yüzden de Kıbrıs’a hem manevi hem ekonomik açıdan çok büyük önem atfediyoruz."


Adnan Bali, KKTC’de bankacılık faaliyetlerinin yanı sıra eğitimden çevreye, kültür sanattan spor ve sağlığa pek çok alanda toplumsal yaşamı desteklemeye yönelik faaliyet yürüttüklerini de hatırlattı.


Serhan Akşahin: "70 yıl, zor zamanlarda beraber olmanın ve birlikte büyümenin hikâyesi"


İş Bankası KKTC Ülke Müdürü Serhan Akşahin de Kıbrıs’ta varlık gösterdikleri 70 yılın sadece bir zaman dilimi değil, Kıbrıs Türk halkıyla kurdukları samimi bağların, zor zamanlarda beraber olmanın ve birlikte büyümenin hikâyesi olduğunu vurgulayarak şöyle dedi: "1955 yılında Lefkoşa’da açılan ilk Şubemizle başlayan yolculuk yalnızca bir bankacılık faaliyeti değil, bugün Kıbrıs Türk halkının ekonomik yaşamında kök salmış, güven duyulan bir kurumun öyküsüdür. O günden bu yana geçen 70 yıl boyunca her koşulda Kıbrıs Türk halkının yanında yer almayı, ülkenin ekonomik ve toplumsal gelişimine katkı sunmayı ilke edindik."


Kıbrıs’ta 15 şube ve 238 çalışanla hizmet verdiklerini belirten Akşahin, 2024 yılı sonu itibariyle 53,5 milyar TL’lik bilanço büyüklüğüyle KKTC bankacılık sektörünün en büyük bankası olduklarını ifade etti. Akşahin, 4 yıl üst üste kurumlar vergisi rekortmeni olduklarının da altını çizerek, " Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üstlendiğimiz tarihi sorumluluğun farkında olacak, Kıbrıs’ın ekonomik ve sosyal gelişiminde aktif bir rol oynamayı sürdürecek, topluma değer katmak için var gücümüzle çalışacağız" diye konuştu.



İş Bankası Kıbrıs’ta 70’inci yılında

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da kovan barınakları tekrar ayağa kaldırılıyor Muğla’da meydana gelen büyük yangınların ardından yaban hayatından korunmak için kullanılan kovan barınakları, sürdürülebilir arıcılık ve ekolojik restorasyon projeleriyle yeniden gün yüzüne çıkıyor. Muğla ormanlarında, ayı ve yaban domuzu gibi yaban hayvanlarının kovanlara erişimini engellemek amacıyla inşa edilen ve 1970’li yıllardan sonra fenni kovanların yaygınlaşmasıyla terk edilen "arı avluları", modern üretim modellerine ilham oluyor. Natura Doğa ve Kültür Koruma Derneği tarafından yürütülen proje kapsamında, bu tarihi yapılar kayıt altına alınarak restorasyon sürecine başlandı. Büyük yangınlar sonrası ekolojik restorasyon sahalarını inceleyen uzmanlar, geçmişin arıcılık mirasını "bal ormanı" potansiyeliyle yeniden keşfediyor. Çalışmalar kapsamında, bu avluları geçmişte aktif olarak kullanan yöre arıcılarıyla bir araya gelinerek; kovan barınaklarının hangi şartlarda ve nasıl kullanıldığına dair bilgiler derlendi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Biyolojik Çeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Yasin İlemin, projenin önemine dikkat çekerek şunları söyledi "Mega yangınlar sonrası çam balı üretiminden uzaklaşmak zorunda kalan birçok Muğlalı arıcımız için kadim arı avluları; doğa ile uyumlu, yaban hayatını gözeten ve sürdürülebilir bir üretim modeli sunuyor. Yangın sonrası restorasyon görmüş alanlardaki bazı avluları aslına uygun şekilde restore etmeye başladık. Bu çalışmalarla arıcılara, ormancılara ve yaban hayatı yöneticilerine örnek bir model sunmayı hedefliyoruz" ifadesi kullanıldı.
Eskişehir Eskişehir’de hayvansal üretim ve su ürünlerinde planlama toplantısı Eskişehir İl Planlama Kurulu, 2026-2028 yıllarını kapsayan ’Hayvansal Üretim Planı’ ile ’Su Ürünleri Üretim Planı’yla ilgili toplantı gerçekleştirdi. Program, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde Eskişehir Vali Yardımcısı Adem Keleş başkanlığında düzenlendi. Hayvan Sağlığı, Yetiştiriciliği ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü teknik personelleri tarafından kurul üyelerine, Eskişehir’in 2026-2028 yıllarına yönelik Hayvansal Üretim Planı ve Su Ürünleri Üretim Planı hakkında sunum yapıldı. Sunumlar kapsamında, Eskişehir’de yetiştirilen hayvansal ürünlerin üretim hedefleri ile yönetmelik doğrultusunda yürütülecek çalışmalar değerlendirilerek söz konusu planların onaylanmasına karar verildi. Tarımsal üretimin planlanması hakkında konuşuldu İklim değişikliği, su kısıtı ve artan gıda talebinin tarımsal üretim üzerindeki etkilerine dikkat çekilen toplantıda, bu şartlar altında tarımsal üretimin planlanmasının önemine vurgu yapıldı. Tarım Kanunu’nda yapılan değişiklikle tarımsal üretimin planlanması yetkisinin Tarım ve Orman Bakanlığı’na verildiği, bu çerçevede yayımlanan ’Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik’ ile stratejik ürünlerde arz güvenliğinin sağlanması ve suyu merkeze alan, sürdürülebilir bir üretim yapısının hedeflendiği ifade edildi. Toplantı, kurul üyelerinin karşılıklı görüş alışverişinde bulunmasının ardından sona erdi. Toplantıya, İl Tarım ve Orman Müdürü Yüksel Çil ile ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan İl Planlama Kurulu üyeleri katıldı.