SPOR - 08 Aralık 2025 Pazartesi 18:56

Mohamed Salah, Liverpool’un Inter ile oynayacağı maç kadrosuna alınmadı

A
A
A
Mohamed Salah, Liverpool’un Inter ile oynayacağı maç kadrosuna alınmadı

Liverpool’un Mısırlı yıldızı Mohamed Salah, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde Inter ile oynanacak maçın kadrosuna alınmadı.


Liverpool’da Mohamed Salah krizi büyüyor. Premier Lig’in 15. haftasında Liverpool’un Leeds United ile 3-3 berabere kaldığı ve karşılaşmanın ardından basın mensuplarına yaptığı açıklama sonrası takımdan ayrılma iddialarını gündeme getirirken, bugün de takımının UEFA Şampiyonlar Ligi kadrosuna alınmadığı belirtildi. Teknik Direktör Arne Slot, son oynanan maçlarda Salah’ı yedek oturtması da tartışmalara neden oldu.


Kırmızılar, bugün öğleden sonra yaptığı antrenmanın ardından mücadele için Milano’ya hareket etti. Liverpool’un Inter maçı kadrosu da açıklanırken, Salah yer almadı.


Liverpool’un yarın TSİ 23.00’te Inter ile oynayacağı maçın kadrosunda şu oyuncular yer alıyor:


"Alisson, Gomez, Van Dijk, Konate, Kerkez, Wirtz, Szoboszlai, Isak, Mac Allister, Bradley, Jones, Ekitike, Mamardashvili, Robertson, Woodman, Gravenberch, Nyoni, Ngumoha, Lucky."



Salah bu sezon Premier Lig’de 13 maçta 4 gol, Şampiyonlar Ligi’nde 5 maçta 1 gollük katkı sağladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Macaristan ile ticaret hedefimiz 10 milyar dolar" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’la Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Orban ile belirlediğimiz 6 milyar dolarlık ticaret hacmimize ulaşmak üzereyiz. Hacim hedefimizi 10 milyar dolar olarak güncellemeyi görüştük" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ı İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde resmi törenle karşıladı. Ardından iki lider, heyetler arası görüşmeye geçti. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Macaristan Başbakanı Orban, anlaşmaların imza törenine katıldı. Türkiye ile Macaristan arasında enerji, savunma sanayii, eğitim gibi alanlarda 16 yeni anlaşma imzalandı. İmza töreni sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İki yıl önce Budapeşte’de düzenlediğimiz toplantımızda ilişkilerimizi geliştirilmiş ortaklık düzeyine çıkarmıştık. Son yıllarda Sayın Orban ile gerek ikili ziyaretler, gerek Türk Dünyası Teşkilatı ve diğer uluslararası platformlarda birçok görüşmemiz oldu. Geçtiğimiz nisan ayında 4. Antalya Diplomasi Forumu’nda ve akabinde Macaristan’ın ev sahipliğinde Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı gayriresmi zirvesi marjındaki toplantıda Sayın Orban ile bir araya gelmiştim. Dostluk anlaşmasının 100. yılı münasebetiyle ilan ettiğimiz Kültür Yılı kapanış etkinliğini de geçen yıl aralık ayında sayın cumhurbaşkanı ve Sayın Orban ile birlikte yapmıştık. Bugünkü görüşmemizde ikili ilişkilerimizi gözden geçirmekle kalmayıp enerji, ulaştırma, ticaret, savunma ve kültür gibi alanlarda işbirliğimizi daha da geliştirme irademizi teyit ettik. Havacılıktan güvenliğe, teknolojiden kültür ve eğitime münasebetlerimizin ahdi zeminini güçlendirecek muhtelif belgelerin imzasını gerçekleştirdik. Dışişleri ve savunma bakanlarımız ile istihbarat ve savunma sanayii başkanlarımız evvelce tesisinde mutabık kaldığımız ortak istişare mekanizmasının ilk toplantısını yaptılar. Bugün ayrıca ikili ve küresel meselelerin çok daha kurumsal bir şekilde ele alınmasına imkan verecek ortak bir planlama ile dışişleri bakanlarımızın başkanlığında kurulmasını kararlaştırdık. Her iki mekanizmayı, ilişkilerimizin ulaştığı seviyeyi göstermesi bakımından anlamlı buluyor, bu istişare formatlarının işbirliğimizin güçlendirilmesine ilave katkılarda bulunacağına inanıyorum" dedi. "6 milyar dolar ticaret hacmi hedefimize ulaşmak üzereyiz" İki ülke arasındaki işbirliğinin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasi ilişkilerimizde eriştiğimiz bu müstesna düzeyin ekonomi alanına yansımalarını da görüyoruz. Sayın Orban’la belirlediğimiz 6 milyar dolar ticaret hacmi hedefimize ulaşmak üzereyiz. Aramızdaki güçlü ticaret potansiyelini dikkate alarak hacim hedefimizi 10 milyar dolar olarak güncellemeyi görüştük. Mevcut ekonomi ve ticaret mekanizmalarının en verimli şekilde işletilmesinde mutabık kaldık. Pek tabii savunma sanayii alanında somut projeler üzerinden ilerlettiğimiz ortaklıklarımızın ticaret ve yatırımlara müspet etkilerini de görüyoruz. Avrupa’da değişen güvenlik koşulları dikkate alındığında, savunma sanayii işbirliğimizi daha da ileri seviyelere taşıyacak, ortak üretimi de öngören projeleri değerlendiriyoruz. Stratejik önemde gördüğümüz enerji ve ulaştırma konuları da görüşmelerimizde öne çıkan başlıklardandı. Türkiye-Macaristan Bilim ve İnovasyon Yılı olarak ilan ettiğimiz 2025 senesi boyunca araştırma-geliştirmeden dijitalleşmeye, yapay zekâdan girişimciliğe kadar 28 ortak eylemi hayata geçirdik, belirlenen müşterek projelere kaynak aktardık" diye konuştu. Ukrayna’da kalıcı barışın sağlanması vurgusu "Ukrayna konusunda Türkiye olarak savaşın en başından bu yana taraflar arasında adil ve kalıcı tesisi için diplomasinin tüm imkanlarını seferber ediyoruz" diyerek sözlerine devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugünkü görüşmelerimizde Orta Doğu ve Ukrayna’daki gelişmeler dahil olmak üzere güncel, bölgesel ve küresel meseleleri de ele aldık. Bu noktada Macaristan’ın Türk Dünyası Teşkilatımızın çalışmalarına yaptığı katkılardan duyduğu memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Geçtiğimiz mayıs ayında Macaristan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen gayriresmi zirvemiz, Avrupa Birliği sınırları dahilinde yapılan ilk Türk dünyası zirvesi olması nedeniyle tarihi bir toplantı olmuştur. Stratejik hedefimiz olan Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinde Macaristan’ın yapıcı katkılarını ve güçlü desteğini sürdüreceğine eminiz. Ukrayna konusunda Türkiye olarak savaşın en başından bu yana taraflar arasında adil ve kalıcı tesisi için diplomasinin tüm imkanlarını seferber ediyoruz. Bu çerçevedeki gayretlerimiz tüm dünya kamuoyunun malumudur. Bundan sonra da savaşın kazananı, adil bir barışın kaybedeni olmaz şiarıyla elden gelen gayreti göstereceğiz. Konsey toplantımızın ilişkilerimizin ve halklarımız arasındaki köklü dostluk bağlarının daha da güçlendirilmesine katkıda bulunacağına samimiyetle inanıyorum" ifadelerini kullandı. "Türkiye ile elbette tarihi yakınlıklarımızı dikkate alıyorum" Türkiye ile tarihi yakınlıkarı olduğuna vurgu yapan Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise, "Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüştüğümde elbette tarihi yakınlıklarımızı dikkate alıyorum ve bundan yararlanıyorum. Bu tarihi arka plan, görüşmelerimizin değerli bir parçasını oluşturuyor. Söz konusu tarihi bağlar, iki halk ve iki hükümet arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesine ve derinleşmesine katkı sağlıyor. Macaristan coğrafi olarak batıda yer alıyor ancak batıda bir anlamda yalnız duruyor. Üç büyük dünya kültürü mevcut: Alman (Cermen) dünyası, Slav dünyası ve Latin dünyası. Biz ise bunlardan hiçbirine tam olarak ait olmayan, doğudaki akrabalarını geride bırakmış bir milletiz. Bu nedenle Türk dünyasıyla ilişkimiz bizim için büyük önem taşıyor. Bu her zaman böyleydi" şeklinde konuştu. ’Türk Yüzyılı’ vurgusu Türk-Macar ilişkilerini sürekli geliştirdiklerini belirten Başbakan Orban, "Ancak en önemli gelişme, 2010’dan sonra Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tarihi pencereyi yeniden açmasıdır. ’Yeni bir dönem başlıyor, farklı bir dünya ortaya çıkacak’ dedi ve Türk dünyasının büyük bir enerji toplayacağını, büyük bir planla hareket ettiğini gördüm. Bizi, ’Türk Yüzyılı’ olarak adlandırılan bu vizyon doğrultusunda Türk Devletleri Teşkilatı’na davet etti. Türk-Macar iş birliğini sürekli geliştiriyoruz ve Türk dünyasıyla ilişkilerimizi de karşılıklı olarak daha da güçlendiriyoruz. Macaristan’ın içinde bulunduğu coğrafi ve kültürel çevreye baktığımda gerçekten çaba gösteren ve öne çıkan bir dünya görüyorum; bu da Türk dünyasıdır" diye konuştu. "Sadece Erdoğan başarılı oldu" Ukrayna-Rusya savaşı konusunda barış görüşmelerinde sadece Türkiye’nin başarılı olduğunu söyleyen Başbakan Orban, "Türkiye ile birlikte barıştan yana olmak bizim için çok önemlidir. Ukrayna-Rusya savaşı konusunda da savaş meydanlarının çözüm üretmeyeceğini düşünüyoruz. Eğer savaş alanında çözüm yoksa, barışın sağlanması gerekir. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çabalarını takdirle karşılıyoruz. Bu konuda başarılı tek arabulucu o oldu. Barış yönündeki gayretlerimizi uyumlaştırmak konusunda da mutabık kaldık" dedi.
Ankara Bakan Yerlikaya: "8 Aralık 2024 sonrası gönüllü olarak 578 bin Suriyeli, Suriye’ye geri döndü" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Esad rejiminin devrildiği 8 Aralık 2024 tarihinden bugüne kadar 578 bin Suriyelinin ülkelerine geri döndüğünü açıkladı. Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye iç savaşı başladığında tarihsel mirasımıza ve medeniyet değerlerimize uygun olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Suriyeli kardeşimize insan hakları ve hukuka uygun olarak kucak açtık. En zor zamanlarında onlara umut ışığı olduk. Tam bir yıl önce Suriye özgürlüğüne kavuştu. Suriye’deki zulüm tarihin karanlık sayfalarındaki yerini aldı. Ve 8 Aralık’tan sonra Suriye’de meydana gelen bu tarihi gelişmelerin ardından gönüllü geri dönüşler hız kazandı. Şimdi artık Suriye’den ayrılık, acı ve gözyaşı değil; vatanına, toprağına, akrabalarına yeniden kavuşan Suriyeli kardeşlerimizin haberleri geliyor. Dünyanın farklı ülkelerine sığınmak zorunda bırakılan Suriyeliler, vatanlarını yeniden inşa etmek, ülkelerini çocukları ve torunları için daha güçlü hale getirmek için ana vatanlarına koşuyor" dedi. Esad rejiminin devrildiği 8 Aralık’tan bugüne kadar 578 bin Suriyelinin ülkesine döndüğünü açıklayan Bakan Yerlikaya, "8 Aralık 2024 sonrası gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli bir olarak 578 bin Suriyeli, ülkemizden Suriye’ye geri döndü. 2016-2025 döneminde ise toplam 1 milyon 318 bin kardeşimiz Suriye’ye gönüllü geri dönüş yaptı. Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü geri dönüş işlemlerini, Göç İdaresi Başkanlığımız koordinesinde ilgili tüm kurumlarımızla birlikte yüksek hassasiyet ve titizlikle sürdürüyoruz. Türkiye’de bulundukları süre boyunca Türkçe öğrenen ve toplumumuzla güçlü bağlar kuran Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine döndükten sonra da Türkiye ile Suriye halkı arasında birer gönül elçisi olarak bu dostluk köprüsünü yaşatmaya devam edeceklerine yürekten inanıyorum. Bu sürecin yalnızca bir geri dönüş hareketi olmadığını, aynı zamanda komşuluk hukukunun yeniden inşası anlamına geldiğini ifade etmek istiyorum. Dün olduğu gibi gönüllü geri dönüş sürecinde de Suriyeli kardeşlerimizin yanındayız" ifadelerini kullandı.