SAĞLIK - 17 Nisan 2025 Perşembe 12:38

Kalp yetmezliği olan hemşire kalp nakli ile hayata tutundu

A
A
A

Ordu’da hemşirelik yapan Gökhan Sürül’e(34), 4 sene önce kalp yetmezliği tanısı kondu. Zaman geçtikçe hastalığı ağırlaşan Sürül, Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan kalp nakli ameliyatı ile yeniden hayata tutundu.

Kalp sağlığına dikkat çekmek ve organ bağışının önemini vurgulamak amacıyla her yıl 14-20 Nisan tarihleri arasında kutlanan Kalp Sağlığı Haftası, bu yıl umut dolu bir hikayeyle gündeme geldi. Ordu’da hemşirelik yapan Gökhan Sürül, 4 yıl önce konulan kalp yetmezliği tanısının ardından zorlu bir tedavi süreci geçirdi. Hastalığı giderek ağırlaşan Sürül, geçtiğimiz günlerde Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı bir kalp nakli ameliyatıyla yeniden hayata tutundu.

Kalp yetmezliği nedeniyle gündelik yaşamını sürdüremeyecek hale geldiğini söyleyen Gökhan Sürül, "Hastalık öncesi normal bir yaşamım vardı. Öğrendikten sonra da birkaç yıl normal seyretti ama tabii ilerledi süreç, yani daha kötüye gitti. Mide bulantıları, nefes darlığı, yolda yürüyemez hale geldim. Hayatımı etkiler hale geldi. Koşuyolu Kalp Hastanesi’ne geldim. Heyete aldılar, cihaz, destek cihazı ve kalp nakli düşündüler. Durumum daha kötüye gitti. Hastanede yattığım süreçte kalp nakli çıktı, bir kalp bulunduğunu söylediler. Ondan sonra kalp nakli oldu" dedi.

Kalp yetmezliği olan hemşire kalp nakli ile hayata tutundu

"Nakilden önce yolda yürüyemez, merdiven çıkamazdım"

Ameliyattan sonraki süreci anlatan Sürül, "Ameliyattan sonra zaten bir yoğun bakım süreci oldu, daha sonra servise çıktım. Şikayetlerim geçmişti, mide bulantım hiç yoktu, nefes darlığım düzelmişti. 10 günlük bir servis süreci oldu. Orada fizik tedavi ile beraber yürüyüşler… Yani hemşireler destek oldular, yavaş yavaş hani efor kapasitem artmaya başladı. Sonra taburcu oldum. Tabii efor kapasitem eskisinden çok çok daha iyiydi. Yolda yürümezdim, merdiveni çıkamazdım. Aktivitelerim yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Ameliyat olalı daha 20 günlük bir süre oldu. Şu an çok daha iyiyim, kendimi daha iyi hissediyorum. Nefesim daha iyi, aktivitelerim, dışarı çıkmalarım, yürüyüş, merdiven çıkmalarım… Hepsi daha iyi. Yani normal hayatıma yavaş yavaş dönüyorum. Organ bağışı sayesinde, böyle yol yürüyemezken, merdiven çıkamazken şu anki hani normal bir efor kapasitesine ulaştım. O yüzden organ bağışı hayat kurtarır. Kesinlikle organlarınızı bağışlamanız gerekir" diye konuştu.

"Tam ameliyatı planladığımız sırada beklemediğimiz anda bir organ bağışı oldu"

Ameliyat sürecini anlatan Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Op. Dr. Mustafa Mert Özgür, "Burada kalp yetmezliği hastalarına kalp nakli ve destekleyici yapay kalp cihazını takmaktayız ve kalp yetmezliği hastalarının tedavilerini de üstlenmekteyiz. Gökhan da yaklaşık dört yıl önce kalp yetmezliği tanısı konduktan sonra takibe girdi ve zaman içinde ciddi nefes darlığı, ödem gibi şikayetlerle kliniğimizde zaman zaman tedavi gördü. Bu yıl şikayetlerinin ilerlemesi üzerine aslında kendisine yapay kalp ameliyatı planlıyorduk. Daha önce bu ameliyatı olmak istememişti, memleketinde tedavi olmak istemişti. Ancak şikayetlerinin belirginleşmesi üzerine acil olarak kliniğimize sevk edildi. Tam ameliyatı planladığımız sırada, beklemediğimiz anda bir organ bağışı oldu ve kendisine kalp nakli gerçekleştirdik. Kalp nakli sonrası kısa bir yoğun bakım süreci ve ardından servisimizde rehabilitasyon süreci oldu. Şu anda Gökhan, yeni ve normal fonksiyonlu kalbiyle hayatına sağlıklı bir şekilde devam etmekte. Onu böyle görünce biz de çok mutlu olmaktayız" dedi.

"Her zaman Gökhan gibi şanslı hastalar olmayabiliyor"

Organ bağışına ve kalp sağlının önemine dikkat çeken Dr. Özgür, "Organ bağışıyla ameliyat sürecini başlatıyoruz. Organın gelme sürecine göre planlama yapıyoruz, bu zaman 8-10 saat, 12-16 saat sürebiliyor. Sonrasında ise 1-2 haftalık bir takip süreci oluyor. Kalp sağlığı, hayatımızın devamı için çok önemli. Genç yaşta bu hastalığa yakalanan Gökhan şanslıydı, kendisine kalp nakli yaptık. Ülkemizde organ bağışı yetersiz. Sağlığımıza dikkat edeceğiz, düzenli kontrollerimize gideceğiz. Özellikle 45 yaş sonrası riskler artıyor. Organ bağışı da çok önemli. Her zaman Gökhan gibi şanslı hastalar olmayabiliyor. Umarım Gökhan’ı görenler, organ bağışına daha bilinçli şekilde destek olurlar" sözlerini kullandı.

Metin Başar - Selami Berke Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da 30 köy yolu ulaşıma kapandı Bartın’da 3 gündür devam eden kar yağışı nedeniyle 30 köy yolu ulaşıma kapandı. Hasankadı Beldesi’nde evinde kar nedeniyle mahsur kalan bir hastanın ise yardımına sağlık ekipleri yetişti. Bartın’da aralıklarla yağan kar, kırsal kesimlerde hayatı durma noktasına getirdi. Kar nedeniyle il merkezine bağlı 1 köy, Ulus ilçesine bağlı 29 köy olmak üzere toplam 30 köy yolu kar ve tipi nedeniyle ulaşıma kapandı. İl Özel İdaresine ait iş makineleri ile gece gündüz yürütülen çalışmalarla yolların yeniden ulaşıma açılabilmesi için çalışma yürütülüyor. Çalışmalar hakkında bilgi veren İl Genel Meclisi Başkanı Turhan Kalaycı, "İlimizin yüksek kesimlerinde ciddi bir kar yağışı oldu. Halen devam eden kar yağışı öncesinde gerekli hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Sabah saatlerine kapanan yol sayısı 80’e çıktı ama yürütülen çalışmalarla bu sayıyı 30’a düşürdük. Devam eden yağışla açılan yollar yeniden kapanabiliyor. Ulaşımın sağlanabilmesi için gece gündüz karla mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi. Evinde mahsur kalan hastanın yardımına yetiştiler Bartın’ın merkez Hasankadı Beldesi Doğancılar Mahallesi’nde nefes darlığı ve kronik akciğer rahatsızlığı bulunan 66 yaşındaki hastanın yardımına ise Acil Sağlık Hizmetleri ekipleri yetişti. Evinde mahsur kalan hastayı kurtarmak için harekete geçen sağlık ekipler, yola devrilen ağaç ve tipi gibi engelleri aşarak hastaya ulaştı. Ekipler, hastayı branda sedye ile güvenli şekilde ambulansa kadar taşıyarak, oksijen desteği sağladı. İlk tıbbi müdahalenin ardından hasta, Bartın Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne getirilerek tedavi altına alındı. Zamanında hastaneye yetiştirilen hastanın sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi.
Rize Rize Valisi Baydaş 1 yıllık asayiş bilançosunu açıkladı Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, yıl boyunca yürütülen asayiş ve diğer kurumlara ait çalışmalara ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş 2025 yılı boyunca Rize’de yürütülen güvenlik, asayiş, uyuşturucuyla mücadele, trafik, düzensiz göç, sahil güvenlik, 112 çağrıları ve kamu hizmetleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Asayiş olaylarında 2024 yılına nazaran düşüş olduğuna dikkat çeken Vali Baydaş "2024 Ocak-Aralık ve 2025 Ocak-Aralık dönemlerini karşılaştırdığımızda, kişilere karşı işlenen suçta bir azalma görüyoruz. 2024’te 2 bin 368 olay meydana gelmişken, 2025’te olay sayısı 265 azalarak 2 bin 103’e düşmüştür. Bu yaklaşık yüzde 11’lik bir azalmaya tekabül ediyor ve bu tabloyu memnuniyetle müşahede ediyoruz" dedi. Mal varlığına karşı işlenen suçlara da değinen Vali Baydaş, "Mal varlığına karşı işlenen suçta da azalma devam etmektedir. 2024’te 549 olay meydana gelmişken, 2025’te bu sayı 173 azalarak 376’ya düşmüştür. Hem kişilere karşı işlenen suçlarda hem de mal varlığına karşı işlenen suçlardaki bu düşüş, kolluk birimlerimizin, emniyetimizin ve jandarmamızın dikkatli takibi ve önleyici çalışmalarıyla mümkün olmuştur" ifadelerini kullandı. Rize’de terörle mücadele kapsamında 2025 yılı içerisinde 31 operasyon gerçekleştiğini kaydeden Baydaş "Terörle mücadele kapsamında 2025 yılı Ocak-Aralık döneminde, 25’i kırsal alanda jandarma sorumluluk bölgesinde, 6’sı şehir merkezinde olmak üzere toplam 31 operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonların 4’ü FETÖ, 3’ü DEAŞ, 2’si PKK, 1’i DHKP-C, MLKP ve diğer terör örgütleri kapsamındadır. Bu 31 operasyonla ilgili faaliyetler 2025 yılında da aralıksız şekilde sürdürülmüştür" şeklinde konuştu. Olayların yüzde 100’e yakını aydınlatılıyor Rize’de suç olaylarının tamamına yakının aydınlatıldığının altını çizen Baydaş "Evet, olaylar yaşanıyor ama burada aydınlatma oranı çok önemli. Kişilere karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 99,67. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda ise bu oran yüzde 97,72. Bu küsuratlı kısım devam eden soruşturmalardan ve delil toplama süreçlerinden kaynaklanıyor. Bu işlemler tamamlandığında oranlarımızın yüzde 100’lere ulaşmasını hedefliyoruz. Bu alanda arkadaşlarımızın üstün gayretine özellikle teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu. "360 bin 112 acil çağrısının 141 bini asılsız" 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıları da değerlendiren Vali Baydaş, bu çağrılarından asılsız olanların büyüklüğüne dikkat çekerek "112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıların toplamı 360 bin 904’tür. Maalesef bu çağrıların 141 bin 250’si asılsız çağrı" ifadelerini kullandı.