ASAYİŞ - 04 Aralık 2024 Çarşamba 10:25

Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine 13’üncü gününde devam ediliyor

A
A
A
Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine 13’üncü gününde devam ediliyor

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı davanın görülmesine 13’üncü devam ediyor. Bugün görülecek olan celsede ara karar açıklanması bekleniyor.

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 13’üncü gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu. Bugün görülecek olan celsede mahkeme heyetinin ara kararını açıklaması bekleniyor.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK’dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı.

İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını, evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK’ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK’dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı.

Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına karlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi. Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi.

Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf, infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım örgüt mensuplarının yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçek olmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı. Soruşturma kapsamında incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin "kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri" gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden, merkezden, hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi.

Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünde tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın hekim kontrolü olmaması, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Düzey olmamasına rağmen 3. Düzey hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından örtbas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta dosyası düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı.

İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde "TPN tüketimini azaltın" şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı.

İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. İddianamede diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.

Gamze Şenyiğit - Melike İnal 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Takım otobüsüne taşlı saldırıda sportif direktör yaralandı Nesine 3. Lig 2. Grup’ta mücadele eden Uşakspor otobüsüne deplasmanda yaptığı maçın ardından Balıkesir dönüşünde taşlı saldırı oldu. Saldırı sonrası bir Sportif Direktörü yaralandı. Nesine 3. Lig 2. Grup’ta mücadele eden Uşakspor bugün Balıkesirspor ile mücadele için Balıkesir’e gitti. Maç dönüşün ardından dönüş yoluna çıkan Uşakspor kafilesi Balıkesir’den Manisa istikametine seyir halindeyken henüz kimliği tespit edilemeyen şahıs veya şahıslarca taşlı saldırıya uğradı. Saldırı sonucunca camın kırılmasın ardından Uşakspor Sportif Direktörü Hasip Hayırcı yaralandı. Konuyla ilişkin Uşakspor Başkanı Doğukan Kurnaz açıklamalarda bulunarak; “Balıkesirspor maçı sonrası Uşak’a dönerken Balıkesir-Manisa yolu istikametinde futbolcularımızın içinde bulunduğu otobüse yapılan, spor ve insanlığa yakışmayan, çirkin ve ahlaksız saldırıyı esefle kınıyoruz. Bu yapılan alçakça saldırı, tamamen bir insanlık dışı davranıştır. Hiçbirimiz bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Bunu yapanların da sporla, taraftarlıkla ilgisi yoktur. Uşakspor camiasına geçmiş olsun diyor, saldırıda yaralanan Sportif Direktörümüz hasip Hayırcı’ya acil şifalar diliyoruz. Bu saldırıyı yapanların biran önce emniyet güçlerimiz tarafından bulunup, adalete teslim edilmesini bekliyoruz. Bu saldırı sadece kulübümüze değil türk futboluna yapılmış bir saldırı olarak addediyor ve sorumluların yakalanıp bir an önce hak ettikleri cezayı almaları için Uşakspor yönetimi olarak olayın takipçisi olacağımızı beyan ediyoruz.” dedi. Balıkesirspor’dan geçmiş olsun mesajı Balıkesirspor sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımda; “Bugün oynadığımız Uşakspor maçının ardından konuk takımın Pamukçu civarında kendini bilmez insanlıktan nasibini almamış üç beş kişi tarafından saldırıya uğradığı bilgisini üzüntüyle öğrendik. Dün Balıkesir’e ayak basan Uşakspor kafilesini Başkanımız Abdullah Bekki ve As Başkanımız İsa Tamer Çelik ziyarette bulunmuş ve başkanlar düzeyinde son derece dostane görüntüler ortaya çıkmıştır. Yine bugün Balıkesirspor taraftarları ile Uşakspor taraftarları futbolun içerisinde olabilecek bir ortamda futbolcularını desteklemiş ve maçta gerilim hiçbir zaman yükselmemiştir. Şehir dışında yaşanan bu olayın kim ya da kimler tarafından yapıldığı bilinmemekte olup bu durumun kulübümüzle hiçbir ilgisi yoktur. Münferit gelişen bu olayda yaralanan Uşakspor Sportif Direktörü Hasip Hasırcı’ya ve Uşakspor kafilesine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, futbolda şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Ayrıca sürecin takipçisi olacağımızı da kamuoyuyla paylaşıyoruz.” ifadelerine yer verildi. Balıkesir Valiliğinden konuya ilişkin açıklama yapıldı Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu’nun sosyal medya hesapları üzerinden yapılan paylaşımda ise; “Bugün ilimizde oynanan Balıkesirspor ile Uşakspor arasındaki futbol müsabakasından sonra Uşakspor kafilesini yapan otobüsler şehir dışında Pamukçu mevkiinde seyir halinde iken kendini bilmez bir kişi tarafından taş atılması sonucu Uşakspor Sportif Direktörü Hasip Hayırcı’nın yaralandığını öğrendim.Hocamıza ve Uşakspor kafilesine geçmiş olsun diyor,olayın başarısızi yada başarısızlıklarının yakalanması için ne yapılması gerektiğinin dikkate alınmasını isterim.” ifadeleri kullanıldı.