(özel Haber) Sıra Dışı Okul Yeni Okullar İçin Yeşil Alan Arıyor

Muğla’da faaliyet gösteren ve sıra dışı bir eğitim-öğretim sunan Başka Bir Okul Daha Mümkün Derneği, yelpazesini genişletme kararı aldı.
Türkiye’de ilk kez 2009 yılında Başka Bir Okul Daha Mümkün Derneği’nin oluşturduğu müfredatla klasik okul anlayışının dışına çıkılan eğitim ve öğretimde yarışçı değil barışçıl zihinler yetiştirmek amaçlanıyor. Mutlu Keçi İlkokul adıyla Muğla’nın Bodrum ilçesinde faaliyet gösteren dernek, rotasını Türkiye’nin tüm illerine çevirerek yeşil alan arayışına girdi. Yedikleri yemekten oynadıkları oyuna, o gün görmek istedikleri derslerden okullarında yapılacak değişikliklere kadar her kararı kendi oluşturdukları okul meclisinde alan çocuklar, yarışçı anlayıştan uzak, barışçıl bir ortamda eğitim görüyor. Gördükleri derslerden sınava girmeyen çocuklar, ileride ne işle meşgul olmak istediklerine küçük yaşlardan itibaren karar veriyor ve o yönde kendilerini geliştiriyorlar.
Kar amacı gütmeyen Başka Bir Okul Daha Mümkün Derneği, İzmir, Antalya, İstanbul ve Ankara’da da okullar açmak istiyor. Derneğin tek sıkıntısı ise çocukların sağlıklı bir ortamda eğitim görmelerini sağlayacak yeşil alanlar. Başka okulların mümkün olması için yeşil alana ihtiyaç duyduklarını söyleyen dernek gönüllüsü Elif Ürkek, “Hepimizin ortak dileği binamızı bulup okulumuzu açabilmek. Biraz daha şehir dışına kaymaya başladık, çünkü şehir içinde yeşil alan sıkıntımız var. Başka bir okul mutlaka mümkün olacak. İnsanların tepkisi çok güzel bu konuda. Her geçen gün gönüllüler kalabalıklaşıyor. Tek derdimiz yer sıkıntısı. Dört bir koldan şuanda mekan arayışı içindeyiz” dedi.
Bodrum’da ilk okulu açtıklarını, İzmir’de de okul öncesi bir okul açmayı düşündüklerini ifade eden Ürkek, ileride Türkiye geneline yayılmayı ve projelerini büyütmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
BBOM okullarını Antalya, İstanbul ve Ankara’da olduğu gibi İzmir’de de kurmak istediklerini belirten gönüllü Yasin Sancak ise, BBOM okullarının dört temel ayak üzerinde kurulduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Ekolojik yaklaşımda var olan ekolojik yıkıma karşı çocuklarımızda ekolojik değerleri bütüncül bir biçimde içselleştirmeye çalışıyoruz. Örneğin kendi gıdalarını yetiştiriyorlar, okulda tüketilen şeylere karar veriyorlar. Demokratik yönetim çok önem verdiğimiz bir ayak. Doğrudan demokrasi var bu okullarda. Çocuklar ve tüm personel okuldaki kararları birlikte alıyorlar ve her bireyin bir oy hakkı var. Bu okullar kar amacı gütmeyen özel okullar. Var olan masrafları kooperatif üyelerinin paylaşmasıyla hallediyoruz. Alternatif eğitim ayağı da dünyada var olan farklı alternatif eğitim yöntemlerini bir araya getirmeye çalışıyoruz.”
Var olan eğitim sistemindeki kazanımlar ve programları kötülemediklerini, aksine çok değerli eğitimci ve yöneticilerin olduğunu kaydeden Sancak, “Uygulamada sıkıntılarımız var, belki bakış açılarında sıkıntılarımız var. Yani yarışmacı olmayan, ayrımcı olmayan, uzlaşmayı beraber karar alma süreçlerini destekleyen bir kurum havası oluşturmak bizim amacımız. Öğrenci okul meclisinde istediği bir konuyu gündeme getirebiliyor mesela, okulda kurulacak bir spor salonunun nereye kurulacağı, içinde neler olacağına karar veriyorlar ve o karar uygulanıyor. Çocuklar uygulandığını gördükten sonra zaten olay çok renkleniyor ve eğitim süreçlerini sahiplenmeye başlıyorlar. Ne öğreneceklerine, nasıl öğreneceklerine, ne zaman öğreneceklerine karar vermeye başladıkları zaman bizim o hep alışık olduğumuz, çocuğu çalışmaya zorladığımız süreç tersine dönüyor. Çocuk kendi çalışacağı alanı tercih edip, ciddi anlamda emek sarf etmeye başlıyor. Zil çaldı diğer faaliyete geç mantığından ziyade mümkün olduğunca faaliyet sürelerini esnek bırakıp milli eğitimin kazanımlarının belirlediği, o güzel kazanımları farklı etkinliklerle vermeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Okulda işledikleri derslerin de farklı olduğunu belirten Sancak, “Neden sürekli bir şehirden bir şehre bir araba gidiyor da bisiklet gitmiyor. Neden sürekli boşalan havuzlar var da biriken yağmur suları yok. Aynı problemi biz bu şekilde de verebiliriz. Bakış açımızı değiştirdiğimizde çocuğun algısı, dünyaya bakışı da değişiyor bence ve bu öğrenciler çok daha başarılı oluyor. Çok daha fazla alanda çalışma imkanları oluyor, birden fazla hobileri oluyor ve mutlu insanlar oluyorlar. Başarı konusunda sıkıntı yok, çünkü çocuk burada nasıl öğreneceğini ve ne yapmak istediğini aslında keşfediyor. Yazılı olmak zorunda değil. Değerlendirme var, değerlendirme de klasik sınav usulüyle olmuyor, olmak zorunda da değil” dedi.