SAĞLIK - 30 Nisan 2025 Çarşamba 09:47

Türkiye sağlıkta sınırları aşıyor

A
A
A
Türkiye sağlıkta sınırları aşıyor

Sağlık turizmi son yıllarda büyük bir ivme kazanırken, Türkiye uluslararası arenada adından söz ettiren ülkelerden biri haline geldi. Bu büyümeyi ve sektörün potansiyelini değerlendirmek amacıyla Türkiye’de İş Dünyası dergisi, Liv Hospital ev sahipliğinde özel bir buluşma düzenledi. "Sağlıkta Dünyaya Merhem Oluyoruz" başlığıyla düzenlenen etkinlikte, sağlık sektörünün öncü isimleri bir araya gelerek Türkiye’nin sağlık turizmindeki yol haritasını değerlendirdi.



Son zamanlarda iş dünyasının ilgiyle takip ettiği sağlık turizmi konusunu, Türkiye’de İş Dünyası dergisi Nisan sayısında da kapak konusu olarak işledi. Dergi, Nisan sayısının lansmanını Liv Hospital’da gerçekleştirdi. Etkinliğin açılış konuşmalarını Türkiye’de İş Dünyası Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak ve Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti üstlendi. Derginin sağlık turizmi konusuna dikkatle eğildiğini anlatan Celal Toprak, Sağlık Bakanlığı tarafından sağlık turizmine ilişkin yeni yürürlüğe giren yönetmeliği hatırlattı. Sağlık turizmi konusunda markalaşmanın önemine vurgu yapan Toprak, "Özellikle kalp cerrahisi, estetik operasyonlar ve diş tedavileri gibi alanlarda uluslararası alanda deneyim kazanmış sağlık profesyonelleri sayesinde Türkiye, hem Avrupa’dan hem de Ortadoğu’dan yoğun ilgi görüyor" dedi.


"Türkiye gücünün farkına vardı"


Hastane olarak bugüne kadar fark oluşturan işler yapmaya odaklandıklarını ifade eden Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti, "Son günlerde sağlık turizmi büyük bir ivme kazandı ve Türkiye bu anlamda en güçlü ülkelerden biri haline geldi. Türkiye’de İş Dünyası dergisinin bu konuya el atması, ekonomisine ve geleceğine odaklanması bizim için çok büyük bir fırsat. Hastanemizde sizleri ağırlamak bizim için çok değerli. Biliyoruz ki aranızda bu konuya çok emek veren ve kendi kurumları adına Türkiye’yi temsil eden yönetici arkadaşlarımız ve hekimlerimiz var. Bu fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Sağlık turizmi Türkiye’de 2005 yılları gibi şekillenmeye başladı. Türkiye’de yavaş yavaş gücünün farkına vardı. Geçtiğimiz yıllar içerisinde tıp turizminde olağanüstü bir noktaya ulaştık. Dünyada Amerika’dan sonra en çok hasta kabul eden tıp turizminde önde gelen ülkeler var: Tayland, Hindistan, Meksika, Malezya. Ülkemiz ise bu anlamda beşinci sıraya yükseldi. 2024’te 14 milyon insan sınır ötesi hareket etmiş sağlık turizmi amacıyla. Görüyoruz ki yaklaşık Türkiye’ye 2 milyona yakın kişi sağlık turisti olarak geldi" diyerek ülkemizin sağlık turizmindeki başarısını rakamlarla dile getirdi.


Liv Hospital’ın da içlerinde olduğu bazı sağlık kuruluşlarının artık yerinde sağlık hizmeti üretimiyle ilgili gerçekleştirdiği çalışmalar olduğunu belirten İstiroti, "Yaklaşık 7-8 yıldır Türkiye’nin birkaç markası çeşitli ülkelerde sağlık işletmeciliği yapıyor. Biz de bunlardan biriyiz. Bu işletmecilik bize multikültürel hizmet verme bilinci ile başka sorumluluklar da yükledi. Burada oturttuğumuz süreçleri ve tıp hizmeti sunma anlayışını farklı ülkelerde de yapmaya gayret ederken gördük ki kazın ayağı aynı değil. İki yönlü hizmet vermeye çalışırken oralardaki insan yapısı, tıbbi hizmete yaklaşım, hizmet anlayışı öyle olmadığında siz markanızın değerlerinin aynısını o ülkeye kolay kolay taşıyamıyorsunuz. Sadece yatırım yapmak, sadece protokollerin oraya gitmesi çok kolay olmuyor. Biz şu an Azerbaycan, Dubai, Macaristan, Kosova ve İngiltere’de hizmetlerimize devam ediyoruz. Her ülke ayrı bir hikâye" diyerek iki yönlü hizmet verme konusunda yaşanabilecek durumları anlattı.


"2025’ten beklentimiz büyük"


Gelişen teknolojinin her sektörü olduğu gibi sağlık alanını da dönüştürdüğüne vurgu yapan Biruni Üniversitesi Hastanesi Genel Müdürü Serap Kilerci Ulusal, yapay zekânın sağlık turizmine etkilerini şu sözlerle anlattı: "Yapay zekanın hayatımızda yer aldığı diğer alanlarda olduğu gibi sağlıkta da çok fazla yeri var. Biz teşhis ve tedavilerde yapay zekayı kullanmayı başladık. Hem daha fazla hızlı ve hata payını neredeyse sıfıra indiren bir süreç yaşıyoruz. Bizim elimizi kolaylaştırıyor."


Türkiye’nin sağlık turizminde hangi noktada olduğunu anlatan Kilerci, "Türkiye çok stratejik bir konumda. Ülkemiz gerek ülkelere olan yakınlığı gerekse bilim ve teknolojideki son yıllarda kat ettiği yollar ve fiyat avantajı ile ön plana çıkıyor. Türkiye’ye gelen kişiler aynı zamanda kültür turizmi de yapmış oluyor. Bu anlamda sağlık turizmde 2025’te çok daha büyük beklentimiz var. Çünkü sadece turistin sağladığı sağlık turizmi değil aynı zamanda eğitim kısmına da yön verdik. Öte yandan Hindistan bizim için zorlayıcı bir Pazar. Çünkü çok daha fazla fiyat avantajıyla karşımıza çıkan destinasyonlardan biri. Ama Türkiye’deki kaliteli hizmet anlayışını yakalayabileceğini düşünmüyorum. Bu bağlamda bizi biraz rakamsal zorlayacaktır" dedi.


Biruni Üniversitesi Hastanesi’nin uluslararası arenada da kendine bir yer edinme hedefi olduğunun altını çizen Kilerci, "Teknoloji ve bilimi kullanarak günün son eğitim trendleriyle, son teknolojik gelişmelerle birlikte hastalarımıza sağlık hizmeti sunmak için ciddi bir çabamız var. 2025’teki hedefimiz sağlık turizminde sadece sağlık arayışı ile Türkiye’ye gelen kişilerin değil, ülkelerinde de sağlıklarını daha iyi şartlarda korumak isteyen insanlara hizmet götürmek. Sosyal sorumluluk projelerimizle ihtiyaç sahibi hastaların tedavilerine yardımcı oluyoruz. Özellikle onkolojik hastalarımıza ciddi katkılarımız oluyor. Bunun yanı sıra kronik hastaların takibinde de farklı projelerimiz var" diye konuştu.


"Ülkemizi marka haline getirmeliyiz"


Etkinliğin tıp dünyasını, akademiyi, iş insanlarını ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirmesi sebebiyle önemli olduğunu dile getirerek sözlerine başlayan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Server Sezgin Uludağ, "Gelişmekte olan bir ülkeyiz. Bu tip açılımlara ulaşmak istiyoruz. Çünkü ciddi bir pay var küresel arenada. Türkiye’nin sağlık turizmindeki potansiyelini düşündüğümüzde bu alanda kendimizi daha fazla geliştirmeliyiz. Devlet ve özel sektör iş birliği bu noktada önemli Ülkemizi sağlık turizmi konusunda marka değeri haline getirmemiz gerekiyor. Çünkü ülkemiz sağlık turizminde lider ülke olabilir" diyerek Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki potansiyeline değindi.


Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İsmet Akkaya, işin hizmet tarafında olduklarını altını çizerek, ülkemizdeki sağlık çalışmalarının çok üst düzeyde olduğunu belirtti. Biruni Üniversitesi Hastanesi Genel Müdürü Serap Kilerci Ulusal ise, Biruni Üniversitesi ve Hastanesi olarak sağlığa hem eğitim hem de hastalık tarafından hizmet verdiklerini ifade etti ve organizasyonun önemine dikkat çekti.


Dermatoloji Uzmanı Dr. Ahmet Günay, hizmet tarafında aktif olarak rol aldıklarını aktararak, "Sağlık turizmcileri ve hastanelerimiz bize hastaları sunuyorlar biz de onları en iyi şekilde tedavi etmeye çalışıyoruz ve tekrar ülkemizi seçmeleri için mutlu ediyoruz" dedi.


İstanbul Aile Hekimleri Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa Emre Ulu, birinci basamak sağlık hizmetleri verdiklerine dikkat çekerek, "Öncelikli olarak kanser taramaları yapmaya çalışıyoruz. Ancak bu hastalıkları kamuda genel cerrahiye yönlendirirken çok zorlanıyoruz" diyerek bu kapsamda kamu-özel iş birliğinin olmasının çok önemli olduğuna dikkat çekti.



Türkiye sağlıkta sınırları aşıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Poyraz küçük tekne balıkçılarını limana bağladı, ağlar tamire alındı Marmara Denizi’nde etkili olan poyraz nedeniyle Tekirdağ’da denize açılamayan küçük tekne balıkçıları, kalan zamanlarını ağ tamiri ve tekne bakımı yaparak değerlendiriyor. Marmara Denizi’nde son günlerde etkisini artıran poyraz, Süleymanpaşa Balıkçı Barınağı’ndaki balıkçıların faaliyetlerini durma noktasına getirdi. Sert rüzgar ve zaman zaman değişen hava şartları nedeniyle denizin iç kesimlerinde ulaşım zorlaşırken, balıkçılar güvenlik gerekçesiyle teknelerini limana çekmek zorunda kaldı. Denize açılamayan balıkçılar, bu süreci ağlarını onararak ve teknelerinin bakımını yaparak geçiriyor. Kıyıdaki hava ile denizin iç kesimindeki havanın bir olmadığını dile getiren Süleymanpaşa Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı İbrahim Pehlivanoğlu, poyrazın balıkçılık faaliyetlerini doğrudan etkilediğini belirterek şu ifadeleri kullandı: "Yaklaşık üç-dört günden beri sert esen poyrazla beraber Süleymanpaşa Balıkçı Barınağı’nda bulunan balıkçı arkadaşlarımız şu anki faaliyetlerini ağlarını tamir ederek geçiriyorlar. Allah nasip ederse birkaç güne kadar havaların durulmasıyla beraber istavrit balığı tutacağız, hamsi balığı tutacağız, lüfer balığı tutacağız. Vatandaşlarımız inşallah uygun ve taze balık yemeye devam edecekler. Yani şu anda dediğim gibi hamsi balığı var, istavrit balığı var, sardalya balığı var, kolyoz balığı var. Yani tabii denizin durumuna göre bizim tabii bildiğiniz gibi rastgele deriz biz. Yani o gün Cenabı Allah ne verirse belki 50 kasa, belki 100 kasa. Ama tabii geçen seneye göre bu sene biraz sıkıntılıyız. Havaların esmesiyle beraber mecburen balıkçı arkadaşlarımız faaliyetlerini bakım yaparak geçiriyorlar. Tabii havaların da biraz sert esmesiyle beraber bu sene biraz fazla dinlendik." Balıkçılar, havaların normale dönmesiyle birlikte yeniden denize açılmayı ve tezgahlara taze balık sunmayı umut ediyor.
Mersin Mersin’de suçla mücadele kararlılıkla sürüyor Mersin Valisi Atilla Toros başkanlığında, il genelinde güvenlik ve asayiş konularının ele alındığı Güvenlik ve Asayiş Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda; Mersin genelinde güvenlik ve asayişin sağlanmasına yönelik yürütülen çalışmalar, alınan tedbirler, suç ve suçlularla mücadele kapsamında gerçekleştirilen operasyonlar ile ilgili diğer hususlar değerlendirildi. Vali Toros, Mersin’in huzur ve güvenliğinin daim kılınması amacıyla emniyet, jandarma ve sahil güvenlik birimlerinin gece gündüz görev başında olduğunu vurguladı. Toplantıda, 15-21 Aralık tarihleri arasında il genelinde yürütülen çalışmalara ilişkin veriler de paylaşıldı. Bu kapsamda, söz konusu tarihler arasında çeşitli suçlardan kesinleşmiş hapis cezası bulunan ve aranan şahıslara yönelik operasyonlarda toplam 860 kişi yakalanarak adli mercilere teslim edildi. Trafik denetimleri kapsamında ise 126 bin 230 araç kontrol edildi, bin 616 araç trafikten men edildi, bin 69 ticari taksi denetimden geçirildi. ’Düzensiz Göç ile Mücadeleye Yönelik Huzur Uygulaması’ çerçevesinde yapılan çalışmalarda da bin 521 kişinin kimlik kontrolü yapıldı, 6 yabancı uyruklu şahıs, Düzensiz Göçmen Ön Kabul ve Sevk Merkezine gönderildi. Yetkililer, il genelinde huzur ve güven ortamının korunması amacıyla denetim ve uygulamaların kararlılıkla sürdürüleceğini bildirdi.