GÜNDEM - 06 Ağustos 2025 Çarşamba 14:21

Topkapı Sarayı’nda tarihi bir kapı daha aralandı: Karaağalar Koğuşu ziyarete açıldı

A
A
A

Osmanlı Saray hayatının en gizemli bölümlerinden biri olan Karaağalar Koğuşu, ilk kez kapılarını ziyaretçilere açtı. Topkapı Sarayı Harem Dairesi’nde yer alan ve padişahın ve ailesinin güvenliğinden sorumlu ‘Karaağalar’ın yaşam alanı olan Karaağalar Koğuşu, Milli Saraylar Başkanlığı’nın yürüttüğü 10 yıllık restorasyon çalışmalarının ardından gün yüzüne çıktı.

Osmanlı’nın "gölge kahramanları" olarak bilinen Karaağalar, saray içindeki hiyerarşinin en kritik noktalarından birini oluşturan zümre grubuydu. Tarih boyunca yalnızca dar bir kesimin erişebildiği bu alan, üç katlı yapısıyla adından konuşturdu. Koğuşun farklı katlarında görevli ağaların kıdemlerine göre düzenlenmiş odalar, döneme ait mimari ve kültürel izleri ziyaretçilere sunuyor.

Mimari yapısı ve dekoru ile dikkat çekiyor

1665 yılında çıkan büyük Harem yangını sonrası 4. Mehmed döneminde yeniden inşa edilen yapı, içindeki çiniler, kalemişi süslemeler ve Edirnekari dolaplarla tarihi bir atmosfer oluşturuyor. Yapının girişinde yer alan Besmele-i Şerif ve "Ya müfettihe’l-ebvab iftah lena hayre’l-bâb" duası, Osmanlı’nın manevi ve mimari geleneğine ışık tutuyor.

Topkapı Sarayı’nda tarihi bir kapı daha aralandı: Karaağalar Koğuşu ziyarete açıldı

Özgün yapısına sadık kalındı

Ziyarete açılan koğuşta yalnızca mimari öğeler değil, balmumu heykellerle canlandırılmış sahneler, döneme ait eşyalar, arşiv görüntüleri ve duvar resimleriyle de zengin bir anlatım sunuluyor. Restorasyon süreci, uzman sanat tarihçileri, mimarlar ve restoratörler gözetiminde, özgün malzemelere sadık kalınarak gerçekleştirildi. Öte yandan Karaağalar Koğuşu’nun Topkapı Sarayı’nın kapalı olduğu salı hariç haftanın her günü 09.00-17.30 saatleri arasında ziyaret edilebileceği öğrenildi.

"Topkapı Sarayı’nın klasik dönemine ait en özgün mekanlarından bir tanesidir"

Restorasyon süreci ile ilgili bilgi veren Milli Saraylar İdaresi Başkanı Yasin Yıldız, "İçinde bulunduğumuz mekan 1660’larda inşa edilmiş ve bugüne kadar müzecilik anlamında yerli yabancı ziyaretçinin hiçbir zaman göremediği bir mekan. Burası Topkapı Sarayı’nın kullanıldığı dönemde 4. Mehmed döneminden itibaren 1660’lı yıllarda bir büyük harem yangınında ortadan kalkmış olan eski harem koğuşların yerine ortaya çıkmış olan inşa edilmiş olan harem koğuşları ve Topkapı Sarayı’nın klasik dönemine ait en özgün mekanlarından bir tanesidir. Dolayısıyla burasını oldukça hassas bir restorasyon sürecinin ardından ziyaretçiyle buluşturmuş olmak bizim için çok heyecan vericidir" dedi.

Topkapı Sarayı’nda tarihi bir kapı daha aralandı: Karaağalar Koğuşu ziyarete açıldı

"Akağalar ile birlikte enderun sisteminde son derece önemli yer tutan kişiler"

Karaağalar’ın enderun sisteminde önemli bir noktada yer aldıklarını söyleyen Yıldız, "Tipik bir Osmanlı klasik dönemi yapısı, bir koğuş yapısı. Bu noktada bu binayı, bu yapıyı, bu külliyeyi kullanan Karaağlar’dan söz etmek gerekir. Karaağlar biraz ismiyle müsemma olduğu gibi özellikle Afrika’nın kuzeyinden, Sudan, Somali, Etiyopya’dan Osmanlı Sarayı’nın haremine ihtiyaçlarını görmek için getirilmiş olan bir ağlar grubu. Bunlar Akağalar ile birlikte enderun sisteminde son derece önemli yer tutan kişiler. Bunun en üst makamı olan Darüssade Ağası hemen yanımızda bulunan padişah has daireleri de dahil olmak üzere haremin ana işleyişinden sorumlu kişi ve Osmanlı devlet protokolünde sadrazamdan sonra gelen kişiliktir. Dolayısıyla Darüssaade Ağaları bu koğuştan yetişen ağalar her zaman Osmanlı Devlet protokolünde çok önemli bir yere sahip olmuş ve çok önemli miktarda da gelir sahibi olmuş vakıfları bulunan insanlar. Bunların camilerini, vakıflarını pek çok yerde görebiliyoruz" şeklinde konuştu.

"Burası Topkapı Sarayı’nın en özgün yapılarından biri"

Yapının Klasik Dönemin üslubunu tamamen bünyesinde barındırdığını söyleyen Yıldız, "Topkapı Sarayı’nın içinde dahi camileri var. İstanbul’un çeşitli noktalarında camileri, hanları, çeşmeleri bulunuyor. Bununla birlikte en önemli özelliklerinden bir tanesi de özellikle Mekke ve Medine’deki Kabe -i Muazzama ve Peygamberimizin kabri olmak üzere bütün mukaddes mekanların hadimi oralara servetlerini harcayan insanlar var. Osmanlı Devlet sistemi içindeki rolleri çok büyük olmuş. 1665’te bu yapının yapıldığını söylemiştim. Klasik Dönemin üslubunu tamamen bünyesinde barındırıyor. Burası 3 katlı bir koğuş sistemi ve gerçekten Topkapı Sarayı’nın en özgün yapılarından bir tanesi mimari olarak da 17. yüzyıl ortaklarının bütün doneleri bünyesinde barındırıyor gerek inşaat tekniği açısından" ifadelerini kullandı.

"Yapısal olarak hiç gezilememiş bir mekandır"

Karaağaların yetiştirilme sisteminden bahseden Yıldız, "3 katlı olmasının bu Karaağaların devlet protokolündeki yeri ve Osmanlı sarayındaki görevleriyle ilgisi var. Burada görev alan Karaağalar adeta bir okul gibi küçük birer çocukken buraya geliyor. Önce üst kattaki genel koğuşlara ardından aşağı doğru kıdem kazandıkça geliyorlar. Bununla birlikte Darüssaade ağası da hemen yanımızda bulunan mekanı kullanıyor. Ziyaretçimiz açısından baktığımızda ise eserimizin şöyle bir önemi var. Söylediğimiz gibi yapısal olarak hiç gezilememiş bir mekandır" cümlelerini kullandı.

Topkapı Sarayı’nda tarihi bir kapı daha aralandı: Karaağalar Koğuşu ziyarete açıldı

"Topkapı Sarayı’nın gizli kalmış mekanlarından bir tanesi"

Restorasyon çalışmasının 10 yıldan fazla olduğunu söyleyen Yıldız, "Topkapı Sarayı’nın gizli kalmış mekanlarından bir tanesi ki burası 10 yıldan fazladır restorasyon çalışması geçiriyor. Ziyaretçiyle buluşacak bu mesleki açıdan çok tatmin edici bir nokta. Bununla birlikte mekanın yanında burada objeleri görüyorsunuz görmüş olduğunuz objelerin önemli bir kısmı Karaağalar koğuşuna ait koleksiyonlarımdan oluşuyor. Onların kullandığı eşyalar buradaki yaşam tarzını buradaki sistematiği, ziyaretçimizi anlatabileceğimiz doneler barındırıyor. Dolayısıyla bir bütün olarak bugün gerçekten ülkemizin tarihi ve kültürel miras alanında perde arkasında kalmış önemli bir eserini ziyaretçilere buluşturuyoruz. İnşallah siz de buna şahitlik yapmış oluruz" diye konuştu.

"10 yıllık bir restorasyondan geçti"

Restorasyon çalışmalarının 2 ayakta sürdüğünü söyleyen Yıldız, "Geçtiğimiz aylarda hatırlayacaksınız 1. Ahmed Odası ve Yemiş Odası da restorasyonun bitiminin ardından gezi güzergahına dahil edilmişti. Şimdi Karaağalar koğuşu da benzer şekilde biraz önce ifade etmiştim. 10 yıllık bir restorasyondan geçti. Buradaki restorasyon diğer çalışmalarımızda olduğu gibi iki ayaklı oluyor. Bir mimari restorasyon çalışması ki söylediğim gibi oldukça yaşlı bir yapı ve klasik dönem yapısı ve haremin içinde yer alıyor. Dolayısıyla belli zorlukları oluyor bu nedenle 10 yılda tamamlandı bu çalışma. Bununla birlikte yine az önce ifade ettiğim taşınabilir eserlerin de restorasyon ve konservasyon onları tek tek yapıldı. Burada yer alan çok fazla bilgi var. Yapının bize sunduğu özellikle girişte ifade etmiştim Karaağaların oldukça ciddi hayır işleri var. Bugün Türkiye coğrafyasında ve dönemin Osmanlı coğrafyasında görülebiliyor. Bunlara ait vakfiyeler bu duvarlara işlenmiş durumda. Bunları bilgi olarak çeviriyoruz. Elimizde Karaağalara ait olan bir takım belgeler var. Bunları buraya yerleştirmiş olduğumuz ekranlarla ziyaretçilerle paylaşıyoruz" ifadelerini kullandı.

"Klasik döneme ait olduğu için son derece özenli ve dikkatli gitmesi gerekiyor"

Klasik dönem eseri olan odanın restorasyonunda dikkatli ve özenli bir biçimde yapıldığını söyleyen Yıldız, "Dolayısıyla buradaki kültürel mirasın hem taşınabilir hem taşınamaz olarak geçirdiği restorasyon süreçlerini ziyaretçimiz bir rutin olarak görmüş oluyor. Topkapı Sarayı’nın haremi gördüğünüz gibi birbirinin içine girmiş mekanlardan oluşuyor. Dolayısıyla buradaki restorasyon çalışmaları, üstelik binaların hemen hemen tamamında klasik döneme ait olduğu için son derece özenli ve dikkatli gitmesi gerekiyor. Bu noktada bizim kurum olarak prensibimiz diğer mekanların ziyaretini kesmeden bu çalışmaları yürütmek. Dolayısıyla haremdeki çalışmalar bu şekilde gerçekleşiyor. Mesela şu an bulunduğumuz Karaağalar koğuşun hemen karşısında olan bir hücreler koğuşu var. Cüceler koğuşunun da restorasyon çalışmaları şu an ilerlemiş durumda yakın zamanda o da bu avlunun içinde ziyaretçiyle buluşacak. Burada haremin önemli bölümlerinden bir tanesi de Kadın Efendileri Daireleridir. Bu dairelerdeki restorasyon çalışmalarımız da sürüyor. Özellikle tezyinat olarak 16. ve 17. yüzyılın çini sanatının ve diğer süsleme sanatlarının çok ciddi örneklerini barındırdığı için hassas bir çalışma sürüyor. Bunların da tamamlanmasının ardından haremdeki bütün alanları peyderpey ziyarete kazandırmış olacağız" dedi.

Davut Has - Sedat Çürük

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Sarıkamış’ta Uluslararası FIS Sarıkamış Cup başladı Türkiye’nin en önemli kış turizm merkezlerinden biri olan Sarıkamış, bu yıl da uluslararası bir spor şölenine ev sahipliği yapıyor. Kars’ın Sarıkamış ilçesinde Alp Disiplini Uluslararası Kayak ve Snowboard Federasyonu düzenlenen (FIS) Sarıkamış Cup yarışları başladı. Dünyanın ve Türkiye’nin en önemli kayak merkezlerinden Sarıkamış Kayak Merkezi’ne başlayan ve 21 ülkeden 126 sporcunun katılımıyla yapılan yarışlarda sporcular kıyasıya mücadele ediyor. Şampiyonaya katılan yarışmacılara başarılar dileyen Sarıkamış Kaymakamı Enis Aslantatar, "Bugün itibariyle ilçemizde Uluslararası Kayak Şampiyonası başlamış bulunmakta, avantajımız kendi ilçemizde kristal karlar diyarında doğal karın olması, bundan dolayı da yarışmacılar sarıçam ormanları arasında kaymaktan çok memnun. Bundan sonraki uluslararası şampiyonaların hepsine Sarıkamış olarak ev sahipliği yapmak" dedi. Öte yandan Sarıkamış’ın eşsiz doğasında gerçekleşen şampiyona, sadece sporcular için değil, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistler için de tam bir görsel şölene dönüşmüş durumda. Sezonun açılmasıyla birlikte canlanan merkezde, yarışların yanı sıra atlı kızak turları ve çeşitli etkinliklerle kış turizmi heyecanı zirveye ulaştı. Sarıkamış’taki bu büyük heyecanın ardından kayak tutkunlarının gözü Erzurum’a çevrilecek. FIS Sarıkamış Cup’ın tamamlanmasıyla birlikte, 26-29 Aralık tarihlerinde FIS Palandöken Cup heyecanı başlayacak.
Yozgat Sorgun Belediyesi İtfaiyesi, kendilerine mektup yazan Belinay’a okulunda sürpriz yaptı Sorgun Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri, geçtiğimiz hafta kendilerine mektup yazan lise öğrencisi Belinay’ın okuluna giderek sürpriz yaptı. İtfaiye ekiplerine duyduğu sevgiyi ve takdiri yazdığı mektupla ifade eden Belinay’ın bu davranışı ekipleri duygulandırdı. Bunun üzerine harekete geçen Sorgun Belediyesi İtfaiye ekipleri, Belinay’ın öğrenim gördüğü Şehit Nusret Atmaca Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni ziyaret etti. Ziyarette itfaiye personeli, Belinay’a çiçek ve hediye takdim ederek sürpriz yaptı. Belinay’ın sınıfında gerçekleşen buluşmada duygu dolu anlar yaşanırken, Belinay itfaiye ekiplerini karşısında görünce büyük mutluluk yaşadı. "Mektuptan etkilendik ve ziyaret etmek istedik" İtfaiye Amiri Celalettin Güngör aldıkları duygu dolu mektuptan söz etti. Güngör, "Mektuptan etkilendik ve kendilerine teşekkür etmek amacıyla okulunda ziyaret ettik. Müdürümüz ve öğretmenlerimize böyle bir öğrenci yetiştirdiği için teşekkür ediyoruz. Ayrıca anne ve babasına da böyle bir evlat yetiştirdikleri için teşekkür ediyorum" dedi. "Takdir duygumu ifade etmek istedim" Mektubu kaleme alan 12. Sınıf öğrencisi Belinay Çakıcı itfaiye ekiplerini takdir duygusunu ifade etmek için mektup yazdığını söyledi. Çakıcı, "Olumlu düşünen insanların fazla olduğunu görüyorum. Bunu paylaşmak istedim. Okuluma ziyarete geldikleri için çok mutlu oldum. Hiç beklemiyordum" diyerek hislerini ifade etti. "Öğrencimizin empati kurması çok güzel bir davranış" Okul Müdürü Nagihan Şahin ise öğrencisine kıymetli davranışından dolayı teşekkür etti. Şahin, "Arkadaşlarına, gençlerimize çok güzel bir örnek oldu. Bulunduğumuz toplumda gördüğümüz işlerin arkasında neler olup bittiğini şöyle kısa bir süre de olsa durup düşündüğünde onları hissetmiş olması, o empatiyi kurmuş olması ve bunu dile getirip personelimizle bunu paylaşmış olması hakikaten çok düşünceli ve çok güzel bir davranış. Onu yetiştiren ailesi ve kıymetli öğretmenlerimize çok teşekkür ediyorum. Bu güzel davranışı ödüllendiren fark eden ince düşünceli itfaiye erlerimize de gerçekten çok teşekkür ediyorum. Emeklerine sağlık" dedi.
Ankara Bakan Tunç’tan DEM Parti ziyaretine ilişkin açıklama Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti İmralı Heyeti üyelerinin gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin, "Ülkemizin ve milletimizin geleceği için büyük bir öneme sahip olan ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin geniş kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk" dedi. DEM Parti İmralı Heyeti üyeleri Van Milletvekili Pervin Buldan, Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar ve avukat Faik Özgür Erol, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u ziyaret etti. "‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin geniş kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk" Bakan Tunç, ziyaretin ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, görüşmede kapsamlı değerlendirmelerde bulunduklarını aktararak, "Ülkemizin ve milletimizin geleceği için büyük bir öneme sahip olan ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin geniş kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde Devletimizin ilgili kurumları tarafından büyük bir koordinasyon içerisinde yürütülen çalışmalar ile TBMM Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun ortaya koyacağı yol haritası kapsamında atılacak adımları konuştuk" ifadelerini kullandı. "Türkiye Yüzyılını terör olmadan daha güçlü bir şekilde inşa edeceğiz" Huzurlu ve güvenli bir geleceğe kavuşmanın herkesin arzusu olduğunu belirten Tunç, "Millet olarak hepimize büyük acılar yaşatan, ülkemizin kalkınmasının ve daha da güçlenmesinin önündeki en büyük engellerden biri olan terörün tamamen sona ermesi; gençlerimizin, çocuklarımızın, milletimizin daha huzurlu ve güvenli bir geleceğe kavuşması hepimizin ortak arzusudur. Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetine daima sahip çıkacak, süreci hassasiyetle yürütmeye devam edeceğiz. Ülkemizi geleceğe emin adımlarla taşıyacak, Türkiye Yüzyılını terör olmadan daha güçlü bir şekilde inşa edeceğiz" açıklamasında bulundu.