GÜNDEM - 13 Kasım 2023 Pazartesi 09:57

Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen: “Savaş, bir anlamda çocuk hakları ihlalidir”

A
A
A
Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen: “Savaş, bir anlamda çocuk hakları ihlalidir”

Savaşlardan çocukların çok daha fazla etkilendiğini kaydeden Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, “Çocuk haklarının ihlali söz konusu. Evlerinde ekranları başında ya da ellerindeki telefonlardan da bu olumsuz etkilere maruz kalıyorlar” dedi.


“Dünyanın birçok kesiminde pek çok çatışmanın yaşandığı günümüzde, dijital çağın da etkisiyle bundan sadece o bölgede yaşayan insanların etkilendiğini düşünemeyiz” diyen Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölümü ve APAM -Psikolojik Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, zamanla bu etkinin yayıldığını ve savaşla hiçbir ilgisi olmayan bölgelere kadar uzanabildiğini kaydetti. Özen, global bir halk ve ruh sağlığı problemi olarak karşımıza çıkan savaştan en çok da çocukların etkilendiğini söyledi.


Savaşın çocuklar üzerindeki etkilerini değerlendiren Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, “Maalesef bunlar yaşanmaya devam edecek. Amacımız savaşın bireylerin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri gerek savaş yaşanırken gerekse savaş sonrasında en aza indirmek olmalıdır” görüşlerini dile getirdi. Prof. Dr. Özen, savaşın çocuklar üzerindeki etkilerini şu şekilde sıraladı:


“Fiziksel olarak yaralanabilir ve/veya ölebilir.


Savaşın korku ve stresiyle başa çıkmak zorunda kalabilir ki bu da çocuğu ruhsal açıdan hırpalayabilir.


Uyku düzenleri bozulabilir, uykuları kabuslarla dolu olabilir.


Savaş okulların kapanmasına veya eğitim koşullarının kötüleşmesine neden olabilir. Bu da çocukları iyi bir eğitim almaktan mahrum bırakabilir.


Savaş çocuğun sağlık hizmetlerine ulaşmasını engelleyebilir; beslenme gibi temel ihtiyaçlara erişimi zorlaştırabilir.


Çocuk aile üyelerinde kayıplar yaşayabilir. Bu durum çocuğun duygusal sorunlar yaşamasını beraberinde getirir.”



“Çocuklara karşı uluslararası tüm toplumlar sorumlu”


Prof. Dr. Özen, tüm bu etkilerin çocukların fiziksel ve zihinsel sağlıklarını uzun vadede etkilediğini belirtti. Bu nedenle, etkilerini en aza indirmek ve savaş sonrasında hayat bir nebze olsun normale döndüğünde destek sağlamasının önemine değindi. Savaşın çocuklar üzerinde oluşturabileceği etkileri hafifletmek için uluslararası düzeyde tüm toplumların çocukları koruma, onların eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimlerini sağlama sorumluluğu bulunduğuna dikkat çekti. Özen’e göre, çocuklara psikolojik destek sağlama ve kendilerini güvende hissedebilmeleri için çalışmalar yapmak önemli.



7 maddede aileler ne yapmalı


Bir de savaştan kilometrelerce uzakta olup, evlerinde çok fazla savaş haberlerinin dinlenildiği, ailelerinin devamlı savaş konuştuğu ortamlarda yaşayan çocukların da etkilendiğini göz önünde bulundurmak gerektiğini söyleyen Özen, medya aracılığıyla savaşı yaşayan çocukları da bu olumsuz etkilerden korumak için ebeveynlere önemli tavsiyeler bulundu;


“Ebeveynler, çocuklarıyla medya içeriğini konuşarak açıklamalı veya izlemelerini sınırlayarak, çocuklarını denetleyerek, onlara rehberlik etmeli.


Çocuklarının hissettikleri duyguları ifade etmelerine olanak sağlayarak, onlara duygusal destek sağlamalı.


Çocuklarının zihinsel ve duygusal sağlıklarını destekleyebilmek için onlarla olumlu aktiviteler ve oyunlar oynamalılar.


Diğer insanların yaşadığı zorlukları anlamalarına yardımcı olarak, çocuklarının empati duygusu geliştirmelerini desteklemeliler.


Çocuklarının yaşam örüntülerindeki rutinlerini devam ettirerek, onların güvende hissetmelerini sağlayabilmeleri lazım.


Çocuklarının savaş hakkındaki düşüncelerini, korkularını ve sorularını açıkça ifade etmelerini teşvik ederek, onlarla açık iletişim kurmaları gerekir.


Eğer çocukları ciddi endişeler yaşıyorlarsa ve travma sonrası stres belirtileri gösteriyorlarsa, profesyonel yardım almaları önemlidir.


Özen son olarak, “Tüm bu adımlar çocukların dolaylı savaşla temas etmeleri durumunda görülebilecek olası olumsuz etkileri hafifletmeye yardımcı olabilir. Profesyonel yardım, aile desteği ve toplumsal kaynakların etkili bir şekilde kullanılması, bu çocukların gelecekteki yaşamlarını olumlu yönde etkileyebilir. Bu nedenle, savaşın etkilerinin en aza indirilmesi ve savaş sonrası süreçlerde destek sağlanması son derece önemlidir” dedi.




Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen: “Savaş, bir anlamda çocuk hakları ihlalidir”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.