ASAYİŞ - 24 Mayıs 2025 Cumartesi 11:51

Tekel bayi cinayeti davasında gerekçeli karar açıklandı

A
A
A
Tekel bayi cinayeti davasında gerekçeli karar açıklandı

İstanbul Esenyurt’ta 2 kişinin hayatını kaybettiği tekel bayii cinayetine ilişkin gerekçeli karar açıklandı. Gerekçeli kararda 2’şer kez müebbet cezası alan sanıklar Murat, Tarık, Azat ve Servet Özer’in tekel bayiye girdiklerinde tehditvari bir tavır içerisinde oldukları, suçun işlenişi üzerinde birlikte hakimiyet kurdukları, aynı irade birliği içerisinde hareket ettikleri değerlendirmesi yapıldı.


Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından açıklanan 150 sayfa gerekçeli kararda Tarık Özer ve Murat Özer’in şirketi ile maktul Yunus Emre Erzen’in babası Cantürk Erzen’in şirketi arasındaki alacak verecek meselesi bulunduğu belirtildi. Kararda, Tarık ve Murat Özer’in şirketinin, Cantürk Erzen’in şirketi hakkında icra takibi başlattığı ve Erzen’in ödeme emri gelmesi üzerine sinirlenerek sosyal medyadan sanıklar hakkında hakaret içeren paylaşımlar yaptığı belirtildi.


28 Temmuz günü paylaşımları öğrenen Tarık Özer ve Murat Özer’in yanlarında Tarık Özer’in oğlu olan Azat Özer ve amca çocuğu olan Servet Özer ile tekel bayiye gittikleri aktarıldı. Tekel bayide maktul Yunus Emre Erzen ile kuzeni Yusuf Erzen ve Batuhan Bayındır’ın oldukları kaydedildi. Sanıklar Tarık Özer ve Murat Özer’in burada Yunus Emre Erzen’e babası Cantürk Erzen’in nerede olduğunu sorduğu, babasını çağırmasını söylediği, maktulün babasını çağırmak istemeyerek neden geldiklerini öğrenmeye çalıştığı gerekçeli kararda aktarıldı.


Sanık Murat Özer’in maktul Yunus Emre Erzen’in omzunu sıktığı ve baskı uyguladığı, sanıklar Tarık ve Murat’ın, maktülden ısrarla babası Cantürk Erzen’i çağırmasını istedikleri de belirtildi. Maktul Yunus Emre Erzen’in, omzunu sıkan Murat Özer’in elini ittiği bunun üzerine sanık Murat Özer’in maktul Yunus Emre Erzen’i boğazından tutarak arkasındaki dolu alkol şişelerinin bulunduğu rafa doğru sert bir şekilde ittiği gerekçeli kararda ifade edildi. Ardından Murat Özer’in eline aldığı dolu cam alkol şişesi ile maktulün başına sert bir şekilde vurduğu, Yunus Emre Erzen’in kasanın altında bulunan tabancayı alarak sanık Murat Özer’in ayaklarına doğru iki kez ateş ettiği ve aralarında arbede yaşandığı gerekçeli kararda açıklandı. Tarık Özer’in ise tabancası ile maktul Yunus Emre Erzen’e birden fazla kez ateş ettiği, aynı zamanda Murat ve Azat Özer’in de Yunus Emre Erzen’i zapt ettikleri belirtildi. Gerekçeli kararda Tarık Özer’in, maktul Batuhan Bayındır ile katılan Yusuf Erzen’e de birden fazla kez ateş ettiği aktarıldı. Yunus Emre Erzen’e 9, Batuhan Bayındır’a ise 2 adet merminin isabet ettiği ve hayatlarını kaybettikleri gerekçeli kararda belirtildi. Yusuf Erzen’in ise kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığına gerekçeli kararda yer verildi.


Gerekçeli kararda sanıklar Murat, Tarık, Azat ve Servet Özer’in tekel bayiye girdiklerinde tehditvari bir tavır içerisinde oldukları, suçun işlenişi üzerinde birlikte hakimiyet kurdukları, aynı irade birliği içerisinde hareket ettikleri, birbirlerinin eylemlerini kolaylaştırdıkları belirtildi.


Tarık, Murat, Azat ve Servet Özer’in maktuller Batuhan Bayındır ve Yunus Emre Erzen’e yönelik işledikleri ‘kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı 2 kez müebbet hapisle cezalandırıldığı gerekçeli kararda belirtildi. 4 sanığın ayrıca ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan ayrı ayrı 11 yıl hapis ile cezasına da gerekçeli kararda yer verildi. Tarık ve Azat Özer’in ‘ruhsatsız silah taşıma ve bulundurma’ suçundan 1 yıl 6 ay, 4 diğer sanığın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan ayrı ayrı 1 yıl 6 ay hapisle cezası gerekçeli kararda aktarıldı.


Gerekçeli kararı değerlendiren müşteki Cantürk Erzen’in avukatı Kerim Bahadır Şeker "Her ne kadar verilen cezalar sanık açısından 59 seneye tekabül etse de yerleşik infaz kanunundaki cezanın sanığa çektiriliş biçimi bakımından ayrılıklar bulunması sebebiyle iki kez verilmiş müebbet hapis cezasının bir kez ağırlaştırılmış müebbet bir kez müebbet şeklinde toplamda da 74 seneye gelecek vaziyette uygulanması yönünde istinaf başvurumuz olacak. Hükmün mahkeme tarafından 150 sayfalık gerekçeli kararda tasarlayarak ve planlayarak olması yönünden tayin edilmiş olması gerektiğine yönelik gerekçeli istinaf dilekçemizde itirazlarımızı hazırlıyoruz. Ayrıca suç delillerini gizleme ve yok etme suçlarından ceza alan sanıkların da alt sınırdan ceza almalarına yönelik itirazlarımızı da dosyaya sunacağız. Fakat bizim açımızdan mahkemenin en yerinde yapmış olduğu değerlendirme sanıkların iştirak halinde bu suçu işlediklerini hükmedilmesi, istinafta da bu dosyanın değerlendirilmesi aşamasında önemli bir unsur olacağı kanaatindeyiz" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.