ASAYİŞ - 27 Mayıs 2024 Pazartesi 14:26

Pendik’te dehşet: İki çöp konteynerinde parçalanmış erkek cesedi bulundu

A
A
A

 Pendik’te iki ayrı çöp konteynerinde parçalanmış erkek cesedi bulundu. Polis ekiplerinin olaya ilişkin çalışması sürüyor.

Dehşete düşüren olay, Pendik Dumlupınar Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, bir vatandaş sabah saatlerinde çöp konteynerine çöp attığı sırada parçalara ayrılmış ceset olduğunu gördü. Durumu hemen polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Polis ekipleri, olay yerini güvenlik şeridi ile kapatarak geniş çaplı bir inceleme başlattı. Yapılan detaylı araştırmalar sonucunda, kolları ve bacakları vücudundan ayrılmış cesedin iki farklı konteynerde bulunduğu tespit edildi. İlk bulgulara göre, cesedin bir erkeğe ait olduğu belirlendi. Ceset parçaları, incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılırken, polisin olaya ilişkin çalışması sürüyor.

Salih Burma isimli bir vatandaş, "Bilmiyoruz tam olarak ne olduğunu. Markete gidiyordum, baktık kapıda polisler var, siviller var, ceset olduğunu söylediler. İki sokak arkada parçalanmış cesetleri çöpün içinde olduğunu söylüyor arkadaşlar. Şu anda onların incelemesini yapıyorlar" dedi. Cahit Atam isimli bir vatandaş ise, "Ceset atmışlar aşağıya, polisler geldi. Parçalanmışlar, atmışlar buraya. Şu anda parça parça arıyorlar, çöpleri arıyorlar" diye konuştu

Detaylar ortaya çıktı

Pendik Dumlupınar Mahallesi’nde meydana gelen olayda, sabah saatlerinde çöp atmaya giden bir vatandaş çöp konteynerinde parçalanmış ceset olduğunu gördü. Durumu hemen polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerinde geniş çaplı inceleme başlatan polis ekipleri, cesedin N.S. isimli bir erkeğe ait olduğunu ve parçalara ayrıldıktan sonra birden fazla çöp konteynerine atıldığını belirledi. 

Kan donduran detay: 16 parçaya bölünmüş

Olayın ortaya çıkan detayları ise dehşete düşürdü. Konteynerlerde yapılan incelemeler sonucunda, cesedin kafası ve diğer vücut parçaları toplandı. Adli Tıp Kurumu'nda yapılan ön otopsi ve inceleme çalışmalarında, kafa derisinin yüzüldüğü ve her iki bacağının bedenden kesildiği, ayrıca diz ve ayak bileğinde de kesiler olduğu tespit edildi. Bulunan parçalardan bir bacakta platin olduğu ve cesedin 16 parçaya bölündüğü belirlendi. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin, konuyla ilgili çalışmaları sürüyor. 

Halit Arslan


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Milli Savunma Bakanı Güler: "Ülkemiz uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez üyesi haline geldi" Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Ülkemiz, terörle mücadelenin yanı sıra, diplomatik girişimleri ve güçlü duruşuyla pek çok coğrafyada etkin ve yapıcı bir rol üstlenerek müzakere masalarının ve uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez üyesi haline gelmiştir. Dünyanın başat aktörleri dahi, Türkiye’nin güçlü temaslarını ve hayata geçirdiği etkin inisiyatifi, açıkça dile getirmektedirler" dedi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve Kuvvet Komutanları ile gittiği Şırnak’ta, 23’üncü Piyade Tümen Komutanlığında inceleme ve denetlemelerde bulundu. Sınır ötesindeki birlik komutanlarının da katılımıyla video telekonferans toplantısı gerçekleştiren Bakan Yaşar Güler, yapılacak çalışmalara ilişkin talimatlar verdi. Bakan Yaşar Güler toplantıda yaptığı konuşmada şunları kaydetti: "Ordumuzun seçkin birliklerinden biri olan 23’üncü Piyade Tümen Komutanlığımızda siz değerli silah ve mesai arkadaşlarımla bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyduğumu özellikle ifade etmek istiyorum. Uluslararası ilişkilerde çok boyutlu gelişmelerin yaşandığı, artan risk ve tehditler nedeniyle güvenlik ortamının hızlı ve sürekli olarak değiştiği kritik bir süreçten geçiyoruz. Ülkemiz de jeo-stratejik konumu itibarıyla doğrudan veya dolaylı olarak karmaşık problemlerle yüzleşmek durumunda kalıyor. Başta güney bölgemiz olmak üzere komşu coğrafyalarda devam eden istikrarsızlık, sınırlarımızın ötesindeki çatışmalar ve terör örgütlerinin faaliyetleri Türkiye’yi her an teyakkuzda olmaya zorlamaktadır. Milli güvenliğimizi ve varlığımızı tehdit eden gelişmelerin ortaya çıktığı bu kaotik süreçte alışılmış metotlar yerine, etkili ve önleyici yöntemlerle gerekli tedbirleri alıyoruz. Özellikle Irak ve Suriye’deki son gelişmeler, bu görevin ne denli kritik olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Suriye’nin toprak bütünlüğü ve halkının güvenliği ve refahına yönelik başından beri kararlılıkla sürdürdüğümüz gayretlerimiz neticesinde sahadaki tüm unsurlar ve taraflar, kalıcı çözümün ancak Türkiye ile birlikte gerçekleşebileceğini idrak etmiştir." "Irak’ın kuzeyinde de ülkemizin birlik ve bütünlüğüne yönelen terör tehdidine karşı mücadelemiz büyük bir başarıyla devam etmektedir" ifadelerini kullanan Bakan Güler, "Verilen üstün gayretler neticesinde yeni bir sürecin kapısı aralanmıştır. Bu süreçte niyetimiz halis, amacımız açık ve nettir. Ülkemizin güvenlik ve istikrarı ile refah ve huzuru için her türlü aklıselim yaklaşımı takdirle, ancak ihtiyatla ve hassasiyetle ele alıyoruz. Nitekim 27 Şubat’taki paylaşımı da bu çerçevede değerlendiriyoruz. Bu yaklaşımımızın gerçek manasını idrak eden terör örgütü mensuplarının, son zamanlarda artan bir şekilde Türk adaletine teslim olduğuna, nihayetinde devletin şefkatli bağrına basıldığına şahit olmaktayız. Bir kez daha vurgulamak isterim ki teslim olan örgüt üyeleri, devletimizin şefkatli ve adaletli kollarında, hukuk sistemi içinde değerlendirilerek muamele görecektir. Bununla birlikte, her ne şekil ve yöntemle olursa olsun, sürecin istismarına ve sabote edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Unutulmamalıdır ki milletini ve vatanını sevmeyen, onun uğruna fedakârlık yapmayan hiçbir büyük ideali gerçekleştiremez. ’Devlet ebed müddet’ şiarımız doğrultusunda, devlet olma, bir ve beraber yaşama bilinci, tarih boyunca asil milletimizin her zaman güçlü olmasına imkân vermiştir" dedi. Tüm bu yaklaşımların suistimal edilmesi durumunda mücadelenin aynı azimle devam edeceğini ve Mehmetçiğin nefesinin her zaman olduğu gibi ülkemize ve milletimize yönelen tüm terör örgütlerinin ensesinde olacağını belirten Bakan Güler, "Şurası muhakkaktır ki bu toprakları vatan yapan bağrında sakladıklarıdır. Vatanımızın manevi mimarları olan şehit ve gazilerimizin aziz hatıraları mukaddes emanetimizdir. Bu vesileyle vatan ve millet uğruna hayatını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla yâd ediyorum. Şehit ve gazilerimizin yoldaşı, onların sancağını taşıyan ve emanetine sahip çıkan siz değerli silah arkadaşlarım da verdiğiniz mücadele ile asil milletimizin güven içerisinde olmasının başlıca teminatısınız" diye konuştu. "Bir yandan vazife sahanızdaki doğal ve fiziki zorluklara, diğer yandan stratejik ve psikolojik güçlüklere rağmen fedakârca görevlerinizi icra ediyorsunuz. Yüksek vazife şuuru ve sorumluluk bilinci ile ortaya koyduğunuz üstün gayretler, her türlü takdirin üzerindedir" diyen Bakan Güler, şunları kaydetti: "Bugün; sınır hattımız emniyet altındaysa, güvenlik ve huzur ortamının tesis edildiği Şırnak’ta yatırımlar tüm hızıyla devam ediyorsa, Türkiye’nin en büyük petrol rezervlerinden birine sahip Gabar’da, güvenli bir şekilde petrol çıkartılabiliyorsa, bunlar hep, güvenlik güçlerimizin yurt içinde ve Mehmetçiğimizin sınırlarımızın ötesindeki destansı mücadelesi sayesindedir. İnanıyorum ki bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da asil milletimizden aldığınız güçle bu kutsal vazifenizi en iyi şekilde yerine getirmeye devam edeceksiniz. Ülkemiz, terörle mücadelenin yanı sıra, diplomatik girişimleri ve güçlü duruşuyla pek çok coğrafyada etkin ve yapıcı bir rol üstlenerek müzakere masalarının ve uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez üyesi haline gelmiştir. Dünyanın başat aktörleri dahi, Türkiye’nin güçlü temaslarını ve hayata geçirdiği etkin inisiyatifi, açıkça dile getirmektedirler. Bugün Afrika’daki güvenlik ve refahın paydaşlığında, Kafkasya’daki istikrar ve barışın sürekliliğinde, Karadeniz’de savaşın sona erdirilmesi çabalarında, Orta Doğu’da barış ve huzurun tesis edilmesinde, hatta Avrupa güvenlik mimarisinin korunmasında en güvenilir ortak olarak hep Türkiye’nin adı zikredilmektedir. Ülkemizin etki ve ilgi alanının böylesine genişlediği bir dönemde Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; uluslararası güvenlik, barış ve istikrarın desteklenmesi için Azerbaycan’da, Libya’da, Somali’de, Katar’da, Kosova’da, Bosna-Hersek’te ve daha pek çok coğrafyada engin tecrübesiyle önemli vazifeler ifa etmektedir." "Daima güçlü, caydırıcı ve etkin olmalıyız" "Ülkemiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerek savunma ve güvenlik alanında yaptığı atılımlarla, gerekse diğer ülkelerle kurduğu çok boyutlu ilişkilerle bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan etkin bir konuma ulaşmıştır" ifadelerini kullanan Bakan Güler, "Bugün Türkiye olarak ulaştığımız bu üstün seviyeyi, Silahlı Kuvvetler olarak aynı anda birçok görevi başarıyla icra edebilme kabiliyetimizi çok iyi idrak etmemiz gerekiyor. Öte yandan gerek günümüz küresel güvenlik ortamının gerekse bölgedeki durumun bize verdiği mesaj gayet açık. Ülkemizin ve asil milletimizin huzuru ve güvenliği için daima güçlü, caydırıcı ve etkin olmalıyız. Bu çerçevede Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; tarih boyunca olduğu gibi bugün de ülkemizin ve asil milletimizin güvenlik ve huzuru için büyük bir kararlılıkla mücadele etmekte, kendisine verilen görevleri başarıyla yerine getirmektedir. Şu ana kadar elde ettiğimiz başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması temel önceliğimizdir. Bu anlayışla; Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu dönemde, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda daha büyük ve daha güçlü bir Türkiye için gayret göstermeye devam edeceğiz. Bu vesileyle Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadar ki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum. Aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, Gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bu duygu ve düşüncelerle; bugün idrak edeceğimiz Kadir Gecemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyor; Ramazan Bayramı’nızı şimdiden en içten dileklerimle kutluyorum. Ailelerinizle birlikte hepinize sağlık ve esenlikler diliyorum. Görevlerinizde üstün başarılar diliyor, gözlerinizden öpüyorum. Kalın sağlıcakla" dedi.
Ordu Ordu’da bin 500 üniversite öğrencisi iftar sofrasında buluştu Ordu İl Müftülüğü tarafından 4’üncüsü düzenlenen iftar programında yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi aynı sofrada buluştu. Ordu İl Müftülüğü tarafından ildeki üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Müftülük hizmet binası bahçesinde bu yıl 4’üncüsü düzenlenen iftar programında öğrencilere, Osmanlı Devleti dönemi geleneği olan ‘diş kiraları’ verildi. Programda, din görevlileri tarafından ilahiler okunurken, dualar edildi. İftar programı hakkında açıklamalarda bulunan Odu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, "Bu gece Kadir Gecesi, Kur’an-ı Kerim’in indiği bir gecede müftülüğümüzün bahçesinin içerisinde bin 500 tane öğrenci iniverdi. Gelenekselleştirdiğimizi düşündüğümüz diş kiralı iftar ziyafetindeyiz. Bugün üniversitede okuyan bin 500 kadar öğrencimiz Ordu İl Müftülüğümüzün bahçesinde bizimle iftarlarını açtılar. Her yıl bu uygulamayı devam ettiriyoruz. 300’le başlamıştık, geçen yıl bin demiştik. Bu sene bin 500’ü geçtik elhamdülillah. Öğrencilerimiz buraya kadar geliyorlar. İftar ziyaretimize eşlik ediyorlar. Aynı zamanda da Osmanlı’da bir gelenek varmış, insanlar bir eve misafir olduklarında ev sahibi giderken ‘dişiniz kirlendi efendim’ der, cebine küçük bir harçlık koyarmış. Bizim diğer okuma gruplarına vermiş olduğumuz burs haricinde bu iftar ziyaretimize katılan bütün arkadaşlarımıza küçük birer zarf hediye ediyoruz. Öğrencilerimiz bizi farklı hatırlıyorlar. İlerleyen dönemlerde umut ediyoruz, İl Müftülüğümüzü, camiamızı, Müslümanları böyle yad edecekler. ‘İftar yer ve burslarımızı alırdık’ diyecekler. Bu geleneğimiz de kaim olsun istiyoruz. Biz bu işten ziyadesiyle memnunuz" diye konuştu. Programa Ordu Valisi Muammer Erol, İl Emniyet Müdürü Ahmet Acar, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Celal Tezcan, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Baş, bazı daire müdürleri ile yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi katıldı.