GÜNDEM - 30 Ağustos 2025 Cumartesi 16:13

STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz: "Kendi denizaltımızı üretmememiz için hiçbir sebep yok"

A
A
A

Türkiye’nin Milli İnsansız Otonom Sualtı Aracı NETA 300’ün deniz testlerinin devam ettiğini ifade eden STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, "Ülkemizde üretilen Reis Sınıfı Denizaltılarının, torpido kovanlarının yer aldığı baş kısım Section 50’yi STM olarak yerli ve milli bir çözüm ile ülkemize kazandırdık. Ülkemizin askeri denizcilik ekosisteminin sahip olduğu yetkinliklerle kendi denizaltımızı üretmememiz için hiçbir sebep yok. İnsansız Otonom Su Altı Aracı NETA 300‘ümüz var. Şu ana kadar bütün testlerimiz oldukça başarılı. NETA’yıda insansız denizaltı ailesi olarak sunuyoruz. Suyun altında insansız sistemler konusunda oldukça iddialıyız. NETA 300 ‘ün çok yakın zaman içerisinde testleri de tamamlanmış olacak. Sözleşme kapsamında Deniz Kuvvetlerimizin envanterine girecek" dedi.

Türk savunma sanayiinde milli ve yenilikçi sistemler geliştiren STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. MİLGEM projesi başta olmak üzere Mavi Vatan’a kazandırdığı milli gemilerle adından söz ettiriyor. Türkiye’nin ilk milli fırkateyni TCG İSTANBUL (F-515)’un, ana yükleniciliğini yapan STM, dünyada sayılı ülkelerin üretimini yapabildiği, denizaltı torpido kovanlarının yer aldığı baş kısım (Section 50), ilk kez Türkiye’de yerli ve milli imkanlarla, STM mühendisliği ve koordinasyonunda üreterek, TCG MURATREİS denizaltısına entegre edildi. Türkiye, Section 50 üretimi ile Milli Denizaltı Projesi’ne giden yolda, önemli bir yolda önemli bir tecrübe kazanmış oldu. STM, gelişmiş mühendislik kabiliyeti ile TCG HIZIRREİS Denizaltısı için de önemli görevler aldı.

İnsansız Otonom Sualtı Aracı olan NETA 300’ün de deniz testleri de devam ediyor. İnsansız denizatının test süreci tamamlandığında Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın envanterine girecek.

TEKNOFEST Mavi Vatan festivali hakkında konuşan STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, "TEKNOFEST’te olmak her zaman bize ayrı bir keyif veriyor. Gençlerimizle, çocuklarımızla beraber olmak, onlara, abilerin, ablalarının yaptığı ürünler hakkında bilgi vermek, her zaman çok keyifli ve gurur edici. TEKNOFEST Mavi Vatan’a çok büyük bir ilgi var. Gençlerimiz gemilere gelip, denizaltıları görebiliyorlar. İçine girebiliyorlar. Araştırabiliyorlar, sorabiliyorlar" dedi.

STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz:

"Donanmamıza 7 milli fırkateynin üretimi yoğun şekilde devam ediyor"

MİLGEM projesi çerçevesinde STM ana yükleniciliğinde yapılan fırkateynler hakkında bilgi veren Güleryüz, "MİLGEN projemiz Ada Sınıfı Korvetlerle başlamıştı. STM olarak biz Deniz Kuvvetlerimizin ana alt yüklenicisi olarak aslında dizayn desteğinden başlayarak giderek daha fazla mühendislik sorumluluğu alarak adım adım aslında özellikle yerli, milli katkı payının arttırılması konusunda çok önemli görevler almıştık. İstif sınıfı firkateynlere geldiğimizde de ilk gemimiz TCG İSTANBUL. STM ana yükleniciliğinde, İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda inşa edildi. Bir taraftan da şu anda 7 tane daha ülkemiz donanması için İstif sınıfı fırkateyn üretimi çok yoğun bir şekilde devam ediyor. STM olarak önemli projelerde yer almaktan büyük gurur duyuyoruz. Biz ülkemizin mühendislik anlamında en büyük askeri denizcilik firmasıyız. Burada gurur duyacak ürünlere katkı vermiş olmak, mühendislik anlamında tasarımına katkı vermiş olmak ve halkımızla beraber bugün de ürünleri paylaşabiliyor olmak gerçekten bizler için son derece gurur verici" ifadelerini kullandı.

Güleryüz, "REİS Sınıfı denizaltılarının inşası Gölcük Askeri Tersanesi’nde çok yoğun bir şekilde devam ediyor. STM olarak bize verilen görev kapsamında hem denizaltı, inşaat süresini kısaltabilmek, hem ülkemizde denizaltı, inşa konusunda ciddi yetkinlikler katabilmek anlamında denizaltının baş torpido kısmı Section 50 olarak adlandırılıyor. Onu Türkiye’de özel firmada ürettirmek için altyapı konusunda mühendislik desteğiyle beraber bir yapı oluşturduk. Şu anda ülkemizde üretilecek olan Reis sınıfı denizaltılarının Section50 kısmı ülkemizde yerli, milli bir çözüm şeklinde oluşturuldu. Denizaltı section olarak adlandırılan parçalar halinde üretiliyor. Donatılıyor ve sonra bir araya geliyor. Section50’de üretim anlamında baktığınızda özellikle mekanik anlamda üretmesi gerçekten en zor kısmı. Ülkemizde artık inşallah ileride kendi denizaltında ürettiğimizde de en azından burun kısmı ve sonraki kısımları yapabilecek bir altyapı artık, bu projeyle beraber o da başlamış oldu" ifadelerini kullandı.

STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz:

"Denizaltıyı oldukça seri ve mümkün olduğu en kısa sürede teslim edebilecek vaziyetteyiz"

STM’nin kendi tasarımı olan milli bir denizaltı tasarımı STM500 ile ilgili bilgi veren Güleryüz, "STM500‘ün tasarımı tamamlandı. Test üretimi blok üretimleri devam ediyor. Denizaltının dış basınçlı kısmına yönelik test üretimleri devam ediyor. Bir sözleşmemiz olduğu durumda denizaltıyı oldukça seri ve mümkün olduğu en kısa sürede teslim edebilecek vaziyetteyiz. Bu anlamda STM ekibi olarak bize verilecek gerek Deniz Kuvvetlerimiz gerekse yurt dışı donanmalar tarafından verilecek bir sözleşmeyle hızlı bir şekilde STM 500’ü üreteceğiz" dedi.

STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz:

"İnsansız denizaltı testleri başarılı bir şekilde devam ediyor""

Suyun altında insansız sistemler konusunda oldukça iddialı olduklarını ifade eden Özgür Güleryüz, "İnsansız denizaltı konseptine geldiğimizde teknolojik anlamda sizi zorlayacak belli kısıtlar var. Bu alanda çözümler oluşturmak için çok yoğun bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz. İnsansız denizaltı olarak adlandırdığımız İnsansız Otonom Su Altı Aracı NETA 300‘ümüz var. İlk planda mayınların tespiti veya sualtı operasyonları için geliştirdiğimiz STMNETA’nın deniz testleri devam ediyor. Şu ana kadar bütün testlerimiz oldukça başarılı. NETA’yıda insansız denizaltı ailesi olarak sunuyoruz. Suyun altında insansız sistemler konusunda oldukça iddialıyız. NETA 300 ‘ün çok yakın zaman içerisinde testleri de tamamlanmış olacak. Sözleşme kapsamında Deniz Kuvvetlerimizin envanterine girecek. Biz NETA 300’ü sürekli geliştirerek farklı ihtiyaçlara göre farklı çözümler oluşturabilecek insansız denizaltı konusunda çok yoğun bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Zöhre Alagöz - Vahit Aldı


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.