EKONOMİ - 24 Aralık 2025 Çarşamba 10:11

KOBİ’ler 2024 yılında toplam girişim sayısının yüzde 99,6’sını oluşturdu

A
A
A
KOBİ’ler 2024 yılında toplam girişim sayısının yüzde 99,6’sını oluşturdu

KOBİ’ler 2024 yılında toplam girişim sayısının yüzde 99,6’sını oluşturdu. Sanayi ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren 3 milyon 928 bin girişim KOBİ sınıfına giriyor.



Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Küçük ve Orta Büyüklükteki Girişim İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, KOBİ’ler 2024 yılında toplam girişim sayısının yüzde 99,6’sını oluşturdu. Buna karşılık; istihdamın yüzde 68,5’ini, personel maliyetinin yüzde 43,5’ini, cironun yüzde 44,1’ini, üretim değerinin yüzde 39,8’ini ve faktör maliyetiyle katma değerin yüzde 41,2’sini oluşturdu.


KOBİ’ler en fazla ticaret sektöründe faaliyet gösterdi


Ekonomik faaliyetlerin istatistiki sınıflamasına göre, 2024 yılında KOBİ’lerin; yüzde 35,1’i toptan ve perakende ticaret, motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektöründe faaliyet gösterirken, yüzde 15,3’ü ulaştırma ve depolama sektöründe, yüzde 12,1’i ise imalat sanayi sektöründe faaliyet gösterdi.


KOBİ istihdamı içindeki en yüksek oran imalat sanayi sektöründe oldu


2024 yılına ilişkin olarak; imalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lerin istihdamının toplam KOBİ istihdamı içindeki oranı yüzde 25,4 olurken, personel maliyeti için bu oran yüzde 33,5, ciroda yüzde 25,5, faktör maliyetiyle katma değerde yüzde 34,9 ve üretim değerinde ise yüzde 41,2 olarak gerçekleşti.


Orta ölçekli girişimlerde çalışan başına katma değer 2024 yılında 969 bin TL olarak gerçekleşti


KOBİ girişimleri için 2015 yılında çalışan başına ortalama katma değer 26 bin TL iken, 2024 yılında bu değer 479 bin TL oldu. KOBİ grupları içerisinde 2015 ve 2024 yılları için en yüksek çalışan başına katma değer sırasıyla 46 bin TL ve 969 bin TL ile orta ölçekli girişimlerde gerçekleşirken, aynı yıllar için bu değerler küçük ölçekli girişimler için sırasıyla 31 bin TL ve 558 bin TL, mikro ölçekli girişimler için ise 12 bin TL ve 175 bin TL olarak gerçekleşti.


KOBİ’lerde çalışan başına personel maliyeti 2024 yılında 253 bin TL olarak gerçekleşti


2015 yılında KOBİ girişimleri için çalışan başına ortalama personel maliyeti 17 bin TL iken, 2024 yılında bu değer 253 bin TL oldu. KOBİ grupları içerisinde 2015 ve 2024 yılları için en yüksek çalışan başına personel maliyeti sırasıyla 27 bin TL ve 439 bin TL ile orta ölçekli girişimlerde gerçekleşirken, aynı yıllar için bu değerler küçük ölçekli girişimler için sırasıyla 20 bin TL ve 310 bin TL, mikro ölçekli girişimler için ise 8 bin TL ve 121 bin TL olarak gerçekleşti.


İmalat sanayindeki 3 bin 790 KOBİ yüksek teknoloji sınıfında üretim yaptı


İmalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’ler teknoloji düzeylerine göre sınıflandırıldığında, yüzde 54,8’i düşük teknoloji sınıfında üretim yaparken, büyük ölçekli girişimlerde bu oran yüzde 41,5 oldu.


KOBİ büyüklük gruplarına göre incelendiğinde; mikro ölçekli girişimlerin yüzde 56,2’si düşük teknoloji sınıfında üretim yaparken, yüzde 32,1’i orta-düşük teknoloji, yüzde 11,0’ı orta-yüksek teknoloji ve yüzde 0,7’si yüksek teknoloji sınıfında üretim yaptı. Buna karşılık küçük ölçekli girişimlerde bu oranlar sırasıyla yüzde 48,3, yüzde 32,7, yüzde 17,9 ve yüzde 1,1 iken, orta ölçekli girişimlerde yüzde 47,7, yüzde 31,0, yüzde 19,8 ve yüzde 1,5 oldu.


KOBİ’lerin 2024 yılında doğum oranı yüzde 15,9 oldu


2023 yılında doğan KOBİ girişim sayısının, 2023 yılındaki aktif KOBİ girişim sayısına oranı (girişim doğum oranı) yüzde 15,3 ve 2023 yılında doğan KOBİ girişimlerindeki istihdamın, 2023 yılındaki aktif KOBİ’lerin toplam istihdamı içindeki payı yüzde 6,9 iken, 2024 yılında bu oranlar girişim doğum oranında yüzde 15,9 ve istihdam payında ise yüzde 7,0 olarak gerçekleşmiştir.


KOBİ’lerin 2024 yılında en yüksek doğum oranı yüzde 17,3 ile mikro ölçekli girişimler olurken bunu sırasıyla yüzde 4,7 ile küçük ölçekli ve yüzde 4,2 ile orta ölçekli girişimler takip etmiştir. Yine doğan girişimlerin istihdam içindeki oranlarında en yüksek oran yüzde 12,4 ile mikro ölçekli girişimler olurken, bunu yüzde 2,7 ile küçük ölçekli ve yüzde 1,9 ile orta ölçekli girişimler takip etmiştir.


KOBİ’ler toplam ihracatın yüzde 29,6’sını gerçekleştirdi


2024 yılına ilişkin toplam ihracatın yüzde 29,6’sı, ithalatın ise yüzde 15,9’u KOBİ’ler tarafından gerçekleştirildi.


2024 yılı toplam ihracatında; mikro ölçekli girişimlerin payı yüzde 2,4 iken, küçük ölçekli girişimlerin payı yüzde 10,7, orta ölçekli girişimlerin payı ise yüzde 16,5 oldu. Büyük ölçekli girişimlerin payı ise yüzde 70,4 olarak gerçekleşti. KOBİ’lerin ihracatının yüzde 59,4’ü ticaret sektöründe gerçekleşirken, yüzde 34,3’ü ise imalat sanayi sektöründe gerçekleştirildi.


KOBİ’lerin ithalattaki payı yüzde 15,9 oldu


2024 yılı toplam ithalatında; mikro ölçekli girişimlerin payı yüzde 0,9, küçük ölçekli girişimlerin payı yüzde 5,2, orta ölçekli girişimlerin payı ise yüzde 9,8 oldu. Büyük ölçekli girişimlerin payı ise yüzde 84,1 olarak gerçekleşti.


KOBİ’lerin ithalatının yüzde 65,6’sı ticaret sektöründe gerçekleşirken, yüzde 25,8’i ise sanayi sektöründe gerçekleştirildi.


KOBİ’lerin 2015 yılında 49 milyar dolar olan ihracat değeri 2024 yılında 76 milyar dolara yükseldi. İthalatta ise 2015 yılında 36 milyar dolar olan değer, 2024 yılında 51 milyar dolara yükseldi.


KOBİ’lerin toplam ihracatının yüzde 48,0’ı Avrupa ülkelerine yapıldı


KOBİ’ler tarafından 2024 yılında yapılan ihracatın yüzde 48,0’ı Avrupa ülkelerine, yüzde 34,3’ü Asya ülkelerine gerçekleştirildi. KOBİ’ler ithalatının yüzde 48,1’ini Avrupa ülkelerinden, yüzde 42,9’unu ise Asya ülkelerinden yaptı.


KOBİ’lerin ihracatının yüzde 91,1’ini imalat sanayi ürünleri oluşturdu


KOBİ’lerin 2024 yılı ihracatında başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipmanların payı yüzde 12,6, giyim eşyası sektörünün payı yüzde 10,8 olurken tekstil ürünlerinin payı yüzde 7,5 oldu. KOBİ’lerin 2024 yılı ithalatında ise öne çıkan ürünler, yüzde 16,0 ile başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipmanlar, yüzde 14,9 ile ana metaller, yüzde 12,5 ile kimyasallar ve kimyasal ürünler oldu.


KOBİ’ler Ar-Ge harcamalarının yüzde 28,8’ini gerçekleştirdi


Mali ve mali olmayan şirketlerin 2024 yılına ilişkin toplam gayri safi yurtiçi Ar-Ge harcamasının 119 milyar 151 milyon TL’sini KOBİ’ler gerçekleştirmiştir. Bu harcama mali ve mali olmayan şirketler Ar-Ge harcamasının yüzde 28,8’ini oluşturmaktadır. Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) cinsinden mali ve mali olmayan şirketlerde toplam 203 bin 518 kişi Ar-Ge personeli olarak çalıştı. TZE cinsinden bu personelin yüzde 43,7’si KOBİ’lerde istihdam edilmiştir.


KOBİ’lerin 615 patenti tescil edildi


2024 yılında KOBİ’lerin toplam patent başvuru sayısı bin 417 olurken, aynı yıl 615 patent tescil edilmiştir. KOBİ ölçeklerinde ise patent başvurusunda 494 patent başvurusu ile küçük ölçekli girişimler ilk sırada yer alırken patent tescilinde 237 patent tescili ile orta ölçekli girişimler ilk sırada yer almıştır.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Tersine göç: Metropolden köyüne döndü, kurduğu fabrika ile gençlerin istihdam umudu oldu Metropoldeki yaşamını bırakarak Muş’un Kırköy beldesine dönen genç girişimci İsmail Baçaru, tarafından kurulan tekstil fabrikası, üç aydır sürdürdüğü üretimle başta gençler olmak üzere belde halkına istihdam umudu oldu. Metropollerden kırsala dönüşü ifade eden tersine göçün örneklerinden biri Muş’un Kırköy beldesinde hayata geçirildi. Büyükşehirdeki yaşamını geride bırakarak memleketine dönen genç girişimci İsmail Baçaru, Kırköy beldesinde kurduğu tekstil fabrikasıyla bölge gençlerine istihdam kapısı oldu. Belediyeye ait ek binada yaklaşık üç ay önce faaliyete başlayan tekstil fabrikasında, çeşitli markalar için üretim yapılıyor. Özellikle gençlerin ve kadınların istihdam edildiği tesiste, düzenli üretimle birlikte ekonomik hareketlilik de sağlanıyor. Fabrikanın faaliyete geçmesiyle birlikte beldede iş imkanlarının artmaya başlaması ile gençler, büyükşehirlere göç etmek yerine kendi memleketlerinde çalışma fırsatı buluyor. Bu tür yatırımların tersine göçü teşvik ederek kırsal bölgelerin kalkınmasına katkı sağlaması hedefleniyor. Beldede işsiz genç sayısının yüksek olduğunu belirten Kırköy Belediye Başkanı Rahmetullah Yaktı, her gün atölyeye geldiklerinde makinelerin çalıştığını, gençlerin cıvıl cıvıl iş başında olduğunu ve işletme sahiplerinin de üretim alanında gençlerin başında durduğunu görmenin kendilerini gururlandırdığını söyledi. Başkan Yaktı, "Gençlerimizin her gün Muş merkeze gidip gelerek çalışmaları hem ulaşım açısından zor oluyor hem de özellikle genç kızlar için aileler tarafından pek tercih edilmiyor. Bu nedenle gençlerimizin kendi beldelerinde çalışma imkânına kavuşması çok daha iyi oldu. İşletmeci kardeşlerimiz ihtiyaç duydukları sürece binanın tüm katlarını kullanabiliyor. Şu anda birinci ve ikinci kat aktif olarak kullanılıyor, üçüncü kat da tamamen kendilerine tahsis edilmiş durumda. Amacımız; köydeki ve beldedeki gençlerimize, kız-erkek ayrımı olmadan iş imkânı sunmak ve aile ekonomilerine katkı sağlamaktır. Bugün burada 35 civarında gencimiz çalışıyor. Gençlerimiz hem iş sahibi oluyor, hem ailelerine destek oluyor hem de meslek öğreniyor. Overlokçu, makineci, usta olarak işe başlayan gençlerimiz zamanla kendilerini geliştirerek ileride devlet desteklerinden faydalanıp kendi iş yerlerini açabilecek seviyeye gelebilecekler. Belediye olarak, belediye başkanı ve eğitimci kimliğimizle gençlere yönelik böyle bir projeyi uzun zamandır hayal ediyorduk. Bu yıl hayata geçirmek nasip oldu. Hayırlı, uğurlu olmasını diliyor; tüm gençlerimize başarılar temenni ediyoruz" şeklinde konuştu. İstanbul’dan göç ederek beldesine dönen İsmail Baçaru, teksil işini küçük yaşlarda öğrendiğini ve kendi evinde, tek bir makineyle pantolon ve gömlek dikerek işe koyulduğunu belirtti. Baçaru, "Kardeşlerimle birlikte kendi iş yerimizi Kırköy Belediyesinin ek binasında açarak iş başı yaptık. Kırköy Belediye Başkanı Rahmetullah Yaktı bize bu yeri tahsis edip bize destekte bulundu. Bu süreçte bizlere kolaylıklar nasip oldu. Yaklaşık 3 aydır burada üretim yapıyoruz. Şuanda 35 personelimizle faaliyet gösteriyoruz. Gençlerimiz işlerinin başında, çalışıyor ve ailelerine ekonomik olarak katkı sağlıyor. Biz de burada çalışmaktan son derece mutluyuz. Bu vesileyle tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hepsi işini severek, disiplinle yapan arkadaşlarımızdır. Burada çalışan gençlerimiz merkeze gitmek zorunda kalmıyor. Sabah-akşam yolda geçen birer saatlerini kazanmış oldular. İş yerimiz evlerine çok yakın, neredeyse kapılarının önünde. Özellikle kızlarımız güvenli bir ortamda çalışıyor, aileleri de bu durumdan memnun. Ben buradaki tüm gençlerimize şunu tavsiye ediyorum. Çalışın, çalışarak ve öğrenerek bir yerlere gelirsiniz. Buraya sadece zaman geçirmek için gelmeyin. Masanın başına her geçtiğinizde, yaptığınız işten bir güç alın. Zamanın ve emeğin değerini bilin. Çünkü bugün öğrendikleriniz, yarın size çok lazım olacak. Ben çocukluğumdan beri bu işi yaparak bugünlere geldim. Sizler de aynı azim ve emekle bu seviyelere gelebilirsiniz" dedi.
Eskişehir Eskişehir cezaevlerinde 5 bin 742 hükümlü ve tutuklu bulunuyor Adli Kolluk Değerlendirme Toplantısı’nda, 24 Aralık 2025 tarihi itibariyle Eskişehir Ceza İnfaz Kurumları’nda 5 bin 26 hükümlü ve 716 tutuklu olmak üzere toplam 5 bin 742 kişi bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Eskişehir Adliyesi Yunus Emre Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. "Güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır" Ardından, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah tarafından açılış konuşması yapıldı. Karakülah, adli kolluğun, ceza adalet sisteminin temel unsurlarından biri olduğunu belirtti. Başsavcısı Üzeyir Karakülah, "Suçun aydınlatılması, delillerin hukuka uygun şekilde toplanması, mağdurun korunması ve şüphelinin haklarının gözetilmesi noktasında gösterilen her titiz çalışma, adaletin doğru ve zamanında tecellisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Bu çerçevede, soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan kararlar, ancak sizlerin titizlikle yürüttüğünüz çalışmalar ile verilebilir. Unutulmamalıdır ki; güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır. Bu noktada, kurumlarımız arasındaki koordinasyonun artırılması, suçla mücadelede daha etkin olma yolunda büyük önem taşımaktadır. Adli kolluk ile Cumhuriyet Başsavcılığımız arasındaki koordinasyonun güçlenmesi, hem soruşturmaların hızını hem de hukuki güvenliği artırmaktadır. Elbette değerlendirme toplantıları, yalnızca başarıların konuşulduğu değil; eksikliklerin, yaşanan sorunların ve geliştirilmesi gereken alanların da samimiyetle ele alındığı toplantılardır. Gerçekleştirdiğimiz bu toplantıyla da yargı hizmetlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde yürütülmesini amaçlamaktayız" şeklinde konuştu. Adli kolluk birimlerinin bir yıl boyunca yürüttüğü çalışmalar hakkında istatistikler paylaşılması sonrası basına kapalı şekilde devam eden programda, karşılaşılan sorunlar ve gelecek döneme ilişkin hedeflerle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Programa; Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah’ın yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, İl Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz, Gümrük Müdürü Muhammet Uçar, Orman Bölge Müdürü İsmail Çetin, Uludağ Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Vekili Mustafa Aşıcı, Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri, Cumhuriyet Savcıları ve kolluk amirleri katıldı.
Erzurum ETÜ’de "Erzurum’daki kütüphaneleri tanımak ve tanıtmak" söyleşisi düzenlendi Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Merkez Kütüphanesi ev sahipliğinde "Erzurum’daki Kütüphaneleri Tanımak ve Tanıtmak" başlıklı söyleşi programı gerçekleştirildi. Erzurum’daki kütüphanelerin mevcut durumu, sundukları imkânlar ve kütüphanelerin kültürel hayattaki yerini konuşmak amacıyla düzenlenen programa ETÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naim Ürkmez, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Moderatörlüğünü ETÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Süleyman Yıldız’ın üstlendiği programda, Atatürk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkan Vekili Murat Üstündağ, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı Mustafa Keleş ile İsmail Saib Sencer İl Halk Kütüphanesi Müdür Vekili Hatice Doğulu konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmacılar kendi kurumlarında yürütülen kütüphane hizmetleri, kullanıcı odaklı uygulamalar ve kütüphanelerin sosyal yaşam içindeki rolüne ilişkin görüş ve deneyimlerini paylaştı. Programda konuşan ETÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Yıldız ise Erzurum’un tarih boyunca ilim ve irfanın önemli merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, kütüphanelerin yalnızca kitapların saklandığı mekânlar olmadığını, aynı zamanda geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran, bireyin kendini ve dünyayı anlamasına katkı sağlayan canlı kültür merkezleri olduğunu vurguladı. 2025 Yılı YÖK Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda Erzurum Teknik Üniversitesi’nin, kütüphane hizmetlerinden duyulan memnuniyet oranında yüzde 80,86 ile Türkiye genelinde zirvede yer aldığını hatırlatan Yıldız, bu sonucun nitelikli hizmet anlayışı ve kullanıcı odaklı çalışmaların önemli bir göstergesi olduğunu ifade etti. Programı, kütüphanelerin dijital çağda nasıl daha etkin kullanılabileceği, gençlerin kütüphanelere ilgisinin artırılmasına yönelik çalışmalar ve kurumlar arası iş birliğinin önemi gibi konular çerçevesinde gerçekleştirilen değerlendirmelerin ardından soru cevap bölümü ile sona erdi.
Denizli Denizli için kapsamlı turizm yol haritası belirlendi Denizli’nin 2026-2030 turizm vizyonu dijitalleşme, gastronomi, kültür, sürdürülebilirlik ve deneyim odaklı projelerle şekilleniyor. Denizli Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serkan Bertan, kentin sahip olduğu güçlü turizm potansiyelini daha etkin ve sürdürülebilir biçimde değerlendirmek amacıyla Denizli Turizm Yol Haritası’nı kamuoyuyla paylaştı. 2026-2030 yıllarını kapsayan yol haritası; dijital turizm, gastronomi, kültürel miras, doğa turizmi ve ulaşım başlıkları altında çok sayıda somut öneri içeriyor. Prof. Dr. Bertan, Denizli’nin Pamukkale ve antik kentler başta olmak üzere önemli değerlere sahip olmasına rağmen, bu potansiyelin bütüncül bir planlama ile desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Hazırlanan yol haritasının temel yaklaşımının sürdürülebilirlik, dijital entegrasyon ve deneyim odaklı turizm olduğu ifade edildi. Hop-On Hop-Off ve dijital rehber ön planda Yol haritasında, Denizli Sesli Rehber Mobil Uygulaması temel alınarak şehir merkezini ve ören yerlerini kapsayan Hop-on Hop-off tur sistemi önerildi. Pamukkale, Karahayıt, Hierapolis, Laodikya ve şehir merkezini kapsayan bu tur kapsamında DenizliCard ile müze, teleferik ve alışverişte indirimli kombine bilet uygulamaları öngörüldü. Turizm noktalarına 118 adet karekodlu dijital levha, antik kent girişlerine ve toplu taşıma alanlarına karekodlu bilgilendirme panoları yerleştirilmesi planlandı. Havalimanı, Pamukkale ve Hierapolis girişlerinde dijital tanıtım merkezleri kurulması da öneriler arasında yer aldı. Gastronomi, doğa ve kültür rotaları Denizli mutfağının turizmle daha güçlü entegrasyonu için Gastronomi Yolu, Yöresel Lezzetler Yolu, Coğrafi İşaretli Ürünler Yolu, Karanlık Gökyüzü Park Yolu ve Sakin Şehir Rotaları gibi tematik turizm yolları planlandı. Elmalı Köyü’nün Gastroköy olarak konumlandırılması, Karataş Mesireliği’nin Gastropark haline getirilmesi ve Yeryüzü Pazarları’nın yaygınlaştırılması hedeflendi. Ayrıca, Denizli mutfağının korunması ve tanıtımı amacıyla Gastronomi Müzesi/Evi kurulması, kadın kooperatifleri aracılığıyla yöresel yemeklerin sunulması ve unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerin yeniden canlandırılması önerildi. Yaşayan müzeler, çarşılar ve deneyim alanları Yol haritasında; tarihi konakların ve yapıların deneyim odaklı yaşayan müzeler haline getirilmesi, el sanatları ve somut olmayan kültürel mirasın ziyaretçilerle buluşturulması da önemli yer tuttu. Kaleiçi Çarşısı, Peynirciler Çarşısı ve Babadağlılar Çarşısı’nın yaşayan kültür alanları olarak yeniden düzenlenmesi önerildi. Ulaşım, sürdürülebilirlik ve termal turizm Ulaşım başlığında; uluslararası uçuşların artırılması, charter seferler, hızlı tren hattı, şehir merkezi-Pamukkale arasında nostaljik tren projesi gibi öneriler yer aldı. Termal turizm için ise Termal Turizm Master Planı hazırlanması, "Termal Kent Denizli" markasının güçlendirilmesi ve wellness odaklı tesislerin desteklenmesi gerektiği belirtildi. Denizli için ortak turizm vizyonu Prof. Dr. Serkan Bertan tarafından hazırlanan Denizli Turizm Yol Haritası; kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün ortak hareket etmesini hedefliyor. Yol haritasının hayata geçirilmesiyle Denizli’nin yalnızca günübirlik ziyaret edilen bir destinasyon olmaktan çıkarak, konaklama süresi uzun, marka değeri yüksek bir turizm kenti haline gelmesi amaçlanıyor.