GENEL - 18 Mart 2022 Cuma 10:09

Selçuk Yaşar Ödülü Udemy ve Carbon Health kurucusu girişimci Eren Bali’ye verildi

A
A
A
Selçuk Yaşar Ödülü Udemy ve Carbon Health kurucusu girişimci Eren Bali’ye verildi

İlkler ve yaşattığı ilkeleriyle Türkiye’nin iş, kültür, eğitim ve spor alanlarında müstesna bir yere sahip olan Selçuk Yaşar’ın vizyonunu geleceğe taşımak üzere hayata geçirilen Selçuk Yaşar Ödülü’nün bu yılki sahibi, başarı hikayesi bir köy okulundan Silikon Vadisi’ne uzanan, girişimlerini sürdürülebilir şekilde yöneten ve Türkiye’nin tanınırlığına katkı sağlayan Udemy ve Carbon Health girişimlerinin kurucusu Eren Bali oldu.

İlkler ve yaşattığı ilkeleriyle Türkiye’nin iş, kültür, eğitim ve spor alanlarında müstesna bir yere sahip olan Selçuk Yaşar’ın vizyonunu geleceğe taşımak üzere hayata geçirilen Selçuk Yaşar Ödülü’nün bu yılki sahibi, başarı hikayesi bir köy okulundan Silikon Vadisi’ne uzanan, girişimlerini sürdürülebilir şekilde yöneten ve Türkiye’nin tanınırlığına katkı sağlayan Udemy ve Carbon Health girişimlerinin kurucusu Eren Bali oldu.


Yaşar Üniversitesi ile Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı işbirliğiyle yeniliği, toplumsal faydayı ve geleceğin Türkiye’sini hedefleyen cesur insanların çalışmalarını kutlamak ve başarılarını tüm Türkiye’ye duyurmak amacıyla hayata geçirilen Selçuk Yaşar Ödülü, 17 Mart’ta Çırağan Sarayı’nda düzenlenen törenle üçüncü kez sahibini buldu.


Defne Sarısoy’un sunuculuğunu üstlendiği törende bu yılın ödülü, online eğitim şirketi Udemy ve geleneksel sağlık hizmetlerini dijitalleştiren Carbon Health girişimleriyle geniş kitlelere ulaşan girişimci Eren Bali’ye verildi.


Yaşar Üniversitesi ve Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen Selçuk Yaşar Ödül’ünün 2021 yılı teması “dijital dönüşüm” olarak belirlendi. Bu yılki tema göz önünde bulundurularak alanlarında söz sahibi kişilerden oluşan seçici kurulda; Yaşar Üniversitesi’nin Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı Başkanlığında, Ayşegül İldeniz, Cengiz Ultav, Prof. Dr. Öznur Özkasap ve Prof. Dr. Selim Balcısoy tarafından oluştu.



“Yolumuza ‘bilim, birlik, başarı’ ilkeleriyle devam edeceğiz”


Gecenin açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, Selçuk Yaşar Ödülü’nün bu yılki temasının “dijital dönüşüm” olduğunu belirterek, “Bizler, eğitimde dijital dönüşümü bir zorunluluk olarak görmeyerek yıllar öncesinden bu yönde öncü ve güçlü adımlar atmıştık. Pandemi döneminde, faaliyetlerimize uzaktan eğitim sistemiyle devam ederek süreci başarıyla yürüttük. Yaşar Üniversitesi’nin avantajı; bu dijital dönüşüme hazırlıklı olmasıydı, bizler çevrim içi derslere çok rahatlıkla geçebildik. Hem uzaktan eğitim altyapımızın güçlü olması hem de öğretim kadromuzla elde ettiğimiz bu başarımızı, Türkiye’de ‘uzaktan eğitim sürecini en iyi yöneten vakıf üniversiteleri’ arasında tepede yer alarak kanıtladık. 21 yıldır olduğu gibi, bundan sonra da yolumuza ilk günkü heyecanımızla, artan özgüvenimizle ve ‘bilim, birlik, başarı’ ilkeleriyle devam edeceğiz. Değerlerimiz doğrultusunda büyümeyi ve gelişmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.



“Girişimcilik ve yenilikçilik kavramlarına çok önem veriyoruz”


Yaşar Üniversitesi olarak, öğrencilerinin becerilerini cesaretle birleştirmelerine, girişimcilik ve yenilikçilik kavramlarına çok önem verdiklerini belirten Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, şunları söyledi: “Toplumsal sorunlara duyarlı, problem çözme yeteneğine sahip, analitik becerisi yüksek, yenilikçi bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bu hedefimizin ve çabamızın bir sonucu olarak, TÜBİTAK’ın Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi’nde son yıllarda hep üst sıralarda yer aldık. 2021 yılında da Türkiye genelindeki 78 vakıf üniversitesi arasında, ilk 5 içinde yer almanın mutluluğunu ve gurunu yaşıyoruz”


Değişimin çok hızlı yaşandığı bir yüzyılda olduğumuzun altını çizen Ahmet Yiğitbaşı, “Teknoloji yaşamımızın her anında yer alıyor, alışkanlıklarımız değişiyor; eğitim ve öğretim de bu değişimden etkileniyor. Yeni teknolojilere uyum sağlamanın önemine inanıyor, dijitalleşen dünyanın hızını ve kolaylığını, hayatımızın her alanına taşımaya gayret gösteriyoruz. Girişimcilik ve yenilikçilik ruhunu genlerinde taşıyan bir üniversite olarak, Selçuk Yaşar Ödülü’nün 2021 yılı temasını ‘dijital dönüşüm’ olarak belirledik” dedi.



“En büyük gücümüz, inovasyon ve teknoloji”


Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi, Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Yaşar ise konuşmasında şunları ifade etti: “Bu ödülü babam yaşarken başlatmak ve sürdürmekti amacımız. Bu konuda çalışmaların başarıyla devamını sağlayan başta jüri olmak üzere herkese teşekkür ederim. Amacımız, faaliyetlerimizi bilim ve bilgiyle taçlandırmak. Hedefimiz, sürdürülebilir çalışmalarla toplumsal refaha katkıda bulunmak. Heyecanımız ve en büyük gücümüz, inovasyon ve teknoloji. Odağımızda insan var. Türkiye ve dünyada birçok sanayi yatırımlarımız bulunuyor. O bölgelerde önemli bir insan kaynağımız mevcut. Hepsine katkıları için şükranlarımı bir kere daha sunuyorum. Dijital dönüşüme çok önem veriyoruz. Pandemiyle birlikte bu konu daha da hızlı girdi hayatlarımıza. Eren Bali’nin tüm gençlerimize, girişimcilere örnek olmasını diliyorum”



“Türkiye büyük bir hamle yaptı”


Ödülün bu yılki sahibi Udemy ve Carbon Health Kurucusu Eren Bali ise konuşmasında, “Dijital dönüşümle beraber dünya tamamen eşit hale gelmese de daha hırslı ve azimli şekilde çalışan ülkelerin öne geçebileceği bir an söz konusu oldu. Türkiye’nin bunu çok iyi değerlendireceğini düşünüyorum. Bundan 10 sene önce Türkiye’den çıkmış teknoloji alanında hiç şirket yokken, Udemy Türkiye’den çıkan birisinin kurduğu ve halka açılan ilk şirket oldu. Sonraki 10-15 sene içinde Türkiye büyük bir hamle yaptı. Bunun devam edeceğini düşünüyorum. Gençlerimiz çok azimli ve çalışkan. Türkiye’deki gençlere yardımcı olmak, onların ufkunu açmak için elimden geleni yapmak istiyorum. bu ödülü teknoloji alanında insanların neler yapabileceğini göstermek ve gençlere örnek olabilmek için kabul etmek istedim” dedi.



Eren Bali kimdir?


Eren Bali, 1984 yılında Malatya’da doğdu. İlkokul hayatını Malatya’nın tek öğretmenli köy okulunda tamamlayan Bali, dijital eğitimler sayesinde uluslararası matematik olimpiyatlarında gümüş madalya kazandı. MIT ve Harvard gibi üniversitelere gitmek yerine eğitimine Türkiye’de devam etmeye kararı verdi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’ne yerleşti. Matematik bölümünde çift anadal yapan Bali, henüz üniversitedeyken bir sunucu üzerinden müzik dinlenmesini sağlayan bir uygulama yazdı.


Üniversite eğitimi sonrasında ODTÜ Teknokent’teki eğitmenlerin verdiği eğitim ve derslerin, Eren Bali ve ortaokul arkadaşı olan Oktay Çağlar’ın geliştirdiği bir uygulama üzerinden dijital ortama taşınmasıyla daha sonra kurulacak olan Udemy’nin temelleri atıldı. Bu uygulamadan bir sene sonra bir internet devi olan Yelp’in CEO’su Jeremy Stoppelman tarafından istediği desteği alan girişimciler, 1 milyon dolarlık önemli bir sermayeye ulaştı. Böylece online eğitim şirketi Udemy kurulmuş oldu.


Udemy kısa bir sürede oldukça dikkat çekerek büyük bir başarı yakaladı ve ABD basınının ilgisini çekti. San Francisco’nun en önemli gazeteleri Eren Bali’nin köy okulundan Silikon Vadisi’ne uzanan başarı hikayesini yazdılar. Udemy’nin başarısıyla ilgili öne çıkan en güçlü yön ise PayPal, Booking.com, Goldman Sachs gibi sektör devi firmaların şirket içi eğitimlerini Udemy aracılığıyla almaları oldu.


Bilgisayar programcılığından yabancı dil eğitimine, fotoğrafçılıktan blok zincir teknolojisine kadar pek çok konuda binlerce eğitimle, Udemy tüm dünyada kendini çoktan kanıtladı.


Eren Bali, dünya çapında büyük bir başarıya imza atan Udemy’nin CEO’luk görevini devrettikten sonra geleneksel sağlık hizmetlerini dijitalleştiren Carbon Health isimli girişiminin peşinden gitmeye başladı. Kısa sürede aldığı yatırımlarla değerini 3 milyar doların üstüne çıkarmayı başaran Carbon Health, 2021 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde en hızlı büyüyen ikinci özel şirket olarak zirvede yer aldı. COVID-19 pandemisinden kaynaklanan ve bu süreçte ortaya çıkan sağlık ihtiyaçlarını karşılamak için 14 eyalette 90’dan fazla klinik açarak, testlerin yaygınlaştırılmasını ve aşı çalışmalarının hızlanmasını sağladı.


Eren Bali; fikrin, inancın ve azmin bir araya gelmesiyle başarıya ulaşılabileceğini kanıtlıyor ve böylece tüm gençlere ilham vermeye devam ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.
İstanbul Bayraktar TB3 SİHA yerli motor ile rekor irtifaya çıktı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA, Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. Bayraktar TB3, yerli motor ile 33 bin feet irtifaya çıkarak rekor kırdı. Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB3’ün test süreci başarıyla devam ediyor. İlk uçuşunu Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak 27 Ekim 2023 tarihinde yaptıktan sonra orta ve yüksek irtifa performans testlerini başarıyla sürdüren SİHA, bir testi daha başarıyla tamamlayarak rekor kırdı. Yerli motorla rekor irtifa Bayraktar TB3 SİHA, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 33 bin feet irtifaya çıkarak Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, gerçekleştirilen yüksek irtifa uçuş testi sırasında yerli bir motorla şimdiye kadar çıkılan en yüksek irtifaya ulaştı. Bayraktar TB3 SİHA yerli motorla kırdığı irtifa rekoru ile Türk havacılık tarihine önemli bir imza attı. Milli havacılık tarihinin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor. Toplam uçuş 327 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 327 saat 35 dakika havada kaldı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG Anadolu’dan ilk uçuş 2024’te Öte yandan Bayraktar TB3 SİHA’nın katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacağı öğrenildi. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif, gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak. İhracat şampiyonu Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar’ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.
Nevşehir Nevşehir’deki dolandırıcılık operasyonunda 5 tutuklama Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekiplerince sahte ilanlarla yaklaşık 350 kişiyi 3 milyon lira dolandıran çeteye yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 27 şahıstan 5’i tutuklandı. Nevşehir’de ikamet eden Emrah A. isimli vatandaş internet sitesinde yayınlanan satış ilanında gördüğü elektrikli bisikleti almak istedi. Piyasa değeri yaklaşık 20 bin lira olan elektrikli bisikleti ikinci el olarak 5 bin 250 liraya pazarlık yaptı. Dolandırıcılar bir İnternet satış platformunun benzerini yaparak bu site üzerinden ödeme yapılmasını sağladı. Emrah A. almış olduğu 2. el elektrikli bisikletin ödemesini yaptı. Ödemenin gelmediğini söyleyen dolandırıcılar Emrah A. ile tekrar iletişime geçti. Bunun üzerine dolandırıldığını anlayan Emrah A. şikayette bulundu. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli olarak çalışma başlatan Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 3 ay fiziki ve teknik takip yaptı. Ekipler Sosyal medyada yer alan ikinci el ürün satış ilanları aracılığıyla, sahibinden.com isimli alışveriş sitesinin benzerini/sahtesini yapmak suretiyle, sahte "güvenli ödeme" siteleri aracılığıyla; dolandırıcılık işlemi yapıldığını belirledi. Nevşehir Merkezli Iğdır, Van, Mardin, Gaziantep, Adana, Mersin, Kocaeli, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve İzmir illerinde yapılan operasyonlarda 27 şüpheli şahıs gözaltına alınmıştı. Yapılan operasyonda 27 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alınırken, yapılan aramalarda; dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılan 34 cep telefonu, 38 sim kart, 5 SD kart, 3 laptop ile çok sayıda dijital materyal ve 1 adet kurusıkı silah ele geçirildi. Nevşehir Emniyet Müdürlüğüne getirilen şüphelilerin Emniyetteki işlemleri sonrasında Adli makamlara sevk edilen 27 şüpheliden 7’si tutuklandı. 5 şüpheli adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken 15 şahısta savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.