GÜNDEM - 04 Eylül 2025 Perşembe 12:22

Vodafone Vakfı ve AÇEV, deprem bölgesinde binlerce hayata dokundu

A
A
A
Vodafone Vakfı ve AÇEV, deprem bölgesinde binlerce hayata dokundu

Deprem bölgesindeki çalışmalarıyla ekonomik ve sosyal hayatın desteklenmesine katkı veren Vodafone Vakfı, Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) işbirliğiyle hayata geçirdiği Çocuk ve Aile Merkezleri ile 2 yılda 18 binin üzerinde çocuk, ebeveyn ve genç kadının hayatına dokundu. Adıyaman ve Gaziantep’teki merkezler devredilirken, Hatay’daki merkez faaliyetlerini sürdürecek.



Toplumsal değişim ve gelişimin öncüsü olma hedefiyle faaliyetlerini sürdüren Vodafone Vakfı, deprem bölgesindeki çalışmalarını sürdürüyor. Bölgedeki insanların geleceğe umutla bakmasını sağlayan projelere imza atan vakıf, AÇEV işbirliğiyle hayata geçirdiği Çocuk ve Aile Merkezleri ile 2 yılda 18 binin üzerinde çocuk, ebeveyn ve genç kadının hayatına dokundu. Adıyaman’daki merkez Adıyaman Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne ve Gaziantep’teki merkez Nurdağı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yeni işlevleriyle faaliyetlerine devam etmek üzere devredilirken, Hatay’daki konteyner kentte bulunan merkez ise vakıf ve AÇEV işbirliğinde faaliyetlerini sürdürecek.


Gaziantep Çocuk ve Aile Merkezi çalışanlarıyla bir araya gelen Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, "Vakıf olarak, 6 Şubat depremlerinden hemen sonra, ‘teknoloji hayatın hizmetinde’ vizyonumuz ve doğal afetlerle mücadele çalışmalarımız kapsamında iş ortağımız AÇEV ile birlikte hızla sahaya koştuk. Gaziantep, Adıyaman ve Hatay’da kurduğumuz Çocuk ve Aile Merkezleri binlerce çocuğa ve kadına güvenli alanlar sağladı, ailelere yeniden ayağa kalkma gücü verdi. Bu merkezlerde çocuklar ve ebeveynlerin yanı sıra kadınların ve kız çocukların da psikososyal yönden desteklenmesi ve güçlenmesi amacıyla pek çok çalışma hayata geçirildi. İki yılın ardından Adıyaman ve Gaziantep’teki merkezlerimizi bölgedeki ihtiyaçları göz önünde bulundurarak devrediyoruz. Yaptığımız sosyal etki ölçümlerine göre, bu merkezler sadece fiziksel birer mekân değil, umudu, dayanışmayı ve yeniden inancı büyüten yaşam alanları oldu. Sosyal faydayı gözle görünür hale getirdi. Bu yolculuktaki en büyük gücümüz olan AÇEV’e Vodafone Vakfı adına teşekkürlerimi sunuyorum" şeklinde konuştu.


AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt ise şunları söyledi:


"AÇEV olarak erken çocuklukta müdahale alanındaki uzmanlığımız ve afet sonrası destek alanındaki deneyimimizle, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından da çocuklar, anne babalar ve genç kadınların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için sahadaydık. Uzun yıllardır paydaşımız olan Vodafone Vakfı’nın da değerli destekleriyle Çocuk ve Aile Merkezlerimizi hayata geçirdik. Çok yakında sonuçlarını paylaşacağımız etki araştırmamızın bulguları, yürüttüğümüz çalışmaların ve uyguladığımız programların, çocuklar ve yetişkinler üzerindeki olumlu ve anlamlı katkısını gösteriyor. Katılımcılar, psikolojik olarak iyi olma hallerinde belirgin bir iyileşme olduğunu ifade ediyor. Araştırma aynı zamanda, merkezlerimizin, afet bölgesindeki tüm çocuklara ve ailelerine sunulacak hizmetler açısından bir model ve standart oluşturma konusunda da yol gösterici olduğunu ortaya koyuyor. Ülkemizin en büyük afetlerinden birinin ardından bölgeye sosyal etkisi güçlü projelerle katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyor; Adıyaman ve Gaziantep’teki merkezlerimizi devredip, Hatay’daki merkezimizde çalışmalara devam ederken umudu çoğaltmak üzere birlikte yol aldığımız Vodafone Vakfı’na bir kez daha teşekkür ediyoruz."


Depremden etkilenenlere psikososyal destek


Yapılan açıklamaya göre, vakfın afet bölgesinde yaşayanların desteklenmesi amacıyla AÇEV işbirliğiyle Adıyaman, Gaziantep ve Hatay’da kurduğu Çocuk ve Aile Merkezleri’nde, depremden etkilenenlerin ihtiyaçları doğrultusunda ve uzman kadroların desteğiyle oluşturulmuş bilimsel temelli eğitim programları uygulanıyor. Bu kapsamda, bölge halkının psikososyal yönden desteklenmesi, çocukların öğrenme kayıplarının telafi edilebilmesi, anne babaların ebeveynlik rollerinde güçlendirilmesi ve bu süreçte çocuklarının gelişimini destekleme becerilerinin artırılması, aynı zamanda genç kadınların güçlenmesine yönelik çalışmalar yapılıyor. Projede, yaz ve kış dönemi program uygulamaları ve kütüphanede gerçekleşen faaliyetlerle toplam 18 bini aşkın çocuk ve yetişkine ulaşıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.