SAĞLIK - 18 Kasım 2025 Salı 10:18

Uzmanından ’basit bir horlama’ deyip geçenlere hayati uyarı: Kalp krizi ve felç riski taşıyabilir

A
A
A
Uzmanından ’basit bir horlama’ deyip geçenlere hayati uyarı: Kalp krizi ve felç riski taşıyabilir

Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Dr. Ulaş Metin, toplumda yaygın olarak görülen ancak çoğu zaman önemsenmeyen horlamanın, yaşam kalitesini düşüren ve kalp krizinden felce kadar ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen uyku apnesinin en önemli habercisi olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Dr. Metin, "Horlama sadece bir ses değildir, üst solunum yolunun daraldığının bir işaretidir ve mutlaka ciddiye alınmalıdır" dedi.


Milyonlarca insanı etkileyen horlama ve uyku apnesi, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarıyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan KBB Uzmanı Dr. Ulaş Metin, horlamanın nedenlerinden uyku apnesinin tehlikelerine, tanı yöntemlerinden modern tedavi seçeneklerine kadar konuyla ilgili önemli bilgiler paylaştı.



"Horlama bir hastalık değil, bir işarettir"


Horlamanın tek başına bir hastalık olmadığını, ancak altta yatan bir sorunun belirtisi olduğunu vurgulayan Dr. Ulaş Metin, "Uyku sırasında nefes aldığımız yol daralırsa, geçen hava çevresindeki yumuşak dokuları titreştirir ve horlama sesi ortaya çıkar. Bu durum, üst solunum yolunun dar olduğunun bir işaretidir. Bu darlığa burun eğriliği, geniz eti, büyük bademcikler, yumuşak damak ve küçük dilin uzun olması, kilo veya çene yapısı gibi birçok faktör neden olabilir. Bu faktörler bir araya geldiğinde ise uykuda nefes durmaları, yani apne meydana gelebilir" diye konuştu.



"Uyku apnesi hayati riskler taşıyor"


Uyku apnesinin, uykuda solunumun tekrar tekrar durması olarak tanımlandığını belirten Dr. Metin, bu durumun tehlikelerini şöyle sıraladı:


"Nefes durduğunda vücut oksijensiz kalır ve beyin, sizi hayatta tutmak için mikro uyanmalarla tepki verir. Bu durum gece boyunca yüzlerce kez tekrarlanabilir. Sonuç olarak kişi sabah yorgun kalkar, gün içinde sürekli uyuklar, baş ağrısı ve konsantrasyon güçlüğü çeker. Daha da önemlisi, uyku apnesi zamanla yüksek tansiyon, kalp ritim bozuklukları, felç ve kalp krizi riskinde ciddi bir artışa neden olur. Yani bu durum, sadece bir uyku kalitesi sorunu değil, yaşam süresini doğrudan etkileyen ciddi bir sağlık problemidir."



Kesin tanı için "uyku testi" şart


Horlama ve uyku apnesi şikayeti olan hastalarda kesin tanının "polisomnografi" adı verilen uyku testi ile konulduğunu ifade eden Dr. Metin, "Hastanın bir gece boyunca hastanede veya evde uyuduğu bu test sırasında; nefesinin kaç kez durduğunu, kanındaki oksijen seviyesindeki düşüşleri, kalp ritmini ve horlama şiddetini detaylı olarak ölçüyoruz. Bu sonuçlara göre hastalığın derecesini hafif, orta veya ağır olarak sınıflandırıp en doğru tedavi planını oluşturuyoruz" dedi.



"Tedavi kişiye özel planlanıyor"


Tedavinin standart olmadığını ve tamamen sorunun kaynağına göre kişiye özel olarak planlandığının altını çizen Dr. Ulaş Metin, tedavi seçeneklerini şöyle özetledi:


"Orta ve ağır uyku apnesinde altın standart, hastanın gece maske ile uyumasını sağlayan CPAP cihazlarıdır. Bu cihazlar, sürekli pozitif hava basıncı vererek solunum yolunun gece boyunca açık kalmasını sağlar. Eğer sorun burun eğriliği, büyük bademcik veya damak yapısı gibi anatomik bir darlıktan kaynaklanıyorsa, cerrahi tedavilerle kalıcı çözümler sunabiliyoruz. Ayrıca hafif ve orta vakalarda çeneyi öne alarak hava yolunu açan ağız içi aparatlar ve kilo kontrolü gibi yaşam tarzı değişiklikleri de tedavinin önemli bir parçasını oluşturuyor."


Dr. Ulaş Metin, sözlerini, "Unutmayın, horlama ‘sadece horlama’ değildir. Bu bir uyarı işaretidir. Erken tanı ve doğru tedaviyle hem uyku kalitenizi artırabilir hem de uzun vadede kalp ve damar sağlığınızı koruyabilirsiniz" diyerek tamamladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Dur ihtarına uymayan sürücü polisten 30 kilometre kaçabildi Bartın’da dur ihtarına uymayan sürücü ile polis ekipleri arasında kovalamaca yaşandı. Yaklaşık 30 kilometre boyunca takip edilen araç, Büyükkızılkum plajında durduruldu. Kovalamaca esnasında aracın camından yol kenarına parçalar halinde paketler atan sürücü ve yanındaki şahıs, gözaltına alınırken, araç ise incelenmek üzere Emniyet Müdürlüğü bahçesine götürüldü. Bartın Gölbucağı Kavşağı yakınlarında polisin dur ihtarına uymayan 74 ABN 335 plakalı araç, polisin dur ihtarına uymadı. Hızla kaçan araç, önce sanayi tarafına ardından ise İnkumu yoluna doğru seyir etti. Arkasından polis ekipleri de aracı takip ederek, durdurmaya çalıştı. Araç İnkumu yolunu kapatan polis ekiplerini fark edeince Gürgenpınarı Köyü istikametine seyir etti. Patika ve ara yollardan Büyükkızılkum Köyü’ne doğru devam eden sürücü durdurmak için polis aracın gittiği tüm istikametlerde tedbir alan alarak yolları kapattı. Tıyırtı Rampasındaki kavşakta, bekleyen polis ekipleri, araçlar barikat kurulurken, yol kapanı da hazırlandı. Polisin kovaladığı araç, son olarak Büyükkızlkum Plajına doğru hareket etti. Plajı geçen araç, patika yola girdi. Yolun bitmesi üzerine areçtan inen şahıslar yürüyerek kaçmaya çalıştı. Arkasından gelen şehir içi trafik ekipleri tarafından şahıslar kıskıvrak yakalandı. Olay yerine gelen Asayiş ve Narkotik şube ekiplerinin de desteği ile şahıslar gözaltına alındı. Araç sürücüsünün M.Ö, yanındaki arkadaşının ise M.Y olduğu belirlendi. Kovalamaca esnasında polis ekipleri, kaçan şahısların araç penceresinden yol kenarına doğru küçük parçalar savurduğunu tespit ederken, narkotik polisleri ise paketlerin savrulduğu bölgelerde inceleme yaptı. Araç ise çekici yardımıyla Bartın Emniyet Müdürlüğü binası bahçesine gitirildi. Aracın narkotik ekipleri tarafından detaylı bir şekilde inceleneceği öğrenildi.