ASAYİŞ - 21 Kasım 2023 Salı 10:51

Sultanbeyli’de iş yerlerine dadanan hırsızın para çaldığı anlar kamerada

A
A
A

Sultanbeyli’de farklı tarihlerde 14 iş yerinde hırsızlık yapan şüpheli, yapılan operasyon ile yakalandı. Farklı suçlardan çok sayıda kaydının olduğu belirlenen şüphelinin 20 yıl 31 ay 35 gün kesinleşmiş hapis cezasının da olduğu tespit edildi. Hırsızlık anları güvenlik kamerasına yansıdı.

Sultanbeyli’de Ekim ve Kasım aylarında farklı günlerde 14 farklı iş yerinde dizüstü bilgisayar, tablet bilgisayar, televizyon ve nakit paraların çalındığı hırsızlık olayları üzerine polis tarafından çalışma başlatıldı.

Sultanbeyli’de iş yerlerine dadanan hırsızın para çaldığı anlar kamerada

Yapılan analiz ve değerlendirmelerin neticesinde eşkâlinden kimlik bilgileri tespit edilen E.O. isimli şüpheli şahsın, Ahmet Yesevi Mahallesinde bulunan bir ikamette olduğu belirlenmesi üzerine, adrese 17 Kasım tarihi saat 21.20 sıralarında çevrede gerekli güvenlik önlemleri alınarak operasyonh gerçekleştirildi. Operasyonda E.O. isimli şüpheli şahıs yakalandı.

Sultanbeyli’de iş yerlerine dadanan hırsızın para çaldığı anlar kamerada

Adreste yapılan aramalarda, 1 adet ruhsatsız tabanca ve 2 adet fişek, 1 adet ruhsatsız av tüfeği ve 6 adet fişek, 1 adet döner bıçağı, 2 adet televizyon, 2 adet dizüstü bilgisayar, 2 adet tablet bilgisayar, 1 adet biber gazı, 1 adet palaska, 1 adet el feneri ele geçirildi.

Sultanbeyli’de iş yerlerine dadanan hırsızın para çaldığı anlar kamerada

Şahsa yönelik yapılan sorgulamada benzer ve farklı suçlardan çok sayıda kaydının olduğu, 20 yıl 31 ay 35 gün kesinleşmiş hapis cezasının olduğu belirlendi.

Konu ile ilgili yakalanan şahıs 14 ayrı “işyerinden ve kurumdan hırsızlık” ve “6136 Sayılı Kanuna Muhalefet” suçlarından 18 Kasım tarihinde sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi.

Cem Güney Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eyüpsultan’da darp edilen İETT şoförü o anları anlattı Eyüpsultan’da sivil polis olduğu iddia edilen bir kişi tarafından darp edilen İETT şoförü Ayhan Gümüş o anları anlattı. Eyüpsultan’da dün meydana gelen olayda sivil polis olduğu iddia edilen bir kişi tarafından darp edilen İETT otobüsü şoförü Ayhan Gümüş, yaşadığı korku dolu anları anlattı. Olayın şokunu atlatamadığını ifade eden Ayhan Gümüş, "Duraktan 6.35’te kalkış yaptım. 6.50 civarlarında arabama bir yolcu bindi. Bir tane kız arabaya bindi. Arkasında annesi kaldı. Bana ’eğri mi gider, doğru mu gider’ şeklinde bir soru yöneltti. Ben de ’bu eğri gitmez doğru gider’ diye bir yanıt verdim. Bu arada kimliğini bilmediğim bir şahıs bana ’sen nasıl konuşuyorsun’ diye hitapta bulundu. ’Hanımefendi bir soru sordu bana cevap verdim’ dedim. Bu arada bana ’sen bu şekilde konuşamazsın, seni öldürürüm. Senin kafana sıkarım’ diye hitapta bulundu ve saldırmaya başladı. Saldırmaya başladığında da bana vurduktan sonra ben bu şekilde aracı kullanamayacağımı söyledim. Doluydu aracım zaten. Bağlı olmuş olduğum amirliği aradım. Dedim kendini polis olarak ifade eden bir arkadaş beni ölüme tehdit etti. Kafama sıkacağını, beni öldüreceğini söyledi. Ben de bu şekilde araç kullanamayacağımı söyledim. Beni darp etti. O da 155’i aramamı söyledi. Ben de aradım. 155’i aradıktan sonra 15-20 dakika geçti. O süre esnasında bana bir 10 dakika arabanın içerisinde fiili bir saldırıda bulundu" dedi. Olay yerine çağırmış olduğu polisler ile görüşmek için dışarı çıktığında polis olduğu iddia edilen kişi tarafından tekrar saldırıya uğradığını söyleyen otobüs şoförü Güneş, "155 beni bir daha aradı. Tam olarak durduğum konumu bilemediğim için ben telefonla onunla görüştüğümde araçtan dışarı çıkmıştım. Dışarı çıktığımda uçan tekmeyle bana karşılık verdi. O anda belindeki silah yere düştü. Yere düşme esnasında kendimi de korumak için kendisine sarıldım, etkisiz hale getirmek için. O ana kadar polis olduğunu bilmiyordum. Ben kapıları açtıktan sonra kendisini polis olarak tanıttı arkadaş. Dışarıda boğuşurken belinden silah düştü. Kendimi korumak istedim, darp edilmek istemedim. Bayağı bir etkisiz hale getirmek istedim kendisini. O anda zaten silahını aldı. Olay yerini terk edip gitti. Bununla alakalı ben Eyüpsultan Karakoluna gittim. Arkadaştan şikayetçi oldum. O ana kadar polis olduğunu da bilmiyordum. İçeri girdiğim zaman nezarete attılar beni. Bütün üzerimdeki eşyaları aldılar. Bununla alakalı nezarette bir iki saat geçtikten sonra ihtiyacım olduğunu söyledim. Tuvaletimi yapmak ve su içmek istedim. Bana polis memuru aşağı inerek, ‘sana hiçbir türlü bu akşam su yok, tuvaletine çıkamayacaksın. Savcının karşısına istersen altına et öyle çık’ tabirlerinde bulundu. Ben bu konuyla alakalı çok üzüldüm. Karakolda bana hiç iyi davranmadılar. Ben hiçbir türlü karşı tarafa kamera kayıtlarında göreceksiniz zaten karşılık vermedim" şeklinde konuştu. “Kamera kayıtlarının ortaya çıkmasının ardından serbest kaldım” Kamera kayıtlarının ortaya çıkmasının ardından serbest bırakıldığını söyleyen Gümüş, “Nöbetçi savcı, nöbetçi hakime sevk etti beni. En son bulunmuş olduğum birim kamera kayıtlarını çıkarttı. Kamera kayıtlarını dosya sunduktan sonra adli imza şartıyla kaldım. Belinden silahını aldığımı, onu darp ettiğimi, ayağını kırdığımı ifade etmiş. Hiçbir türlü fiziki bir şekilde kendisine dokunmadığımı, karşılık vermediğimi kamera kayıtlarından göreceksiniz zaten. Mağduriyetimin giderilmesini istiyorum” açıklamasında bulundu.