EKONOMİ - 14 Eylül 2017 Perşembe 12:15

Her 100 Alman’dan 10’unu Türkler giydiriyor

A
A
A
Her 100 Alman’dan 10’unu Türkler giydiriyor

Almanya’da her 100 kişiden 10’unu giydiren Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, Almanya’da düzenlenen Munich Apparel Source Fuarı’na katılarak koleksiyonlarını tanıttı ve yeni ticari bağlantılarla yurda döndü.

Almanya’da her 100 kişiden 10’unu giydiren Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, Almanya’da düzenlenen Munich Apparel Source Fuarı’na katılarak koleksiyonlarını tanıttı ve yeni ticari bağlantılarla yurda döndü.


Dünyanın en büyük kumaş fuarlarından biri olan Munich Fabric Start Fuarı ile eş zamanlı düzenlenen, Munich Apparel Source Fuarı’na Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliğinin (EHKİB) Türkiye Milli Katılım Organizasyonu ile 14 Türk firması katıldı. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, büyük ziyaretçi çeken dünyanın en büyük kumaş fuarlarından biri olan Munich Fabric Start Fuarı’nın girişine kurduğu özel tasarım mağaza ile Türk hazır giyim ve konfeksiyon ürünlerinin Türkiye standı dışında farklı bir noktada daha Almanların beğenisine sundu.



“İhracatımız siyasi gelişmelerden etkilenmedi”


Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün, Almanya’nın Avrupa’daki en büyük tedarikçisi olduğunu ve yüzde 10 pazar payına sahip olduğunu belirten Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler, dünya genelinde ise Çin ve Bangladeş’in ardından üçüncü sırada yer aldıklarını, Almanya pazarına yoğunlaşarak birinci sıraya çıkmak istediklerini kaydetti. Son dönemde Türkiye ile Almanya arasındaki siyasi gerilimin ihracat rakamlarına yansımayacağına inandıklarını dile getiren Kızılgüneşler, “Türkiye ile Almanya arasındaki tarihi bağlar çok güçlü. Almanya’da 3 milyonu aşkın Türk kökenli insan yaşıyor. Türkiye’nin Almanya’ya yaptığı ihracat rakamlarına baktığımızda ihracat rakamlarının siyasetten etkilenmediğini görüyoruz. Türkiye’den Almanya’ya yapılan ihracat 2017 yılının ocak-ağustos döneminde yüzde 7’lik artışla 9 milyar 601 milyon dolara ulaştı. Aynı dönemde hazır giyim ihracatımız ise yüzde 1 artışla 2 milyar 163 milyon dolara çıktı. Munich Apparel Source Fuarı’na önümüzdeki yıllarda katılmaya devam edeceğiz ve Almanya pazarındaki konumumuzu güçlendireceğiz” diye konuştu.


EHKİB Başkanı Kızılgüneşler, dünyanın en büyük kumaş fuarlarından biri olan Munich Fabric Start Fuarı’nın girişine kurdukları özel tasarım mağazayla Türk firmalarının ürünlerinin ikinci bir noktada tanıtımına da fırsat sağladıklarını sözlerine ekledi.



“Türk hazır giyim sektörü her 100 Alman’dan 10’unu giydiriyor”


Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Tanıtım Komitesi Başkanı Elvan Ünlütürk, Munich Apparel Source Fuarı kapsamında Avrupalı ithalatçılara Türkiye’nin hazır giyim ve tekstil sektörlerindeki avantajlarını anlatan bir sunum yaptı. Avrupa’nın en büyük iplik, ev tekstili ve kumaş üretim kapasitesinin Türkiye’de olduğu bilgisini paylaşan Ünlütürk, “Türkiye, dünyanın 3. büyük çorap tedarikçisi, 6. büyük dokuma kumaşı tedarikçisi, 5. büyük örme kumaş tedarikçisi, en büyük 4. havlu tedarikçisi, dokuma halı üretiminde dünya lideri, 60 binden fazla giyim ve tekstil şirketi, 1 milyondan fazla kişiyi istihdam ediyor. Türkiye güçlü ve yaygın ulaşım ağına sahip. Hızlı moda için iyi düzenlenmiş iş modeline sahip. Kendi koleksiyonlarını hazırlayabilen tasarım ofislerine sahip ihracatçı firmaları sayesinde 4 hafta içinde Avrupa’nın siparişlerini teslim edecek kapasiteye sahip. 31 farklı şehirde 46 üniversitede moda tasarım ve 13 tekstil mühendisliği bölümü ile nitelikli iş gücünü barındıran bir endüstriyiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Yeni Mersin İdmanyurdu maçın tekrarlanmasını istiyor Yeni Mersin İdmanyurdu, TFF 2. Lig play-off 2. tur 2. maçında karşılaştıkları 1461 Trabzon FK maçının tekrarlanması için Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) başvuru yaptı. Yeni Mersin İdmanyurdu yönetimi, 1461 Trabzon FK maçındaki hakem hatalarıyla ilgili TFF’ye başvuru yaptı. Bazı kararların hatalı olduğunu savunan kırmızı-lacivertli yöneticiler, Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde (MGC) düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Kulübün basın sözcüsü Halim Yiğit, ikinci lige yükseldikleri ilk sezonda sıkıntılı ve kaotik bir süreçle sezona başlamış olmalarına rağmen play-off potasında şampiyonluğa emin adımlarla yürüyen bir takım olarak mücadele ettiklerini söyledi. Birinci turda Bucaspor 1928’i geçtiklerini hatırlatan Yiğit, ikinci turda da 1461 Trabzon ile karşılaştıklarını ifade etti. İlk maçta sahalarında 0-0 berabere kaldıkları rakipleri karşısında Trabzon’da 2-1 mağlup olduklarını dile getiren Yiğit, Trabzon’daki karşılaşmanın hakemini eleştirdi. Karşılaşmada futbolcularına gösterilen sarı kartlardan ve lehlerine verilmeyen pozisyonlardan bahseden Yiğit, "Tabii burada psikolojik yıldırma politikası söz konusuydu. Dolayısıyla takımımızın da motivasyonunu kırmaya yönelik hakemin eylemleriyle karşılaştık" dedi. Hakemin adaletsiz karar vererek, kendilerini yarışın dışına ittiğini savunan Yiğit, "Biz hakeme İdmanyurdu camiası olarak kadınından erkeğine, yaşlısından gencine hakkımızı helal etmiyoruz. Ve hakemin neden şeffaf ve adaletli bir yönetim sergilemediği konusunda açıklamaya davet ediyoruz. Bununla beraber Merkez Hakem Kurulu’nun da bu hakem hakkında verdiği skandal kararlarla ilgili gerekli incelemeleri yapıp, hakem hakkında gerekli yaptırımları yapması noktasında da Yeni Mersin İdman Yurdu Futbol Kulübü olarak biz çağrıda bulunuyoruz." "Sonuna kadar haklarımızın peşindeyiz" Asbaşkan Murat Altındere de yaşanan gelişmelerin kendileri açısından üzüntü verici bir süreç olduğunu ifade etti. Hakemin bariz hataları sonucu birinci lige yükselme mücadelesinin dışına itildiklerini belirten Altındere, gelecek sezon tekrar ikinci ligde mücadele etmek zorunda kaldıklarını kaydetti. Kulüp yönetimi olarak sonuna kadar hakların peşinde olduklarını vurgulayan Altındere, Türkiye’de hakem kararlarının kural hatası ve bariz hata olmadığı sürece ‘takdiri’ olarak değerlendirildiğini ifade etti. Süper Lig ve 1. Lig’de pozisyonların ‘VAR’ ile yeniden incelenebildiğini dile getiren Altındere, “Kararlar sahadan yeniden değiştirilebiliyor. Ancak bizim oynadığımız ligde VAR sistemi olmadığı için hakem o anda bu kararı verdi. Bence hatalı olduğunu kendisi de pozisyonun görüntülerini izledikten sonra farkına varmıştır. 2 net bariz hata pozisyonu var. Bu 2 pozisyonda bariz hata yapılmasaydı skorun çok farklı olacağı tartışmasız bir gerçek. Kulüp yönetimi olarak sonuna kadar haklarımızın peşindeyiz. Emeğimizin çöpe gitmemesi için, birilerinin lobilerinin bu kadar basit bir şekilde etki oluşturmaması için hukuk mücadelesini mevduat çerçevesinde göstereceğiz. Biz burada bariz bir hata yapıldığını söylüyoruz. Hakemin takdir hakkını kötüye kullanarak, etki altında kalarak bu kararları verdiğini düşündüğümüzde bizce bunlar kural hatasıdır” şeklinde konuştu. "İnşallah başvurumuz karşılık bulur" Maçın tekrarlanması için başvuruda bulunduklarının altını çizen Altındere, şöyle konuştu: “Bugün TFF’ye dilekçemizi verdik. Bu pozisyonların bariz mi, kural hatası mı olup olmadıklarının incelenmesi için başvurumuzun Merkez Hakem Kurulu’na sevk edilmesini istedik. Bunun sonucunda da ya rakibimizin hükmen mağlup sayılması, ya bariz hataların yapıldığı andan itibaren maçın tekrarlanması, ya da bu taleplerimiz de yerinde görülmezse maçın baştan tekrarlanması talebinde bulunduk. Karar Merkez Hakem Kurulu eşliğinde yapılacak incelmenin ardından belli olacaktır. Ya yaptığımız başvuru reddedilecektir ya da bu başvurumuzun kararı bize bildirilecektir. Netice alalım ya da almayalım, sonuna kadar her türlü hakkımızı savunacağız. Biz bu takımı buraya getirirken birçok insanın emek verdi. Bu yüzden işin sonuna kadar gideceğiz. Emek kutsaldır. İnşallah başvurumuz karşılık bulur. Mücadelemizi hukuk mevzuatının bize el verdiği ölçüde sonuna kadar yapacağız." Toplantıya, futbol şube sorumlusu Fatih Özdiken ile altyapı sorumlusu Aydın Demirci de katıldı.
Kocaeli "Elektronik sütyen" buluşu ile tanınan Canan Dağdeviren: "Kadın olmanın zorluklarını hayatımın her alanında yaşıyorum" Meme kanserinin ultrasonla erken teşhisi için giyilebilir "elektronik sütyen"i bulan başarılı bilim insanı Canan Dağdeviren, Kocaeli’de adının verildiği kreşin açılışına katıldı. Kadın olmanın dünyanın her yerinde zor olduğunu söyleyen Dağdeviren, "Kendiniz olarak kalabilmek çok zor. Ben de bunu hayatımın her alanında yaşıyorum. Umarım benim ismimi duyan araştırır ve çocuklarına ilham kaynağı olmasını sağlar. Ben bir taneydim ama biliyorum ki aramızda birçok Canan ve Can var, olmaya da devam edecek" dedi. İzmit Belediyesi tarafından yapılan ve Canan Dağdeviren’in adı verilen Tüysüzler Mahallesi’ndeki kreş törenle açıldı. Törene Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Medya Sanatları ve Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Canan Dağdeviren, oğluyla birlikte katıldı. "Benim için çok keyifli bir gündü" Buluşları ile medikal teknoloji alanında dünyada önemli bir isim olarak gösterilmeye başlanan ve meme kanserinin ultrasonla erken teşhisi için giyilebilir elektronik sütyeni bulan Dr. Dağdeviren, programdaki konuşmasında kreşe isminin verilmesinin motivasyon kaynağı olduğunu söyledi. Emeği geçenlere teşekkür eden Dağdeviren, "Hepinizi bilimin ateşiyle kucaklıyorum. Kocaeli’de büyümüş biri olarak hepinizin geçtiği sokaklardan, gördüğü Körfez’den, yediği pişmaniyeden feyz almış biri olarak tekrar buraya gelmek benim için çok güzel. Sınıfları gezdim, öğretmenlerle tanıştım. Geleceğin büyükleri ile tanıştım. Benim için çok keyifli bir gündü. Özellikle yeni anne olmuş biri olarak da okulun bu kadar konforlu olmasına, herkesi kapsayıcı olmasına inanılmaz mutlu oldum" dedi. "Aramızda birçok Canan ve Can var" "Kadın olmak dünyanın her yerinde çok zor" diyen Canan Dağdeviren, "Ben de bunu hayatımın her alanında yaşıyorum. Hem muhtarın hem de belediye başkanının kadın olmasından dolayı mutluluğumu belirtmek isterim. Her biri genç bilim insanlarına, genç çalışan kadınlara çok güzel rol model. Umarım benim ismimi duyan araştırır ve çocuklarına ilham kaynağı olmasını sağlar. Ben bir taneydim ama biliyorum ki aramızda birçok Canan ve Can var, olmaya da devam edecek. Türkiye’nin, dünyanın her bir yerinde güzel işler yaparak ülkemizi temsil edeceğiz ve daha güzel işlere de imza atacağız. Anadolu insanının sağ duyusuna her zaman güveniyorum" diye konuştu. "Aileler ve çocuklar Canan Dağdeviren’den feyz alsın istedik" Canan Dağdeviren Kreşi’nin mahalleye hayırlı ve uğurlu olmasını temenni eden İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ise, "Bilim insanları, liderler, önemli sanatçılar yetiştirmek adına temelden eğitim veren, nitelikli eğitim mekanları ve eğitimde fırsat eşitliği oluşturmak adına açtığımız kreşlerden bir tanesi. Kreşe Canan Dağdeviren’in adını vermiş olmak bizim için çok kıymetli. Canan Hanım rol model, öncü olsun istedik. Aileler ve çocuklar feyz alsın istedik. Canan Hanım bu kentin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından biri. Öncelikle kentimizin insanına sahip çıkmak anlamında ve onun başarılarını bu kentte hissedilmesini, çocuklara rol model olmasını arzu ediyoruz. Kreşimiz hayırlı uğurlu olsun" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından açılış kurdelesi kesilerek sınıflar gezildi. Canan Dağdeviren kimdir? 1985 yılında İstanbul’da doğan Canan Dağdeviren, ilk ve orta eğitimini Kocaeli’de tamamladı. 2007’de Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Dağdeviren, Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği programındaki yüksek lisans eğitimini 2009’da tamamladı. Aynı yıl Fulbright bursu kazanarak UIUC’da Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü’nde doktora eğitimine başlayan Dağdeviren, bu süreçte esnek ve katlanabilir, deri üstüne yapıştırılabilir veya giyilebilir elektronik aletler üzerine çalışmalar yaptı. Doktora derecesini Aralık 2014’te alan Canan Dağdeviren, medikal teknoloji alanında pilsiz çalışan, giyilebilir kalp çipi ve cilt kanserini teşhis eden cihaz geliştirdi. Aynı zamanda Dağdeviren, Forbes’in 30 Yaş Altı Bilim İnsanı listesinde de yer aldı.
Muğla Cumhurbaşkanlığı Yat Yarışları başladı Cumhurbaşkanlığı 5. Uluslararası Yat Yarışları Bodrum’dan başladı. Yarışlarda 16 ülkeden 26 teknede, yaklaşık 300 sporcu mücadele ediyor. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Muğla Valiliği’nin katkılarıyla İstanbul Açıkdeniz Yat Yarış Kulübü tarafından organize edilen ve DHL Express ana sponsorluğunda düzenlenen Cumhurbaşkanlığı 5. Uluslararası Yat Yarışları, bu yıl Halikarnas, İstanbul ve Cumhuriyet kupaları olmak üzere 3 ayrı etapta düzenleniyor. Yarışlar, bugün Bodrum etabıyla başladı. Tüm ekipler, “Coğrafi Rota Yarışı”nda Bodrum’un en güzel kıyılarında yarıştılar. 21 Mayıs Salı günü ise en zorlu parkur olan açık deniz yarışı başlayacak. Ekipler, sınıflarına göre Rodos ve Simi adasının etrafında dönerek, Yalıkavak Marina’ya gelecekler. Denizde birkaç gün sürecek büyük mücadelenin ardından kazananlar 25 Mayıs’ta Bodrum Kalesi’nde düzenlenecek törenle ödüllerine kavuşacak. İlk gün yarışlarının startına Muğla Valisi İdris Akbıyık, Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürü Kazım Açıkbaş ile İlçe Müdürü Oktay Dumruk, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Gökhan Kurgan ile İlçe Emniyet Müdürü Ali İhsan Başaşçı da katıldı. Vali Akbıyık: "Muğla sporun da bir merkezi" Muğla’nın sporun başkenti olma yolunda ilerlediğini söyleyen Muğla Valisi İdris Akbıyık, şunları dile getirdi; “Bu yarışlar, Bodrumumuza, Muğla’mıza inanılmaz katkı yapıyor, hem tanıtım anlamında hem turizm anlamında. Muğla gerçekten bir yeryüzü cenneti. Bu cennetin de en güzel yeri hiç şüphesiz Bodrum. Muğla, sporun başkenti olma yolunda ilerliyor aslında. Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu yapılıyor ki inanılmaz ilgi alaka oluyor. Geçtiğimiz 58’incisinde sadece Babadağ etabını 1 milyar kişi izledi. Yine The Bodrum Cup Yelken Yarışları, artı bizim Köyceğiz’de su sporları merkezimiz var; çocuklarımız kanoda, yelkende çok başarılılar. Muğla sadece denizin, güneşin, kumun başkenti değil, sporun da bir merkezi, sporda da bir marka olma yolunda ilerliyor” dedi. Yemlihaoğlu: "16 ülkeden 300 sporcu ter dökecek" İstanbul Açık Deniz Yat Kulübü Başkanı Ekrem Tolga Yemlihaoğlu ise “Yalıkavak’tan bu sene start aldık. Hava oldukça hafif ama öğleden sonra gittikçe hızlanacak, şiddeti artacak. 5-6 saatlik bir rotada ekipler bu yarışı salimen tamamlayacaklar. Yine yarın sabah, esas açık deniz yarışı özelliği taşıyan 250 deniz millik, Rodos Adası’nı dönecekleri ve çok da zorlu olacağını düşündüğümüz uzun mesafeli bir açık deniz yarışına başlayacaklar. Yaklaşık 16 ülkeden 300’ün üzerinde sporcu bu yarışta ter dökecekler. Biz de bu mücadelenin galiplerini 25 Mayıs tarihinde Bodrum Kalesi’nde düzenleyeceğimiz ödül töreniyle mükafatlandıracağız” şeklinde konuştu.