YEREL HABERLER - 23 Mart 2012 Cuma 17:12

SÜREKLİ EОİTİM MERKEZLERİ KUŞADASI`NDA BULUŞACAK

A
A
A
SÜREKLİ EОİTİM MERKEZLERİ KUŞADASI`NDA BULUŞACAK

Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (EGESEM), ulusal çapta bir kongre hazırlıyor. Tüm ulusal sürekli eğitim merkezlerinin davet edildiği I. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, EGESEM tarafından 19-21 Nisan 2012 tarihleri arasında Kuşadası`nda düzenlenecek.
Kongrede, sürekli eğitim merkezlerinin bir araya getirilerek sürekli eğitimin tüm boyutlarının geliştirilmesi, toplumun yaşam boyu öğrenme konusundaki farkındalığının arttırılması ve sürekli eğitim merkezleri aracılığıyla toplumsal verimliliğe katkıda bulunulması gibi konuların tartışılması planlanıyor. Bunun yanı sıra sürekli eğitimde bilgi teknolojilerinin kullanılması, uluslararası ilişkiler ve Avrupa Birliği projeleri, sürekli eğitimde mesleki ve teknik eğitimin yeri gibi konulara da yer verilecek. Kongrede Fransa Sürekli Eğitim Merkezleri ağı Başkanı Prof. Dr. Filloque, yaygın öğretimde alınan eğitimlerin akreditasyonu ve sürekli eğitim merkezleri birliği oluşturulması konusunda bilgi verecek. Ege Genç İşadamları Derneği`nin (EGİAD) de desteklediği toplantıda EGİAD Başkanı Temel Aycan Şen, ``iş dünyası bakış açısıyla yaşam boyu öğrenmeden beklentiler`` başlıklı bir konuşma yapacak.
Avrupa Birliği fırsatları, eğitimde akreditasyon, ulusal ve uluslararası kurumlarla işbirliği gibi konularda çalıştayların yer alacağı kongrede özellikle yeni kurulan merkezler diğer merkezlerin deneyimlerinden yararlanma olanağı bulacaklar.
Türkiye`deki tüm üniversiteler tarafından katılım sağlanması beklenen I. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi Kuşadası Pine Bay tatil köyünde yapılacak. Kongrenin tanıtımı ise 26 Mart Pazartesi günü EÜ Atatürk Kültür Merkezi EGESEM salonunda yapılacak.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Cumhuriyet’in 100. yılında 1923 fidan toprakla buluşturuldu Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB) tarafından desteklenen, Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Palandöken Kaymakamlığı, Palandöken Gençlik Merkezi ile Palandöken İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği etkinlikte Cumhuriyetimizin 100. Yılında 1923 fidan toprakla buluştu. ‘Değerler Gençlik Tohumlar Merkez’de yeşersin’ Projesi kapsamında Cumhuriyetin 100. Yılında 1923 fidan dikilirken, Gençlik Haftası münasebetiyle fidanlar toprakla buluşturuldu ve cansuyu verildi. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Erzurum Gençlik Merkezi Kampüsünde organize edilen fidan dikme törenine Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri ile GSİM Hizmet, İlçe ve Şube Müdürleri, gençlik liderleri, gönüllü gençler ile proje kapsamında pilot okul seçilerin okulların öğrencileri katıldı. Proje Koordinatörlüğünü Palandöken Gençlik Merkezi Gençlik Lideri Bahtiyar Akan’ın yaptığı ‘Değerler Gençlik Tohumlar Merkezde Yeşersin’ projesinin beş aydır başarı ile yürütülüyor. Proje Koordinatörü Bahtiyar Akan, “Projemiz iki ayaktan oluştu. Öncelikle Cumhuriyetimizin 100. Yılında, 1923 fidanı toprakla buluşturduk. Borsa İstanbul, Maksut Efendi Ortaokulu, Aşık Yaşar Reyhani Ortaokulu ve Şehit Yunus Çelebi Ortaokulu’ndan belirlediğimiz 25’er öğrenciye hem değerler eğitimi verdik. Hem de onlarla birlikte Bakanlığımızın desteklediği proje kapsamında fidan diktik. Protokolün de katılımıyla Gençlik Haftası Münasebetiyle Erzurum Gençlik Merkezi ve Yüksek İrtifa Kamp Merkezi Kampüsüne fidan dikimi gerçekleştirdik” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı ile Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur, diğer davetlilerle birlikte fidan dikerken, İl Müdürü Çakmur, Gençlik haftasında böylesini anlamlı bir etkinlikte bulunmaktan bir hayli mutlu olduklarını söyledi. Çakmur, “Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Kurtuluş Savaşı’nın başkumandanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ve Kurtuluş meşalesini ateşlediği 19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramı Gençlik Haftası’nda fidanları toprakla buluşturmak bizim için ayrı bir anlam taşıyor. Katılan herkese teşekkür ediyor, Proje Koordinatörü Bahtiyar Akan ile pilot okullardan katılan öğrencileri kutluyorum” dedi.
Yozgat Mantar zehirlenmesi, karaciğer yetmezliğine hatta ölüme neden oluyor Yozgat’ta doğada yetişen mantarlardan kaynaklı hastaneye başvuranların sayısının geçen yıla oranla yükseldiğini söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Tolga Aydın, karaciğer yetmezliğine neden olarak ölüme kadar götüren zehirli mantarlara karşı uyarılarda bulundu. Mevsim yağışlarının başlamasıyla beraber mantarlar da doğada kendini göstermeye başladı. Doğal ortamda bilinçsizce toplanan ve zehirli olduğu bilinmeyen mantarlar, tüketildiği takdirde telafisi olmayan ölümcül sağlık problemlerine neden oluyor. Zengin protein içeriği ile ete alternatif olarak gösterilen mantar, yağışların bol olduğu bu günlerde hem çok yetişiyor hem de vatandaşlardan rağbet görüyor. Kültür mantarından daha lezzetli de olsa doğal mantarlar, zehirlenme riskini de beraberinde taşıyor. Mantar çeşidinin çok fazla olduğu bu dönemde hangi mantarın zehirli hangi mantarın zehirsiz olduğu bazen karıştırılabiliyor. Bilinçsizce tüketilen mantarlar zehirlenme ile birlikte ölümcül sağlık problemlerine neden oluyor. Uzmanlar çeşidi bilinse bile doğada toplanan mantarların kesinlikle tüketilmemesi gerektiğinin altını çiziyor. “Karaciğer yetmezliğine neden oluyor” Doğada yetişen mantarların bilinçsizce tüketiminin ölümle sonuçlanabilecek zehirlenmelere yol açabileceğini belirten Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Tolga Aydın, “Ülkemizde sonbahar ve ilkbahar aylarında yağmurların artmasıyla mantar kaynakları zehirlenme vakalarında artış gözlemlendiğini ve bu yıl geçen yıla oranla ilimizde de zehirlenme vakalarının arttığını görüyoruz. Türkiye’de doğada kendiliğinden yetişen mantarlar arasında zehirli mantarların olduğunu biliyoruz. Bu zehirli mantarların tüketilmesi sonrasında ölüme dahi götürecek ciddi vakalar görmekteyiz. Karaciğer yetmezliği ve acil karaciğer nakli gerektiren vakalar da karşımıza gelmekte. Bu günlerde acil servislerimize mantar kaynaklı zehirlenmelerinden dolayı başvurular arttı.” dedi. “Zehirlenme belirtileri 2 ila 6 saat içinde kendini gösteriyor” Mantar zehirlenme belirtilerinin 2 ila 6 saat içerisinde kendini gösterdiğini de belirten Aydın, “Mantar zehirlenmesinin kendini kötü hissetme, soğuk soğuk terleme, mide bulantısı ve karın ağrısı ile başladığı gibi bilinç bulanıklığı, bayılma hissi ve uyuklama hali gibi nedenlerle zehirlenme belirtileri olabilir. O yüzden bu gibi sorunlar olduğunda öncesinde mantarda yemişsek acil servislere başvuralım. Bu vakalarla karşılaşmamak ve bu zehirlenme olaylarının yaşanmaması için doğadan kendiliğinden toplanan ve tüketilen mantarları bilinçsiz bir şekilde yemeyelim. Daha çok kültür mantarına yönelmekte fayda olacağını düşünüyorum.” şeklinde konuştu. “Daha temkinli olmamız gerek” Vatandaşlardan Muzaffer Bayat, bilinçsizce doğada toplanan mantarları tüketmediğini söyleyerek, “Her mantarın zehirli olup olmadığını bilmediğimiz için zehirlenme imkanı daha fazla olduğundan bunları yerken daha dikkatli ve temkinli bir şekilde yaklaşmamız lazım. Daha fazla zehirsiz mantarları tercih etmemiz lazım” ifadelerine yer verdi. “Doğada bulduğumuz her mantarı yememeliyiz” Halit Bozkurt ise “Doğada bulduğumuz her mantarı yemememiz lazım. Mantar insan hayatı için çok tehlikeli. Yararı da var. Zararı da var. Zehirli mantardan insanlar ölebiliyor ve sağlıkları açısından zor duruma düşebiliyorlar. Her bulduğumuz mantarı tüketmemiz lazım. Sağlığımız açısından her mantarı yemememiz gerekiyor” diye konuştu.
İstanbul TCL Elektronik, yeni QD-Mini LED TV ve akıllı ev aletlerini tanıttı TCL Elektronik, Orta Doğu ve Afrika pazarına yönelik çeşitli kategorileri kapsayan en yeni ürün serisini İstanbul’da düzenlenen özel bir lansman etkinliğinde tanıttı. TCL Elektronik, yeni ürün serisini İstanbul’da düzenlenen lansman etkinliğinde tanıttı. Ayrıca şirket, Arsenal Efsanesi Martin Keown’un da katılımıyla gerçekleşen etkinlik sırasında Resmi Bölgesel Tüketici Elektroniği Ortağı olarak Arsenal Futbol Kulübü ile ortaklığını vurguladı. Etkinlik, şirketin bölgedeki müşterilere birinci sınıf teknolojik yenilikler sunma konusundaki kararlılığını vurgulayan en son ürün serilerine tanıklık etmek üzere bölgenin dört bir yanından sektör temsilcilerini, medya temsilcilerini ve influencer’ları bir araya getirdi. Ürünler arasında, 2024 QD-Mini LED TV’lerde sergilenen yüksek görüntü kalitesinin yanı sıra yaşam tarzlarını daha sağlık ve rahat hale getirmek için tasarlanmış bir dizi iyileştirilmiş ev aletleri ve klimalar da yer alıyor. TCL Endüstrileri Orta Doğu ve Afrika Genel Müdürü Sunny Yang lansmanla ilgili olarak heyecanını dile getirerek şunları söyledi: "Şirketimizin en yeni nesil QD-Mini LED TV’lerini tanıtmaktan heyecan duyuyoruz. Özellikle dünyanın en büyük QD-Mini LED TV’si olan TCL 115 X955 Max’i sergilemeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Hedefimiz, en son teknolojiyi sunarak ve Orta Doğu ve Afrika pazarlarında birinci sınıf ve olağanüstü bir eğlence deneyimi sağlayarak tüketicilerimizin değişen ihtiyaçlarını karşılamaktır. Ayrıca, günlük hayatı kolaylaştırmak için tasarlanmış en yeni ev aletleri ürünlerimizi tanıtmak için sabırsızlanıyoruz. Bunlar arasında TCL FreshIN Serisi Klimalar, Free Ankastre Serisi Buzdolapları ve sektör lideri temizleme oranına sahip son teknoloji çamaşır makineleri yer alıyor."
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar, “Kocasinan, şehrin merkezinde tarımsal üretimle Türkiye’ye model olduk” Kocasinan Belediyesi’nin geçen yıl şehrin merkezinde hayata geçirdiği tarım projesi kapsamında 10’dan fazla çeşitte 42 bin sebze fidesinin ekimi yapıldı. Kadınların hem organik ürünleri ürettiği hem de satışını yaptığı 25 bin dönümlük tarım arazisini Kayseri’ye kazandıran Başkan Çolakbayrakdar, şehrin merkezinde tarımsal üretimle Türkiye’ye örnek ve model olduklarını söyledi. Şeker Mahallesi’ndeki Bekir Yıldız Bulvarı ile Şehir Hastanesi kavşağının yanında bulunan 25 bin dönümlük arazi üzerinde sebze fidelerini toprakla buluşturan ve 12 üyesi olan Kocasinan Hanımeli Kadın Girişimi Üretimi ve İşletme Kooperatifi üyeleri, hayallerini gerçekleştiren Başkan Çolakbayrakdar’a dualar edip, teşekkürlerini iletti. Proje kapsamında 12 kadın üreticiyle şehrin merkezinde tarımsal üretime devam ettiklerini belirten Başkan Çolakbayrakdar, “Kadın Kooperatifimizin üretim yaptığı bahçemizdeyiz. Burada kadın çiftçilerimiz, doğal ürünleri yetiştirme imkânı buluyorlar. Gündelik olarak üretebilecekleri; domates, çilek, biber, patlıcan, kabak, salatalık, fasulye, bamya, böğürtlen ve yeşillik gibi çeşitler yer alıyor. Geçen yıl, kurmuş olduğumuz kooperatif, aktif bir şekilde tarlada üretime başladı ve devam ediyorlar. Annelerin eli burada da farklılığını hissettiriyor. Hem organik hem de Kayseri’mizin karahıdır gibi yerli tohumlarının yetiştirildiği bir mekân olan burası, bin 200 metrekarelik parseller olmak üzere toplam 25 bin dönümlük araziyi kapsıyor. Hanım kardeşlerimizi, hayatın her alanında olduğu gibi tarımsal üretiminde de içinde olabilmesi için desteklerimizi sürdürüyoruz. Şehrin merkezinde kent tarımının yapıldığı sayılı şehirlerden bir tanesiyiz. Kayseri’den bir büyükşehirden kadınların merkezde tarımsal üretim yapmış olduğu kooperatifle bir ilk olduk. Bu noktada kadın kooperatifimiz için yapmış olduğumuz bu proje örnek teşkil ediyor. Özellikle hem şehrimizde hem ülkemizde farklı ufuklar açacak. Şimdiye kadar yaptığımız yatırımların yanı sıra bundan sonra da yeni projelerimizle Kocasinan’ımız için farkındalık oluşturacak projeleri hayata geçireceğiz. Bütün gayretimiz, şehrimizin ve ülkemizin ekonomisine destek olarak istihdama katkı sağlamaktır. Ellerine emeğine sağlık. Hanım kardeşlerimize teşekkür ediyorum ” ifadelerini kullandı. Kocasinan Belediyesi olarak gelecek nesiller ve sağlıklı toplumlar için özellikle ata tohumların yetiştirilmesi noktasında tarıma büyük destek verdiklerinin altını çizen Başkan Çolakbayrakdar, şehir merkezinde vatandaşları tarımı buluşturan projenin Kocasinan modeli olarak, Türkiye’nin geleceğine ışık tutacağını sözlerine ekledi. Kooperatif Başkanı Büşra Minaz ise organik tarımın yaygınlaştırılması ve kadının istihdamı konusunda çok önemli bir proje olduğuna değinerek, “Geçen yıl başladığımız projede bayağı yol kat ettik. Bize burada her türlü imkânlar sağlandı. Bin 200 metrekare sebzelerimizi diktiğimiz alanın yanı sıra 21 metrekare kapalı alan ve dinlenme alanı gibi yerler yapıldı. Kooperatifimize üye olan 12 kadın bulunmaktadır. Bugün 3 bin 500 fidanı kişi başı olmak üzere toplam 42 bin fidanı toprakla buluşturuyoruz. Burada çok büyük bir istihdam sağlandı. Kooperatife üye olanların çoğu hiç bu zamana kadar çalışmamış ve toprakla uğraşmamış kadınlardı. Burada kendi güçlerinin olduğunu hissettiler. Yerimiz çok güzel ve toprağımız çok verimli. Aslında kırsal kesimde olması gereken işi, biz şehrin göbeğinde yapıyoruz. Şuan tamamen doğal organik ürünler yetiştiriyoruz. Organik sertifikasını da aldığımız zaman tamamen organik ürünler olacak. Kadınların başaramayacağı hiçbir işi yoktur” diye konuştu. Dilek Coşkun da “Şehrin göbeğinde bize bu imkânları sağladıkları için çok teşekkür ediyoruz. Hem evimize yakın hem de merkezde olduğu için yetiştirdiğimiz ürünlerin satış imkânı daha fazla. Böyle imkân tanıyan başkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Burada hem istihdam sağlanıyor hem de ev kadınları olarak kendi paramızı kendimiz kazanmaya başladık. Mutlu ve gururluyuz” ifadelerine yer verdi. Züleyha Aydemir ise “Burası bize iş alanı oldu. Her şey çok güzel. Tamamen organik tarım yapacağız. Ben ev hanımıydım. Bu zamana kadar hiçbir işte çalışmadım. Bana böyle imkan tanıdığı için başkanımız Sayın Ahmet Çolakbayrakdar’a teşekkür ediyorum” dedi. Aynur Sönmez de “Burası bunulmaz nimettir. Toprakla ilk defa tanışıyorum ve müthiş zevkliymiş. Çok yorucu olmasına rağmen hayatımda ilk defa fidanları toprakla buluşturduk. İnsanın kendi parasını kazanması çok güzel bir duygu. Şehrin merkezinde olması ve ayrıca Şehir Hastanesi’ne yakın olması da çok büyük bir avantajdır” şeklinde konuştu. Figen Udül ise organikçi olarak Kayseri’nin her yerinde olacaklarını belirterek, “Kayseri’de bir ilki başlattığımız için çok memnunuz. Hedefimiz, geçen yıl başlattığımız ve Türkiye’ye örnek olan projeyi daha da büyütmektir. İnsanlığımıza organik ürünler yetiştirip, sağlıklı ürünler sunuyoruz. Geçen sene ektiğimiz ürünleri toplayıp, organik ürünleri satmaktan gurur duyduk. Proje sayesinde elimiz para tutar oldu. Daha kendimizi hur hissediyoruz. Aile ekonomisine destek oluyoruz. Bir çiçek bile dikemezken bugün benim tarlalarım oldu. Başkanımıza ne söylesek az. Başkanımız, bizim başımızın tacıdır. Çok minnettarız” diye konuştu Emine Ünal ise kendileri için her türlü imkanı sağlayan Başkan Çolakbayrakdar’a minnettar olduğunu dile getirdi. Rukiye Katırcı da böyle bir imkânı sağladığı için Başkan Çolakbayrakdar’a teşekkür ederek, “Toprak demek, bereket demektir. Kadın emeğiyle de buluştuğun da hem büyük verim aldık hem de aile ekonomisine destek olduk. Şehrin göbeğinde tarımla buluşmak çok güzel bir şey” dedi. Hayalini gerçekleştiren Başkan Çolakbayrakdar’a dualar eden diğer kadın üreticileri ise “Öncelikle belediye başkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Toprakla uğraşmak güzel bir duygu. Üzerimizdeki olumsuz etkiyi kaldırıyor. Hem ekonomiye destek sağlıyoruz hem de topraklarımızdan faydalanmış oluyoruz. Kadınlarımız, bu proje ile topluma daha faydalı olmuş oluyor. Kendilerine güveni artıyor. Allah razı olsun” ifadelerini kullandı.