ASAYİŞ - 19 Kasım 2025 Çarşamba 13:26

Sosyal medya fenomeni Özlem ve Tayyar Öz ilk kez hakim karşısına çıktı

A
A
A
Sosyal medya fenomeni Özlem ve Tayyar Öz ilk kez hakim karşısına çıktı

Sosyal medya fenomeni Özlem Altınok Öz ve eşi Tayyar Taylan Öz ile şirket ortağı İbrahim Karaorhanlı, ’mal varlığı değerlerinin gayri meşru kaynağını gizlemek’ suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davada hakim karşısına çıktı. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıkların şirketi Medelina Sağlık ve Reklam Hizmetleri şirketindeki el koyma ve kayyım kararının kaldırılmasına, sanıklar hakkındaki adli kontrolün devamına karar verdi.


Sosyal medya fenomeni Özlem Altınok ve eşi Tayyar Taylan Öz ile şirket ortağı İbrahim Karaorhanlı hakkında "ilgi çekici paylaşımlar yaparak sahte marka algısı oluşturdukları, düşük maliyetli ürünleri yüksek fiyatlardan satışa sundukları" yönünde gelen ihbarlar üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, soruşturma tamamlanarak iddianame düzenlenmişti. İddianamede, Özlem Altınok eşi Tayyar Taylan Öz ve İbrahim Karaorhanlı hakkında Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne intikal eden ihbarlar üzerine Mali Suçları Araştırma Kurulu tarafından (MASAK) rapor hazırlandığı belirtilmişti. Mali Suçları Araştırma Kurulu tarafından hazırlanan raporda, şahısların yöneticisi oldukları Medelina Sağlık ve Reklam Hizmetleri Ltd. Şti. üzerinden yapılan e-ticaret satışlarında sahtecilik ya da örgütlü suç faaliyetine rastlanmadığı, bu nedenle ’resmi belgede sahtecilik’, ’örgüt üyeliği’ ve ’kooperatif dolandırıcılığı’ suçlarından takipsizlik kararı verildiği kaydedilmişti. Vergi incelemesi sonucu şirket üzerinden vergi kaçakçılığı yapıldığı, kamunun 10 milyon lira zarara uğratıldığı, bu zararın cezasının ise 51 milyon lira olduğu tespit edilmişti. İddianamede, vergi kaçakçılığıyla elde edilen gelirlerin aklandığı değerlendirmesine de yer verilerek, şüpheliler hakkında kamu davası açmak için yeterli delil bulunduğu belirtilmişti. Bugün Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanıklar Özlem Altınok Öz, eşi Tayyar Taylan Öz, şirket ortağı ibrahim Karaorhanlı ve sanık avukatı katıldı.



"Böyle bir suçlama içerisinde kendimi bulmak beni çok üzdü"


Mahkemede savunma yapan sanık Özlem Altınok Öz, "Biraz hüzünlüyüm böyle bir şeyle suçlandığım için. Suçlamaları kabul etmiyorum. 4 çocuk annesiyim, hayatım onlarla geçiyor. Bu olaylardan dolayı düşüğüm de oldu. Beraatımı istiyorum. Böyle bir suçlama içerisinde kendimi bulmak beni çok üzdü. Babamın emekli maaşına tedbir kondu. Bunların artık son bulmasını istiyorum. Ev sahibi evden çıkmamızı istiyor" dedi.



"Kara paraya dair bir şey yokken, bu süreçle karşı karşıya kaldık"


Tutuksuz sanık Tayyar Taylan Öz ise savunmasında, "Suçlamaları reddediyorum. 100 bin lira gelirim var. Sosyal medyadan paylaşımlar yapmaya başladık. Bu paylaşımlar nedeniyle sayfam giderek büyümeye başladı. Hesabım büyüdükten sonra ticarete girmeye karar verdik ve bu konuda başarılı olamadık. Sonra İbrahim Bey’le ortak olduk ve büyük başarı elde ettik. Sosyal medyada hakkımızda karalama başladı. Ticaretimizin tamamı faturalı ve vergi şeklinde yapılmasına rağmen kara para denildi. Kara paraya dair bir şey yokken, bu süreçle karşı karşıya kaldık. Büyük başarı yakaladık, madalya beklerken karalama kampanyası başladı. E-ticaretten büyük satışlar yaptık. Bu satışları faturalı şekilde sattık. Yüksek miktarda vergiler ödedik ancak hakkımızda sosyal medyada haksız karalamalar yapıldı ve dava açıldı. Açılan dava, tedbirler nedeniyle mağdur olduk. Beraatımı talep ediyorum. Kardeşimin hesabına gelen paralar konusunda aile içi borç durumu. Biz o dönemde sosyal medya reklamları yaparken ödemeler o hesaba geçti. MASAK raporunu kabul etmiyorum. Engin Polat ve şirketlerinin reklamları eşim tarafından sosyal medya üzerinden yapılmıştır. Bundan dolayı bir alacağımız oluştu. Benim de aile içi maddi tasarruflarım nedeniyle alacağımız para kardeşim Tacettin’in hesabına yatırılmıştır" ifadelerini kullandı.



"Bu olayda maddi olarak zor günler geçirdim"


Tutuksuz sanık şirket ortağı İbrahim Karaorhanlı da, "Ben olaya ilişkin yazılı savunmamı hazırladım. Ben suçlamaları kabul etmem. Benim hakkımda hiçbir şikayet yoktu. MASAK raporlarında Bülent Cihan Timur örgüt yöneticisi olarak gösterilirken, bu şahıs hakkında hiçbir tedbir uygulanmamış, ismi medyada geçmemiştir. Şirketin, benim ve diğer sanıkların, yakınlarının mal varlığı üzerine tedbir konulmuştur. Olay basına sızdırıldığı gerekçesiyle hakkımızda dava açılmıştır. Alınan raporlarda kayıt dışı satış olmadığı belirtilmiştir. Vergi suçu öncül suç olarak değerlendirilemez. Bu konuda açılmış başka dava olmadığını biliyorum. Bu olayda maddi olarak zor günler geçirdim. Benden danışmanlık aldılar, Özlem Hanım ürünlerin reklamlarını yaptı. Soruşturma aşamasında borçlanarak zararı olan parayı ödedim. Tedbirlerin kaldırılacağı söylenmesine rağmen dava açılıp, mahkemenin takdirine bırakıldı" dedi.


Cumhuriyet savcısı, yargılamanın bulunduğu dosya kapsamında dikkate alınarak mevcut tedbirlerin devamını ve eksik işlemlerin giderilmesini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklara ait Medelina Sağlık ve Reklam Hizmetleri şirketindeki el koyma ve kayyım kararının kaldırılmasına, sanıklar hakkındaki adli kontrolün devamına karar vererek, duruşmayı 26 Şubat 2026 tarihine erteledi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Minik eller tohumları toprakla buluşturdu Konyaaltı Belediyesi’nin halka kazandırdığı 5’inci kreş olan Doğa Çocuk Enstitüsü’nde yer alan serada ’Sebze Ekimi Etkinliği’ gerçekleştirildi. Minikler, etkinlik için hazırlanan tohumları toprakla buluşturdu. Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan’ın, Konyaaltı’ndaki kreş sayısını iki katına çıkarma sözünün ardından açılan ilk kreş olan Doğa Çocuk Enstitüsü’nde eğitim ve etkinlikler devam ediyor. Doğayla iç içe bir ortamda eğitimlerini sürdüren çocuklar için, kreş içerisinde yer alan serada ’Sebze Ekimi Etkinliği’ gerçekleştirildi. Etkinlikte ilk olarak Eric Carle’ın ’Minik Tohum’ adlı kitabında tohumları tanıttığı kısım okundu. Ardından sevgi treni oluşturan çocuklar seraya geçerek kazma küreklerle toprağı hazırladı. Minikler öğretmenleri eşliğinde hazırladıkları toprağa roka, tere, maydanoz ve ıspanak ekip sebzeleri toprakla buluşturdu. Etkinlik boyunca keyifli vakit geçiren çocuklar, tohumları toprakla buluşturmanın tadını çıkardı. Konyaaltı Belediyesi Kreş Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre, bu tür etkinliklerin çocukların gelişimi için planlanmaya devam edeceği aktarıldı. Kotan: "Çocuklarımız eğitimi en doğal ortamda görüyorlar" Konyaaltı Belediyesi kreşlerinde eğitimle birlikte çocuklara üretmenin önemini de aktardıklarını vurgulayan Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, "Kreşlerimizde verdiğimiz eğitimin kalitesini her zaman en üst seviyede tutuyoruz. İlçemize kazandırdığımız 5’inci kreşimizde çocuklar doğayla iç içe bir eğitim görüyor. Minikler burada toprakla buluşuyor. Çamurla oynuyor. Tamamen doğal bir ortam var. Kreşimizin içerisinde bir de seramız mevcut. Bu serada minikler üretmeyi öğreniyor. Gerçekleştirdiğimiz sebze ekimi etkinliğiyle, çocuklarımıza üretmenin ne kadar önemli olduğunu küçük yaşta göstermiş olduk. Miniklerimiz, sebzeleri toprakla buluşturdu. Hepsinin eline sağlık. Onları çok seviyoruz" ifadelerini kullandı. "Doğa Çocuk Enstitüsü’nde birçok etkinlik yapılıyor" Konyaaltı Belediyesi Kreş Öğretmeni Güleray Erçiftçi, "Çocuklarımız Eric Carle’ın muhteşem eserlerinden biri olan ‘Minik Tohum’un yolculuğuna çıktılar. Minik Tohum’un maceralarına tanıklık ederek, kahvaltı tabaklarımızı süsleyecek olan roka, tere ve maydanozları toprakla buluşturdular. Ardından mutfaklarımızın vazgeçilmezlerinden ıspanakları toprakla buluşturdular" dedi. Doğa Çocuk Enstitüsü’nde gerçekleştirilen etkinliklere değinen Erçiftçi, "Çocuklarımızın doğayla bağlantı kurdukları pek çok etkinlik yapıyoruz. Serbest oyun alanlarımızdaki yapı inşa oyunlarıyla, çamur mutfağımızda hazırladıkları yiyeceklerle hem doğayla bağlantı kuruyorlar hem de kendilerini gerçekleştirme basamaklarının aslında en kıymetli alanında görüyorlar. Velilerimiz çok mutlular. Çünkü kendilerine her akşam eve topraklanmış, toprak ve çamurla birlikte oyunlar oynayan çocuklar teslim ediyoruz" diye konuştu.
Muğla Prof. Dr. Türkan Saylan konser ve söyleşiyle anıldı Prof. Dr. Türkan Saylan, adını taşıdığı Menteşe Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezinde gerçekleştirilen anma etkinliği, ‘Bir kadın değişir, dünya değişir’ sloganıyla düzenlendi. Anma programı, senfoni orkestrası ve söyleşiyle devam etti. Söyleşinin moderatörlüğünü Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal Aras üstlendi. Etkinlik, Muğla Büyükşehir Belediyesi ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği iş birliğinde gerçekleştirildi. Prof. Dr. Türkan Saylan, özellikle cüzzam hastalığının araştırılması ve tedavisine yönelik çalışmalarıyla tanınmış; uzun yıllar İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalında görev yaparak hem tıp dünyasına hem de toplumsal hayata önemli katkılar sunmuştur. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Muğla Şube Başkanı Leyla Ural, Prof. Dr. Türkan Saylan’ı Türkiye’nin en önemli kadın rol modellerinden biri olarak tanımladı. Saylan’la hayattayken tanışma fırsatı bulduğunu ifade eden Ural, "Alçakgönüllülüğü, insan sevgisi ve hoşgörüsüyle çok özel bir insandı. Dernek olarak onun felsefesini yaşatıyor, çocuklara yalnızca maddi destek değil, kişisel gelişimlerine katkı sunacak çalışmalar yürütüyoruz. Büyükşehir Belediyesi ile gerçekleştirdiğimiz ortak çalışmalar için Başkanımız Ahmet Aras’a teşekkür ediyorum" dedi. Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal Aras, anma etkinliğinde yaptığı konuşmada, "O, yaşamı boyunca toplumda var olan önyargılara, ayrımcı bakış açılarına, eşitsizliğe ve haksızlıklara karşı kararlılıkla mücadele etti. Bilimi, eğitimi ve insan haklarını rehber edinerek, özellikle kadınların ve kız çocuklarının toplumsal hayatta eşit şartlarda yer alması için öncü bir duruş sergiledi" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Prof. Dr. Türkan Saylan’ı anma programında yaptığı konuşmada, Saylan’ın Cumhuriyet değerlerini ve çağdaş yaşam anlayışını topluma miras bırakan öncü bir isim olduğunu vurguladı. Başkan Aras, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve vakfının bu anlayışın kurumsal karşılığı olduğunu belirterek, "Çağdaş yaşamdan kastımız, Atatürk’ün bize gösterdiği ufku anlamaktır. Bu; insanların onurlu, eşit, refah içinde ve hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmadan modern bir ülkede yaşamasıdır. Atatürk’ün ‘muasır medeniyet seviyesi’ olarak tarif ettiği hedef budur" ifadelerini kullandı. Konuşmasında Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim alanındaki çalışmalarına da değinen Başkan Aras, "Göreve geldiğimizde kent genelinde yalnızca 2 kreş vardı. Bugün 7 kreşe ulaştık. Kısa sürede bu sayıyı 18’e çıkaracağız. Son 1,5 yılda 5 yeni kreşi hizmete açtık" dedi.