EKONOMİ - 23 Mart 2020 Pazartesi 11:39

İşçi-işveren ilişkisinde 15 soruda COVID-19 rehberi

A
A
A
İşçi-işveren ilişkisinde 15 soruda COVID-19 rehberi

Yeni tip koronavirüs endişesi iş dünyasında çalışma koşullarını da etkiliyor.

Yeni tip koronavirüs endişesi iş dünyasında çalışma koşullarını da etkiliyor. Bu çerçevede işçi ve işveren ilişkisinde merak edilen sorular cevaplandı.


COVID-19 salgını nedeniyle çalışma modellerinin değişmesi, işçi-işveren ilişkisinde çok sayıda soruya neden oluyor. KP Law Kurucu Ortağı Av. Onur Küçük, en çok sorulan 15 soruya yanıt verdi.


Av. Onur Küçük en çok merak edilen konuları şu şekilde cevapladı:


“İş yerinin kamu otoritelerinin vereceği idari kararla geçici kapatılması halinde işveren, işçinin iş sözleşmesini feshedebilir mi?


4857 sayılı İş Kanunu, işçinin çalıştığı iş yerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkması halinde işçiye bekleme süresinin bir haftası için her güne yarım ücret ödemek kaydı ile işverene haklı nedenle fesih hakkı veriyor. Bu durumda işçi kıdem tazminatına hak kazanır. İhbar tazminatı ödenmez.


İş yerinin kamu otoritelerinin vereceği idari kararla geçici kapatılması halinde işçi iş sözleşmesini feshedebilir mi?


İş Kanunu, işçinin çalıştığı iş yerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkması halinde işçi için de fesih hakkı tanıyor. Fesih hakkı işçi tarafından kullanılsa da işverenin bir haftalık süreye ilişkin yarım ücret ödeme yükümlülüğü var. Bu durumda işçi kıdem tazminatına hak kazanır. İhbar tazminatı ödenmez.


Karantina ilan edilirse işçilerin iş sözleşmeleri feshedilebilir mi?


İş Kanunu’nda geçen zorlayıcı sebeplerden biri olarak değerlendirilebilecek karantina halinde, sürenin bir haftadan uzun olması halinde işçilerin iş sözleşmelerinin feshi mümkün olur. Yine bu bir haftalık süre içinde işverenin yarım ücret ödeme yükümlülüğü vardır. Bu durumda işçi kıdem tazminatına hak kazanır. İhbar tazminatı ödenmez.


İşverenin tedbir amaçlı geçici süreyle iş yerini kapatması halinde işçiye ücret ödeme yükümlülüğü ortadan kalkar mı?


Bu durumda işçi işin görülmesi için hazır olduğu halde işveren tarafından iş durdurulmuş olacağından, işverenin ücret ödeme yükümlülüğü devam eder. İşçinin ücretinden kesinti yapılamaz.


Karantina ilan edildiği halde işveren ücret ödemek zorunda mıdır?


Zorlayıcı neden olan karantinanın bir haftadan uzun sürmesi halinde, bir hafta boyunca yarım ücret ödeme yükümlülüğü tamamlandıktan sonra işverenin ücret ödeme yükümlülüğü, zorlayıcı hal sona erene dek ortadan kalkar. İş akdi feshedilmezse askıda kalır. Askı süresince ücret ödenmeyeceği için SGK primlerinin ödenmesi de söz konusu olmayacaktır.


İşveren işçiyi evden çalışmaya zorlayabilir mi? İşçi işverenden evden çalışma talep edebilir mi?


İş sözleşmesinde işverenin iş görüleceği yer hükmünde değişiklik hakkı düzenlenmemiş ise işveren işçiyi evden çalışmaya zorlayamaz. İşçi salgın hastalık nedeni ile işe gitmekten kaçınamaz. İşvereni evden çalışmak için zorlayamaz.


Evden çalışma halinde işverenin İSG yükümlülükleri sona erer mi?


İş Kanunu işverenin, uzaktan çalışma ilişkisiyle iş verdiği çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri konusunda çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlü olduğunu hüküm altına almıştır.


Evden çalışma halinde ücret kesintisi yapılabilir mi?


İşveren evden çalışan işçinin ücretini tam olarak ödemekle yükümlüdür. Kesinti yapılamaz.


Evden çalışan işçinin yemek ücreti ve yol ücreti kesilebilir mi?


Yemek ücreti iş sözleşmesinde yahut uygulama ile işin nerede görüleceğinden bağımsız şekilde, ücretin parçası olarak kararlaştırılmışsa evden çalışma halinde dahi kesilmemesi gerekir. Yine ulaşım yardımı da iş sözleşmesinde yahut uygulama ile ücretin bir parçası olarak veriliyorsa evden çalışma halinde dahi kesilmemesi gerekir.


İşçi salgın hastalığa yakalandığı halde işe gelmeye devam edebilir mi?


Bu durumda işçinin yükümlülüğü işe gelmemektir. İşe gelmeye devam etmesi halinde iş akdi işverence haklı nedenle feshedilebilir.


İşveren işçiyi ücretsiz izne çıkarabilir mi?


İşçinin ücretsiz izne çıkartılması ancak işçinin kabulü halinde mümkündür. Ücretsiz izin halinde işçi ücrete hak kazanamayacağından işçinin muvafakati alınmadan ücretsiz izne çıkartılması mümkün değildir.


İşveren işçiyi yıllık (ücretli) izne çıkarabilir mi?


Evet. İşveren işçiyi var olan yıllık izin haklarını kullandırmak üzere istediği zaman yıllık izne çıkarabilir.


İşveren işçilere topluca yıllık (ücretli) izin kullandırabilir mi?


Evet. İşveren Nisan ayı başı ile Ekim ayı sonu arasındaki süre içinde, işçilerin tümünü veya bir kısmını kapsayan toplu izin uygulayabilir. Henüz bir yılını doldurmadığı için yıllık izin hakkı elde etmemiş işçiler de bu uygulamaya dahil edilebilir.


İşçilerin çalışma süresi ve ücreti azaltılabilir mi?


Kısa Çalışma Yönetmeliği’nin zorlayıcı sebep tanımında salgın hastalığa açıkça yer verilmiştir. Kısa çalışma süresi kural olarak üç ay olup, Cumhurbaşkanı tarafından altı aya uzatılabilmektedir. Kısa çalışma halinde işçiler çalışılmayan dönem için İşKur’dan kısa çalışma ödeneği alır. Ödenek çalışanın brüt kazancının yüzde 60’ı tutarında olur ama brüt asgari ücretin yüzde 150’sini geçemez. İşverenin kısa çalışma talebini gerekçeleri ile birlikte Türkiye İş Kurumuna bildirmesi gerekir. İş müfettişleri talebe ilişkin uygunluk tespiti yapar, incelemeyle karara bağlar.


Telafi çalışması nedir?


İş Kanunu’nda telafi çalışması zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra iş yerinin tatil edilmesi veya benzeri nedenlerle iş yerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri dışında izin verilmesi hallerinde, işçinin çalışmadığı bu sürelerin telafi edilmesi amacıyla işçiye yaptırılacak çalışmadır. Belirtmek gerekir ki telafi çalışması halinde işçi çalışmadığı veya daha az çalıştığı süre boyunca ücretini tam olarak almaktadır. Telafi çalışması yapılabilecek döneme girildiğinde ise günde üç saati geçmemek üzere normal çalışma süresinin üzerine çalışacak ve fakat fazla mesai ücreti almayacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Kordon Caddesi taksicilerinden belediyeye tepki Muğla’nın Marmaris ilçesi Tepe Mahallesi’nde bulunan Kordon Caddesi’nde Marmaris Belediyesi tarafından hayata geçirilmesi planlanan yürüyüş yolu ve meydan düzenlemesi projesine, cadde üzerinde hizmet veren üç taksi durağı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Taksi duraklarında görev yapan taksiciler, Marmaris Atatürk Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek kamuoyuna çağrıda bulundu. Yaklaşık 50 yıldır Kordon Caddesi’nde kesintisiz hizmet verdiklerini belirten taksi esnafı, söz konusu projenin ulaşım bilimine, şehir planlama esaslarına ve kamu yararı ilkesine aykırı olduğunu savundu. Açıklamada, "Bugün tartışılan mesele bir meydan meselesi değil; akıl mı rant mı, bilim mi keyfilik mi meselesidir" ifadelerine yer verildi. Taksiciler, Kordon Caddesi’nin kaymakamlık, emniyet birimleri, bankalar, liman, tur tekneleri, eczaneler ve taksi duraklarıyla Marmaris’in en kritik kamusal ulaşım akslarından biri olduğuna dikkat çekerek, bu hattın araç trafiğine kapatılmasının şehir içi ulaşımı olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Yapılan açıklamada, tek giriş-çıkışlı bölgelerde yayalaştırmanın alternatif ulaşım koridorları oluşturulmadan uygulanmasının trafik kilitlenmesine ve acil hizmetlere erişimde aksamalara yol açacağı vurgulandı. Marmaris’in bir metropol olmadığına işaret edilen açıklamada, ilçenin mevsimsel turizm ekonomisiyle ayakta durduğu, bu nedenle taksi duraklarının bilinçli bir planlamayla üç ayrı noktada konumlandırıldığı ifade edildi. Kordon Caddesi’nde Es Taksi’nin 38, Çınar Taksi’nin 23, Özlem Taksi’nin ise 26 araçla hizmet verdiği belirtilerek, bu dağılımın yıllara dayanan saha tecrübesinin sonucu olduğu kaydedildi. Durak sayısının bire düşürülmesinin yaklaşık bin kişinin geçimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini savunan taksiciler, böyle bir durumda Marmaris ulaşım sisteminin ciddi zarar göreceğini öne sürdü. Açıklamada, projenin hayata geçirilmesi halinde yalnızca taksicilerin değil, vatandaşların, esnafın, turistlerin, yaşlı ve engellilerin de mağdur olacağı belirtildi. "Henüz yazılı bir açıklama almadık" Basın açıklamasının ardından meydanda konuşan Marmaris Şoförler Odası Başkanı Bülent Kalaycı Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüşme gerçekleştirdiklerini ve taleplerini ilettiklerini ancak şu ana kadar kendilerine yazılı bir açıklama ulaşmadığını söyledi. Kalaycı, "Biz Marmaris’in yararına yapılan tüm projelerin yanındayız, önce bunu belirtelim. Konu ile ilgili Belediye başkanımızla görüştük, tüm taleplerimizi kendisine ilettik. Ancak elimizde henüz yazılı bir belge yok. Burada 90 taksinin tek durakta toplanması yüzlerce taksi şoförünü ve taksici esnafını doğrudan etkiler" ifadelerini kullandı. Taksi esnafı, belediyenin projeye ilişkin işlemlerinin denetlenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sürece müdahil olması ve kamu zararına yol açtığı iddia edilen uygulamalar için müfettiş görevlendirilmesi talep ederek, tazminatlarının verilmesini istediler. Açıklamanın sonunda, taleplerin karşılanmaması halinde konunun yargıya taşınacağı belirtilerek, "Marmaris masa başında değil, yaşayanlarıyla yönetilmelidir" ifadeleriyle kamuoyuna çağrıda bulunuldu.
İzmir Hükümlülerin el emeği göz nuru ürünleri görücüye çıktı Ödemiş T ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarındaki hükümlülerin el emeği göz nuru eserleri, tarihi Çakırağa Konağı’nda düzenlenen anlamlı bir sergiyle ziyarete açıldı. Satıştan elde edilen gelirlerin doğrudan hükümlülerin hesaplarına yatırılacağı bu özel sergi, 21 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Ödemiş T Tipi ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması çalışmaları kapsamında anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Sosyal ve kültürel faaliyetler çerçevesinde üretilen yağlı boya resimler ve el sanatı ürünleri, Birgi Çakırağa Konağı önünde düzenlenen törenle sergilenmeye başlandı. Protokolden yoğun katılım Cumhuriyet Savcısı Fatih İbiş’in koordinesinde titizlikle hazırlanan serginin açılışına; Ödemiş Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, hakim ve savcılar, cezaevi müdürleri, denetimli serbestlik personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protokol üyeleri açılış kurdelesini kestikten sonra sergiyi gezerek ürünleri inceledi. Geliri hükümlülere umut olacak Serginin açılış konuşmasını yapan Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, ceza infaz sisteminin sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bireyi topluma kazandırma süreci olduğunu vurguladı. Karabulut, "Burada sergilenen her bir ürün sabır, emek ve umutla üretilmiştir. Ürünlerin satış fiyatları bizzat hükümlüler tarafından belirlenmiş olup, elde edilen gelirler doğrudan kendilerinin veya ailelerinin hesaplarına yatırılacaktır. Bu sayede maddi durumu iyi olmayan bireylerin hayata tutunmalarına destek olunmaktadır" dedi. Tarihi mekanda sanat köprüsü Başsavcı Karabulut, serginin toplum ile ceza infaz kurumları arasında bir gönül köprüsü kurduğuna dikkat çekerek emeği geçen personele ve tüm kurumlara teşekkür etti. Tarihi Çakırağa Konağı’nın atmosferinde sergilenen özgün yağlı boya tablolar ve el sanatları ürünleri, katılımcılardan tam not aldı. Ziyaretçilerini bekliyor 18 Aralık’ta protokolün katılımıyla kapılarını açan sergi; 19, 20 ve 21 Aralık 2025 tarihlerinde de halkın ziyaretine açık kalacak. Vatandaşlar, hem sanata destek olup hem de hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması sürecine katkı sağlayabilecek.