SAĞLIK - 27 Kasım 2020 Cuma 10:39

"Covid-19’dan Türkiye’nin kurtulması için 61 milyon kişinin bağışık ya da aşı olması şart"

A
A
A
"Covid-19’dan Türkiye’nin kurtulması için 61 milyon kişinin bağışık ya da aşı olması şart"

Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsü salgını hızla yayılmaya devam ederken, bu salgına neden olan Covid-19 virüsüne karşı yürütülen aşı çalışmaları da aynı hızla devam ediyor.

Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsü salgını hızla yayılmaya devam ederken, bu salgına neden olan Covid-19 virüsüne karşı yürütülen aşı çalışmaları da aynı hızla devam ediyor. Aşının virüs üzerinde ne kadar etkili olduğuna ilişkin tartışmalar sürerken, Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, virüsün bir toplumdan tamamen temizlenmesi için nüfusun yüzde 75’nin; yani en az 61 milyon kişinin bağışık olması gerektiğine dikkat çekti ve “Bağışıklık iki yolla geliştirilebilir. Kişi ya hastalığı geçirerek bağışık olacaktır ki bu tartışılır. Ya da aşı olmalıdır. Başka bir yolu yok” dedi.


Küresel anlamda çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine neden olan korona virüsünün yok edilmesindeki en büyük umut, virüse karşı başarılı bir aşı geliştirilmesi olarak görünüyor. Türkiye’nin de dahil olduğu pek çok ülke aşı ile ilgili önemli çalışmalar yaparken, uzmanlar aşının virüsü bertaraf edebilmesi için gerekli olan şartlara dikkat çekiyor.


Pandemiye karşı dünyada bilinen önemli yöntemin koruyucu yöntemler olduğunu vurgulayan Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, günümüzde koruyucu yöntemlerin başarılı bir şekilde uygulanmadığını söyleyerek, “Diğer bir yöntem elbette izolasyon önlemlerini çok iyi alabilmektir. Hasta olanların, olmayanlardan ayırt edilmesi gerekiyor. Bir diğer yöntem ise aşıdır. Ben pandemiden 2021 yılı sonuna kadar çıkabilme şansımız olduğunu düşünmüyorum” dedi.


Sürdürülen aşı çalışmalarında başarılı bir aşı çalışması yapılmış olsa da aşı karşıtlarının kritik bir rol üstlendiğini vurgulayan Prof. Dr. Sakarya, “Bizim aşı karşıtlarına karşı olmamızın sebepleri var. En önemli sebebi, kişi kendisini korumak istemeyebilir. Enfekte olmak da istiyor olabilirsin. Ya da inançların gereği aşıyı uygun bulmayabilirsin; ama şöyle bir şey var. Aşı olmayan kişiler, toplumun yüzde 30’unu oluşturup enfekte olduklarında, aşı olan yüzde 60’lık kesim, aşı olmayan yüzde 30’luk kesimin mikrop yükünden kurtulamıyor. Yani aşı olmuş olsalar bile hasta oluyorlar. Yani aşı, kişiyi korumamaya başlıyor” diye konuştu.



En az yüzde 75’in bağışık olması şart


Aşının koruyucu olması için toplumun yüzde 75’in üzerinde virüse karşı bağışıklığının gelişmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Serhan Sakarya, “Bu durumda, toplumun yüzde 75’i enfekte olmadığı için geri kalan yüzde 25’i hasta olmaması için koruyor; çünkü virüs, 100 kişiden 75’inde barınmıyor ve hastalık yapabilecek çoğunluğa ulaşamıyor. Hasta olan kişiler yüzde 30’un üzerine çıktığı an aşı yaptıranları da enfekte etmeye başlıyor. Söylediğim gibi pandeminin sona ermesi için toplumun yüzde 75’inin bağışık olması gerekiyor. Kişi ya hastalığı geçirerek bağışık olacak ki bu da tartışılır. Ya da aşı olarak bağışık olacak. Bu da ikinci bir yöntem. Başka da bir yolu yok” şeklinde konuştu.


Covid-19 aşısı ile ilgili 23 adet faz çalışmalarının sonuna gelindiğini, içinde Türkiye’den 4 grubun da bulunduğu 119 aşı çalışması olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Serhan Sakarya, “Bu çalışmalardan 4 tanesi RNA ve 4 tanesi de DNA aşısı olup aşı teknolojisinde ilk kez kullanılan aşılardır. Diğerleri günümüzde kullanılmakta olan ve bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmış teknolojiler ile üretilmektedir. Yapılan ilk çalışmalar RNA aşılarına karşı gelişen bağışıklığın daha güçlü olduğunu gösterse de son günlerde yapılan yayınlarda klasik yöntemler ile üretilen aşıların da genom aşılarına yakın bağışıklık sağladığını göstermektedir. Aşıların piyasaya sürülmesi ile birlikte Covid-19 aşıları uzun süre konuşulacağı tartışmasız bir gerçektir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ayakkabı boyacılığı yapan bilek güreşçisi, Slovakya’daki turnuvada 3. oldu Maltepe’de yaklaşık 30 yıldır ayakkabı boyacılığı yapan ve bilek güreşi sporuyla ilgilenen Alaattin Şahin, Slovakya’da düzenlenen Bilek Güreşi Şampiyonası’nda 3. oldu. Maltepe’de yaşayan ve yaklaşık 30 yıldır ayakkabı boyacılığı yapan 50 yaşındaki Alaattin Şahin, bilek güreşi sporunda Türkiye şampiyonu oldu. Yaklaşık 15 yıldır bilek güreşiyle ilgilenen Şahin, boya sandığıyla sokak sokak gezdiği Maltepe’nin her yerinde vatandaşlarla da bilek güreşi yapıyor. Alaattin Şahin, Slovakya’da düzenlenen European Armwrestling Championship’e katılmak üzere geçtiğimiz hafta Slovakya’ya gitti. 90 kilogram kategorisinde rakipleriyle mücadele eden Şahin, elde ettiği 3’üncülük madalyası ile Türkiye’ye döndü. Evine dönen Şahin’i, Maltepe Kaymakamı Bahri Tiryaki makamında misafir etti. Bu turnuvada Alaattin Şahin’e destek verdiklerini ifaden eden Kaymakam Tiryaki, önümüzdeki turnuvalarda da Alaattin Şahin’e desteklerinin devam edeceğini belirtti. Alaattin Şahin: "2 ay sonra Kazakistan’a yarışmalara gideceğim" Türkiye Bilek Güreşi Şampiyonası’nda ikinci olduğu için Slovakya’ya gittiğini söyleyen Alaattin Şahin, "Orada da Grand Master 90 kiloda 3. oldum. 2 ay sonra sanırım Kazakistan’da yarışmalara gideceğim. Kaymakam Bey’den de Allah razı olsun. Hem burada yardımcı oldu hem de ’Orada yardımcı olacağım’ dedi. Turnuva için hazırlığımız oldu. Maltepe Stadı’nda çalışıyoruz, çarşamba, perşembe ve cuma günleri çalışıyoruz. Ben ayakkabı boyacılığı yapıyorum. Önceden sandık sırtımda kahvelerde gezerken beni yıkan yoktu. Yıkana ’Ayakkabıyı sana bedava boyarım’ diyordum. Sonra bir gün adamın biri beni yendi. ’Sen kimsin’ dedim, o da dünya ikincisiymiş anladım" dedi. Maltepe Kaymakamı Bahri Tiryaki ise yaptığı açıklamada, "Devletimizin temel varlık sebeplerinden biri vatandaşımızın refah huzur ve mutluluğu. Devlet olarak vatandaşların güvenliğini sağlarken öte yandan sporda kültürel alanlarda gelişmelerine de katkı sağlamaya çalışıyoruz. Maltepe’de Zümrütevler Mahallesi’nde Alaattin Şahin isimli vatandaşımız bilek güreşinde Avrupa şampiyonu oldu. Kendileri beni ziyaret ettiler, kendilerine teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi bilek güreşi geleneksel olarak sokakta kahvehanede evlerimizde vatandaşların kendi aralarında yaptıkları bir çeşit spor müsabakası. Alaattin Bey de bizi uluslararası turnuvalarda en güzel şekilde temsil etti. Orada dereceye girdi, örnek bir vatandaş oldu. Ben kendisini ve camiasını tebrik ediyorum. Bundan sonraki katılacağı müsabakalarda da başarılar diliyorum" diye konuştu.
Balıkesir Bandırma’da Engelliler Haftası kutlandı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle resmi tören gerçekleşti. “10-16 Mayıs Engelliler Haftası” nedeniyle Cumhuriyet Meydanı’nda resmî tören gerçekleştirildi. Törene Bandırma Kaymakamı Engin Aksakal, Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü Barış Demir, Kent ve sivil toplum kuruluşları katıldı. Bandırma’da özel bireyleri temsil eden derneklerin Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü Barış Demir yaptı. Demir konuşmasında, "Engelliler Haftası, 10 Mayıs ile 16 Mayıs arasında, Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerde aynı tarihlerde kutlanan özel bir haftadır. Bu haftanın amacı; engellilerin sorunlarına dikkat çekmek, toplumsal yaşama tam ve diğer bireylerle eşit katılımlarını sağlama konusunda gerekli adımları atmak ve en nihayetinde onları daha iyi anlayabilmektir. Bizler "Yaradılanı severim Yaradandan ötürü" diyen Yunus Emre’lerin torunları olarak özel durumu olan bireylere destek olma konusunda tüm dünyada en önde olması gereken bir toplumuz. Bizler; kendimizin ya da bir yakınımızın, özel bireylerin yerinde olabileceği gerçeğinin farkında olmalı ve empati yanımızı güçlü tutarak yaşamalıyız. Özetle; sadece bir gün ya da bir hafta değil geride kalan her gün ve her haftada bu hissiyatta olmalı, bunu hissetmeli, idrakine varmalı ve hep birlikte umutla baktığımız bir gelecek inşa edebilmeliyiz. Bu noktada, sorunların çözümünde birlik ve beraberlik içinde olmanın önemini vurgulamak istiyor, tüm engelli vatandaşlarımıza ve onların çok kıymetli ailelerine huzurlu, sağlıklı ve başarı dolu güzel günler diliyor, hassasiyet göstererek katılım sağladığınız için teşekkürlerimi sunuyorum"dedi. Konuşmanın ardından, Bandırma Engelliler Derneğinin özel özel bireyler Halk oyunları gösterisi düzenledi ve tören sona erdi.
Gümüşhane Gümüşhane Eğitim Bir-Sen Şubesi eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti kınadı Gümüşhane’de Eğitim Bir-Sen Şubesi tarafından İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü olan İbrahim Oktugan’ın yabancı uyruklu bir öğrenci tarafından silahlı saldırı sonucu öldürülmesi protesto edildi. Eğitim Bir-Sen tarafından 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklaması Gümüşhane’de 15 Temmuz Zafer Meydanı’nda gerçekleştirildi. Basın açıklamasına Gümüşhane Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen İl Başkanı Ergin Aslan, öğretmenler ve eğitim camiası çalışanları katıldı. Eğitim Bir-Sen İl Başkanı Ergin Aslan eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını protesto ettiklerini belirterek, şiddeti önleyecek ve faillerini cezalandıracak yasal düzenleme talep ettiklerini dile getirdi. ‘Eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti protesto ediyoruz’ Kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Başkan Aslan, “Eğitim çalışanlarına yönelik, giderek artan şiddet olaylarını, protesto etmek amacı ve şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak, yasal bir düzenlemenin yapılması talebiyle, bir araya gelmiş bulunmaktayız. Son olarak İstanbul Eyüpsultan’da eski bir öğrenci, değerli okul müdürümüz, İbrahim Oktugan’a silahla saldırıda bulunmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz maalesef kurtarılamayarak vefat etmiştir. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz” dedi.