GÜNDEM - 10 Ekim 2025 Cuma 15:22

Özgürlük Filosu’ndaki 94 aktivist Türkiye’ye getirildi

A
A
A
Özgürlük Filosu’ndaki 94 aktivist Türkiye’ye getirildi

İsrail tarafından uluslararası sularda el konulan Özgürlük Filosu’na ait teknelerde bulunan 18’i Türk 76’sı yabancı olmak üzere toplam 94 aktivist Türkiye’ye getirildi. Özel uçakla İstanbul Havalimanı’na getirilen aktivistleri; yakınları, çeşitli STK temsilcileri ve çok sayıda Filistin destekçisi karşıladı.

İsrail tarafından uluslararası sularda el konulan Özgürlük Filosu’na ait teknelerde bulunan 18’i Türk 76’sı yabancı olmak üzere toplam 94 aktivist Türkiye’ye getirildi. Aktivistleri taşıyan Türk Hava Yolları’na ait TK6921 sefer sayılı özel uçak, Ürdün’den saat 12.00’de hareket etti ve saat 14.30 sıralarında İstanbul Havalimanı’na iniş yaptı. Aktivistleri havalimanında Dışişleri Bakan Yardımcısı Musa Kulaklıkaya, STK temsilcileri, yakınları ve çok sayıda Filistin destekçisi vatandaş çiçek ve bayraklarla karşıladı. Aileleri ve yakınları ile hasret giderip duygu dolu anlar yaşayan Türk aktivistler, havalimanındaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından sağlık muayenelerinin yapılması için kendilerine tahsis edilen araçlarla polis korteji eşliğinde Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’na götürülecekleri öğrenildi. Aktivistlerin buradaki sağlık muayenelerinin tamamlanmasından sonra ise emniyette ifade vermeleri bekleniyor.

Özgürlük Filosu’ndaki 94 aktivist Türkiye’ye getirildi

"94 kişilik bir kafileyi Türk Hava Yolları uçağıyla ülkemize getiriyoruz"

Dışişleri Bakan Yardımcısı Musa Kulaklıkaya yaptığı açıklamada, "Bugün bir başka tahliye operasyonuyla sizlerle birlikteyiz. Bildiğiniz gibi Gazze’de devam eden insanlık dışı muamele ve soykırıma tepki olarak bütün dünyada farklı kesimlerin farklı tepkiler oldu. Üniversitelerden akademisyenlerden öğrenciler, sivil halk şehirlerden yaptıkları sivil eylemlerle bu insanlık dışı muameleye tepkilerini gösterdi. Bu tepkiler kapsamında son zamanda var olan ablukayı kırmak ve insani yardım ulaştırmak amacıyla Gazze’deki kardeşlerimizin imdadına yetişmek amacıyla organize edilen Sumud filosundan sonra Özgürlük Filosu girişimi de son günlerde gündemimizde olan bir konuydu. İnsanlığın takip ettiği bir gelişmeydi. Bildiğiniz gibi Sumud Filosu’na İsrail, uluslararası sularda hukuksuz bir şekilde müdahale etti. Eylemcileri, aktivistleri alıkoydu. Ülkemizin çeşitli kurumlarının girişimiyle başta vatandaşlarımız olmak üzere başka ülke vatandaşlarını da ülkemize getirerek tahliyelerini gerçekleştirdik. Bugün yine insani saiklerle ve barışçıl amaçlarla hareket eden Özgürlük Filosu bildiğiniz gibi 8 Ekim’de uluslararası karasularında İsrail kuvvetleri tarafından engellendi ve alıkonuldu. Bunlar içerisinde 3 tane sayın milletvekilimiz de bulunmaktaydı. Bildiğiniz gibi onların tahliyesini Türk Hava Yolları ve Tel Aviv Konsolosluk yetkililerimizin koordinasyonu sonucunda ülkemize getirdik, tahliyelerini gerçekleştirdik. Aktivistler alıkonulduktan sonra İsrail yetkilileri tarafından sorgulanmak ve deport işlemleri tamamlanmak üzere cezaevlerine nakledildiler. Yapılan girişimlerimiz neticesinde tahliye operasyonlarını gerçekleştirdik. Milletvekillerimizi Bakü üzerinden tahliye ettik. Bugün ise 18 vatandaşımız ve diğer ülke vatandaşlarından oluşan 94 kişilik bir kafileyi Türk Hava Yolları uçağıyla ülkemize getiriyoruz. Bu süreçte vatandaşlarımızın hukuki durumları başta olmak üzere sağlık durumları ve her türlü insani durumları Tel Aviv Konsolosluk yetkililerimiz tarafından yakından takip edildi. Ülkemizin ilgili kurumları temaslarını sürdürdüler. Bugün 18’i vatandaşımız, 76 kişi de diğer ülke vatandaşının tahliyelerini gerçekleştiriyoruz. 4 Ekim’de gerçekleştirdiğimiz tahliye ile 137 kişiyi ülkemize getirmiştik" dedi.

Özgürlük Filosu’ndaki 94 aktivist Türkiye’ye getirildi

"Bu ateşkes inşallah Gazze halkının insani yardımları almasına ve ablukanın kaldırılmasına vesile olacak ciddi bir adım olur"

"Yapılan operasyonlar, ülkemiz dünyanın neresinde olursa olsun, hangi koşullarda olursa olsun vatandaşına sahip çıkıyor ve onun hukukunu korumak için gereken bütün tedbiri alıyor" diyen Kulaklıkaya, şöyle devam etti:

"Bildiğiniz gibi Sumud ve Özgürlük Filosu Gazze’de yaşanan insanlık dramına bütün insanlığın dikkatlerinin bir kez çekilmesini sağlamış ve Gazze halkının da yalnız olmadığını bütün dünyaya göstermiştir. Bütün bu yaşananlara paralel olarak bir ateşkes süreci var. Bu sürecin realizasyonunda Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere İslam ülkelerinin liderlerinin önemli katkılarıyla ulaşılmış bir ateşkestir. Ve bu ateşkes inşallah Gazze halkının insani yardımları almasına ve ablukanın kaldırılmasına vesile olacak ciddi bir adım olur. Ülke olarak varılan ateşkes anlaşmasının tam olarak uygulanmasını beklediğimiz vurgulamak isteriz. Gazze’ye insani yardımların ulaştırılmasında ülke olarak yoğun bir şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Orta Doğu’da kalıcı barış, Filistin meselesinin adil bir çözüm bulmasıyla mümkündür. Uluslararası toplumun Gazze’deki soykırımın sona erdirilmesi ve iki devletli çözümün uygulanması yönünde güçlü bir beklentisi bulunmaktadır. Bu bağlamda son dönemde bir çok Batılı ülkenin Filistin’i devlet olarak tanımısı çok derece önemli bir gelişme olmuştur."

Lokman Sarıkurt - Batuhan Toprak - Kaan Ağırsoy 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "İşçilerin işe çıkışına 9 gün boyunca engel olununca erkenci mandalinalar dalında kaldı" Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, elçilerin işçilerin işe çıkışına 9 gün boyunca engel olması nedeniyle erkenci mandalinaların dalında kaldığını ve üreticilerin zarara uğradığını söyledi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, mandalinaların dalında kalması ve bu nedenle üreticilerin zarara uğramasıyla ilgili açıklama yaptı. Doğan, Adana’da tarımsal faaliyetlerin kesintisiz ve sorunsuz bir şekilde devam etmesi için Adana Elçiler Derneği’nin kurulduğunu belirterek, "Çiftçi, işçi, tüccar, ziraat odaları, çiftçiler birliği, Turunçgil Üreticileri Birliği ve Budamacılar Derneği olarak yılbaşından sonra Valiliğimizin başkanlığında bir araya gelinerek ortak bir protokol hazırlanacaktır. Bu oluşumun dışında kalan hiçbir kişi veya grup, Ziraat Odamızın muhatabı değildir ve üreticilerimiz adına konuşma yetkisine sahip değildir. Turunçgil Kesim ve İhraç Tarihlerini Belirleme Komisyonu tarafından 27 Eylül 2025 tarihinde açıklanan erkenci mandalina kesim tarihi sonrasında elçilerin işçilerin işe çıkışına 9 gün boyunca engel olması nedeniyle erkenci mandalinalar dalında kalmış, raf ömrünü kaybetmiş ve üreticilerimiz ağır zarara uğramıştır" ifadelerini kullandı. "Bu sorumsuzluk ve ihmalkarlığın asla kabul edilemez olduğunu" söyleyen Doğan, "Üreticimizin emeği ve alın teriyle kimsenin oynamasına izin vermeyeceğiz. Yüreğir Ziraat Odası olarak çiftçimizin hakkını her platformda savunmaya, emeğini korumaya ve gereken tüm adımları kararlılıkla atmaya devam edeceğiz" dedi.
İzmir Yumurta alerjisi olanlara ’grip aşısı’ uyarısı Gribin nezle ile karıştırılmaması gerektiğini belirten Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Nuran Katgı, grip hastalığının ciddiye alınmasında fayda olduğunu belirtti. Doç. Dr. Nuran Katgı, her yıl mutasyona uğrayan influenza virüsünün, özellikle kronik hastalar, yaşlılar, hamileler ve çocuklar için ciddi tehlike oluşturduğunu belirtti. Gripten korunmanın en etkili yolunun her yıl güncellenen grip aşısı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Nuran Katgı, "Aşının koruyuculuk oranı yüzde 70’e kadar çıkabiliyor. Ancak yumurta alerjisi olanlar yaptırmadan önce mutlaka doktoruna danışmalı" ifadelerini kullandı. Havaların soğumasıyla beraber bulaşıcı hastalıklara da gün doğdu. Özellikle influenza virüslerinin neden olduğu grip, her yıl bu dönemlerde yüzlerce insanı yatak döşek yatırır duruma getiriyor. Hal böyle olunca uzmanlar da gribe karşı dikkat edilmesi gerekenler hakkında vatandaşları uyarıyor. Gribin, kamuoyunda basit bir hastalık olarak görüldüğüne ve de en çok nezle ile karıştırıldığına dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nuran Katgı, grip hastalığının ne olduğunu ve de bu hastalığa karşı nasıl kişinin kendini koruması gerektiğini anlattı. Doç. Dr. Nuran Katgı, "Grip, influenza virüslerinin neden olduğu, yüksek ateş, kas ağrısı, halsizlik ve öksürükle seyreden bir solunum yolu enfeksiyonudur. Nezle ise daha hafif seyirli virüslerle oluşur. Nezlede burun akıntısı ve boğaz ağrısı ön plandayken, gripte ani başlayan ateş ve kırgınlık dikkat çeker" dedi. Her yıl aşı mutlaka yenilenmeli Grip aşısı, vücudu influenza virüsünün yüzey proteinlerine karşı antikor üretmeye yönlendirdiğini ve böylece kişinin virüsle karşılaştığında bağışıklık sisteminin hızlı yanıt verebildiğini aktaran Doç. Dr. Nuran Katgı, "Grip aşısı olan kişilerde hastalık ya hiç gelişmez ya da hafif seyreder" açıklamasını yaptı. Grip aşısının her yıl yenilenmesiyle ilgili de açıklama yapan Doç. Dr. Nuran Katgı, "Grip virüsü sürekli genetik değişim geçirir; bu sürece ‘antijenik drift’ denir. Küçük mutasyonlar virüsün yüzey yapısını değiştirir, önceki yıl oluşan bağışıklık yeni suşlara tam koruma sağlayamaz. Bu nedenle her yıl güncellenmiş aşılar uygulanır" dedi. Öte yandan özellikle grip aşısı olması gereken gruplara dikkat çeken Doç. Dr. Nuran Katgı, "65 yaş üstü bireyler, kronik hastalığı olanlar, hamileler, sağlık çalışanları ve bağışıklık sistemi zayıf kişiler öncelikli gruplardır. Özellikle akciğer hastalığı olan bireyler (KOAH, astım vb.) fazla risk altındadır. Çünkü bu hastalarda solunum kapasitesi sınırlıdır. Grip, bronşlarda iltihap ve daralmaya yol açarak solunumu zorlaştırır ve zatürre riskini artırır" diye konuştu. Öte yandan hamileler ve emziren annelerin grip aşısından çekinmemesi gerektiğine vurgu yapan Doç. Dr. Nuran Katgı, "Hamileler ve emziren anneler için de grip aşısı güvenlidir. Özellikle ikinci ve üçüncü trimesterde yapılması önerilir. Anne ve bebeği hem gripten hem de komplikasyonlardan korur. Ayrıca 6 ayın üzerindeki tüm çocuklara da yıllık grip aşısı önerilir. İlk kez aşılanacak 6 ay-8 yaş arası çocuklara iki doz arayla uygulanır" mesajını verdi. Kanser hastaları, immün yetmezliği olanlar ve kronik hastalar için aşı güvenliği konusuna da ayrıca değinen Doç. Dr. Nuran Katgı, "İnaktive (ölü) grip aşıları güvenlidir. Bu gruplarda canlı virüs içermediği için enfeksiyon riski oluşturmaz, ancak bağışıklık yanıtı daha zayıf olabilir" diye konuştu. Şiddetli yumurta alerjisi olanlar dikkat Grip aşısının koruyuculuk oranı ve yan etkileri hakkında merak edilenleri yanıtlayan Doç. Dr. Nuran Katgı, "Koruyuculuk oranı genellikle yüzde 50-70’tir. Bu oran düşük görünse de hastalığın şiddetini, hastaneye yatış ve ölüm riskini önemli ölçüde azaltır. Aşının yan etkileri olarak kişide hafif kas ağrısı, enjeksiyon yerinde hassasiyet ve düşük ateş görülebilir. Şiddetli yumurta alerjisi olanlarda dikkatli olunmalıdır" sözlerini kaydetti. KOAH ve astım gibi hastalıkları olan kişilerin gribe karşı öncelikle aşı olarak önlem almasında fayda olduğunu dile getiren Doç. Dr. Nuran Katgı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Grip, bu hastalıklarda alevlenmelere neden olur. Solunum yolu iltihabı artar, oksijen düşer ve hastane yatışı gerekebilir. Aşılanmayan solunum hastalarında grip bazı komplikasyonlara neden olabilir. Zatürre, solunum yetmezliği ve sepsis gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Grip aşısı doğrudan zatürreye karşı değil, ancak grip sonrası gelişen bakteriyel zatürreyi önlemede etkilidir. Dörtlü aşı ise iki A ve iki B tipi influenza suşuna karşı koruma sağlar. Özellikle riskli gruplarda tercih edilir." Bu ay aşınızı yaptırabilirsiniz Grip aşısı yaptırmak için en uygun dönemin Ekim ve Kasım ayları olduğunu aktaran Doç. Dr. Nuran Katgı, "Aşı yaptırdıktan sonra bağışıklık 2 hafta içinde gelişir, grip sezonu öncesinde koruma başlar. Aşı sayesinde vücutta oluşan koruyuculuk 6-12 ay sürer. Grip aşısıyla birlikte aynı dönemde COVID ve zatürre aşıları da farklı vücut bölgelerine yapılmak şartıyla aynı gün uygulanabilir. Etkileşimleri yoktur. Aile hekimliklerinde grip aşısı risk grubundakilere ücretsiz yapılır. Diğer kişiler eczanelerden reçete ile temin edebilir" bilgisini paylaştı. Grip aşısı konusunda toplumda bazı mitlerin olduğuna da dikkat çeken Doç. Dr. Nuran Katgı, ‘Güçlü bağışıklığa sahip olanların aşıya ihtiyacı yok’ ve ‘Her yıl aşı olunca bağışıklık tembelleşiyor’ gibi söylemlere şu cevabı verdi: "Bu yaklaşımlar yanlıştır. Güçlü bağışıklık sistemi bile yeni suşlara karşı savunmasız olabilir; aşı özgül koruma sağlar. Aşılar bağışıklığı tembelleştirmez, aksine doğal enfeksiyon yaşamadan koruyucu bellek oluşturur. Vitamin takviyeleri genel bağışıklığı destekler ama gribe özgül koruma sağlamaz. Etkili yöntem grip aşısıdır. Grip, basit bir soğuk algınlığı değildir; ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Aşı güvenlidir, her yıl milyonlarca kişiye uygulanır."