SAĞLIK - 11 Temmuz 2018 Çarşamba 12:15

Uyku apnesi ölümle sonuçlanabiliyor

A
A
A
Uyku apnesi ölümle sonuçlanabiliyor

Uzmanlar, birçok kişinin yaşam kalitesini bozan uyku apnesinin kandaki oksijenin azalması nedeniyle, zamanla uyku felci, hipertansiyon, hatta kalp krizi gibi nedenlerle ani ölümlere yol açabileceğine dikkat çekiyor.

Uzmanlar, birçok kişinin yaşam kalitesini bozan uyku apnesinin kandaki oksijenin azalması nedeniyle, zamanla uyku felci, hipertansiyon, hatta kalp krizi gibi nedenlerle ani ölümlere yol açabileceğine dikkat çekiyor.


Son yıllarda çok daha sık görülen ve yaşam kalitesini ciddi ölçülerde bozan uyku apnesinin diş hekimliği hizmetleri ile çözülebileceğini belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi (Dentaydın) Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Kurtulmuş, tıkanma tipi uyku apnesinin tek çözümünün diş hekimleri tarafından hazırlanan ağız içi apareyler olduğunu söyledi.



"Uyku apnesinin çözümü diş hekimliği hizmetleri"


Uyku apnesinin üç türünün olduğunun, diş hekimliğini ilgilendiren türünün ise “obstrüktif (tıkanma)” tip uyku apnesi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Kurtulmuş, “Aynı zamanda en sık görülen uyku apnesi tipi de tıkanma tipi uyku apnesidir. Tıkanma tipi uyku apnesi, uyku esnasında üst solunum yolunun, çoğunlukla da dil kökü bölgesinin tamamen tıkanması (obstrüksiyon) ve bu sıradaki bir solunum eforunun varlığı ile birlikte, üst solunum yolunda hava akımı geçişinin durması şeklinde meydana gelen bir hastalıktır. Bu tip uyku apnesinin tek çözümü diş hekimliği hizmetidir. Amerikan Uyku Hastalıkları Birliği’nin de onayladığı ağız içi apareyler, bu sorunun en etkili çözümüdür. Bu apareyler, dil kökü veya alt çene kemiğini öne doğru ittiren araçlardır. Bu araçlar, tıpkı bir sporcunun idman yaparak kas geliştirmesi gibi dil ve çene kaslarını güçlendirerek uyku esnasındaki tıkanmayı ortadan kaldırır” açıklamasında bulundu.



"Çoğu insan uyku apnesi olduğunu bilmiyor"


Uyku apnesinin kelime olarak “uykudaki solunumsuzluk” anlamına geldiğini hatırlatan Kurtulmuş, “Ancak uyku esnasında solunumun durmasının tüm çeşitleri uyku apnesi olarak adlandırılmaz. Belirlenen standartlara göre uyku süresinde 5 defadan fazla ve her seferinde 5 saniyeden fazla solunumun durması olayı, uyku apnesi olarak tanımlanır” diye konuştu. Uyku apnesinin sanılandan daha yaygın bir sorun olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, "Tespitlere göre her 10 kişiden 3’ünde uyku apnesi rahatsızlığı var. Ancak bir o kadar da uyku apnesi hastalığından mustarip olduğunu bilmeyen insan var. Kişi, uyku apnesi hastası olduğunu bilmediği için doktora gidip bunu teşhis ettirmiyor" ifadelerini kullandı.



Uyku apnesinin belirtileri


Uyku apnesinin en önemli belirtisinin gün içindeki uykusuzluk hali olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Hasta eğer uyku apnesi ise gün içinde sürekli uykulu bir halde olur. Gece uykusunu alamadığı için iş yerinde uyuklama eğilimi içinde olur. Özellikle öğle yemeklerinden sonra muhakkak şekerleme yapma ihtiyacı hisseder. O kadar ki, trafikte, biraz uzun süren kırmızı ışıkta beklerken bile uyuyakalan hastalarım oldu. Bir başka belirti ise hastanın hızla kilo almasıdır. Bunun sebebi ise hastanın özellikle uyku sırasında oksijensiz kalarak vücut yağlarını yakacak metabolik faaliyetlerini gerçekleştirememesidir. Uyku apnesi, yaşam kalitesini bozan bu sonuçların yanında, kandaki oksijenin azalması nedeniyle, zamanla uyku felci, hipertansiyon, hatta kalp krizi gibi nedenlerle ani ölümlere yol açabilecek bir hastalıktır. Oysa bütün bu sorunlar basit bir teşhisle halledilebilir" dedi.



"Horlayanlar uyku apnesi hastası adayı"


Uyku apnesinin teşhisi sürecinde horlama sorununa da dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, “Horlama, solunum bölgelerindeki yumuşak dokunun uyku sürecinde gevşeyerek solunum yolunu daraltması nedeniyle hava akımının hızlanması ve bundan dolayı dar bir pasajdan hızla geçen havanın; üst solunum yolunun desteksiz dokularını titreterek gürültülü sesler ortaya çıkarması olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla uyku apnesi kadar ciddi bir sorun olmasa da, dikkatle izlenmesi gereken bir durumdur. Zira kronik horlama sorunu olan kişiler, potansiyel uyku apnesi hastalarıdır Çünkü primer horlama, uyku apnesinin ilk basamağıdır. Bu tip sorunlarda yan kafa röntgeni teşhiste büyük kolaylık sağlar. Yan kafa röntgeniyle hastanın uyku apnesi mi, yoksa horlama hastası mı olduğunu çok rahatlıkla teşhis edip, ona göre tedaviye geçebiliyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Liseli çocuklar engelleri kaldıran sergi açtı Diyarbakır Kayapınar Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin bahçesinde liseli çocuklar engelleri kaldıran bir sergi açtı. Kayapınar Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde okuyan öğrenciler; Azize Meryem Eminoğlu, Esma Aksoy, Zehra Akboğa, Nergiz Karadeniz, Zeynep Asya Yeşilçayır, Meryem Gündüz, Azra Telci, Sümeyye Dila Ekin, Nur Yıldız Karabulut, Zehra Tez ve Merve Fidantek, Diyarbakır Sinema Ofisinden Yönetmen Feyzi Baran ve Senarist Kamil Kahraman’dan Temel Fotoğrafçılık eğitimi, hikaye ve senaryo yazma eğitimleri aldı. Ali İhsan Aslan Görme Engelliler Ortaokulunda bulunan görme engelli çocuklarla bir araya gelen öğrenciler görme engelli öğrencilerin hayallerini yazarak bu hayalleri canlandırıp fotoğrafını çekti. Proje Koordinatörü Büşra Baran; "Kadrajımda Engel Yok; Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen ve Diyarbakır Sinema Ofisinin Sponsoru olduğu bir SADA projesi ve bu proje ile görme engelli çocuklarımızın hayalleri fotoğrafa dönüşmüş oldu. Bu proje sonrasında öğrencilerimiz hem oradaki arkadaşlarıyla gönül bağı kurmuş oldu. Hem de kendi günlük rutinlerinde belki farkına bile varmadan yaptıkları ufak şeylerin aslında hayal edilebilecek birşey olduğunun farkına vardılar. Bu da onların hayatlarına dair farkındalıklarını geliştirdi beni en çok mutlu eden nokta burası” diye konuştu. Kayapınar Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Okul Müdürü Yıldız Özateş; öğrencilerin bu sergi için çok heyecanlı olduğunu söyledi. Özateş, "Kendi elleri ile okul bahçesini sergi alanına çevirdiler. Bu gün projenin açılış sergisiydi ve ziyaretçilerin fotoğraflara ilk tepkileri inanılmaz güzeldi. Bu güzelliğin mimarları var tabi ki bu sebeple; desteklerinden dolayı Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Diyarbakır Sinema Ofisine, kapılarını bizlere açan Ali İhsan Aslan Görme Engelliler Okulu Yönetimine, Projemizin koordinatörü Büşra Baran hocamıza ve sevgili öğrencilerimize çok teşekkür ediyorum” dedi.
İzmir İzmir’de 7 Kocalı Hürmüz’e yoğun ilgi Sahne Tozu Tiyatrosu’nda yaklaşık iki aydır sahnelenen 7 Kocalı Hürmüz oyunu İzmirli seyirciden tam not aldı. Yönetmenliğini Sahne Tozu Tiyatrosu’nun Kurucusu ve Genel Sanat Yönetmeni Çağlar İşgören’in yaptığı 7 Kocalı Hürmüz seyirciden gördüğü yoğun ilgi sebebiyle oyun boyunca sürekli alkış ve kahkahalarla kesiliyor. Sahne Tozu Tiyatrosu’nda yaklaşık iki aydır sahnelenen 7 Kocalı Hürmüz oyunu İzmirli seyirciden tam not aldı. Oyunu değerlendiren Yönetmen Çağlar İşgören “Oyunun gördüğü ilgiden çok memnunuz. Zaten Türk Tiyatrosu’nun yapı taşlarından bir olan çok keyifli bir metin. Bizim yorumumuzun da seyirciyle ritmi tuttu. Her hafta seyircinin coşku, sevgi, kahkahasıyla oyun unutulmaz anlara sahne oluyor. Burada sonuçta oyuncuların başarısı ve uyumu da çok önemli. Nisan sonu bitirmeyi planlıyorduk. Bu ilgi dolayısıyla iki hafta daha uzattık” dedi. “Hem bizim enerjimiz hem de seyircinin enerjisi birbirine geçiyor” Oyunda Hürmüz’ü oynayan Nazlı Kayı ise “Oyunun gördüğü ilgi bizi çok mutlu ediyor. Bu başarıda yönetmenimizin payı büyük; yaptığı güncellemeler, kurduğu oyunculuk, ritmi dengesi çok başarılı. Her oyun sanki seyirciyle bütünleşiyoruz. Hem bizim enerjimiz hem de seyircinin enerjisi birbirine geçiyor bu da sonuca yansıyor. Bu bizim için büyük bir gurur ve mutluluk kaynağı” ifadelerini kullandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla hazırlanan oyun; 10-11 Mayıs tarihlerinde saat 20.00’de, 12 Mayıs Pazar günü ise saat 14.00’de son kez seyirciyle buluşacak.
İstanbul İBB Başkanı İmamoğlu’ndan Esenyurt Belediye Başkanı Özer’e tebrik ziyareti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e tebrik ziyaretinde bulundu. Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu makamında ağırladı. Başkan Özer, Karabat ve İmamoğlu’nun ziyaretinden duyduğu memnuniyeti belirterek; “Esenyurt ‘en’lerin şehri. En kalabalık şehir. En güzel yanlarımız da var ancak en negatif yanlarımız da var. Biz inanıyoruz ki; bu negatiflikleri sizin önderliğinizde, yapacağımız iş birliğiyle ortadan kaldırıp, Esenyurt’umuzu önümüzdeki 5 yıl içerisinde, Türkiye’nin en huzurlu, yaşanabilir ve 21. yüzyıla yakışır bir şehir haline getireceğiz.” dedi. Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in makamında gerçekleşen ziyarete CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin ve İBB İlçe Belediyeleri Koordinatörü Tonguç Çoban katıldı. Başkan Özer, tebrik ziyareti nedeniyle Karabat ve İmamoğlu’na teşekkür ederek, Esenyurt Belediyesi’nin kurslarında eğitim gören kursiyerler tarafından hazırlanan tabloyu Ekrem İmamoğlu’na hediye etti. “Esenyurt’ta 101 dil konuşuluyor” 5 yıl içerisinde Esenyurt’u, Türkiye’nin en huzurlu kenti haline getirmeyi hedeflediklerini ifade eden Başkan Özer, “Esenyurt ‘en’lerin şehri. En kalabalık şehir. En güzel yanlarımız ve en negatif yanlarımız var. Biz inanıyoruz ki; o negatif yanları sizin önderliğinizde, yapacağımız iş birliğiyle ortadan kaldırıp, Esenyurt’umuzu önümüzdeki 5 yıl içerisinde, Türkiye’nin en huzurlu, yaşanabilir ve 21. yüzyıla yakışır bir şehir haline getireceğiz. Biraz sonra size yapacağım sunumla da birtakım meseleleri görüşeceğiz. Zaten siz de buraya yabancı değilsiniz. 5 yıl Beylikdüzü’nde belediye başkanlığı yaptınız. Burası komşu bir ilçe. Çok kısa sürede, çok büyük göç almış, resmi olarak 1 milyon, gayriresmi olarak 1 milyon 600 bin civarında nüfusu olan, Türkiye’de en çok yoksunluğun olduğu, yoksulların da açlık sınırında bulunduğu bir şehir. Öte tarafta Esenyurt en çok gencin bulunduğu bir ilçe. 25 yaş ve altı 240 bin gencimiz var. Bu sanırım illerde bile olmayan bir oran. Kentimizde, Türkiye’nin 81 ilinden göç etmiş insan yaşıyor. Esenyurt’ta 101 ülkeden insan var ve 101 farklı dil konuşuluyor. Adeta küçük bir Birleşmiş Milletler gibi. Biz de bu nedenle kentimizi bir barış ve kardeşlik şehri haline getirmeyi hedefledik. Bu bizim en büyük idealimiz. Aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi’nin de ideallerinden biri. Ayrıca bu barış ve kardeşliğin ihya edildiği yerde mutlu, huzurlu, refah içinde yaşayan, belediye sorunları çözülmüş bir şehir de oluşturmamız lazım. Bu konuda en büyük destekçimizin siz olacağını düşünüyoruz. Sizin liderliğinizde bu işi başaracağımızı düşünüyoruz. Sizin İstanbul için, Türkiye için büyük bir şans olduğunuzu burada ifade etmek istiyorum özellikle. Sizinle yol arkadaşı olmaktan, birlikte çalışmaktan çok büyük mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum" dedi. "Gözümüz kulağımız Esenyurt’un üzerinde olacak" Dayanışmacı ve icraatçı belediyeciliği Esenyurt’ta var etme amacında olduklarının altını çizen Başkan İmamoğlu,“Esenyurt, her zaman gözümüzün, elimizin üzerinde olduğu bir ilçe olacak. Hem nüfusuyla hem çok yönlü problemleriyle zaten buna mecburuz. Bu bir mecburiyet ama bir de hassas bir tarafı var. Birincisi; ben de bu bölgenin insanıyım. Burada yaşanan, olan, biten her hususa, uzun yıllardır şahit oldum. Bu bakımdan bu coğrafyada, iş birliğimizin çok üzerinde başarılar elde edebileceğimizi umuyorum. Burada yüksek bir iş birliğini, yüksek bir biçimde halkın katılımını sağlamak, onlara bu süreci birlikte aşarak ayağa kalkabileceğini hissettirmek, her birisinin birer Esenyurtlu olarak hissetmelerini sağlamak ama onların aynı zamanda mutluluklarını ve memnuniyetlerini büyütmek hepimizin boynunun borcu. Bu nedenle Esenyurt’un ihtiyaçlarını biliyoruz, insanlarını tanıyoruz. Hemşehrilerimizin ne talep edebileceğini de az çok biliyoruz. Şimdi bu durumu sizin hem yerel yönetim deneyiminizle, hem aynı zamanda eğitimci ve öğretici tarafınızı da önemsiyorum. Çünkü burası, akıl ve bilimin ışığında ancak başarıya ulaşabilir. Bu bağlamda Esenyurt’ta ortaya koyacağınız liderlik, aynı zamanda kıymetli yol arkadaşlarımızın çok yoğun mesaisi, başta meclis üyeleri, çalışanları ama özellikle siyasi yol arkadaşlarımızla birlikte başaracağız. Genel Başkan Yardımcımızın da bugün burada olması vesilesiyle üstün bir siyasi sahiplenmenin de bir seferberlik duygusuyla size yardımcı olmanın, size her daim destek olmanın bilinciyle hareket edilmesinin de katkılarıyla bütün bu düşündüklerimizi ben başarabileceğimize yürekten inanıyorum. Son 20 yıl öncesine döndüğümüzde, özellikle o günden bugüne baktığımızda, çok irdelenmesi gereken hatalar var. Ders çıkartılması gereken çok büyük yanlışlar var. Esenyurt özelinde değil, bütün Türkiye’nin yerel yöneticilik özelinde, ‘sakın bunu yapmayın’ diyeceğimiz birçok örnek çıkartabiliriz. Ama olan oldu. Şimdi bunu düzeltmek bizim üzerimize vazife. Yapacak bir şey yok. Başaracağımızdan da hiç şüphemiz yok. Hepimize, hepinize başarılar diliyoruz”diye konuştu. Konuşmaların ardından Karabat, İmamoğlu ve Özer, kurum kurmaylarının da katılımıyla, Esenyurt’un sorunlarına ve çözüm yollarına dönük, ortak masa toplantısı gerçekleştirdi.