ASAYİŞ - 16 Ocak 2025 Perşembe 15:03

Müdür yardımcısını bıçaklayan öğrenci oynadığı oyundan etkilenip bıçak koleksiyonu yapmış

A
A
A
Müdür yardımcısını bıçaklayan öğrenci oynadığı oyundan etkilenip bıçak koleksiyonu yapmış

Büyükçekmece’de kadın müdür yardımcısını boğazından bıçakla yaralayan 16 yaşındaki öğrencinin emniyetteki ifadesi ortaya çıktı. Oynadığı oyundan etkilenip bıçak koleksiyonu yaptığını söyleyen Şüpheli, “Okula çanta getirdiğim için onunla da dalga geçtiler. Ben bu duruma sinirlendim. Müdür yardımcısının odasına gittim. Kendisine devamsız durumumu sordum. Bir anda sinir patlaması yaşadım. Sinir patlaması yaşayınca üzerimde bulunan bıçağı çıkardım ve müdür yardımcısı Şükran Çalışkan’a sapladım” dediği öğrenildi.


Büyükçekmece ilçesi Kumburgaz Mahallesi’nde bulunan bir meslek lisesinde dün 16 yaşındaki psikolojik rahatsızlığı olduğu öğrenilen öğrenci B.Y.E. okulun kadın müdür yardımcısının boğazına bıçak saplayıp kaçmıştı. Gözaltına alınan Öğrencinin emniyetteki ifadesi ortaya çıktı.


“Çantamda bulunan bıçaklar ile koleksiyonumdur, bu aletler oynadığım oyunda da bulunuyor”


oynadığı oyuna özenerek bıçak koleksiyonu yaptığını söyleyen B.Y.E, ifadesinde “dying light" çekiç ve jop benim isimli bilim kurgu oyununu oynamaktayım. Çantamda bulunan bıçaklar koleksiyonumdur. Bu aletler oynadığım oyunda da bulunuyor. Ben de oyunda kullandığım bu aletlerin gerçeğini de alarak koleksiyon yaptım. Bugün koleksiyonumda bulunan bu aletleri arkadaşlarıma da göstermek amacıyla çantama koymuştum” dediği öğrenildi.



“Sinir patlaması yaşayınca üzerimde bulunan bıçağı müdür yardımcısına sapladım”


İfadesinin devamında okula gittiğini ve arkadaşlarının kıyafeti ile dalga geçtiğini belirten şüpheli, “Okulda gittim. Okulda yine benim kıyafetim ile dalga geçtiler. Okula çanta getirdiğim için onunla da dalga geçtiler. Ben bu duruma sinirlendim. Konuşmak için müdür yardımcısının odasına gittim. Kendisine devamsız durumumu sordum. Dosyaya sunmuş olduğum psikiyatrik raporumu devamsızlığımdan düşüp düşemeyeceğini sordum. Müdür yardımcısı Şükran Çalışkan bakmak için bilgisayarını açtı. Bilgisayara baktığı anda ben bir anda sinir patlaması yaşadım. Ben aynı zamanda sinir hastasıyım. Hastanede tedavi gördüm. Kırmızı reçeteli ilacı kullandım. Sinir patlaması yaşayınca üzerimde bulunan bıçağı çıkardım ve müdür yardımcısı Şükran Çalışkan’a sapladım. Aslında koluna saplamak için bıçağı salladım. Ancak o engel olmak için elimi tuttu. Elime tutunca bıçak kayarak boynuna denk geldi. Müdür yardımcısının beni sinirlendirecek bir eylemi olmadı. Ben okulda benimle dalga geçildiği için genel olarak sinirliydim ve kafama takıyordum. Bıçakladıktan sonra okuldan kaçtım. Daha sonra polis merkezine giderek kendim teslim oldum” dediği öğrenildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.