ASAYİŞ - 19 Haziran 2017 Pazartesi 18:51

Askeri casusluk kumpas davası

A
A
A
Askeri casusluk kumpas davası

İzmir’deki ’askeri casusluk’ soruşturmasında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin sahte delil ürettiği iddialarına ilişkin 10’u tutuklu 68 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.

İzmir’deki ’askeri casusluk’ soruşturmasında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin sahte delil ürettiği iddialarına ilişkin 10’u tutuklu 68 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Öğleden sonra devam eden duruşmada müştekiler ve tanıklar dinlendi.


İzmir Emniyet Müdürlüğüne 10 Ağustos 2010’da gelen bir e-posta üzerine askeri gizli bilgi ve belge bulundurma iddialarına ilişkin başlatılan operasyonla aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 kişi, devletin gizli bilgi ve belgelerini yabancı istihbarat servislerine vermekle suçlanmıştı. Açılan davada İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi tüm sanıkların beraatına hükmetmişti. Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma davasında sahte deliller üretilerek kumpas kurulduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada 25 kişi tutuklanmıştı. Soruşturmaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan Fetullah Gülen’in bir numaralı sanık olarak yer aldığı 68 sanıklı iddianamede, sanıklar hakkında ’silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği, üyeliği, örgüt faaliyetleri kapsamında devlet ve ülkenin bütünlüğünü bozmak, hukuka aykırı kişisel verileri kaydetmek, iftira, kamu görevlisinin resmi evrakta sahteciliği, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek ve yaymak, özel hayatın gizliliğini ihlal, suç delillerini yok etmek, gizlemek, değiştirmek ve suç uydurmak’ gibi suçlamalar yer aldı. Yargılama sırasında tahliyeler ve tutuklamalar olurken, 68 sanıktan 10’u hala tutuklu bulunuyor.


İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz yargılanan bazı sanıklar, müştekiler, taraf avukatları katıldı. Öğle arasından sonra duruşma, müşteki ve tanıkların dinlenmesi ile devam etti. Muvazzaf subay olan müşteki E.E., ’’2011’de Ankara’da yasa dışı yollarla telefonum dinlendi. Maddi ve manevi kayıp yaşadım. Görevden uzaklaştırılmadım ancak mesleki kariyerim zedelendi. Sanıklardan şikayetçiyim’’ dedi.


Haksız yere 19 ay 20 gün cezaevinde yattığını dile getiren müşteki emekli Albay Erhan Murat Akdeniz ise, ’’İşlemediğim bir suç nedeniyle ağır bir bedel ödedim. Bana iftira atarak kumpas kuranlardan şikayetçiyim’’ diye konuştu.


Emekli Emniyet Müdürü Ömer Aydın da, ’’Benim gibi örgüte karşı dik duran ve vatan sevdalısı emniyet müdürlerine FETÖ kumpas kurdu. Başta örgüt elebaşı Fetullah Gülen olmak üzere bu davada yargılanan bazı sanıklardan şikayetçiyim’’ dedi.


Müştekilerin ardından tanıklar dinlenildi. Tanık emekli Albay İ.H.O., ’’Kamuoyunda İzmir askeri casusluk davası olarak bilinen davada yargılamanın ardından beraat eden Üsteğmen Sunay Akkaya’nın evindeki aramaya Merkez Komutanlığı adına katıldım. Akkaya’nın şehir dışında olduğunu bildiğimden özellikle ev arkadaşının aramada yer almasını istedim. Eve girer girmez kimsenin içeriye dağılmamasını ve odalara bireysel olarak girilmemesi yönünde talimat verdim. Ancak emniyet mensupları ilk başta itiraz etti. Elinde eldiven olmadan arama yapan polisler, dijital materyallerden imaj almadan tutanak tuttu. Üsteğmen Sunay Akkaya’nın yatak odasının lambası patlak olduğundan arama odaya çekilen seyyar lamba aracılığıyla gerçekleştirildi. Odadaki dolabın arkasında harici hard diski bulunduğu pozisyon gereği ilk ben gördüm. Ancak polisler de rahat bir şekilde bunu görebilecek yerdeydi” ifadelerini kullandı.


İzmir askeri casusluk davasında bir numaralı sanık olarak yargılandıktan sonra beraat eden Narin Korkmaz’ın görme engelli babası Atilla Korkmaz da tanık olarak dinlendi. Atilla Kokmaz, ’’İki katlı olan evimizin alt katında polisin yaptığı aramalarda herhangi bir şey bulunmadı. Üst katta oturan kızım Sümeyra ve damadımın aşağı kata gelmesinin ardından üst katın kapısının açık olduğunu belirtip, ’Kapımız açık kaldı, kapatalım’ demesine rağmen polis yukarı çıkmasına izin vermedi. Daha sonra polisler kimsenin olmadığı üst kata çıktı. Kısa süre sonra polisler aşağıya kızım Narin Korkmaz’a ait olduğunu iddia ettikleri siyah bir poşet getirdiler. Poşette bazı materyaller vardı. Elimle dokunduğumda materyallerin tozlu olmadığını, temiz olduğunu hissettim. Temiz olan bu materyallerin çok önceden beri saklanmadığı belliydi. Ayrıca 10 gün önce hamile olan büyük kızım Sümeyra üst katta temizlik yapmış, polisin bulduğu siyah poşete rastlamamıştı" dedi.


Mahkeme heyeti bugünlük duruşmaya son verirken, duruşma yarın sabah devam edecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Başkan Aydın 1 Mayıs’ı emekçilere birlikte kutladı Bursa’daki 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü yürüyüşüne katılan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, işçilerin bayramını kutladı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Osmangazi’de coşkuyla kutlandı. Stadyum Caddesi’ni takiben İpekiş Kavşağı, Darmstadt Caddesi, İlkbahar Caddesi ve Kent Meydanı’na kadar gerçekleştirilen 1 Mayıs yürüyüşüne Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten de katıldı. Sivil Toplum Kuruluşları, oda ve dernekler, siyasi parti temsilcileri ve işçiler, ellerinde Türk bayrakları ve sloganlarla yürüyerek İşçi Bayramını kutladı. Coşkunun hiç azalmadığı yürüyüşte, işçiler taleplerini haykırdı. Arkasında büyük bir kalabalıkla yürüyerek 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde işçileri yalnız bırakmayan Başkan Aydın, verdiği mesajda "Her zaman işçilerimizin, emekçilerimizin yanındayız. Eğer işçiler haklara sahip değilse, evine sıcak ekmek götüremiyorsa, sosyal haklarını alamıyorsa, çalışma barışı yoksa o ülkede kimse mutlu olamaz. Bugün bir bayram ve işçilerimiz, emekçilerimiz burada birlik beraberlik ve dayanışma örneği gösteriyor. Herkesin eşit, özgürce ve kardeşçe bir arada yaşayabildiği bir dünya en büyük temennimiz" dedi.
Uşak Uşak’ta 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinliklerle kutlandı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, yurt genelinde olduğu gibi Uşak’ta da çeşitli etkinliklerle kutlandı. Uşak Belediyesi Yöresel Ürünler Çarşısı önünde toplanan siyasi ve sivil toplum örgütleri, İsmetpaşa Caddesi’nde kortej yürüyüşü yaparak kent merkezindeki 15 Temmuz Şehitler Meydanı’na geldi. Topluluk alana polis aramasının ardından alınırken, güvenlik önlemleri üst seviyede tutuldu. Ellerine Türk bayrağı alan işçiler ve aileleri, çalınan şarkılara eşlik etti. Kutlamalara CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, Belediye Başkanı Özkan Yalım ve CHP İl Başkanı Sevinç Soner Yazgan da katıldı. Alanda kutlamalar saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Burada konuşma yapan Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, tüm emekçilerin ve çalışanların 1 Mayıs İşçi ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, işçilere gerekli zamlar için uğraşacağını dile getirdi. Öte yandan Başkan Yalım’ın konuşmasının ardından CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba kürsüde tek kişinin konuşmasına tepki göstererek, partililerle alandan ayrılmak istedi. Karaoba, kendisini ikna etmeye çalışan sendika temsilcilerine, “Yalakalığa karşıyım. Bu benim partimin belediye başkanı da olsa karşıyım yalakalığa. Sendikalar konuşacaksa sendikalar konuşacak. Belediye başkanı konuşacaksa milletvekili de konuşacak. Bu herkes için geçerli” dedi. Yaşanan gerginliğin ardından tekrar miting alanına dönerek konuşma yapmak için sahneye çıkan Karaoba, herkesin 1 Mayıs’ını kutlayarak, “Bugün ben konuşmayacaktım burada. Bakın sendikaların bir özelliği vardır. Burada siyasi partiler konuşmaz. Bugün işçilerin günüdür, emekçilerin günüdür. Ancak bir kişi konuşuyorsa herkes konuşmalıdır. Tüm siyasi partilere konuşma hakkı verilmelidir. Herkes işçinin yanında ama çıkıp gerçek duygularını burada mutlaka paylaşmak zorundadırlar. Ben CHP milletvekili olarak, katıksız devrimci bir insan olarak her zaman işçinin yanındayım” diye konuştu. Konuşmaların ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Karaoba, “Burada Tertip Komitesi bir kişiye söz vererek diğerlerine vermemekle, ben bu işi protesto ediyorum. Böyle bir şey yok. Burada sorun bir kişinin konuşması, diğerinin konuşmaması, konuşan kişinin kişiliğiyle benim partiden, başka partiden olmasıyla ilişkili değildir. Buranın en büyük temsiliyeti, CHP’nin temsiliyeti İl Başkanımız Sevinç Yazgan’dadır. Benim il başkanımı eğer orada konuşturtmayacaksa, Uşak’ın tek CHP milletvekilini konuşturtmayacaksa bunu baştan söyleyecek. Bizim kızdığımız şey budur” ifadelerini kullandı. Kutlamalar halay çekilmesiyle son buldu.