EĞİTİM - 11 Temmuz 2025 Cuma 13:18

LGS 2025’te Bahçeşehir Koleji’nden 72 Türkiye birincisi çıktı

A
A
A

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 2025 Liselere Geçiş Sınavı’nın (LGS) sonuçlarını açıkladı. Bahçeşehir Koleji’nin Türkiye’deki farklı kampüslerinden toplam 72 öğrenci, sınavda tam puan alarak birinci olma başarısını gösterdi.

15 Haziran’daki 2025 LGS’ye giren yaklaşık 1 milyon öğrencinin merakla beklediği sınav sonuçları, Milli Eğitim Bakanlığı’nca açıklandı. Bahçeşehir Koleji, bu yıl 72 birinci çıkararak rekor elde etti ve önemli bir başarıya imza attı. LGS’de birinci olan öğrencilerden bazıları, Bahçeşehir Koleji Etiler kampüsünde bir araya geldi. Heyecanlarını ve mutluluklarını aileleri ve öğretmenleriyle paylaşan öğrenciler başarılarını kutladılar.

LGS 2025’te Bahçeşehir Koleji’nden 72 Türkiye birincisi çıktı

Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan, 2025 LGS’de öğrencilerin elde ettiği başarılardan gurur duyduklarını belirterek, "Bahçeşehir Koleji olarak, öğrencilerimizin akademik ve sosyal gelişimleri için öğretmenlerimiz, idari kadromuz ve genel merkezimizle birlikte titizlikle çalışıyoruz. Bu emeklerin bugün karşılığını almak hepimiz için büyük bir gurur kaynağı. Bugün gururla paylaştığımız bu başarının en dikkat çekici yönlerinden biri, başarının ülkemizin farklı illerine yayılmış olmasıdır. Bu başarı sadece 8’inci sınıfta yapılan çalışmalarla olmuyor. Biz öğrencilerimizi 5’inci sınıftan itibaren bir LGS gerçeğiyle karşılaştırıyoruz. Öğrencilerimize sınav sistemi, süreç ve eksik tamamlamayla ilgili bilinçlendirmeyi yapıyoruz. 5’inci sınıftan itibaren konu eksikleri neyse öğrencilerimizi o yönde sınavlarla, ödevlerle, ek çalışmalarla, iyileştirici çalışmalarla eksiksiz bir şekilde sınava hazırladık ve sonuç bizi çok gururlandırdı" dedi.

LGS 2025’te Bahçeşehir Koleji’nden 72 Türkiye birincisi çıktı

"Düşüş yaşadığımda güzel sonuçlarıma bakarak motive oldum"

Dereceye giren öğrencilerden Bahçeşehir Koleji Halkalı Kampüsü öğrencisi Eda Lal Yılmaz, "Bu süreçte denemelerde tam puan yapamadım ya da birinci olamadım. Süreç boyunca hatalarımı düzeltmeye ve eksiklerimi kapamaya odaklandım. Düşüş yaşadığım zaman güzel sonuçlarıma baktım. Daha çok çalışmaya odaklandım. Hiçbir zaman pes etmedim. Doğrularını öğrenene kadar yanlışlarıma çok dikkat ettim. Eksik konunuz, yapamadığınız soru tipi kalmazsa başarı sürpriz değildir" diye konuştu.

LGS 2025’te Bahçeşehir Koleji’nden 72 Türkiye birincisi çıktı

"Satranç oynayarak dinlendim"

Bahçeşehir Koleji Kurtköy Kampüsü öğrencisi Efe Tufan Tepe ise günde 3-4 saat ders çalıştığını dile getirdi. Önümüzdeki yıl sınava girecek öğrencilere de önerilerde bulunan Tepe, "Sınava hazırlanırken sadece ders çalışmadım, hobilerimle de ilgilendim. Basketbol oynamak, satranç oynamak gibi hobilerim vardı. Özellikle satranç oynamak beni dinlendiriyordu. İlk kontrol ettiğimde 500 yaptığıma inanamamıştım. Ama artık alışmış hissediyorum. Sınava en yakın denemelerin buradaki denemeler olduğunu düşünüyorum. Yanlış beklediğim soru yoktu ama dikkat hatası sonucu yanlış yapmış olabilirim diye düşünüyordum" diyerek hedefinin matematikçi olmak olduğunu belirtti.

LGS 2025’te Bahçeşehir Koleji’nden 72 Türkiye birincisi çıktı

"Sınava hazırlanmak kadar ruh halime de önem verdim"

Sosyal hayatını ve hobilerini de ihmal etmeyerek sınava hazırlandığını belirten Bahçeşehir Koleji Mimaroba Kampüsü öğrencisi 13 yaşındaki Hüma Uz, "İstediğim okula yerleşmeyi ve güzel bir lise hayatı yaşamayı, güzel bir üniversitede devam edip ülkeme katkıda bulunmayı hedefliyorum. Önce artırarak 50 soru, 100 soru çözmeye başladım ama bir yandan da basketbola, masa tenisine, çizim yapmaya devam ediyordum. Başka sosyal etkinliklere de devam ediyordum. Sınava çalışmaya verdiğim önem kadar ruh halimin ve motivasyonumun yüksek olmasına da önem veriyordum. Kendimi bir odaya kapatmaktansa sosyalleşmeye çalıştım ama bu süreçte tabi ki telefon tablet gibi dijital aletlerden uzak durdum" diyerek başarısının sırrını anlattı.

LGS 2025’te Bahçeşehir Koleji’nden 72 Türkiye birincisi çıktı

"Bilim insanı olmayı hedefliyorum"

Birinci olan öğrencilerden Bahçeşehir Koleji Beylikdüzü Kampüsü’nden Ayşe Sude Esen ise "Çok çalıştım yapamadığım soruları hem öğretmenlerime danıştım hem de soruyu neden yanlış yaptığımdan ziyade çözümü anlamaya çalıştım. Herhangi bir denemede düştüğümde o düşüş bende devam etmiyordu. Hırslı bir insanım, sıralamam düştüğünde üzülüyordum ama hemen toparlayıp çıkıyordum. Yanlış yaptığım sorulara benzer tarzda sorular çözerek yanlışlarımı azaltıyordum. Pilotaj ya da bilim insanlığı üzerine eğitimimi sürdürmek istiyorum" dedi.

"Gördüğüm destek sayesinde süreci yönetebildim"

Aldığı sonuçtan dolayı çok mutlu olduğunu ifade eden Bahçeşehir Koleji Darıca Kampüsü öğrencisi Sair Mirza Duran, "Güzel hissediyorum. Çalıştım, emek verdim, bunun da karşılığını aldığımı düşünüyorum. Ailem, okulum, öğretmenlerim hepsi bana ayrı destek oldu. Onlar sayesinde bu stresli süreci rahatça yönetebildiğimi düşünüyorum. Hedefim yazılımcı olmak" diye konuştu.

LGS 2025’te Bahçeşehir Koleji’nden 72 Türkiye birincisi çıktı

"Başarılı öğrenciler motivasyon kaynağım oldu"

Bahçeşehir Koleji Çamlıca Kampüsü öğrencisi Melisa Bektaş ise, "Beni motive eden, iyi okullarda okuyan öğrencilerin başarılarını görmek oldu. Hazırlanmam tabii ki zordu. Çok çalışmaktan ziyade doğru çalışmayı tercih ettim diyebilirim. Okuluma, öğretmenlerime, aileme ve destek olan herkese teşekkür ederim" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yaralı pelikanın yürek ısıtan dostluğu Adana’da yaralı halde bulunarak tedavi altına alınan pelikanın, kendisini tedavi eden görevliyle kurduğu bağ görenlerin içini ısıttı. Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Adana Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekiplerince Yumurtalık ilçesindeki bir lagünde avcı kuşların saldırısıyla yaralanan pelikan bulundu. Koruma altında tutularak tedavisine başlanan pelikanın, bir hafta sonra doğaya salınmasının planlandığı belirtildi. Yaralı pelikanı hem tedavi eden hem de onunla gece gündüz ilgilenip yemeğini yediren görevli Kazım Baykurt, hayvanın avcı kuşların saldırısına uğradığını, göğüs kısmında yara bulunduğunu ifade etti. Baykurt, tedavi sürecinde pelikanla aralarında özel bir dostluk oluştuğunu söyleyerek, "Yemeğini vermem nedeniyle aramızda bir bağ oluştu. Balıkla besliyoruz, akşamları da ilaçlarını veriyorum. Bana karşı hiç saldırgan değil. Hatta sakin ve uyumlu davranıyor" dedi. Pelikanın, kendisine alıştığını belirten Baykurt, hayvanın zaman zaman başkalarına karşı temkinli davrandığını ancak kendine karşı güven duyduğunu, gün geçtikçe aralarındaki bağın daha da güçlendiği dile getirdi. Baykurt, "Bir hafta sonra doğal yaşam alanına bırakacağız. Gitmesine üzülüyorum çünkü aramızda güzel bir dostluk oluştu. Ama ne kadar alışsak da onların yeri doğa. İyileştikten sonra özgürce yaşaması için ait olduğu yere bırakacağız" diye konuştu.
Van Van’da soba başında 83 yıllık çay geleneği Van’ın İpekyolu ilçesindeki Kahvaltıcılar Sokağı’nda yer alan ve yaklaşık 83 yıllık geçmişiyle kentin hafızasında önemli bir yere sahip olan tarihi çay evi, ziyaretçilerine nostaljik bir yolculuk sunuyor. Van’da 1942 yılından bu yana hizmet veren çay evi, özellikle kış aylarında odun sobası etrafında oluşan sıcak atmosferiyle dikkat çekiyor. Sobanın üzerinde demlenen çay ve tarçının kokusu mekânı sararken, geçmişten bugüne taşınan masa, sandalye ve demlikler ise eski günleri hatırlatıyor. Sigara içilmesine izin verilmeyen ve siyasetin konuşulmadığı çay evi, huzurlu ortamıyla her kesimden ziyaretçiyi ağırlıyor. 12 bardak çayı tek seferde servis ediyor Çay evinin dikkat çeken bir diğer özelliği ise çay servisi. Tepside çay sunmayı tercih etmeyen çay evi sahibi Dolayı Usta, yaklaşık 12 bardağı aynı anda eline alarak masalara servis yapıyor. Yılların verdiği alışkanlıkla yapılan bu sunum, mekânın kendine has kültürünü ve ustalığını gözler önüne seriyor. "Bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil" İHA muhbirine konuşan 56 yaşındaki çay evi sahibi Dolayı Öztürk, mekânın Van kültürünü yaşatmak amacıyla korunduğunu belirtti. Kentin en eski çay evi olduğunu ifade eden Öztürk, "Tam 83 yıllık bir geçmişe sahiptir. Biz burada eskiyi canlandırmaya, yaşatmaya çalışıyoruz. Van’ın kültürünü yaşatmak istiyoruz. Büyüklerimizin geçmişte yaşadıklarını, örfünü ve adetlerini kaybetmek istemiyoruz; bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil. Bakıyorsunuz; sobamız eski, sandalyelerimiz eski, demliklerimiz eskidir. Hepsini geçmişe dayanarak kullanıyoruz. Çünkü diyoruz ki, büyüklerimizin örfü, adeti kaybolmasın. Bunları yaşatmaya çalışıyoruz" dedi. "Burada bir bilgi bankası oluşuyor" Bu tür kahvehanelerin dostluklarının çok farklı olduğunu dile getiren Öztürk, "Buraya gelen insanların bilgi ve birikimi çok kıymetlidir. Biz onlara adeta birer ‘kitap’ diyoruz. Çünkü aralarında büyük esnaflar, önemli bürokratlar ve iş insanları var. Hepsi bir araya geldiğinde adeta bir bilgi bankası oluşuyor. Gençler buraya geliyor ve bu insanlardan çok şey alıyor" diye konuştu. Her kesimden vatandaşı çay evinde ağırladıklarını söyleyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sigara yasaklandığı gün biz de kahvemizde yasakladık. Bu çok güzel bir uygulama oldu. Ayrıca burası siyasetin olmadığı bir ortamdır. Herkese açık bir yerdir. Her kesimden insan gelir ve herkes buradan memnun ayrılır. İnsanlar geliyor, eskiyi yad ediyor; sandalyeye, masaya, çaya bakıyor. Zaten bir tezgâh yaklaşık 84 yıl ayakta durmuşsa, bilin ki onun verdiği bir tat, bir emek vardır. Çünkü bu memleketin değerlerine sahip çıkılması gerekiyor. Eğer biz bunları yaşatmaz, sahip çıkmaz ve korumazsak, ileride hepsi yok olur." "Emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım" 13 yıl önce emekli olduktan sonra hemen her gün bu çay evine geldiğini ifade eden Ferzende Olgun ise "Buraya genellikle esnaflar ve emekli olan insanlar gelir. İnsanlar burada dinlenir, sohbet eder. Biz de sürekli buradayız; gelip burada dinleniyoruz. Ben kendi adıma söyleyeyim; emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım. 2013 yılında emekli oldum ve o günden bu yana hep buraya geliyorum" dedi. "Çok güzel ve nostaljik bir mekândır" 1980’li yıllardan beri aynı çay evine geldiğini söyleyen Burhan Çap da, "Burası bana hep eskiyi hatırlatıyor. Buraya geldiğimde interneti, teknolojiyi, her şeyi unutuyorum. Eski zamanlar, eski hatıralar, arkadaşlar geliyor aklıma. Öğrencilik yıllarımızda da buraya gelir, hep çay içerdik. Çayı gerçekten çok güzeldir. Burası güzel bir yer, çok güzel ve nostaljik bir mekândır" şeklinde konuştu.