EKONOMİ - 11 Eylül 2025 Perşembe 12:54

Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, 5G ihale sürecini değerlendirdi

A
A
A
Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, 5G ihale sürecini değerlendirdi

Daha önce 3G, 4.5G gibi yeni nesil teknolojilerin getirilmesine öncülük eden Vodafone, 5G’de de global deneyimini Türkiye’ye taşımaya hazırlanıyor. Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, 16 Ekim’de yapılacak 5G ihalesine yönelik değerlendirmesinde, "Yalnızca operatörlerin değil, Türkiye’nin dijital geleceği için de kritik bir eşik olacak. Bu da tüm sektörlere verimlilik, hız ve daha çok gelir olarak yansıyacak" dedi.


Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, 16 Ekim’de yapılacak 5G ihalesini değerlendirerek, şirketin 5G hazırlıklarına ilişkin bilgi verdi. Bugüne kadar 98 ülkede 5G deneyimine sahip olduklarını ifade eden Aksoy, Türkiye için de 5G’ye hazır olduklarının altını çizdi. 5G ihalesinin yalnızca operatörlerin değil, Türkiye’nin dijital geleceği için de kritik bir eşik olacağını söyleyen Aksoy, bu fırsatın Türkiye’de dijital dönüşüm hızının katlanacağını; bu durumun da tüm sektörlere verimlilik, hız ve daha çok gelir olarak yansıyacağını belirtti.


"En güvenilir ve en iyi performans gösteren mobil şebekeyiz"


Vodafone’un 2006’dan bu yana Türkiye’de faaliyet gösterdiğini hatırlatan Aksoy, şunları söyledi: "Bu süre zarfında ülkemize 400 milyar TL yatırım yaptık. Bu yatırımın önemli bir kısmını altyapıya yaparak sektörde geçtiğimiz mali yılda mobil altyapısına en fazla yatırım yapan operatör olduk. Bugün itibarıyla yaklaşık 30 bin baz istasyonuyla ülkemiz nüfusunun yüzde 99,81’ini kapsıyoruz. Altyapımızı en yeni teknolojilerle geliştirmeyi sürdürerek, müşterilerimize en iyi dijital deneyimi yaşatmaya devam ediyoruz. Örneğin, yapay zekâ tabanlı Şebeke Kalite Endeksi ile her müşterimizin kullanımına göre ağırlıklı bir skor hesaplayarak şebekemizde yaşadığı deneyimi takip edebiliyoruz. En yeni teknolojileri kendi operasyonlarımızda kullanmanın yanında başka kurumlara da sağlıyoruz. Altyapı yatırımlarının yanı sıra müşterilerimize kolay ve erişilebilir bir iletişim dünyası sunmak için çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Bu çalışmalarımız sonucunda, geçtiğimiz aylarda Almanya merkezli bağımsız araştırma şirketi umlaut’un gerçekleştirdiği en güncel şebeke performans değerlendirmesinde İstanbul’un ve Türkiye’nin en güvenilir ve en iyi performans gösteren mobil şebekesi seçildik."


"Yeni teknolojiler için hep ısrarcı olduk, 5G için de kararlıyız"


Vodafone’un Türkiye’ye yeni teknolojilerin getirilmesi konusunda her zaman öncü ve yönlendirici bir kurum olduğunu belirten Aksoy, şöyle devam etti: "2008’deki 3G ve 2015’teki 4.5G ihaleleri öncesinde kamuoyu ve kamu paydaşlarımız nezdinde bu yeni nesil hizmetlerin kullanıcılarımıza bir an evvel sunulması konusunda ısrarcı bir tutum sergiledik. Aynı kararlılığı 5G için de gösterdik. Ülkemizde 5G hizmetlerinin bir an evvel hayata geçmesi için aktif iletişim yaptık. Tüm bunlar, müşterilerimize en iyi hizmeti sunma isteğimizden, ülkemizin layık olduğu mobil iletişim altyapısına kavuşması gerekliliğinden kaynaklanıyor. Vodafone olarak bilgi havuzumuz çok geniş. Farklı ülkelerde farklı deneyim ve teknolojileri bu havuzda biriktiriyoruz. Bu havuz, dünyanın dört bir yanında hizmet veren Vodafone şirketleri tarafından kullanılıyor. Biz de Vodafone Türkiye olarak bu global deneyimimizi bugüne kadar olduğu gibi 5G teknolojisinde de ülkemize taşıyacağız."


"Dijital kapsayıcılık önemli"


5G’nin yalnızca bir teknoloji geçişi olmadığına, ekonomik ve toplumsal dönüşümün temel taşı olduğuna dikkat çeken Aksoy, şunları söyledi: "Daha fazla spektrumun kullanıma açılması, kapsama ve hizmet kalitesini artırırken; üretimden eğitime, sağlıktan lojistiğe kadar geniş bir yelpazede dijitalleşme fırsatları doğuracak. 700 MHz bandının kapsama bandı olarak eşit şekilde dizayn edilmesi, ülke genelinde dijital kapsayıcılık açısından kritik bir adım. Ayrıca, mobil lisansların 2029 sonrası dönemi de kapsayacak şekilde düzenlenmesini uzun vadeli planlama, yatırım sürdürülebilirliği ve sektörel öngörülebilirlik açısından önemli bir güvence olarak görüyoruz."


"5G’ye geçiş topyekûn değerlendirilmeli"


5G’nin tam anlamıyla hayata geçirilebilmesi için gerekli ortam ve koşulların oluşması gerektiğini ifade eden Aksoy, şöyle konuştu: "5G’ye geçiş topyekûn değerlendirilmesi gereken bir konu. Ülke olarak maksimum faydanın elde edilebilmesi için birçok alanda yatırım yapılması, dengelerin gözetilmesi ve verimliliğin göz önünde bulundurulması önemli. Şebekelerin 5G’ye hazırlığı noktasında operatörler olarak gerekli yatırımları yapmalıyız. Bunun yanında altyapı, özellikle fiber altyapı, spektrum ve endüstri alanında da yatırımlar yapılmalı. Kullanıcılar açısından, 5G ile uyumlu cihaz ekosisteminin geliştirilmesi ve daha erişilebilir hale gelmesi gerekiyor. 5G uyumlu akıllı telefonlara erişimin önündeki taksit sınırı gibi engellerin kaldırılmasının önümüzdeki süreçte önemli olduğunu değerlendiriyoruz. Müşterilerimizin 5G uyumlu bir cihaza sahip olması için sektörde öncü olarak Samsung, Xiaomi, Tecno, Oppo, Vivo gibi birçok marka ile iş birliği yaptık, yapmaya da devam ediyoruz."


"Sabit altyapıya erişim adil koşullarda sağlanmalı"


Rekabetin artması için yatırım taahhütlerinin gigabit erişim sağlayacak altyapılara odaklanması, bu taahhütlerin şeffaf ve denetlenebilir hedeflerle desteklenmesi ve alternatif işletmecilerin pazara etkin katılımını sağlayacak erişim koşullarının geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Aksoy, şöyle devam etti: "5G ihalesinin yanı sıra Türkiye’de pazarın daha sağlıklı gelişmesi için atılması gereken adımlar olduğuna inanıyoruz. Özellikle sabit pazarda rekabetin artırılması için erişim koşullarının geliştirilmesi, alternatif işletmecilerin pazara etkin katılımını sağlayacak yenilikçi çözümlerin teşvik edilmesi ve altyapı yatırımlarının daha kapsayıcı hale getirilmesi bugün her zamankinden daha büyük bir öneme sahip. 5G süreciyle birlikte önemi daha da artan fiber altyapının, mobil pazardaki diğer oyuncular açısından bir rekabet dezavantajına dönüşmemesi kritik bir husus. Bu nedenle, sabit altyapıya erişimin tüm işletmeciler için açık, adil ve ayrım gözetmeyen koşullarda sağlanması, mobil pazarın sağlıklı gelişimi açısından da stratejik önem taşıyor. Ayrıca 12. Kalkınma Planı’nda da yer alan Ulusal Genişbant Stratejisi ve Eylem Planı’nın güncellenmesinin önemini bir kez daha vurgulamak isteriz. Bilindiği üzere, Avrupa Birliği 2030 yılına kadar yüzde 100 gigabit kapsama hedefi doğrultusunda ilerlerken, Türkiye’nin de dijitalleşme vizyonunu yeniden tanımlaması kritik bir ihtiyaç. BTK’nın etkin gözetim rolünün güçlendirilmesi ve farklı regülatif araçların devreye alınması, sektörde sürdürülebilir rekabet ve kapsayıcı dijitalleşme için hayati öneme sahip."


"Yapısal dönüşüm fırsatları değerlendirilmedi"


Aksoy, sabit altyapı imtiyazının 2050’ye kadar uzatılması hakkında ise şöyle konuştu: "Bu noktada maalesef sektör ve kullanıcılar için uzun zamandır talep edilen yapısal dönüşüm fırsatlarının değerlendirilmeden geçildiğini düşünüyoruz. Yapısal ayrışma, başka bir deyişle perakende ve toptan hizmetlerin birbirinden bağımsız olarak yürütülmesi ve ortak altyapı şirketinin kurulması yönündeki çağrılarımızın karşılık bulmaması üzücü. Bu durum, aksak piyasa koşullarından ötürü önümüzdeki 25 yıl boyunca rekabetin istenilen seviyelere çıkamamasına ve yatırım ortamının daralmasına yol açacak. En önemlisi, ülkemizin ihtiyacı olan sabit genişbant altyapısının hızlı bir şekilde yaygınlık kazanması gecikecek."


"5G projelerimiz devam ediyor"


Vodafone Türkiye’nin hayata geçirdiği 5G projelerine de değinen Engin Aksoy, şunları söyledi: "2023-24 sezonunda Vodafone Sultanlar Ligi play-off final serisinde uyguladığımız 5G destekli Şahin Gözü sistemiyle salondaki ve ekran başındaki seyircilerin seyir zevkini artırdık. Aynı sezon, Voleybol Milletler Ligi döneminde Antalya Spor Salonu’na 5G’yi kurduk ve maçlarda oluşturulan istatistik ve ölçümlerin anlık olarak 5G ile dünyadaki diğer yayıncılara gitmesini sağladık. 2024-25 sezonunda da 5G destekli Şahin Gözü sistemini Burhan Felek Vestel Voleybol Salonu’nda oynanan normal sezon maçlarında ve play-off 1-4 etabı maçlarında kullandık. Şahin Gözü, bu uzunlukta bir sezona sahip ulusal bir ligde sezonun tamamında ilk defa kullanılmış oldu. Vodafone Sultanlar Ligi de böyle bir uygulamaya ev sahipliği yapan Avrupa’daki ilk lig oldu. Yine bu sezon, Voleybol Milletler Ligi için Sinan Erdem Spor Salonu’na 5G’yi kurduk.


İstanbul Havalimanı, 4 büyük futbol takımımızın stadyumları ve TBMM gibi önemli lokasyonlarda da 5G’yi kullanılabilir hale getirdik. Vodafone 5G ile Türkiye’nin ilk canlı 5G hologram konserini gerçekleştirdik. İşitme engelli gencimiz Bager Çalışcı 5G’nin eş zamanlı bağlantı teknolojisi sayesinde Haluk Levent ile piyano resitali yaptı. Son olarak 5G bağlantısı sayesinde, Malatya’nın Orduzu Köyü’ndeki genç voleybolcu kızlarımız ile Kadın Milli Voleybol Takımımız bir voleybol maçı gerçekleştirdi."



Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, 5G ihale sürecini değerlendirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da Üç Aylar başlangıcında Terzibaba Külliyesi’nde sabah namazı programı düzenlendi Erzincan’da Üç Aylar’ın başlaması dolayısıyla İl Müftülüğü tarafından Terzibaba Külliyesi’nde özel bir sabah namazı programı düzenlendi. Programa vatandaşlar yoğun ilgi gösterirken, manevi bir atmosferde geçmesi dikkat çekti. Sabah namazının hep birlikte kılınmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve dualar edildi. İl Müftülüğü yetkilileri, programın Üç Aylar’ın ruhuna uygun şekilde düzenlendiğini belirterek, vatandaşların bu dönemi ibadet ve dua ile değerlendirmelerinin önemine değindi. Programa katılan vatandaşlar, bu tür dini etkinliklerin toplumsal birlik ve dayanışmayı güçlendirdiğini ifade ederek, manevi duyguların pekişmesine vesile olduğunu söylediler. İl Müftülüğü yetkilileri, ilerleyen günlerde Üç Aylar boyunca çeşitli dini sohbet, mevlit ve programların da düzenleneceğini duyurdu. Erzincan’da düzenlenen sabah namazı programı, hem bireysel hem de toplu ibadet imkanını sunarak, vatandaşlara ruhani bir deneyim yaşattı. Etkinlik, yerel halkın dini değerler ve toplumsal bağlılık açısından bir araya gelmesini sağladı ve özellikle aileler ile gençlerin yoğun katılımıyla dikkat çekti. İl Müftülüğü, Üç Aylar boyunca bu tür programların devam edeceğini belirterek, vatandaşları dini faaliyetlere katılmaya davet etti. Bu sayede hem manevi kazanımlar sağlanacak hem de toplumda birlik ve beraberlik duygusu pekiştirilecek.
Ankara Buldukları 1.3 milyonluk altını sahibine teslim eden çocuklar ilk kez konuştu Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Bağcılar’da yolda buldukları ve içerisinde 1 milyon 300 bin lira değerinde altın olan çantayı sahibine ulaştıran çocuklarla ailelerini ziyaret etti. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Bağcılar’da yolda buldukları ve içinde 1 milyon 300 bin lira değerinde altın olan çantayı sahibine ulaştıran çocukları ve ailelerini ziyaret etti. Çocuklar yaşadıkları olayı Bakan Kacır’a anlattı. Bakan Kacır da, "Maalesef hep olumsuz şeyler haber oluyor. Böyle güzel bir şeyin olması, duyulması olması benim çok hoşuma gitti" dedi. Bakan Kacır, sosyal medya hesabından, ziyarete ilişkin görüntüleri paylaştı. Kacır, İstanbul Bağcılar’da yolda buldukları içi altın dolu bir çantayı, sahibine ulaştıran 13 yaşındaki Samir Hasanova ile 12 yaşındaki Selim Bayhan’ı ve ailelerini tebrik etti. İki çocuk yaşadıkları olayı Bakan Kacır’a, "Elimize aldığımızda ağırdı. İçerisine baktık, altın doluydu, kuyumcunun kartı da vardı" dedi. Bakan Kacır ise, "Biz sizi internette gördük. Maalesef hep olumsuz şeyler haber oluyor. Böyle güzel bir şeyin olması, duyulması olması benim çok hoşuma gitti. Böyle pırıl pırıl gençlerin olmasından çok mutlu olduk. Biz de sizinle gurur duyduk. Hayat boyu doğru dürüst şekilde yola devam edersiniz inşallah" temennisinde bulundu. Sıcak diyalogların geçtiği evde Bakan Kacır çocuklara diz üstü bilgisayar ile TEKNOFEST montu hediye etti. Bakan Kacır’a Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız da eşlik etti. İstanbul Bağcılar’daki Kemalpaşa Mahallesi’nde yolda yürüdükleri sırada içinde altın olan çantayı bulan 2 çocuk, çantayı çevredeki bir esnafa götürmüştü. Esnaf çantanın içinde bulunan kartvizitten altınların alındığı kuyumcuyu tespit etmiş, esnaf ve 2 çocuk, kuyumcuya giderek altınları sahibine teslim etmişti. Öte yandan, çocukların ve esnafın çantanın sahibini bulmak için bir kuyumcuya girmesi iş yerinin güvenlik kamerasınca kaydedilmişti.
Kocaeli 7 kez üst üste Türkiye şampiyonu olmuştu, bugün sporu bıraktı Artistik Buz Pateni’nde üst üste elde ettiği başarılarla piste imzasını atan ve uluslararası organizasyonlarda Türkiye’yi başarıyla temsil eden milli sporcu Burak Demirboğa kariyerini noktaladı. Alkışlar arasında son kez piste çıkan başarılı sporcu, "25 yılın ardından sporculuğumu sonlandırdığım için mutlu, huzurlu ve hüzünlüyüm. Geriye bakınca pişman olmayacağım. Başardıklarım için mutluyum" dedi. 18-21 Aralık tarihleri arasında Kocaeli’de düzenlenen Artistik Buz Pateni Türkiye Şampiyonası son günkü büyükler kategorisi performanslarıyla tamamlandı. Kocaeli Olimpik Buz Sporları Salonu’ndaki şampiyonanın son gününde Buz Pateni Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Derya Aksoy, Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü Gökhan Yavaşer de takip etti. Şampiyonanın son gününe, 7 yıl üst üste Türkiye şampiyonu olan ve 235 puanlık rekoru elinde tutan milli sporcu Burak Demirboğa’nın son kez piste çıkarak veda etti. Son şampiyonada sporculuk kariyerini 186.77 puanla ikinci olarak noktalayan başarılı milli sporcuya gösterilen yoğun ilgi, sevgi ve saygı zaman zaman duygusal anların yaşanmasına neden oldu. "25 yılın ardından sonlandırdığım için mutlu ve hüzünlüyüm" Kariyerine antrenör olarak devam etmeyi planlayan başarılı sporcu Burak Demirboğa, duygularını İHA mikrofonuna paylaştı. Demirboğa, "Ağabeyimin başlamasının ardından onu takip ederek buz sporculuğuna başladım. Burada başladık. 25 yılın ardından bu buzda sporculuğumu sonlandırdığım için hem mutluyum, huzurluyum, biraz da hüzünlüyüm. Ama başardıklarım ve yaptıklarım için mutluyum. Geçmişe baktığımda pişman da olmayacağım. Emekleri ve destekleri için aileme, hocalarıma, federasyonumuza, herkese teşekkür ederim" dedi. "Olimpiyat kotası için beklemiştim. Bu sene sonlandırmam planlanan bir şeydi" Burak Demirboğa, sporu bırakma kararını ve kariyerinin devamıyla ilgili şunları söyledi: "Uzun yıllardır bu seneye göre kendimi planlamıştım. Olimpiyat kotası almak için beklemiştim. Onu da kaçırdık, alamadık. Bu sene sonlandırmam planlanan bir şeydi. Bundan sonra antrenörlük kısmında devam edeceğim. Kendi antrenörümün yanında yeni sporcular yetiştirmek için mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra buzdan kopamam. Doğduğumdan, gözümü açtığımdan beri buzun içindeyim. Yine buz pistinde bu sefer pistin dışında devam edeceğim." "Benden iyi sporcular yetiştirmeyi hedefliyorum" Başarılı sporcular yetiştirmeyi hedeflediğini sözlerine ekleyen Demirboğa, "7 kere Türkiye şampiyonu oldum. 6 kere Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi temsil ettim. Avrupa Şampiyonası’na finallere kalmayı 4 kere başardım. Bir de challenger seride tek madalya sahibiyim. Bu şekilde kariyerimi sonlandırmış oldum. Benim yaptığımın daha iyisini yapacak sporcular yetiştirmek hedefindeyim. İnşallah gelecek sporcular çok daha üstünü başarabilir" temennisinde bulundu. "Antrenörüm şansımdı. İlk Avrupa şampiyonamda finallere kaldığım anı hiç unutamıyorum" 25 yıllık süreçte unutamayacağı olay ve kişileri de paylaşan Demirboğa, "Kişi kesinlikle antrenörüm. Çok şanslıyım o konuda. Allah bana böyle bir antrenör nasip etti. Onun sayesinde, buz içinde ve buz dışında, her yerde yanımdaydı. Sürekli beni motive etti. Bu konuda çok şanslıydım. Unutmadığım olaylar ise; ilk Avrupa şampiyonasında finallere kaldığım anı hiç unutamıyorum. Benim için de, Türkiye için de çok mutluluk vericiydi. Bir de challenger seride tek madalya olduğum ilk yarışmada da çok farklı duygular hissetmiştim. Bu iki anım mutluluk ve gurur vericiydi" diye konuştu. "Aileler çocuklarını güvenle buz pistine gönderebilir. Korkuları olmasın" Son olarak çocuklarını buz sporlarına göndermek isteyen ailelere mesaj veren milli sporcu Burak Demirboğa, "İnsanlar buzu duyunca tedirgin olabiliyor. Ayaklarını kırarım ya da kafamı vururum korkusu falan oluyor. Ama diğer sporlara göre çok daha az riskli bir spor. Çünkü sakatlık oranına baktığınızda hiç korkulacak düzeyde değil. Tabii ki sakatlık da oluyor. En bilindik spor olan futbolda çok daha fazla sakatlık yaşayabiliyorlar. Buz pistine çok rahat bir şekilde, güvenle gönderebilirler. Akıllarında soru işaretleri olmasın" ifadelerini kaydetti. Antrenör Rana Belkıs Göçmen: "Birlikte bir devri kapattık" 25 yıl boyunca Burak Demirboğa’yı çalıştıran, önemli müsabakalarda kürsüye taşıyan antrenör Rana Belkıs Göçmen, "Burak ile beraber bir çeyrek asrı, bir devri kapattık. 6 yaşında teknik olarak çalışmaya başladık ama ben onu 4 yaşından beri tanıyorum. Çalıştırmak için çok peşinden koştum. ‘Asla bir kadın hoca ile çalışmam’ diyerek ağladığı günlerden bugünlere diyebilirim. 25 senedir hiç ayrılmadan; iyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla büyük bir savaşın içinden geçerek 25 seneyi tamamladık. Hala çok formda. Çok formda ama zamanı gelmişti, tatlı bitirmek istedik. Bundan sonra Burak ile beraber çok daha iyi sporcular yetiştirip olimpiyatlara hazırlanmaya çalışacağız. Çok büyük ihtimalle beraber çalışacağız. Kocaeli’de çok yetenekli sporcular var. Bugünün junior şampiyonu keza yine Kocaeli’den. Bundan sonra yola beraber devam edeceğiz" şeklinde duygularını paylaştı. Gökhan Yavaşer: "Türk sporuna verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ederim" Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü Gökhan Yavaşer, ise başarılı kariyere sahip sporcu hakkında şöyle konuştu: "Burak Demirboğa güzel bir kariyerin ardından sporu bıraktı. Türk sporuna ve özellikle Kocaeli’mize ve milli takıma verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Kocaeli birçok branşta şampiyon sporcular yetiştiriyor. Olimpiyat ve Avrupa şampiyonları yetiştiriyor. Bu sporculardan biri de Burak. İnşallah Burak teknik adam olarak ülkemize hizmet edeceğini düşünüyorum. Daha birçok şampiyon sporcular yetiştirecek. Emeği geçen anne ve babasına, ailesine, antrenörüne, tüm ekibe, gençlik ve spor ekibine, bakanlığımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Kocaeli’nin ve ülkemizin sporcu için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Yeni Türkiye şampiyonu en güçlü rakibine duygusal veda etti Son olarak bu yıl kürsünün en tepesine çıkan ve ikinci kez Türkiye şampiyonluğunu elde eden Alp Eren Özkan, buza veda eden güçlü rakibiyle ilgili değerlendirmede bulundu. Alp Eren Özkan, "Burak abiyi çok uzun zamandır tanıyorum. 10-12 yaşındayken onun ilk Türkiye şampiyonluğunda bende minikler kategorisindeydim ve ailesiyle birlikte onun şampiyonluğunu kutlamıştım. Kendisiyle çok iyi bir ilişkimiz var. Bana çok iyi rol model oldu. Onunla mükemmel zamanlar geçirdik. Buz patenini bana çok iyi anlattı, tanıttı. Onunla buzu paylaşmak benim için gurur verici. Sporu inanılmaz derecede ilerleten, bir önceki nesil için imkansız görünen şeyleri norm haline çeviren ve çocuklar için çok güzel yol açan bir sporcumuz. Burak ağabey onu ne kadar çok sevdiğimi biliyor. Onunla son kez buzu paylaşmak benim için de gurur vericiydi. Onu çok seviyorum" ifadelerini kaydetti. "Umarım benim yaptığımın çok üstünde başarılar elde edecektir" Türkiye şampiyonluğunda birincilik kürsüsünü devrettiği Alp Eren Özkan’ın kendisiyle ilgili değerlendirmesi üzerine Burak Demirboğa, "Geçen sene de Türkiye şampiyonu o olmuştu. Ben ondan önceki 7 yılın şampiyonu oldum. Onun için çok gururlu ve mutluyum. Umarım benim yaptığımın çok daha üstünde başarılar elde edecektir. Yolu açık olsun. Hep destekçisiyiz ve bundan sonra takipçiyiz. Elimizden ne geliyorsa ona yardımcı olacağız" diye karşılık verdi.