GÜNDEM - 05 Kasım 2025 Çarşamba 12:08

İstanbul’da 4. Uluslararası Cami Mimarisi Konferansı başladı

A
A
A

 İstanbul'da 4. Uluslararası Cami Mimarisi Konferansı başladı. Konferansta, çağdaş cami mimari ve kültürel sürdürülebilirlik gibi konular ele alınırken, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, "Bu gayretler bir çabadır, tatlı bir yarıştır. Bu işlerden anlayan akademisyenlerin, bilim adamlarının, sanatçıların, kültür adamlarının ve mimarların biraz daha heyecanlanması, biraz daha çaba sarf etmesi için ortam oluşturmadır. Bu çabaların artarak devam etmesini temenni ediyoruz" dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Abdullatif Al Fozan Cami Mimarisi Ödülü iş birliğiyle "4. Uluslararası Cami Mimarisi Konferansı" düzenlendi. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde düzenlenen konferansa Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Emrullah Tuncel, İTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Küçükmehmetoğlu ve Abdullatif Al Fozan Cami Mimarisi Ödülü Genel Sekreteri Prof. Mashary Al Naim, dünyanın dört bir yanından gelen mimarlar, akademisyenler ve şehir plancıları katıldı. Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlan programda ardından açılış konuşmaları gerçekleştirildi. Konferansta, çağdaş cami mimarisinin şehir dokusundaki rolü, kültürel sürdürülebilirlik, malzeme ve form dili gibi başlıklarda sunumlar gerçekleştirileceği öğrenildi.

"Bütün dünyaya vermesi gereken birtakım mesajlar var"

Konferansın açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, "Bu gayretler bir çabadır, tatlı bir yarıştır. Bu işlerden anlayan akademisyenlerin, bilim adamlarının, sanatçıların, kültür adamlarının ve mimarların biraz daha heyecanlanması, biraz daha çaba sarf etmesi için ortam oluşturmadır. Bu çabaların artarak devam etmesini temenni ediyoruz. Zira İslam alemi pek çok yarışta olduğu gibi bu alanda da biraz yarışta geride kalmaya devam ediyor. Bütün dünyaya vermesi gereken birtakım mesajlar var. Vahiye dayanan, gerçek mesaja dayanan, Kur'an-ı Kerim'e dayanan, Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) nasihatlerine ve bilgilerine dayanan bir medeniyet yürüyüşümüzün, dünyaya vermesi gereken çok daha güçlü sesler var. 8 milyarlık bir dünya nüfusunun, sadece İslam alemi olarak değil, her alanda bütün dünyaya barış, huzur, mutluluk getirilmesi noktasında bir çabaya ihtiyaç var" dedi.

"Vahye dayalı bir mesajın tebliğ yapılması noktasında bir çabaya ihtiyaç var"

Camilerin sadece ibadet mekanı değil, birer yaşam ve maneviyat alanı olduğunu ifade eden Çam, "Camiler sadece bir mabet değil, yapılan camiler, mescitler aynı zamanda yaşam alanlarımızdır. Camiler aynı zamanda bizim orada kendimizi geliştirdiğimiz, maneviyatımızı aldığımız, davamızı, misyonumuzu dünyada kalma nedenlerimizi öğrendiğimiz ve yaşamaya çalıştığımız bir mekanımızdır. Bu mekanların işlevsel hale getirilecek şekilde de dünyaya kazandırılması önemlidir. Sadece Müslümanların değil gayrimüslimlerin de etkilendiği ve istifade ettiği mekanlar olarak çoğalmasına, çaba sarf etmemiz gerekiyor. Gerçekten bazı mekanlar var ki; gayrimüslimleri de etkiliyor. İçinde oturanlar oluyor bir anda ilhama geliyorlar ve şehadet getirenler oluyor. Diyanetimizin Japonya'da yapmış olduğu camide hemen hemen her ay belli sayıda Japon Müslüman oluyor. Dolayısıyla bir şeyleri dikkatli çalışmamız gerekiyor. Hepimizin üzerinde bir emanet var. Vahye dayalı bir mesajın tebliğ yapılması noktasında bir çabaya ihtiyaç var" diye konuştu.

Murat Horoz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Mavi balonlar diyabete farkındalık için gökyüzüne bırakıldı Denizli İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 14 Kasım Dünya Diyabet Günü kapsamında hastalığa dikkat çekildi. Sağlık çalışanlarına yönelik eğitimlerin verildi ve vatandaşların bilgilendirildiği etkinlikte diyabet farkındalığının rengi mavi balonlar gökyüzüne bırakıldı. Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekimlerinin mesleki gelişimlerini desteklemek ve klinik entegrasyon süreçlerine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen "Tanıdan Tedaviye Güncel Yaklaşımlar" eğitim programı Kasım Ayı konusu Dünya Diyabet Gününde "Diyabet" olarak belirlendi. Bu kapsamda Denizli’de görev yapan Aile Hekimlerinden oluşan birinci gruba eğitim düzenlendi. Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Aytekin Polat’ın günün anlam ve önemine değinen konuşmasıyla başlayan program; Dahiliye Uzmanı Dr. Mustafa İz’in eğitimi ile devam etti. Yine diyabet günü kapsamında Merkez ve ilçelerde sağlık tesislerinde birçok etkinlikler düzenlendi. Kurulan stantlarda vatandaşlara diyabetin nedenleri, korunma yöntemleri ve erken teşhisin önemi anlatılırken, isteyen vatandaşların kan şekeri ölçümleri ücretsiz olarak gerçekleştirildi. İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı ekibi tarafından diyabet farkındalığının rengi olan mavi balonlar gökyüzüne bırakılarak Diyabet Hastalığına dikkat çekildi. "Diyabet önlenebilir bir hastalıktır" Denizli İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, diyabet hastalığının özellikle tüm dünyada ölüme neden olan bulaşıcı olmayan hastalıklar arasında yer aldığını belirterek; "Halk arasında şeker hastalığı olarak da bilinen diyabetin görülme sıklığı her geçen gün artmaktadır. Diyabetin ortaya çıkması ile birlikte normal değerlerin üzerinde seyreden kan şekeri sinir sistemi, göz, kalp ve böbrek gibi organlarda akut ve kronik komplikasyonalara neden olabilmekte, bunun bir sonucu olarak da bu organların işlevlerinde önemli sorunlara yol açabilmektedir. Diyabetin temel nedenlerine bakıldığında; kentleşme, yaşlanan bir nüfus, sağlıksız beslenme, azalan fiziksel aktivite ve dolayısıyla obezitenin çok önemli etkileri olduğu görülmektedir. Uluslararası Diyabet Federasyonu 2024 yılı verilerine göre dünyada 589 milyon insan diyabetlidir. Diyabetli insanların yaklaşık yüzde 50’sine tanı konulmamıştır. Diyabetli 430 milyon kişi çalışma hayatındadır. Dünya Diyabet Günü 2024-2026’nın teması ‘Diyabet ve Esenlik’tir. Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından 2025 yılı için Diyabet Gününün odak noktasının ‘işyerinde diyabet’ olması hedeflendiği belirtilmektedir. Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun projeksiyonlarına göre 2050 yılına gelindiğinde her 8 yetişkinden 1’i, yani yaklaşık 853 milyon kişi diyabet hastası olacak; bu da yüzde 45’lik bir artış anlamına gelmektedir" dedi.
Adıyaman Bakan Kurum: "Türkiye genelinde ise 2025 yılı sonuna kadar 453 bin konutun teslimini gerçekleştireceğiz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Adıyaman’da İndere deprem konutlarında incelemelerde bulundu. Bakan Kurum, "Türkiye genelinde ise 2025 yılı sonuna kadar 453 bin konutun teslimini gerçekleştireceğiz" dedi. Türkiye’nin en büyük şantiye alanlarından biri olarak gösterilen İndere bölgesinde 5 milyon metrekarelik alanda inşa edilen konutlar ve ticari alanlar hızla yükseliyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem konutlarında incelemelerde bulunarak, yetkililerden bilgi aldı. Daha sonra yaptığı açıklamada sözlerine şehitlere rahmet dileyerek başlayan Bakan Kurum, Adıyaman’ın yeniden ayağa kalkış sürecinde en önemli noktalardan birinin bu bölge olduğunu belirtti. Kurum, "Yeni Adıyaman’ın simgesi olan İndere’deyiz. Bu proje, Adıyaman’ın gurur tablosudur. Burada hem konutlarımız hem de bereket getirecek ticaret alanları yükseliyor. Adıyamanlı kardeşlerimizin hak ettiği yaşam standartlarını sağlamak için gece gündüz çalışıyoruz" dedi. Bakan Kurum, yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 350 bininci deprem konutunun anahtar tesliminin yapılacağını hatırlatarak, büyük bir eşiğin daha aşılacağını söyledi. Kurum, "Depremin yaşandığı ilk günden bu yana sahayı hiç bırakmadık. Adıyaman’da şu ana kadar 38 bin yeni yuva ve iş yerinin teslimini tamamladık. Yılsonuna kadar 43 bin bağımsız bölümün tamamını bitirmiş olacağız. Böylece Adıyaman merkezde teslim edilmemiş konut kalmayacak. Türkiye genelinde ise 2025 yılı sonuna kadar 453 bin konutun teslimini gerçekleştireceğiz" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in geçtiğimiz hafta deprem konutlarına yönelik eleştirilerine de yanıt veren Kurum, sahadaki çalışmaların en büyük cevap olduğunu belirterek, "Biz cevaplarımızı yalan yanlış bilgilerle değil, icraatlarımızla veririz. 300 bin konutu teslim ettik, yarın 350 bini teslim edeceğiz. Bizi izlemeye devam etsinler; çünkü sahada daha görecekleri çok eser var. Ya milletimizin bu başarısına ortak olacaklar, devletleriyle gurur duyacaklar. Ya da deprem bölgesinden başlamak üzere 86 milyonun karşısında mahpus olacaklar. Biz kararı kendilerine bırakıyor ve yolumuza devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti ve milletiyle nasıl bileği bükülmez bir dayanışması olduğunu, nasıl sırtı yere gelmez bir gücü olduğunu, tüm dünyaya göstermeye devam ediyoruz" dedi. Bakan Kurum’a incelemeleri sırasında Adıyaman milletvekilleri İshak Şan, Mustafa Alkayış ve beraberindeki heyet eşlik etti.