SAĞLIK - 08 Mayıs 2024 Çarşamba 09:46

Sessizce ilerleyen tehlike: Osteoporotik omurga kırıkları

A
A
A
Sessizce ilerleyen tehlike: Osteoporotik omurga kırıkları

Özellikle 50 yaş üstü hastalarda görülen osteoporotik yani kemik erimesi sebebiyle oluşan omurga kırıklarına dikkat çeken Doç. Dr. Tuna Pehlivanoğlu, bu kırıklarının özelliklerine ve tedavisine değindi.



Osteoporoz nedir


Öncelikli olarak Osteoporoz’un ne olduğu ile ilgili tanımlamada bulunan BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Tuna Pehlivanoğlu “Halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz, kemiğin kalsiyum miktarının azalması sonucu, yapısal olarak zayıflamasına ve kırığa elverişli hale gelmesine sebep olan hastalıktır. Bu hastalık 50 yaş üzeri her 3 kadından birinde, her 5 erkekten de birinde görülmekte ve sıklıkla sessizce gelişen ve sinsice ilerleyen omurga kırıklarına sebebiyet vermektedir. Omurga kırığı olan hastaların ilerleyen dönemde kalça ve el bileği kırığı yaşama ihtimali de bir hayli yüksek olduğunu” belirtti.



Osteoporotik omurga kırığı omurganın neresinde görülür, özellikleri nelerdir


Osteoporotik omurga kırıklarının, daha çok sırt (torakal) ve bel (lomber) bölgede görüldüğünü aktaran Pehlivanoğlu “Bu kırıklar çökme kırıkları olarak adlandırılmaktadır ve herhangi bir düşme-çarpma, bir travma olmadan ya da çok küçük şiddetli travmalar sonucu; ama genelde sessizce ortaya çıkabilmektedir. Bu kırıklar omurgada bir ya da daha fazla seviyede çökmeye sebebiyet vermekte ve bu çökmeler ilerleyerek, binanın kolonlarının yıkılması gibi, hastayı kambur hale sokup, yürümesini zor ve ağrılı duruma getirebilmektedirler. Bu durum da hastaların hayat kalitesini ciddi derecede düşürüp, sinsice ilerleyerek, onları hareket edemez, yürüyemez, gündelik işlerini göremez hale getirebilmektedir” dedi.



Belirtiler ve şikayetler nelerdir


Omurga kırığı hastalarının şikayetlerini de sıralayan Pehlivanoğlu semptomları şöyle sıraladı: “Bu hastaların öncelikle sırt ve bel bölgesinde ağrı şikayetleri mevcuttur. Bu ağrı genelde yürüme ve hareket ile artmakta, istirahatte azalmaktadır. Hastaların kırıklarının omurgada meydana getirdiği çökme ilerledikçe, kambur hale gelebilmekte ve şiddetli ağrı nedeniyle yürüyememektedirler. Yine kırıktaki çökme ilerledikçe, gelişecek omurilik basısına bağlı olarak da, bacaklarda kuvvet kaybı, şiddetli ağrı, idrar ve büyük tuvaleti tutmada güçlükler ortaya çıkabilmektedir. Bu durum da hayat kalitelerini günden güne ciddi anlamda düşürüp, onları eve ve yatağa bağımlı hale getirebilmektedir” şeklinde konuştu.



Osteoporotik omurga kırığı tanısı nasıl konur ve tedavileri nelerdir


Pehlivanoğlu bu kırıkların tanısının nasıl yapıldığından da bahsederek ayrıca tedavi hakkında da bilgilendirmelerde bulundu. Pehlivanoğlu sözlerini şöyle sonlandırdı:


“Hastanın ortopedi uzmanınca muayene edilip, omurga kırığı ön tanısı konduktan sonra istenecek, röntgen, tomografi (BT) ve MR gibi görüntüleme yöntemleri ile tanının doğrulanması ile konur. Tedavisi ise kırığın şekline, omurgadaki tahribata ve hastanın özelliklerine göre değişir. Korse ile 6-8 hafta yatak istirahati tedavi seçeneklerinden ilkidir. Ancak hastaların yaşı ve ek hastalıkları da göz önüne alındığında, uzun süre yatmaya bağlı gelişebilecek pıhtı atması (emboli) ya da yatak yaraları gibi komplikasyonlar bu yöntemi geri plana itmiştir. Günümüzde perkütan vertebroplasti ve perkütan balon kifoplasti ameliyatları gibi kısa sürede uygulan, kapalı ameliyat yöntemleri kullanılarak, kırığa kemik çimentosu enjekte ve kırık bölge kapalı olarak yerleştirilen bir balon ile şişirilerek omurganın yükseklik kaybı giderilmektedir. Bu sayede hem kemik sağlamlaştırılmakta, hem çökme engellenmekte, hem de çöken omur olabildiğince eski yüksekliğine getirilerek, hastanın kamburluğu düzeltilmektedir. Hastaların ameliyat sonrası ağrıları tama yakın olarak geçmekte ve ameliyattan birkaç saat sonra ayağa kaldırılıp, yürütülmektedirler. Hastalar, genelde ertesi gün yürüyerek taburcu edilmektedir. Bu sayede hastalar, uzun dönem yatmaya bağlı gelişebilecek komplikasyonlardan da korunmuş olmaktadır.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Dere ıslahı çalışmasında bin 183 yaşındaki porsuk ağacını kökünden kestiler Zonguldak’ta yüklenici firmanın dere ıslah çalışması sırasında bin 183 yaşındaki porsuk ağacını kökünden kestiğini fark eden mahalle sakininin tepkisi üzerine çalışmalar durduruldu. Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, kesimle ilgili zabıt tuttu. Zonguldak-Ankara karayolunun 6’ncı kilometresinde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü; dere ıslah çalışmasını bir yüklenici firmaya ihale etti. Gökgöl Vadisi olarak bilinen alanda yapılan çalışmalar sırasında bin 183 yaşındaki porsuk ağacı kökünden kesildi. Makine sesini duyunca olay yerine gelen mahalle sakini Engin Zaman, bölgenin korunması için dilekçelerinin olduğunu ancak ağacın kesildiğini fark edince çalışmaları durdurduğunu anlattı. “Porsuk ağaçlarının yer aldığı denize en yakın seviyedeki yer dünyada tek bu vadi” İş makinesinin operatörünü bölgeden uzaklaştırdığını ardından da Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerine haber verdiğini ifade eden Zaman şöyle dedi: “Ağacı kestiklerini görünce kepçeciyi kovdum. Sonra yetkilileri arama çalıştım. Bir kısmına ulaştım, bir kısmına ulaşamadım. Ben burayı anlatmak istiyorum. Burası Gökgöl Vadisi. Bu vadinin özelliği şu. Bütün dünyada Porsuk ağaçları 750 ila 1000 rakım arasında yaşar. Dünyada bir tek Gökgöl Vadisi’nde denize en yakın seviyede olan yer bu vadidir. Buranın korunması için dilekçelerim var. Burası dünyaya mirasımız bir yer. Kestikleri ağaç bin 183 yaşında olacaktı" diye konuştu. Ekipler gelene kadar ağacın başında nöbet tuttu İhbar üzerine olay yerine gelen Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri söz konusu ağacın kesilmesiyle ilgili zabıt tuttu. Bölgeye tersip bendi yapılacağını öğrendiğini anlatan Zaman, “Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri olay yerine gelip zabıt tuttu. Yapacakları bir şey yok. Kepçeciyi kovdum. ’Bu dereye giremezsiniz’ dedim. Kepçeciden öğrendiğim buraya tersip bendi yapacaklarmış. Tersip bendi yapacaksınız da burada ne işiniz var sizin" dedi. Tutanağın tutulmasının ardından ekipler ve mahalle sakini Engin Zaman kesilen ağaçtan hatıra amacıyla bir parça alarak olay yerinden ayrıldı. Ağacın kesildiği ve çalışmaların yapıldığı bölge dron ile havadan görüntülendi.