EĞİTİM - 06 Aralık 2024 Cuma 09:15

TIMSS 2023 verileri değerlendirildi

A
A
A
TIMSS 2023 verileri değerlendirildi

Öğrencilerin matematik ve fen alanlarında kazandıkları bilgi ve becerilerin değerlendirilmesine yönelik bir tarama araştırması olan TIMSS 2023 verileri açıklandı. İstanbul Aydın Üniversitesi STEM Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Devrim Akgündüz, TIMSS 2023 sonuçlarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Devrim Akgündüz, “Okul öncesi eğitime yapılan yatırımlar fırsat eşitliği için önemli” dedi.


TIMSS (Trends in International Mathematics and Science Study), uluslararası düzeyde matematik ve fen bilimleri alanında 4. ve 8. sınıf öğrencilerinin bilgi ve becerilerini ölçen bir çalışma olarak bilinmektedir. 2023 yılında Türkiye’den 59 ilde veri toplanmış, ancak deprem bölgesindeki iller kapsam dışında bırakılmıştı. Prof. Dr. Akgündüz, elde edilen sonuçların doğrudan puanlarla değerlendirilmesinin yanıltıcı olabileceğini belirterek farklı unsurların dikkate alınması gerektiğini ifade etti.



“Sosyoekonomik engeller eğitimin önünde büyük bir sorun”


Prof. Dr. Akgündüz, Türkiye’nin matematik ve fen bilimleri alanında uluslararası ortalamaların üzerinde bir başarı göstermesinin sevindirici bir durum olduğunu belirterek “TIMSS 2023 sonuçları, Türkiye’nin matematik ve fen bilimleri alanında uluslararası ortalamaların üzerinde bir performans sergilediğini gösteriyor. Ancak bu başarı, derin sosyoekonomik eşitsizlikler, disiplin sorunları ve kaynak yetersizliği gibi kronik problemlerin gölgesinde kalıyor. Detaylı analizler, bu sorunların giderilmediği takdirde ilerlemenin sürdürülebilir olmayabileceğini ortaya koyuyor” İfadelerini kullandı.


Sosyoekonomik eşitsizliklerin eğitimde başarıyı belirleyen en büyük etkenlerden biri olmaya devam etiğini belirten Akgündüz, “4. sınıf düzeyinde avantajlı öğrenciler matematikte 616, fende 621 puan alırken, dezavantajlı öğrenciler bu seviyelerin çok gerisinde, 501 ve 529 puan ortalamalarında kalıyor. Eşitsizlik, sadece bireysel başarıyı değil, genel eğitim kalitesini de tehdit ediyor. Eğitim kaynaklarına erişimde yaşanan bu dengesizlikler giderilmezse, dezavantajlı grupların uluslararası standartların üzerinde performans göstermesi bir istisna olmaktan öteye geçemeyebilir” dedi.



“Okul öncesi eğitime yapılan yatırımlar artırılmazsa, eğitimde fırsat eşitliği sağlanması zorlaşabilir”


Okul öncesi eğitimin başarı üzerindeki etkisinin altını çizen Akgündüz, bu alanda hala ciddi erişim sorunlarının olduğunu vurguladı. Akgündüz, “Okul öncesi eğitime katılımın, başarı üzerindeki etkisi açıkça görülse de bu alandaki erişim hala sınırlı. 2 yıl ve üzeri okul öncesi eğitim alan öğrenciler matematikte 586, fende 594 puan alırken, daha az süre eğitim alanlar bu seviyelerin altında kalıyor. Bu durum, erken yaşta eğitim fırsatlarının tüm öğrencilere eşit şekilde sunulmadığını gösteriyor. Eğer okul öncesi eğitime yapılan yatırımlar artırılmazsa, eğitimde fırsat eşitliği sağlanması zorlaşabilir. En önemli yatırımlar, erken çocukluk dönemine yapılması gerekiyor.



“Disiplin sorunları ve güvenlik eksiklikleri eğitimi tehdit ediyor”


Akademik başarıya önem veren okullarda öğrencilerin puan ortalamaları anlamlı derecede daha yüksek olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akgündüz, “Bu durum, okulların akademik hedefleri destekleyen bir atmosfer sunmasının başarının artırılmasında önemli olduğunu göstermektedir. Okullardaki disiplin ve güvenlik sorunları, öğrencilerin başarısında belirgin düşüşlere yol açıyor. Okul disiplinin yüksek olduğu okullarda başarı daha yüksek bulunmuştur. 4. sınıflarda okul disiplini açısından hiç sorun olmayan okullarda fen bilimleri puan ortalaması 579, matematik puan ortalaması ise 563’tür” dedi.


Fiziksel kavgaların, küfürlü konuşmaların, devamsızlık ve akran zorbalığının eğitimin kalitesini düşüren temel problemler arasında yer aldığı söyleyen Akgündüz, “Akran zorbalığı eğitimi adeta baltalıyor. 8. Sınıflarda matematikte hiç zorbalığa uğramayan öğrenciler 525 puan alırken, zorbalığa maruz kalanlar 466 puanda kalıyor. Fen bilimlerinde ise bu fark 542’den 491’e kadar iniyor. Bu durum, okullardaki psikolojik ve fiziksel güvenliğin sağlanması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor” diyerek disiplin sorunlarının başarıya olan etkisinin altını çizdi.



“Eğitim kaynaklarındaki yetersizlik başarısızlık getiriyor”


Evdeki eğitim kaynaklarının eksikliğinin, özellikle kırsal ve dezavantajlı bölgelerde öğrencilerin başarısızlıklarına neden olduğunu dile getiren Akgündüz, “Evdeki eğitim kaynaklarının eksikliği, 8. sınıf öğrencileri arasında derin başarı farklarına yol açıyor. Matematikte kaynakları sınırlı olan öğrenciler 484 puan alırken, kaynakları bol olan öğrenciler 590 puana ulaşıyor. Benzer bir durum fen bilimlerinde de görülüyor: 453’e karşı 584 puan. Benzer durumlar PISA değerlendirmelerinde de karşımıza çıkıyor. Özellikle kitap sayısı az olan evlerde yaşayan öğrencilerin başarı düzeyleri düşüyor. Kaynak eksikliği, özellikle kırsal ve dezavantajlı bölgelerdeki öğrencilerin eğitime erişimini ciddi şekilde sınırlandırıyor. Bu farklar kapatılmadıkça, Türkiye’nin genel eğitim performansında sürdürülebilir bir ilerleme sağlanması mümkün görünmüyor” şeklinde konuştu.



“Matematiğe olan ilgi üst sınıflarda düşüyor”


TIMSS 2023 verilerine göre, matematiğe duyulan ilginin, öğrencilerin başarılarına anlamlı bir şekilde yansıdığını belirten Prof. Dr. Akgündüz, “Matematiği öğrenmeyi çok sevdiğini belirten 4. sınıf öğrencilerinin puanları 565’e ulaşırken, bu dersi hiç sevmeyenlerin puanları 544’te kalıyor. 8. sınıf öğrencilerinde ise bu fark çok daha çarpıcı. Matematiği sevenler 562 puan alırken, sevmeyenlerin puanları 475’e kadar geriliyor. Bu durum, özellikle üst sınıflarda öğrencilerin matematiğe yönelik ilgisini kaybettiğini ve bu durumun akademik başarıya ciddi şekilde yansıdığını gösteriyor. Sevgi düzeyi düştükçe puanların da düşmesi, öğrenci ilgisini artıracak eğitici içeriklere ve daha ilgi çekici öğretim yöntemlerine duyulan ihtiyacı vurguluyor” dedi.



Fen Bilimlerinde anlaşılabilirlik ve özgüven başarıyı şekillendiriyor


Fen bilimlerinde başarının, dersin anlaşılabilirliği ve öğrencilerin özgüveni olmak üzere iki temel faktöre bağlı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Akgündüz, “4. sınıf öğrencilerinin %78’i fen bilimleri derslerini ‘yüksek düzeyde anlaşılır’ bulduğunu ifade ediyor. Bu öğrenciler arasında dersin anlaşılır olması, puanları olumlu yönde etkilerken, öğretimin karmaşık ya da yetersiz olduğunu düşünen öğrencilerde başarı daha düşük kalıyor. Fen bilimlerini çok sevdiğini belirten öğrencilerin oranı ise %71. Ancak ders sevgisi ile puanlar arasındaki farkın sınırlı olması dikkat çekiyor. Önemli olan, fen bilimlerine olan ilginin kalıcı hale getirilmesi ve derse olan bağın artırılması. Özgüven ise burada devreye giriyor. Fen bilimlerinde kendine güvenen öğrenciler, bu özgüveni olmayanlara kıyasla daha yüksek başarı sergiliyor.8. sınıf düzeyinde öğrencilerin büyük bir kısmı, fen bilimleri derslerinin öğretim programını “yüksek düzeyde anlaşılır” bulduğunu belirtiyor. Ancak bu anlayış seviyesi ile başarı arasında doğrudan bir ilişki var. Anlaşılır buldukça, öğrencilerin fen bilimleri puanları artıyor. Bu seviyede öğrencilerin fen bilimlerini sevme oranı %58’e kadar düşüyor. Sevme oranındaki bu azalma, ortaokul yıllarında fen bilimlerine olan ilgide düşüş yaşandığını gösteriyor. Öğrenciler kendine güvendikçe fen bilimleri puanı ortalaması 477’den 578’e çıkmaktadır. Derslerin daha ilgi çekici hale getirilmesi ve öğrencilerin merakını artıracak uygulamalarla desteklenmesi bu düşüşü engelleyebilir” İfadelerini kullandı.



“Türkiye, eğitimde cesur adımlara ihtiyaç duyuyor”


TIMSS 2023 sonuçlarının, Türkiye’nin eğitim sistemindeki güçlü ve zayıf yönlerini net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade eden Akgündüz, “Eğitimdeki sosyoekonomik eşitsizlikler, disiplin ve güvenlik sorunları, kaynak eksiklikleri ve öğrenci ilgisinin düşüşü gibi yapısal problemler çözülmediği sürece, kazanımların sürdürülebilir olması tehlikeye girebilir. Bu unsurlar değerlendirildiğinde çok ciddi farklar oluştuğunu görmekteyiz. Eğitimdeki bu olumsuzluklar, acil ve stratejik müdahaleleri gerekli kılıyor. Türkiye, eğitime yapacağı yatırımlarla bu olumsuzlukları aşabilir, ancak bunun için sorunları görmezden gelmek yerine cesur adımlar atması gerekmektedir” diyerek sözlerini noktaladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Siemens Healthineers ve EBRD iş birliğiyle sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm Siemens Healthineers Türkiye, sağlıkta ’yeşil dönüşüm’ hareketini temel alan projeyi hayata geçirdi. Proje kapsamında, BURTOM Sağlık Grubu’ndaki mevcut PET/BT cihazı, enerji verimliliği sağlayan yeni nesil bir sistemle değiştirildi. Bu adım; sürdürülebilir finansman, yüksek enerji verimliliği, artırılmış hasta güvenliği ve somut çevresel faydayı aynı çatı altında buluşturacak. Sağlık sektöründe önemli projeler hayata geçiren Siemens Healthineers, sürdürülebilir sağlık hizmetlerinin yaygınlaşmasına da katkı sağladığını duyurdu. GEFF Türkiye II anlaşmalı finansman kuruluşlarından QNB Leasing tarafından finanse edilerek hayata geçirilen yeşil dönüşüm projesinin ilk adımı, BURTOM Sağlık Grubu iş birliğiyle atıldı. Proje kapsamında, sağlık kurumunda halihazırda kullanılan Pozitron Emisyon Tomografisi/Bilgisayarlı Tomografi (PET/BT) cihazı, GEFF Türkiye’nin enerji verimliliği ve çevresel kriterlerine uyan yeni PET/BT sistemiyle değiştirildi. "Sağlıkta yeşil dönüşüme öncülük ediyoruz" Projenin Türkiye’deki sağlık sektörü paydaşları için güçlü bir örnek teşkil etmesini dilediklerini belirten Siemens Healthineers Türkiye CFO’su Nalan Abdullahoğlu, "Sürdürülebilir sağlık hizmetleri hem hastalar, hekimler ve sağlık kurumları açısından hem de çevresel açıdan her geçen gün kritik hale geliyor. Bu anlamda, sağlık kurumlarının sürdürülebilir adımlar atabilmesi, geliştirdiğimiz sürdürülebilir teknolojiler kadar önem taşıyor. EBRD’nin GEFF Türkiye programı bu adımların atılmasını finansman açısından kolaylaştırıyor. Sürdürülebilir teknolojilerimizle projeye dahil olarak, sektörümüze öncülük etmeye devam ediyoruz. Sağlık hizmetlerini herkes için, her yerde ve sürdürülebilir şekilde erişilebilir kılma amacımızla birebir örtüşen bu girişimi farklı sağlık kurumlarında da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz" dedi. Sağlıkta sürdürülebilir gelecek vizyonu Sağlık sistemleri, dünyada en yüksek enerji tüketen alanlardan biri olarak dikkat çekiyor. Özellikle ileri görüntüleme cihazları, bu tüketimde kritik bir rol oynuyor. Bu durum, sağlık sektöründe çevresel etkinin azaltılmasına yönelik projelerin önemini gösteriyor. Siemens Healthineers, bu ihtiyaca yanıt olarak tüm görüntüleme çözümlerini ve laboratuvar çözümlerini sürdürülebilir şekilde tasarladığını duyurdu. Kullanılan malzemelerden enerji verimliliğine, helyum gibi kritik bileşenlerin tüketiminden üretim süreçlerine kadar her aşamada çevresel sorumluluğu ön planda tutuyor. Şirket, bu yaklaşımıyla yalnızca karbon ayak izini azaltmaya değil, aynı zamanda düşük radyasyon dozları ve yüksek görüntü kalitesi sayesinde hasta güvenliğini artırmaya da odaklandığını açıkladı. Böylece hem hastalar hem hekimler için tanı ve tedavi süreçlerini kolaylaştığı belirtilirken, sağlık kurumları için de verimliliğe katkı sağladığı kaydedildi. Bu yatırım, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından 2024 yılında geliştirilen GEFF Türkiye’nin ikinci fazı (GEFF Türkiye II) kapsamında finanse edildi. 2022 yılında başlatılan ve Climate Investment Funds (CIF), EBRD Hissedarlar Özel Fonu ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından desteklenen birinci fazın başarısı üzerine inşa edilen GEFF Türkiye II, 2025’te tanıtılan üçüncü faz GEFF Türkiye III’ün de yolunu açtı. GEFF programı, 2010 yılından bu yana 12 binden fazla yeşil projeye finansman sağlayarak toplam 3 milyar euro tutarında finansman ve teknik destek sundu. Program kapsamındaki teknik destek faaliyetleri EBRD ve program donörleri tarafından finanse ediliyor.
İstanbul GAMEON Revival 2025’de şampiyon Misa Esports Türk Telekom’un oyun performansını internet ve oyun odaklı fırsatlarla güçlendiren markası GAMEON tarafından düzenlenen GAMEON Revival 2025 şampiyonu Misa Esports oldu. Türk Telekom, oyun ve oyuncuların ihtiyaç duyduğu teknolojileri GAMEON ile sunmaya devam ediyor. Espor ekosistemine sağladığı katkılara devam eden GAMEON, esporun en köklü oyunlarından League of Legends’da hem lig sponsorluğu hem de sezon sonrası GAMEON Revival 2025 ile yıl boyunca oyuncuların yanında oldu. Yılın son turnuvası, Revival 2025’de karşılaşan Misa Esports ile Last Wall arasında oynanan ve heyecan dolu anlara sahne olan büyük finalin ardından kazanan Misa Esports oldu. 3 Kasım’da açık elemeler ile başlayan turnuva, yaklaşık bir buçuk aylık serüvenin sonunda bin 200’den fazla başvuru ve 750’den fazla seyircinin katılımıyla ESA Arena’da son buldu. Seride kazanan Misa Esports Yapılan açıklamaya göre, turnuvada final maçı, yasaklama ekranından önce başladı. Takımlar günler boyunca büyük ödül için taktik çalışmalarını yaparken şampiyon seçimi sonrası Sihirdar Vadisi birbirinden güzel oyunlarla keyifli anlara sahne oldu. Vadinin her köşesinde seri boyunca mücadeleden kopmayan Misa Esports, Last Wall karşısında 3-0 skorla galip geldi ve kupanın sahibi oldu. Turnuvada birbirinden keyifli oyunlar ve akıl dolu taktik savaşları son maça kadar sürerken grup ve play-off aşamaları ile maçlar GAMEON Twitch & YouTube ve Tivibu Spor 4 kanallarından canlı yayınlandı. ESA Arena’da düzenlenen final müsabakası ise efsane oyunların yanı sıra taraftarlara güzel anlar yaşattı. Yılın son turnuvasında birçok özel isim taraftarlarla buluştu. Orta koridorun efsane ismi Naru, tecrübeli koç Lynx Çerezz ve esporun sevilen ismi Barış G gibi birçok isim taraftarlarla bir araya geldi. Ayrıca GAMEON Revival 2025 Büyük Final etkinliğinde yer alan Monster Notebook, XPrime, Playstore.com ve Avoya gibi markalar da katılımcılarla buluşma fırsatı yakaladı ve keyifli anlara eşlik etti. Marka, oyunculara yönelik sunduğu birbirinden özel içeriklerle kurulduğu günden bu yana oyun ekosistemi içerisindeki paydaşlarına faydalar sunuyor. Game Pass, Playstore, ByNoGame gibi platformlardaki faydaların yanında oyunculara yönelik internet kampanyaları ile marka, ekosistemi geliştirmeye ve kullanıcıların internet ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor.