SPOR - 15 Şubat 2025 Cumartesi 22:45

Şenol Güneş: "Maçın hakkı beraberlikti"

A
A
A
Şenol Güneş: "Maçın hakkı beraberlikti"

Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Beşiktaş karşısında dengeli bir futbol oynadıklarını ve maçın hakkının beraberlik olduğunu söyledi.

Trendyol Süper Lig’in 24. haftasında Trabzonspor, deplasmanda Beşiktaş’a 2-1 mağlup oldu. Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

"Maçın hakkı beraberlikti"

Puan farkını eritebilmek için sahaya kazanmak için çıktıklarını belirterek sözlerine başlayan Güneş, "Geldiğimizde çok puan farkı vardı aramızda. Arayı kapatmak için kazanmak zorundaydık. Bu istekle sahaya çıktık ama oyun başında Beşiktaş daha baskın oynadı. Sonra dengeledik, golü bulduktan sora kontrol bize geçtik. Duran toptan net pozisyonu kaçırınca devreye 2-0 yerine 1-0 girdik. İkinci yarıya da kötü başladık. Yediğimiz ilk gole rakip tamamen boştu. İkinci golde yine yerleşik savunmada atılan top sonrası oyuncuya çarpan top gol oldu. Gol bulma oranı açısından rakipten artımız var. Hücum varyasyonu fazla olmasa bile basit op kayıpları ve yerleşik savunmada rakibe uzak olduğumuz için rakip bunu kulandı ve kaybettik. Üzgünüz, denk bir maçtı. Maçın hakkı berberlikti. Ama 2-1 yakalayan ve onu iyi kullanan Beşiktaş’tı. Bizim de pozisyonumuz var ama daha çok pozisyon bulmalıydık" ifadelerini kullandı.

"Skor almak dikkat ve beceri ister"

Yeni transferlerin iyi olduğunu düşündüğünü de dile getiren tecrübeli teknik adam, "Ama eldekilerin verimi de iyi. Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’ye karşı oyunumuzun onlardan aşağı olduğunu düşünmüyorum ama skor almak dikkat ve beceri ister. Top kayıpları az olması lazım. Savunmada caydırıcı olmak lazım" şeklinde konuştu.

"İki camia da benim için önemli"

Şenol Güneş, eski takımı Beşiktaş’a karşı Dolmabahçe’ye rakip olarak çıkmanın nasıl hissettirdiğiyle alakalı da, "Trabzon stadının açılışına da ilk Beşiktaş’la gitmiştim. Futbolda bunlar olabilir. İki camia da benim için önemli. Kendi şehrimde kendi takımımın başındayım. İşimi aynı düzgünlükte yapmaya çalışıyorum. Diğer söylemler de beni ilgilendirmiyor" cümlelerine yer verdi.

"Deplasmandaki kaybetmeyi biz de çözmeye çalışıyoruz"

72 yaşındaki teknik adam, deplasmanda kazanamama durumunu düzeltmek istediklerini de aktardı. Güneş, "Bizim için bir bağışıklık gibi oldu. Takımı oturtmaya çalışıyoruz. Oyun sistemini geliştirirken kazanmak için de oynamaya çalışıyoruz. Bu kadar kaybetmeye üzülüyoruz. Kazanabileceğimiz maçlardaki bireysel hatalar daha fazla. Deplasmandaki kaybetmeyi biz de çözmeye çalışıyoruz. Üst üste mağlubiyetleri görünce aynı şeyleri söyleyebiliriz. Özellikle ilk devrenin ilk bölümlerinde kolay maçlar verdik. Kazanırken zor kazanıyoruz, kaybederken kolay kaybediyoruz" dedi.

"Genç hakemlerin zamanla sistemi öğreneceğini düşünüyorum"

Hakem performanslarıyla alakalı gelen bir soruyu ise bordo-mavili takımın teknik direktörü, şöyle cevaplandırdı:

"Hakemler ilgili konuşmak istemiyorum. Çocuklarımız yeni hayata başladı. Hakemlerimiz önce bir öğrensin. Genç hakemlerin zamanla sistemi öğreneceğini düşünüyorum. VAR da buna geliyor. Bu kadar baskıcı ve baskıdan etkilenen hakemler varken bu düzelmez. Hakem hataları lehimizeyse sorun yok, aleyhimizeyse o zaman sorun var demektir. Hakemler, 1. Lig’de eğitim görmesi gerekirken, şimdi Süper Lig’de görev alıyor. Bu yıl hakemler konusunda çok çektim. Bu maç özelinde söylemiyorum ama orada sustuğumuz yerde burada genelleme konuşuyorum. Hakemler konusunda 3-4 sene beklemekte fayda var. O sürede de şampiyonluğa giden takımların baskısı devam edecek. Sistem böyle kuruldu, böyle de devam edecek."

"Türk futbolunda bazı kulüpler kapanma noktasına geliyor, zenginler daha zengin oluyor"

Şenol Güneş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın transfere büyük paralar harcadığını, kendilerinin ise bu rakamlara yaklaşmalarının mümkün olmadığını aktardı. Güneş, "Şampiyonluk sonrası bir dönem kriz geçirilir. Beklentiler büyür, rakamlar büyür, işleyiş değişir. Biz de bunu yaşıyoruz. Yepyeni bir kadro yapıyoruz. Beşiktaş da kısmen bunu yapıyor. Ama rakamlar çok yüksek. Biz bu rakamları harcayamayız. Bu ekonomiyle bunun gitmesi mümkün değil. Fenerbahçe, Galatasaray’ın transfer zenginliği fazla. Türk futbolunda bazı kulüpler kapanma noktasına geliyor, zenginler daha zengin oluyor. Şu aşamada Galatasaray ve Fenerbahçe avantajlı. Rakipler büyük para harcayıp yeni oyuncular alıyorlarsa takdir etmek gerekiyor. Zengin ve güçlü takımların başarılı olma şansı var. Biz de transferler yaptık, büyük paralar harcadık diyoruz. Ama bazı kulüpler bir oyuncuya 2-3 kat fazla para veriyor. Bizim maaş skalasını da aşağı çekmemiz lazım. Kendi bütçemizi ayarlayarak yarışabileceğimizi düşünüyorum. Sabırlı olmak zorundayız. Bir anda savurgan olursanız çökersiniz. Biz Trabzonspor olarak şampiyonluk yarışında olacağımızı düşünüyoruz. Şu anda takım yapma konusunda mesafe aldığımızı da düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Uygar Aydın - Mehmet Ekrem Ceylan

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Balıklı Rum Hastanesi ihbarda bulunmuştu: "Sahte reçete" soruşturması tamamlandı İstanbul’da bulunan Balıklı Rum Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi bölümünde, usulsüz reçete düzenlenerek, muayene olmayan hastaların tedavi edilmiş gibi gösterip, SGK’nın ve hastanenin zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin, yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, bir sanık hakkında, 46 yıla kadar, 4 sanık hakkında ise 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Balıklı Rum Hastanesi’nde, çocuk psikiyatri doktoru Prof. Dr. A.E. ve tıbbi sekreter N.D. ile bir eczanede kalfa olarak çalışan R.Ç. başta olmak üzere 16 şahsın, sahte reçete düzenleyerek Balıklı Rum Hastanesini zarara uğratıldığı, konun ise hastane tarafından yapılan iç denetimde ortaya çıktığı olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde yapılan operasyon neticesinde, 6 şüpheli gözaltına alınmış, bu şüphelilerden 3’ü tutuklanmıştı. Konuya ilişkin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 157 sayfalık iddianamede; Balıklı Rum Hastanesi Vakfı ‘müşteki’, 18 kişi ‘mağdur’, 16 kişi ‘müşteki’, 5 şahıs ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede, tıbbi sekreter N.D. ve eczacı kalfası R.Ç. diğer sanıkların da içinde olduğu sahte reçeteler düzenlenmek suretiyle resmi evraklarda sahtecilik yapıldığı, müşteki hastane başta olmak üzere bir çok kişi ve kuruma zarar verdiği, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın kendi kurum bünyesinde yapmış olduğu iç denetim sonucunda; hastanede "Çocuk Psikiyatristi" olarak görev yapan sanık Prof.Dr. A.E. ve tıbbi sekreter sanık N.D.’nin, dışarıdan eczacılar ile anlaşarak, kimlik kontrolü yapmadan hastayı muayene ettikleri, resmi evrak düzenledikleri, hastaneye gelen kişi adına SGK sisteminde sorun olmadığı halde "Sistemde Problem Var"mazeretiyle kayıt açmadan işlem yaptıkları ve yeşil ile kırmızı reçete düzenledikleri, bunun sonucunda da kamu kurumlarını zarara uğrattıkları belirtildi. "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak SGK zarara uğratıldı Protokol numaralarının çoğunda muayene olan hastanın değil, başkalarının kayıtlı olduğunun belirtildiği iddianamede, hastaların kayıtlı oldukları tarihte hastaneye hiç gelmedikleri, dolayısıyla hastaların hastanenin resmi sisteminde hiç bir kaydı olmadığı, dolayısıyla o kişi adına hastanede kaydı olan başka bir kişinin protokol numarasına yazılarak adına sahte reçete düzenlendiği, sisteme kaydedilmeyen hastalara usulsüz reçete verildiğinde; "Kişinin ne kadar ilaç alıp alamayacağı, sistemin buna izin verip vermediğinin görülmediği, "kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların fazla miktarda ve kayıtsız alındığının tespit edildiği, bazı hastaların belirli bir tarihten sonra hastane sistemine hiç kayıt olmadıkları, ancak bu hastalar adına yeşil ve kırmızı reçete düzenlenmeye devam edildiği aktarıldı. İddianamede, hastanenin maddi zarara uğradığı gibi hastaneye gelmeyen bu hastaların adına kendilerinden habersiz reçete düzenlenmesi sebebiyle bu kişilerin kimlik bilgilerinin izinsiz kullanıldığı, birçok hastaya hastanenin yoğun olduğu söylenerek, sanık Doktor A.E. tarafından, anlaşmalı olduğu bazı psikiyatristlere yönlendirilme yapılarak hastanenin maddi kayba uğradığı, hastane ve sağlık çalışanlarının normalde "dışarıda başka eczane, sağlık kurumu gibi yerler ile resmi ve uygun olmayan ilişki içine girmesi" yasak olduğu halde sanık Doktor A.E’nin sürekli olarak eczane kalfası R.Ç. tarafından reçete edilen ilaçlar getirildiği, bunun sonucunda da her ikisi arasında menfaat ilişkisi olduğu bilgisi yer aldı. Hazırlanan iddianamede, bazı hastalara "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak sisteme kayıt edilmeden çokça yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçların hastane adına reçete edildiği, SGK’nın maddi kayba uğramasına sebep olunduğu bilgisi yer aldı. İlaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri belirtildi Hazırlanan iddianamede, Doktor A.E.’nin, 2020 yılından beri hastanede çalıştığı, bir psikolojik danışmanlık merkezine yüzde 50 ortağı olduğu, bu merkezin 3 yöneticisinden de biri olduğu, ayrıca Doktor A.E.’nin eylemlerini hastane çalışanı N.D. ile birlikte hareket ederek gerçekleştirdikleri, sanıkların Balıklı Rum Hastanesine kayıt yaptırmayan ancak özel polikliniğe giden hastaların reçetesini hastane aracılığı ile SGK’ya fatura ettikleri, fatura edilen ve kırmızı ve yeşil reçetelere mahsus edilerek alınan ilaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri, yazılan usulsüz ilaçlardan dolayı temin edilen haksız kazancı diğer sanıkların aralarında paylaştıkları, bu ilaçları temin ederken Eczacı sanık A.H. ile ilaç mümessili sanık C.K.’nin iletişim kurarak ilaç temini yönünde birlikte hareket ettikleri, işlenen suç yönünden dosyadan bulunan tüm sanıkların iş birliği içerisinde hareket ettikleri aktarıldı. Sanıklar hakkında değişen oranlarda hapis talebi İddianamede, sanık A.H. hakkında, 5 suçtan 21 yıldan, 46 yıla kadar, sanık A.E. başta olmak üzere diğer sanıklar C.K., N.D. ve R.Ç. hakkında ise 11’er yıldan 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
Muş Muş’ta dolandırıcılık operasyonu: 5 tutuklama Muş’ta yatırım vaadiyle dolandırıcılık yaptığı belirlenen şüphelilere yönelik Muş’ta düzenlenen siber operasyonda 5 kişi tutuklandı. Muş İl Emniyet Müdürlüğüne yapılan müracaat üzerine başlatılan soruşturmada, müştekinin kendisini arayan şahıslar tarafından yatırım vaadiyle dolandırıldığı belirlendi. Müştekinin, iki ayrı şirkete ait banka hesaplarına 26 işlemde toplam 2 milyon 352 bin 382 TL para gönderdiği tespit edildi. Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde, söz konusu paraların farklı şahıslara ait banka hesaplarına aktarıldığı, bu hesaplardan kripto para platformlarına yönlendirilerek kripto varlık alımı yapıldığı ve kripto cüzdanlara transfer edildiği belirlendi. Muş İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 25.12.2025 tarihinde gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarda, çeşitli illerde toplam 10 şüpheli yakalandı. Şüphelilerden 7’si adli işlemlerinin tamamlanması amacıyla ile getirilirken, 3 şüpheli ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Bazı şüphelilerin adreslerinde bulunamadığı, bir kısmının ise yurt dışında olduğu tespit edildi. Şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda 13 cep telefonu, 6 SIM kart, 2 hard disk ve 1 hafıza kartı ele geçirildi. İle getirilen 7 şüpheli, 26.12.2025 tarihinde mevcutlu olarak adli makamlara sevk edildi. Şüphelilerden 1’i savcılıktan serbest bırakılırken, 1 şüpheli yurt dışı yasağı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 5 şüpheli ise tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
Bayburt Bayburt’ta ’Liseler Arası Münazara Yarışması’ devam ediyor Bayburt İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Liseler Arası Münazara Yarışması kapsamında ikinci münazara Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi ile Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında gerçekleştirildi. Öğrenciler, eğitimde teknoloji ve insan ilişkisinin önceliğini tartıştı. Yarışmada, Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencileri ’Eğitimde teknolojik araçlar öncelikli olmalıdır’ tezini savunurken, Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimde öğretmen-öğrenci ilişkisi öncelikli olmalıdır’ tezi üzerinden görüşlerini dile getirdi. Belirlenen tezler doğrultusunda gerçekleşen münazarada öğrenciler; eleştirel düşünme, etkili ifade ve akademik tartışma becerilerini sergileyerek nitelikli bir tartışma ortaya koydu. Öte yandan, yarışmanın ilk münazarası ise Bayburt Lisesi ile Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında Çoruh Kültür Merkezi’nde düzenlenmişti. İlk münazarada Bayburt Lisesi öğrencileri ’Eğitimin öncelikli amacı değerler eğitimidir’ tezini savunmuş, Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimin öncelikli amacı bilgi aktarımıdır’ tezi üzerinden görüşlerini paylaşmıştı. Liseler Arası Münazara Yarışması ile öğrencilerin kendini ifade etmesine ve akademik gelişimlerine katkı sunulması amaçlanıyor.