- 08 Kasım 2017 Çarşamba 17:20

Akçiçek: “Bilimsiz geleceğin sonu felakettir”

A
A
A
Akçiçek: “Bilimsiz geleceğin sonu felakettir”

Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörlüğü tarafından düzenlenen “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri” etkinlikleri kapsamında EÜ Diş Hekimliği Fakültesinde “Atatürk, Bilim ve Teknoloji” konulu konferans gerçekleştirildi.

Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörlüğü tarafından düzenlenen “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri” etkinlikleri kapsamında EÜ Diş Hekimliği Fakültesinde “Atatürk, Bilim ve Teknoloji” konulu konferans gerçekleştirildi. Yrd. Doç. Dr. Eren Akçiçek, "Teknoloji üretebilmek 21. yüzyılda sömürge olmamanın tek koşuludur. Bilimsiz geleceğin sonu felakettir” dedi.



EÜ Rektörlüğü tarafından düzenlenen “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri” etkinlikleri kapsamında EÜ Diş Hekimliği Fakültesinde “Atatürk, Bilim ve Teknoloji” konulu konferansı Yrd. Doç. Dr. Eren Akçiçek verdi. Etkinliğe EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Beyser Pişkin, akademisyen ve öğrenciler katıldı. Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne bilim ve teknolojinin serüvenini anlatan Yrd. Doç. Dr. Akçiçek, “Osmanlı Devletinden Cumhuriyete kalan miras, yoksulluk, üretimsizlik, sanayisizlik, altyapısızlık, dışa bağımlılık ve dış borçlardır. Cumhuriyeti kuranların eğitimden anladıkları, bağımsız kafalar yetiştirmekti. Bir fikre körü körüne saplanmamış, arayıp soran ve eleştiren kafalar; o güzel deyişle, ‘fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür’ kuşaklar. Osmanlı İmparatorluğu cehaletten battı. İslam ülkeleri cehaletten köle oldular. 20 yüzyıl köleliği de dünyanın bütün toplumları için cehalet üzerine kurulacaktır. Teknoloji üretebilmek 21. yüzyılda sömürge olmamanın tek koşuludur. Bilimsiz geleceğin sonu felakettir” diye konuştu.



“Eğitim, mutlaka Türkçe olmalı”


Türkiye’de üniversite reformunun yurt dışına gönderilen öğrencilerin yurda dönmesiyle başladığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Eren Akçiçek, “Yabancı dil öğretimi yerine bazı okullarda yabancı dilde eğitime geçilmiştir ki, bu tamamen Atatürk’ün istediği hedeflerden uzak bir durumdur. Eğitim, mutlaka Türkçe olmalı, ancak yabancı bir dil de mutlaka öğretilmelidir” ifadelerini kullandı. Atatürk’ün bedenen aramızdan ayrılışına kadar enflasyon problemi yaşamadığını belirten Yrd. Doç. Dr. Eren Akçiçek şöyle devam etti: “Türkiye’nin bağımsızlık savaşı enflasyonsuz yürütülmüştür.Temel ekonomik hedef mümkün olduğu kadar kısa zamanda toplumun kalkınması olmuştur. 1932 yılına gelindiğinde şeker dahi üretmeyen, buğdayı ithal eden Türkiye 1938 yılına geldiğinde dışarıya çimento, buğday elektrikli aletler ihraç etmektedir. Türkiye, 1927-1938 arası dönemde ortalama yüzde 8.72 oranında reel olarak büyümüştür. Milli mücadele döneminde uçakların kaplama bezlerinin dış etkilerden korunması ve kanatların kayganlığı artırmak amacıyla kullanılan astar boyası bulunamamıştır. Bu nedenle kimyager ve malzeme uzmanları tarafından patates, paça suyu ve yumurta akı karıştırılarak elde edilen sıvı uçakların bez kısımlarında kullanılmıştır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtta hava durumu Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın kuzeyi, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Doğu Akdeniz, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Antalya’nın iç kesimlerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Sinop, Sivas, Kahramanmaraş ve Osmaniye çevreleri ile Adana’nın kuzey kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı yurt genelinde mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgar, genellikle kuzeyli, güney ve doğu kesimlerde güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, kuvvetli yağış beklenen yerlerde yağış anında yer yer kuvvetli olarak esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde kuzey ve doğu ilçeleri sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 21 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, yerel sağanak yağışlı 16 İzmir: Az bulutlu, yer yer parçalı bulutlu 24 Adana: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların kuzey kesimlerinde kuvvetli olması bekleniyor) 28 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde iç kesimleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 26 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 16 Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 23
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”