TEKNOLOJİ - 17 Kasım 2023 Cuma 18:29

Sultanbeyli’de Afet Koordinasyon ve Eğitim Merkezi açıldı

A
A
A
Sultanbeyli’de Afet Koordinasyon ve Eğitim Merkezi açıldı

Sultanbeyli Belediyesi tarafından 14 bin metrekare alan üzerine, çok fonksiyonlu bir merkez olarak kurulan Afet Koordinasyon ve Eğitim Merkezi’nin açılışı İstanbul Valisi Davut Gül’ün katılımıyla yapıldı.


Türkiye Yüzyılı’nda Sultanbeyli yeni eserler ve yeni hizmetler kazanmaya devam ediyor. Çok fonksiyonlu olarak inşa edilen ve alanında ilkler arasında yer alan Sultanbeyli Afet Koordinasyon ve Eğitim Merkezi düzenlenen törenle açıldı. Açılışa İstanbul Valisi Davut Gül, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin ve Sultanbeylili vatandaşlar katıldı. İçerisinde Afet Koordinasyon ve Yönetim Merkezi, eğitim merkezi, seminer salonu, mutfak, erzak depoları, Arama Kurtarma Timi malzeme depoları, Turgut Cansever Kütüphanesi, revir ve müşahede odası bulunan merkez; peyzaj uygulamalarıyla da bir yaşam alanına dönüştürüldü.


Merkezin bahçesinde çocuk oyun alanı, koşu pisti, 4 bin 400 metrekare yeşil alan ve her biri 4’er kişilik konaklama alanlarına dönüştürülebilir kamelyalar da bulunuyor. Öte yandan afet merkezine ilerleyen günlerde geçici sığınma evleri de ilave edileceği öğrenildi. Bin metrekare kapalı eğitim alanına sahip merkezde ilçe sakinlerine ve binlerce gence afetlerle ilgili eğitimler verilebilecek. Eğitimler için oluşturulan özel alanda sanal gerçeklik teknolojisi kullanılarak yangın ve sellere yönelik afet bilinci eğitimleri, sanal oda, son teknoloji ile donatılmış ilk yardım eğitim alanı, interaktif söndürme cihazlarının kullanılacağı yangın eğitim simülasyonu, 2 eksenli deprem simülatörü ve eğitim salonu, 5D sinema salonu, dumanlı alanlardan kaçış koridoru, yaşanmış bir deprem sonrası oluşacak yıkımı gözlemleyebilmek için hazırlanan enkaz koridoru bulunuyor.


Bu eğitim istasyonları ile afet durumlarında neler yapılması gerektiği hakkında vatandaşlara bilinçlendirme eğitimleri verilecek. Bahçesinde bulunan ve gündelik yaşamda piknik alanı olarak hizmet verecek olan kamelyalar ise olabilecek bir afet durumunda hızlı ve pratik şekilde 4’er kişilik konaklama alanına dönüşerek, şehir dışından yardıma gelecek ekipler için konaklama alanı ihtiyacını karşılayacak.


Açılışta konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, "Burada sadece deprem değil diğer afet türleri ile ilgili de bilgi veriliyor. Afet ve benzeri durumlarda toplanma alanı alt yapısı hazır yerlerin olması da çok önemli. 39 ilçemizin tamamını gezdim, bu kalitede, bu büyüklükte ve bu kadar kapsamlı ilk defa gördüm. Ben belediye başkanımız ve ekibine teşekkür ediyor ve tebrik ediyorum" dedi.


Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin ise, "6 Şubat tarihinde Türkiye’mizin 11 ilini etkileyen bir deprem, bir felaket yaşadık ve biz buna asrın felaketi dedik. 50 bin vatandaşımızı kaybettik. Onlara rahmet diliyorum. 100 bin vatandaşımız da yaralandı, onlara da şifalar diliyorum. Ülkemiz deprem kuşağında, iklim değişikliklerinin neticesinde hem dünyada hem de ülkemizde çeşitli felaketlerle karşı karşıya kalıyoruz. Bundan dolayı felaket öncesi, felaket esnası ve felaket sonrası yapılabilecekler var. Bizler özellikle Afet Koordinasyon ve Eğitim Merkezimizi açtık ve bu merkezi Sultanbeylimizin hem de İstanbul’umuzun hizmetine sunmuş olduk. 14 bin metrekare içerisinde burada özellikle evlatlarımızın, gençlerimizin, eğitim görebilecekleri sadece depremle ilgili değil, diğer bütün felaketlerle ilgili eğitimler alabilecekleri alanlarımızı oluşturduk. Burada büyük bir koordinasyon merkezimiz var aynı zamanda Turgut Cansever Kütüphanemizi açtık. Dünyanın ve Türkiye’nin önemli bir mimarı olan Turgut Cansever’in İstanbul’la ve depremle ilgili projelerinin de hatırlatılması, farkındalık oluşturulması için bu kütüphanemizi de buraya açmış olduk. Afet Koordinasyon ve Eğitim Merkezimizin İstanbul’umuza hayırlı olmasını diliyorum" dedi.



Sultanbeyli’de Afet Koordinasyon ve Eğitim Merkezi açıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Narin Güran cinayetinde ’bir kısım şahısların hedef saptırma maksatlı suni ihbarları’ mahkeme kararında yer aldı Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan, 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ı arama kurtarma çalışmalarının, “Bir kısım şahısların hedef saptırma maksatlı suni ihbarlarıyla ve dikkat dağıtıcı eylemleriyle akamete uğratılmaya çalışıldığı, bunun bir kısmı Güran ailesinin bazı fertleri tarafından yapıldığı” sulh ceza hakimliğinin tutuklama gerekçesinde yer aldı. Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıktan sonra savcılığın talebi üzerine yeniden gözaltına alınan R.A. (15), çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Narin Güran’ın tutuklu amcası Salim Güran’ın işçisi R.A, savcılıktaki ifadesinde, olay günü sabah 05.00-06.00 gibi uyandığını, o gün sondajın başında uyuduğunu, aşağı tarlanın ardından yukarı tarlanın da suyunu değiştirdiklerini, Salim Güran’ın yukarı tarlaya geldiğini ifade etti. Sondajın başında kahvaltı yaptıklarını, Salim Güran’ın 1 buçuk-2 saat yanlarında kaldığını, Güran’ın saat kaçta yanlarından ayrıldığını hatırlamadığını öne süren R.A, şunları söyledi: "Babam 13.00 sıralarında diğer tarlalarda çalışan işçileri almaya gitti. Sonra saat 14.00-15.00 sıralarında muhtar (Salim Güran) tekrar yanıma geldi ve babamın nerede olduğunu sordu. Ben de ’İşçileri almaya gitti’ dedim. Yanımda babamı arayıp ’Neredesin?’ diye sordu. Saat kaçta aradığını hatırlamıyorum. Babam da, ’İşçileri dağıtıyordum’ dedi. Bu görüşmeden sonra muhtar yanımda oturdu. Birkaç dakika sonra muhtar tekrardan babamı aradı ve yine ’Neredesin?’ diye sordu. Babam da ’Köyde yemek yiyorum’ dedi. Bu sırada muhtarla çay içiyorduk. 16.00-16.30 sıralarında babam da geldi, bizimle çay içmeye başladı. Babam aşağı tarlaya 16.00-16.30 sıralarında gitti. Ben muhtar ile yukarı tarlada kaldım. Ben bulaşıkları yıkıyordum. 5-10 dakika muhtar burada oturduktan sonra bana ’Ben eve gidip üstümü değiştirip geleceğim.’ dedi. Muhtar yanımdan ayrılmasından sonra ben de suyu değiştirmeye gittim. Muhtar saatini hatırlamadığım zaman diliminde yanımdan ayrılmıştı. 5-10 dakika içinde ben suyu değiştirene kadar muhtar tekrardan sondajın başına gelmişti. Bir süre sonra babam da aşağı tarla suyunu değiştirip geldi. Akşam yemeğini hazırlayıp yedik. Muhtar hiç yanımızdan gitmedi, hep beraber oturduk. Sadece 5-10 dakikalığına muhtar üzerini değiştirip gelmişti. Muhtar akşam yemeğinden sonra bizimle otururken telefonu çaldı. Telefon görüşmesinde muhtara Narin Güran’ın kaybolduğu bildirildi. Bu şekilde Narin’in kaybolduğunu öğrendik. Salim Güran üstünü değiştirmek dışında saat 14.00’ten sonra yanımdan ayrılmadı. Tarladan da ayrılmadık." Savcılıkta, tutuklu amca Salim Güran’ın olay günü öğleden sonraya ilişkin "R.A ile kanal bölgesine geldik. Kayınbabama ait çiftliğe gittik, bu çiftlikte pislikler kanala akıtılıyor, bu sebeple fıskiyeler tıkanıyor, M. de oradaydı, çiftlikte bize kazma kürek getirdiler, saati hatırlamıyorum, M. ile birlikte kazdık, hanımı bize çay getirdi, epey burada kaldık, kazma kürek ile hat açtık, çayımızı içtikten sonra R.A. ile tekrardan tarlaya döndük." beyanı hatırlatılarak, "Salim Güran ile sizin ifadeniz arasındaki çelişkiye ilişkin beyanınız nedir?" sorulması üzeri R.A, "Bu çelişkiye ilişkin söyleyecek bir şeyim yoktur" ifadesini kullandı. Salim Güran ile 21 Ağustos’ta saat 08.33, 15.52, 18.37, 18.51, 18.52, ve 18.54’te yaptığı görüşmelerin içeriğinin sorulması üzerine R.A, hiçbir konuşmayı hatırlamadığını savundu. Tutuklu amcanın eşinin ifadesinde "Salim ile 14.30’da eve geldiklerini, evde beraber yemek yediklerini, Salim’in bir süre evde dinlendiğini, bir süre sonra evden ayrıldığını" söylediği, Salim Güran’ın da "evden sonra H.G’nin evine gittiğini, sonra sondajın oradaki tarlaya geçtiğini" anlattığı hatırlatılan R.A, "Bu çelişkilere diyecek bir şeyim yoktur" dedi. R.A’ya savcılıkta, "Cep telefonlarında yapılan imaj çalışmasında Salim ile aralarında yapılan görüşmede Salim’in ’O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey sondaki yamaçta, yamacın köşesi taş’ şeklinde mesajına karşılık sizin ise ’eeee’ diye cevap verdiğiniz, Salim’in de, ’Biri yerde’ şeklinde cevap verdiği, sizin de tekrar, ’tamam henüz bende değil/tamam daha ölmemiş’ diye cevap verdiğiniz bu konuşmaya ilişkin diyecekleriniz nelerdir?" sorusu da yöneltildi. R.A, soruya "Valla ben böyle bir şey hatırlamıyorum" cevabını verdi. Salim Güran’ın pamuk tarlasındaki kurtlanmayla ilgili M.Ş.G. ile görüştüğünü, tarlaya gittiğini beyan ettiğinin anımsatılması, kendisinin ise tarladan ayrılmadıklarını söylemesiyle ortaya çıkan çelişkinin sorulması üzerine R.A, "Hatırladığım pamuk kurtlanması olayı olay günü gerçekleşmemişti" dedi. Salim Güran’ın, "R.A’nın kız kardeşlerini tarladan köylerine götürdüğü" yönündeki ifadesine ilişkin soruya karşılık da R.A, "21 Ağustos 2024 tarihinden 1 veya 2 gün önce kız kardeşlerim tarlaya gelmişlerdi. Onları Salim arabası ile köye götürmüştü ancak olay günü kardeşlerim tarlaya gelmemiştir" ifadesini kullandı. R.A, savcılıktaki sorgusunda, soruşturma kapsamında tutuklu olan Nevzat Bahtiyar’ı tanımadığını, o köyde sadece muhtarı tanıdığını söyledi. Nevzat Bahtiyar’ın ifadeleri de sorulan R.A, "Bu hususta diyecek hiçbir şeyim yoktur. Konu ile ilgili bilgim yoktur" cevabını verdi. "Tüm bu çelişkiler ışığında neden Salim Güran isimli kişiyi korumaya çalıştığına ilişkin soru yöneltilmesi üzerine de R.A, "Ben Salim’i korumuyorum, Salim saat 14.00’ten sonra kıyafet değiştirmek için gitmesi dışında yanımdan ayrılmadı. Beyanım bundan ibarettir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, suçsuzum" savunmasında bulundu. R.A. sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde de savcılıktaki beyanlarını tekrar etti. Salim Güran’ın olay günü tarlada olduğu saatlerle alakalı beyanlarının dosyadaki hiçbir delille tam olarak örtüşmediği konusunun hatırlatılması üzerine R.A, "Salim Güran belirttiğim saatlerde tarlada benim yanımdaydı, hatırladığım kadarıyla sabah 08.00’den itibaren 1-1 buçuk saat yanımızdaydı, daha sonra yanımızdan ayrıldı, 14.00-14.30 arası geldi, ondan sonra yanımızda Narin’in kaybolduğu haberini alana kadar kaldı, bu sürede bir defa üstünü değiştirmek için yanımızdan ayrıldı" dedi. "Kimse ifadelerimi ne şekilde vereceğim hususunda bana baskı yapmadı" Tutuklulardan Birsen Güran’ın 12 Eylül 2024 tarihli beyanlarının hatırlatılması üzerine R.A, "Kimse ifadelerimi ne şekilde vereceğim hususunda bana baskı yapmadı. Beni kimse tehdit etmiyor, Salim Güran’dan korkacağım herhangi bir durum yoktur" şeklinde konuştu. Hakimliğin, R.A’nın tutuklanma gerekçesinde şunlar yer aldı: "Suça sürüklenen çocuk R.A’nın üzerine atılı ’Çocuğu Kasten Öldürmek’ suçunu işlediğine dair, 21 Ağustos 2024 günü kaybolan maktul Narin Güran’ı bulmak için gerçekleştirilen arama kurtarma çalışmalarının bir kısım şahısların hedef saptırma maksatlı suni ihbarlarıyla ve dikkat dağıtıcı eylemleriyle akamete uğratılmaya çalışıldığı, buna göre dosyadaki JASAT tutanağına göre, ’Suriyelilerin kaldığı çadıra yakın bir konumda terlik bulunduğu’ iddia edilerek jandarma personelinin bu kısma yönlendirilmeye çalışıldığı, köyde yangın çıkarıldığı, arama kurtarma çalışmaları esnasında olağan dışı elektrik kesintilerinin yaşandığı, iki şahsın bir kız çocuğunu köyün üst tarafına götürdüğü şeklindeki ihbarda bulunulduğu, yanlış ifadelerle güvenlik birimlerinin yanlış yönlendirildiği, bu gibi eylemlerle jandarma personelinin Eğertutmaz Deresi’nden uzaklaştırılmaya çalışıldığı, bu eylemlerin bir kısmının Güran ailesinin bazı üyeleri tarafından yapıldığı, Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 13 Eylül 2024 tarihli kararıyla bir kısım şüphelilerin tutuklanmasına karar verildiği, R.A’nın şüpheli Salim Güran’ın tarlada olduğu saatlerle alakalı beyanlarının dosyadaki HTS kayıtlarıyla, diğer şüpheli beyanlarıyla ve dahi şüpheli Salim Güran’ın kendi beyanlarıyla çeliştiği, soruşturmanın henüz tamamlanmadığı, taraflar üzerinde baskı kurulma ihtimalinin eldeki dosya bakımından somut olarak varlığı ve dosyadaki diğer tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, 1982 Anayasası’nın 19. maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK’nın 100/1 maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin mevcut olduğu, müsnet suç için kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı, müsnet suçun CMK 100/3 maddesinde belirtilen katalog suçlardan oluşu, delilerin tamamen toplanmamış olması, verilmesi beklenen cezaya göre R.A’nın kaçma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğuna dair kanaat ve tutuklama tedbirinin ölçülü olması, bu safhada adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından R.A’nın CMK 100 ve devamı maddeleri gereğince tutuklanmasına karar verildi."
İstanbul Arda Güler 11’de başladı, Real Madrid 2-0 kazandı Milli futbolcu Arda Güler’in 11’de başladığı maçta Real Madrid, deplasmanda Real Sociedad’ı 2-0 mağlup etti. İspanya LaLiga’nın 5. haftasında Real Madrid, Real Sociedad’a konuk oldu. Milli futbolcu Arda Güler, sahaya 11’de çıkarken, Modric ve Valverde’nin önünde 10 numara pozisyonunda yer aldı. Karşılıklı ataklarla geçen ilk yarıda gol sesi çıkmazken, ev sahibinin iki topu direkten döndü. Sociedad, karşılaşmanın 2. yarısına da etkili başladı ve ilk dakikada girdiği pozisyon da yeniden direğe takıldı. Müsabakanın 56. dakikasında Arda Güler’in ceza yayı sağından yaptığı vuruşta savunmadan seken topta hakem elle oynama tespit ederek penaltı noktasını gösterdi. Penaltı atışında topun başına geçen Vinicius Junior, meşin yuvarlağı filelere gönderdi. Brezilyalı futbolcu ligdeki 2. golünü kaydetti. Vinicius, 73. dakikada ise bu kez penaltıyı kazandıran isim oldu. Sol kanattan ceza sahasına girerken, savunmanın müdahalesiyle yerde kaldı. VAR uyarısı sonrası hakem Munuera, pozisyonu izleyerek ikinci kez penaltı noktasını gösterdi. Kylian Mbappe, penaltıdan kaydettiği golle takımının 2. golüne imza attı. Arda Güler, müsabakanın 78. dakikasında yerini Lucas Vazquez’e bıraktı. Karşılaşmayı 2-0 kazanan Carlo Ancelotti’nin öğrencileri puanını 11’e yükseltti. Real Sociedad ise 3. yenilgisini aldı ve 4 puanda kaldı.