POLİTİKA - 19 Haziran 2018 Salı 16:14

Başbakan Yıldırım: "Suriyeliler dönecek, biz onların dönüşü için çalışıyoruz”

A
A
A
Başbakan Yıldırım: "Suriyeliler dönecek, biz onların dönüşü için çalışıyoruz”

Başbakan Binali Yıldırım Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin yurtlarına dönmeleri için çalıştıklarını belirterek, “Suriyelilere ne olacak diyor.

Başbakan Binali Yıldırım Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin yurtlarına dönmeleri için çalıştıklarını belirterek, “Suriyelilere ne olacak diyor. 7 yıldan beri misafir ediyoruz, biz ev sahibi onlar misafir. Misafir ev sahibinin kuzusudur. Yaramazlık yaparlarsa gereğini yaparız. Darda, zorla kalanlara yardım etmek bizim ecdadımızdan gelen hasletimiz, onların hiçbir ayrıcalıkları yok. Kurallar onlar için de geçerli” dedi.


Başbakan Binali Yıldırım, 24 Haziran seçimleri kapsamında dün geldiği İzmir’de, Doğu ve Güneydoğu dernekleri temsilcileriyle bir araya geldi. Doğu ve Güneydoğu buluşmasında konuşan Başbakan Yıldırım, "Yaklaşık 50 gündür Türkiye’nin her tarafını dolaşıyoruz. Vatandaşlarımızla buluşuyoruz. Hasbihal edip, dertleşiyoruz. 16 yıldır AK Parti olarak desteğinizle büyük hizmetlere imza attık. Bundan sonra da hem İzmir hem doğup büyüdüğümüz memleketimizin sorunları için beraber olacağız, birlikte çalışacağız" dedi.



"Şeytan taşlamaktan vakit buldukça millete hizmet edebildik”


24 Haziran seçimlerinin Türkiye’nin AK Parti iktidarında yaptığı 13. seçim olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, "Her seçimde hamdolsun halkımız bizi yalnız bırakmadı, desteğini her seferinde artırarak bugünlere getirdi. Bu seçimin farklı tarafı var. Bu seçim Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sınamalar sonucu yapmak zorunda kaldığımız anayasa değişikliğinin ilk uygulaması yapılacak seçim. 15 Temmuz’u yaşadık. O gece asker kılığına girmiş devletin vergilerle aldığı tankları, topları milletin üzerine kurşun bomba olarak yağdırdılar. Millet olarak büyük acı yaşadık. Ancak alçaklara bu ülkeyi teslim etmedik. Milletimizle devletimizle al yıldızlı bayrağımızı indirmedik. 15 Temmuz bize bir şey gösterdi. Son 50 yıldır Türkiye darbelerle yüzleşe yüzleşe çok yıprandı. Kalkınmamız gecikti, sorunlarımız birikti. 2002’den 2017’ye kadar tek başına iktidar olmamıza rağmen başımızdan neler geçti siz biliyorsunuz. Ergenekon, Balyoz gibi dayatmalarla, 367 icadıyla, olmadı Gezi olaylarıyla, olmadı 17-25 Aralık, olmadı 15 Temmuz. Bunlar enerjimizin bir kısmını milletimize daha büyük hizmetler yapacakken, bu odaklarla mücadeleyle geçti. Tabiri caizse şeytan taşlamaktan vakit buldukça millete hizmet anca edebildik. Bütün bu tecrübelerden sonra artık Türkiye’de bir şeyin değişmesinin vaktinin geldiğine karar verdik. Yeni Kapı ruhuyla bir hükümet sistem değişikliği ile anayasa değişiklik teklifi götürdük ve nihayet 16 Nisan’da halk oylamasıyla milletimizin bu değişikliği kabul etti. 24 Haziran bu değişikliğin uygulanmasında ibarettir" diye konuştu.



"Göreve geldiğimizde Türkiye 32. sıradaydı, şimdi 9. sıraya geldik”


Yeni seçimle Türkiye’nin yeni döneme girdiğini belirten Başbakan Binali Yıldırım, “Darbeleri, vesayeti, muhtıraları bir daha konuşmayacağız. Ülkemizdeki ayrılıkçı akımları konuşmayacağız. Birliğimiz beraberliğimiz daha da güçlenmiş olacak. Türkiye her alanda gelişecek, itibarı yükselmeye devam edecek. 16 yıldır AK Parti iktidarı boyunca önemli kararlar arifesinde bir raya geldik. Birlikte durum değerlendirmesi yaptık. Daha güzel bir Türkiye’de gençlerimiz, evlatlarımız nasıl hazırlarız bunları konuştuk. 16 yıldır baktığımızda dikkat çeken mesafe aldığımızı söyleyebilirim. Türkiye’yi 3 kat büyüttük. Alt yapı bakımından dünyanın 9. büyük ülkesi haline geldi. Göreve geldiğimizde 32. sıradaydı, şimdi 9. sıraya geldik. Bunu Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve sizden aldığımız destekle başardık. 2008’den bu yana Türkiye üst üste 5,7 büyüdü. 3 kat büyümenin arkasında bu var. 1924’ten 2002’ye kadar Türkiye’de ortalama büyüme 4,7, bizim dönemde 5,7. Eğer yüzde 4,7 yerine 5,7 büyüseydi Türkiye bugün 3 kat değil 5,5 kat büyümüş olacaktı. Başka bir deyişle Türkiye Fransa’dan sonra dünyanın 7. büyük ekonomisi olacaktı. Darbeler, zayıf iktidarlar, dayatmalar yüzünden Türkiye zaman kaybetti, büyüme ve kalkınma gecikti. Hamdolsun 21. sırada 17’ye geriledik. Hedefimiz ilk 10 arasına girmek" ifadelerini kullandı.



"Kürtlerin devleti bin yıldır Anadolu topraklarıdır”


Türkiye ekonomisine karşı propagandalar yapıldığını kaydeden Yıldırım, "Döviz kuru üzerinden bir takım spekülasyonlar yapmaya çalışıyorlar. Çok açık söyleyeyim, Türkiye ekonomisi dünyanın birçok ekonomisinden daha güçlüdür. Sorun belirli odaklı Türkiye’deki istikrarı bozmak için ellerinde gelen gayreti gösteriyorlar. Bunların kayığına binen içeride taşeronlar var. Onları da biliyoruz. Seçime bir ay kaldı hiç hesapta yok. Değerlendirme kuruluşları toplanıyor Türkiye’yi izlemeye alıyor. Bununla da yetinmeyip bankaların notunu düşürüyorlar. Bütün bunların maksatlı olduğunu biliyoruz. Ama Recep Tayyip Erdoğan olmasın, Erdoğan dişlerine göre biri değil, işlerini zorlaştırıyor. Bölgedeki planlarını bozuyor. Mazlum milletlerin uyanışına sebep oluyor. Onun için olmamalı, ‘planlarımızı rahat icraat edelim.’ Plan ne? Suriye Irak’ta bir terör devleti kurmak. Bunu da Kürt vatandaşlarımızın kanı canı üzerinde yapma gayretindeler. Açık söylüyorum, Kürtlerin bu emperyal emellerin desteğine ihtiyacı yok. Kürtler, o bölgede yapay devlete de ihtiyacı yok. Kürtlerin devleti bin yıldır Anadolu topraklarıdır. Bu ay yıldızlı bayrağın rengini beraber yaptık, hilaline şehitlerimizin kanlarıyla süsledik. Yıldızları her bir şehitlerimiz temsil ediyor. Biz bu topraklarda et ve tırnak gibiyiz. Bizim kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara dün de muvaffak olamadı bugün de olamayacaklar” diye konuştu.



"HDP’nin terör örgütünün emrinden kurtulma şansı yok”


Siyasetin herkesin hakkı olduğunu ifade eden Yıldırım, "Kimse yasaklı değil ama kuralı belli. Eğer üniter yapıyı hedef alıyorsanız, milletin birliğini gözetemiyorsanız, etnik temelde ayrılık siyaseti üzerindeyseniz bu bizim anayasamıza da örfümüze, adetimize de aykırı. 7 Haziran seçimleri öncesi HDP çok güzel söylemler ortaya koydu, ‘Türkiye partisi olacağız, milleti kucaklayacağız’ dedi. Vatandaş da bunu memnuniyetle karşıladı ve iyi oy verdi. 81 milletvekili aldılar, büyük şanstı ama sonrası gelmedi. Hemen sonra gördük ki iradesi kendinde değil terör örgütünün emrinden kurtulma şansı yok. Emirleri oradan alıyor. Art arda açıklamalar yapıyorlardı. Genel Başkanları ‘PKK’lıların cenazelerine gitmezsiniz sizi cezalandırırım’ dedi. Hepimiz şaşırdık, hayal kırıklığı yaşadık. Hemen sonra iki genç polisimizi görevden çıkmış evlerine giderken kafalarına sıkıp şehit ettiler. Ondan sonra ne çözümü kardeşim. Ondan sonra hendek olayları, isyana çağırdılar. Büyük acılar yaşandı. Şimdi onu telafi etmekle meşgulüz. Bunun için mücadele ediyoruz" ifadelerini kullandı.



“Hakkari’de ‘Kahrolsun PKK’ diyen binlerce insana hitap ettim”


Bölgeye en az 10 sefer gittiğini belirten Başbakan Binali Yıldırım, şöyle konuştu:


"Yapılan binalar yerine geliyor ama yok olan canlar yerine gelmiyor kardeşim. Bizim yapmamız gereken onun için birliğimizi, beraberliğimiz sağlam tutup, bölücü örgütleri aramızdan çıkarıp atmak. Kürtlerin PKK ile sorunu var, Türklerin de PKK sorunu var. PKK’nın Kürtlerle ilgi bir derdi olmadı. Bölgenin geri kalmasının sebebi terör örgütüdür, orada acıların yaşanmasının ana sorunu da terör örgütü. Yapmamız gereken bu terör örgütünü milletle devlet arasında çıkarıp atmak. Bunu yapıyoruz çok da mesafe aldık. 153 mera açıldı, ne güzel hayat normale döndü. İnsanlar yeniden öz güven kazandı. Teröre karşı Hakkari’de avaz avaz ‘Kahrolsun PKK’ diyen binlerce insana hitap ettim. Ay yıldızlı bayrağımız dalgalanan binlerce insana hitap ettim. Aradaki kayıp zamanları da kapatacağız. Sürekli biz yapacağız bunlar yıkacak mı. Buna tahammül edilir mi buna ülkenin kaynakları yeter mi?" dedi.



“Suriyeliler dönecek, biz ev sahibiyiz, onlar misafir”


Yapılan operasyonlarla asıl orada Kürtleri PYD’nin, PKK’nın ellerinden kurtardıklarını ifade eden Yıldırım, Suriyeli vatandaşlarla ilgili de açıklamalarda bulundu. Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:


"Onları alçakların ellerinden kurtardık, mallarına, mülklerine konmuşlar. Çocukları terör saflarına götürmüşler. Nefes aldırdık. Afrin’den hiç Kilis’e bomba var mı? Cerablus’tan El Bab’tan o bölgede 250 bin kardeşimiz döndü yerleşti. Çocukları okula gidiyor, kendileri normal hayata döndü. Suriyeliler ne olacak diyor. 7 yıldan beri misafir ediyoruz, biz ev sahibi onlar misafir. Misafir ev sahibinin kuzusudur. Yaramazlık yaparlarsa gereğini yaparız. Darda, zorla kalanlara yardım etmek bizim ecdadımızdan gelen hasletimiz, onların hiçbir ayrıcalıkları yok. Kurallar onlar için de geçerli. Avrupa’dan vatandaşlarımız eninde sonunda dönüp geliyor neden? ‘Bülbülü altın kafese koymuşlar ille de vatanım’ demiş. Mutlaka dönecekler, biz onların dönüşü için çalışıyoruz. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Operasyonu’nu hem kendi güvenliğimiz için hem de Suriyeli kardeşlerimizin gidip oraya yerleşmeleri için yaptık. Benzer faaliyetleri Münbiç’te Amerika ile yapıyoruz. Terörle mücadele yöntem değişikliğine gittik. Savunma değil taarruz" ifadelerini kullandı.


AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül ise “Biz devletin merhametli yüzünü gösterdik. Bize düşen bu memlekette her farklılığı olduğu gibi kabul etmek ve onların huzurla yaşamasına izin vermek. Bizi ne kadar terslerlerse terlesinler, olumsuz bakarlarsa baksınlar, biz herkese şefkatle yaklaşmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”