GENEL - 03 Temmuz 2020 Cuma 10:52

EÜ, “Engelsiz Program Nişanı” almaya hak kazandı

A
A
A
EÜ, “Engelsiz Program Nişanı” almaya hak kazandı

Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği programı, görme engelli öğrencilere yönelik yaptığı uyarlamalar ile 2020 yılı Engelsiz Program Nişanı almaya hak kazanan dört üniversiteden birisi oldu.

Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği programı, görme engelli öğrencilere yönelik yaptığı uyarlamalar ile 2020 yılı Engelsiz Program Nişanı almaya hak kazanan dört üniversiteden birisi oldu.


Yükseköğretim kurumlarındaki engelli öğrencilerin mekânlara, eğitsel imkânlara ve sosyo-kültürel faaliyetlere erişimleri konusunda farkındalık sağlamak ve iyi uygulamaları yaygınlaştırmak amacıyla bu yıl “Engelsiz Erişim ve Engelsiz Eğitim” temalarıyla düzenlenen Engelsiz Üniversiteler Ödülleri sahiplerini buldu. Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği programı, görme engelli öğrencilere yönelik yaptığı uyarlamalar ile 2020 yılı Engelsiz Program Nişanı almaya hak kazanan dört üniversiteden birisi oldu.



Rektör Budak’tan teşekkür


Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “2020 YÖK Engelsiz Üniversite Ödüllerinde üniversitemiz, ‘Engelsiz Program Nişanı’ almaya hak kazandı. Engelsiz Üniversiteler Ödülleri kapsamında programlarını farklı engel gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerden 114 başvuru arasından toplamda dört üniversiteye Engelsiz Program Nişanı verildi. Üniversitemiz Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği programı görme engelli öğrencilere yönelik yaptığı uyarlamalar ile 2020 yılı Engelsiz Program Nişanı almaya hak kazanan dört üniversiteden birisi oldu. Ayrıca YÖK, her yıl ödül almaya hak kazanan üniversitelerin yanı sıra ödül kriterlerin çoğunu karşılayan bir yıl sonrası için açıkladığı aday üniversiteler arasında 2020 yılı Mekânda Erişebilirlik Ödülü alanında üniversitemizin eğitim fakültesi, spor bilimleri fakültesi, hemşirelik fakültesi yer alıyor. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.



841 başvuru yapıldı


Engelsiz Ege Koordinatörü Doç. Dr. Pelin Piştav Akmeşe, “Bu yıl 116 yükseköğretim kurumu 841 başvuru yaptı. Ödüller yükseköğretim kurumlarına ‘Mekanda Erişebilirlik’, ‘Eğitimde Erişebilirlik’ ve ‘Sosyo-Kültürel Faaliyetlerde Erişilebilirlik’ olmak üzere üç kategoride Engelsiz Üniversite Bayrakları ile farklı engelli gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerin ilgili programlarına Engelsiz Program Nişanı verildi. Engelsiz Üniversite Ödülleri, Engelsiz Üniversite Bayrakları ve Engelsiz Program Nişanları olmak üzere iki alanda veriliyor. Engelsiz Program Nişanı bir programın engel gruplarına yönelik, düzenlediği faaliyetlerle düzenlemeleri alandaki tüm zorunlu dersler ile ilgili engel grubunda erişilebilir kılınmasını gerekiyor. Aynı zamanda engelli öğrencinin eğitim aldığı bölümde tüm derslere eşit erişebilmesini kapsıyor. Ege Üniversitesinin bu yıl hem dört üniversiten biri olarak Engelsiz Program Nişanı alması hem de 2020 yılı için üç fakültesi ile aday gösterilmesinde öğrenci merkezli bir yaklaşımı benimseyen Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak’ın çok büyük katkıları vardır” diye konuştu.



Engelli öğrencilerin eğitim öğretim, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılımına destek olmak, gerekli uyarlamaların, alt yapının ve donanımların sağlanması ve üniversitelerde engelsiz bir ekosistemin oluşturulmasını teşvik etmek üzere 2018 yılından bu yana Engelsiz Üniversite Ödülleri veriliyor. Ödüller sadece fiziki erişilebilirliği değil aynı zamanda engelli öğrencilerin doğrudan katkı sağladığı, içinde bulunduğu sosyokültürel faaliyetleri ve eğitime erişilebilirlikte yapılan çalışmaları da içeriyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "İyilik Elçisi" Projesi gençlere yardımlaşma ve tarih bilinci aşılıyor Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında Beydağı Anadolu Lisesi öğrencilerine yönelik anlamlı ve farkındalık dolu bir program düzenlendi. Programda gençlere yardımlaşma, paylaşma ve toplumsal dayanışmanın önemi anlatılırken, sosyal sorumluluk bilincinin küçük yaşlarda kazanılmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. Yeşilyurt Belediyesi, "iyiliğin izinde, bilinçle büyüyen gençler" yetiştirmek amacıyla sosyal, kültürel ve eğitici projelerini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor. ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında gerçekleşen gezi ve inceleme ziyaretine katılan Beydağı Anadolu Lisesi öğrencileri, Yeşilyurt Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Hayır Çarşısını ziyaret etti. Burada yürütülen yardım faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler alan öğrenciler, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan desteklerin nasıl organize edildiğini yerinde görme fırsatı buldu. Emanet Çarşı’nın, dayanışma kültürünü güçlendiren ve iyiliği çoğaltan bir sosyal hizmet modeli olduğuna dikkat çekildi. Programın devamında öğrenciler için Savaş Müzesi, Tekstil Müzesi ve Cezaevi Müzesi gezileri düzenlendi. Gerçekleştirilen müze ziyaretleriyle gençler, Malatya’nın ve ülkemizin yakın tarihine, kültürel ve sosyal mirasına yakından tanıklık etti. Savaş Müzesi’nde milli mücadele ruhu ve fedakârlık duygusu ön plana çıkarken, Tekstil Müzesi’nde kentin üretim kültürü ve emeğin değeri anlatıldı. Cezaevi Müzesi gezisinde ise geçmişten günümüze toplumsal hafıza ve insan hikâyeleri üzerinden önemli mesajlar paylaşıldı. ‘İyilik Elçisi’ Projesi ile öğrencilerin hem sosyal sorumluluk bilinci kazanması hem de tarih ve kültürle bağ kurarak bilinçli bireyler olarak yetişmeleri hedefleniyor. Program sonunda öğrenciler, yardımlaşmanın ve paylaşmanın toplumsal birlikteliğin temel taşlarından biri olduğunu bir kez daha idrak ederken, tarih bilinciyle geleceğe daha güçlü adımlarla yürümenin önemini kavradı.
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.