EĞİTİM - 12 Eylül 2022 Pazartesi 13:50

Tuzla’da yeni eğitim öğretim dönemi törenle başladı

A
A
A
Tuzla’da yeni eğitim öğretim dönemi törenle başladı

Milyonlarca öğrenci için ilk ders zilinin çalması ile birlikte 2022-2023 Eğitim Öğretim Dönemi başladı.

Milyonlarca öğrenci için ilk ders zilinin çalması ile birlikte 2022-2023 Eğitim Öğretim Dönemi başladı. Tuzla’da yeni dönem Mimar Sinan İlkokulu’nda düzenlenen törenle başladı. İlk ders zilinde öğrencilerle birlikte olan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “Devletimiz 2003-2004 eğitim yılından itibaren ders kitaplarını, yakın bir zamanda alınan Bakanlar Kurulu kararı ile de yardımcı ders kitaplarını öğrencilerimiz sınıfta bulacak şekilde hazırladılar. Biz de buna destek için elimizden geleni yaptık. Öğrencilerimizin kırtasiye malzemelerini kitaplarımızla beraber sınıflarda bulundurduk” dedi.


Milyonlarca öğrenci için yaz tatili sona erdi ve 2022-2023 Eğitim Öğretim Dönemi’nin ilk ders zili çaldı. Tuzla’da da yeni eğitim öğretim dönemi Mimar Sinan İlkokulu’nda düzenlenen törenle başladı. Törene Tuzla Kaymakamı Ali Akça, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, Tuzla İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu ile birlikte öğrenciler ve veliler katıldı. Programın ardından protokol üyeleri, sınıfları gezerek öğrencilere başarılar diledi. Tuzla Belediyesi’nin Tuzla’da okuyan 50 bin öğrenciye dağıttığı kırtasiye malzemeleri de okul kitaplarının yanında masalarda hazır bulundu. Öğrenciler hem okul kitaplarına hem de kırtasiye malzemelerine kavuşmasından dolayı mutlu olurken, velilerde emeği geçenlere teşekkür etti.


“Ders kitaplarının verilmesi dünyada olmayan özel bir çalışmadır”


Program sırasında konuşan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı hepimiz için hayırlı olsun. Biz her zaman altına çizerek ifade ediyoruz. Tuzla’da ne yaparsak yapalım, Tuzla’da nasıl hizmetler yaparsak yapalım, Tuzla’yı altınla da kaplasak eğitim öğretime değer vermezsek bizim yapmış olduklarımızın hiçbir anlamı yoktur. O nedenle 12 yıldır biz hiçbir zaman okullarımızın fiziki yapılarını, öğrencilerimize gerek maddi gerek manevi desteklerimizle beraber eğitim öğretime her konuda yardımcı olmaya çalıştık. Hatta üçüncü adresler belirledik ve gençlerimiz bizim için kıymetli dedik. Sizin geleceğe bıraktığınız en kıymetli varlığınız çocuklarınızdır. Bizim için ve ülkemizin için de çocuklarımız çok önemli. Devletimiz de bu nedenle 2004 yılından itibaren ders kitaplarını, yakın bir zamanda alınan Bakanlar Kurulu kararı ile de yardımcı ders kitaplarını öğrencilerimiz sınıfta bulacak şekilde hazırladılar. Cumhurbaşkanımıza ve ekibine yürekten teşekkür ediyorum. Onların büyük çabası ile dünyada olmayan özel bir çalışmadır. Biz de buna destek için elimizden geleni yaptık. Öğrencilerimizin kırtasiye malzemelerini kitaplarımızla beraber bulunduracağız. Biz sizleri seviyoruz” dedi.


Tuzla Kaymakamı Ali Akça ise “Bir ülkenin, bir toplumun en değerli varlıkları sizlersiniz. Sizleri yarınlara ne kadar iyi hazırlayabilirsek kendi ülkemizin geleceğini de o kadar sağlam temeller üzerine oturtuyoruz demektir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.