GÜNDEM - 10 Mayıs 2024 Cuma 15:05

Kariye Camii’nde 79 yıl aradan sonra ilk Cuma namazı

A
A
A

Fatih’te bulunan ve İstanbul’un fethinin ardından camiye çevrilen Kariye Camii 79 yıl aradan sonra ibadete açıldı. 79 yıl sonra ibadete açılan Kariye Camii’nde bugün ilk Cuma namazı vatandaşların katılımıyla kılındı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde olan ve 21 Ağustos 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile cami statüsüne çevrilen ve 79 yıl aradan sonra ibadete açılan Fatih’te bulunan Kariye Camiinde bugün ilk Cuma namazı kılındı.

Kariye Camii’nde 79 yıl aradan sonra ilk Cuma namazı

“Camilerimizin içi daima dolu olsun

Namaz için camiye geldiğini söyleyen Hüseyin Kuzu, “Evim burada olduğu için bütün vakitlere gelmeye çalışıyoruz. Cuma namazı vesilesiyle gelmek başka bir güzellik. Geç kalmış bir durum. Camilerimizin içi daima dolu olsun. Müminin gelmesi gereken yer burası. Allah güzelliklerden ayırmasın, daim eylesin” dedi.

Kariye Camii’nde 79 yıl aradan sonra ilk Cuma namazı

“79 yıldır kapalıydı ilk cumayı burada kıldık”

Esenyurt’tan Cuma namazı için geldiğini söyleyen bir kişi de, “Ben Esenyurt’tan geldim. Burası 79 yıldır kapalıydı ilk cumayı burada kıldık. Ayasofya’da da ilk Cuma namazını kılmaya gitmiştim. Ama iki camide de içeride kılmak nasip olmadı, dışarıda kıldım bugünlere şükürler olsun. Ömründe herkese nasip olmaz” şeklinde konuştu. Cuma namazı için Kariye camiine gelen vatandaşlara lokum ikramında bulunuldu.

Davut Has

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eski Bulgaristan Başbakanı Denkov: “Vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız” Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, Bursa’daki Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni (BAL-GÖÇ) ziyaret etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı toplantıda vatandaşlık başvuru süreci ve geçmişte yaşanan asimilasyon politikaları sorunu konuşuldu. Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği yönetimini ziyaret eden Denkov ve Petkov, yapılan görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldı. BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, Bulgaristan göçmeni Türklerin sıkıntılarını dile getirirken en çok şikayetlerden birinin Bulgaristan vatandaşlığı başvurusunda yaşanılan zorlu süreç olduğunu söyledi. Bu konu hakkında çalışma yapılmasını dilediklerini belirten Balkan, geçmişte Türklere asimilasyon uygulayanların yıllardır ceza almadığını da ifade etti. "Başvuru sürecinin zorluğu dijitalleşmemekten kaynaklanıyor" Bulgaristan vatandaşlığındaki başvuru sürecinin sadece Türklere yönelik bir sorun olmadığını, tüm dünyadan benzer şikayetler aldıklarını aktaran eski Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov, “İnsanların yapmış olduğu vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız. Fakat bunun sadece Türkiye’ye yönelik bir durum olduğunu düşünmeyin. Biz aslında Bulgaristan’ın bütün dünyadaki konsolosluklarında benzer şikâyetleri alıyoruz. Bütün dünyadaki Bulgar vatandaşları, özellikle vatandaşlık şikayetlerini bizlere iletmekteler. Bu problemin dijitalleşme sıkıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz ve bu hizmetleri gerçekleştirme sürecinin gereksiz bazı konularla uzatıldığı gibi bir inanış oluşuyor. Bu konuda çalışıp bir an evvel dijitalleşme ve süreçlerle ilgili belirli bir süre içerisine alınarak halledilmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Benim ailem de bu sıkıntıları yaşadı” 80’lerde Türklerin yaşadığı sıkıntıları kendi ailesinin de yaşadığını belirten Kiril Petkov ise, “Yaşanan olaylardan sonra neden hala ceza alan yok diye sordunuz. Bu insanlar benim aileme de bu sıkıntıları yaşattığı için beni de kişisel olarak incitmekte ve hala ben de bunu sorguluyorum. Bu süreçte aslında yapmak istediğimiz şey insanların belirli bir siyasi oluşum tarafından kullanılmasını engellemek. Çünkü onlar siyasi faaliyetlerini insanlara yardım için kullanmaktan ziyade kendi çıkarları için kullanıyorlar. Biz buradaki kurumlarla beraber, siyasi oluşumlarla beraber yolsuzluk zincirinin sona erdirilmesi için mücadele ediyoruz. Bunun değiştirilmesini istiyoruz. Bu şekilde kapsamlı bir demokratikleşme süreci sağlayabiliriz. Bunlar geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Biz bunları yenilikçi bir yolla yapmak istiyoruz” dedi.