ASAYİŞ - 29 Eylül 2023 Cuma 12:05

Hastaneden 3 günlük bebeği kaçırmıştı, mahkemeden şok karar

A
A
A

İzmir'in Konak ilçesinde, hastaneden 3 günlük bebeği kaçıran kadın, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Olay, Konak ilçesi Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Kadın Doğum Servisinde meydana geldi. Suriye uyruklu bir aileye kendisini sağlık görevlisi olarak tanıtan; ama aslında işsiz olan S.G. (51), test bahanesiyle 3 gün önce dünyaya gelen bebeği örtüye sararak hastaneden kaçırdı. Daha sonra yeni doğan bebeklerini göremeyen aile, durumu yetkililere bildirdi. Hızlıca çalışma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, 3 günlük bebeği kaçıran S.G.’yi İzmir Limontepe mevkiindeki evinde yakalayıp gözaltına aldı. Bulunan bebek, ardından da sağlıklı bir şekilde aileye teslim edildi.
İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Gasp Büro Amirliği ekiplerince gözaltına alınan S.G.'nin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Adliyeye sevk edilen kadın, mahkemece adli kontrolle serbest bırakıldı.

"Sağlık görevlisiyim" diyerek aileyle yakınlık kurup bebeği kaçırmıştı

51 yaşındaki S.G.’nin, kendini aileye sağlık görevlisi olarak tanıttığı, hastaneyi birkaç gündür sık sık ziyaret ettiği, aile ile yakınlık kurduğu, bebeğin bakımında aileye yardım ettiği, keşifler yaptığı ve kaçırma olayını günlerdir planladığı belirlendi.

İfadesinde evliliğe ikna etmek için kaçırdığını söyledi

S.G., kaçırma olayından daha sonrada kendini kamufle etmek için bir camide kıyafetlerini değiştirdiği, bebek ile birlikte İzmir Limontepe’deki ikamet ettiği adresi gittiği öğrenilmişti.

S.G.’nin ifadesinde ayrıca, yaklaşık 9 ay önce hamile kaldığını, o dönemde düşük yaptığı için bu durumu imam nikahlı eşinden gizlediğini söylerken, onu evliliğe ikna etmek için bebeği kaçırdığını iddia etti. 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ticaret Bakanlığı’ndan Ramazan öncesi İstanbul’da restoran ve kafelere "Fahiş Fiyat" denetimi Ticaret Bakanlığı ekipleri İstanbul’da yiyecek ve içecek hizmeti sunulan işletmelere "Haksız ve Fahiş Fiyat" denetimi yaptı. Ticaret Bakanlığı ekipleri, tüketicinin haksız ve fahiş fiyata karşı korunması amacıyla ramazan ayı öncesi gerçekleştirdiği denetimlerine devam etti. 48 ekip, yaklaşık 105 kişi 28 ilçede denetim yapıyor. Bakanlık ekipleri, bu çerçevede İstanbul’daki restoran ve kafeleri denetledi. Restoranlarda, 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe giren ’Fiyat Etiketi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’le zorunlu hale getirilen, tarife ve fiyat listelerine ilişkin belgelerin; lokanta, restoran, kafe, pastane ve benzeri yiyecek ve içecek hizmeti sunulan iş yerlerinde giriş kapısının önüne ve masaların üstüne konulmasına ilişkin denetim yapıldı. İstanbul’un Bakırköy ilçesi Florya Mahallesi’ndeki işletmelerde menü ve tarifeleri tek tek kontrol edildi. İncelemeler çerçevesinde uygunsuzluk tespit edilmedi. Denetimler ile tüketicinin doğru ve eksiksiz bilgilenmesi sağlanarak, tüketici mağduriyetinin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Ramazan ayına kadar denetimlerin artarak süreceğini bildiren Bakanlık ekipleri, denetimlerin ramazan ayında da devam edeceği bilgisini verdi. Denetimden memnun olduğunu dile getiren Restoran Müdürü Fırat Yılmaz " Fiyatları bariz şekilde tutup, yüksek gösteriliyor. girişteki menülerin fiyatları bakıldı. Masadaki müşterilere sunulan menülerdeki fiyatlara bakıldı. Bire bir tutuyor mu aynımıdır fiyatlar diye. Çok güzel denetleme yapılıyor. denetimlerin arttırılmasını diliyoruz. Bu şekilde denetlemelerle art niyetli esnafların yok etmek gerekiyor" ifadelerini kullandı. Restorantın Mali İşler Sorumlusu Burak Şengül ise, " Hazırlıydık, sürekli hazırız sadece biraz yoğunluğumuz vardı. Bizde zaten pos çıkartıyoruz. Menüye zam yapacağımız zaman. Posa göre belli bir aralık var fiyatı belirleyebileceğimiz ona göre fiyatı belirliyoruz. Ramazan Ayı’nda fiyatımız artmayacak sadece fix menü belirliyoruz. Fix menü yaptığımızda içerisine ekstra ürünlerde ekliyoruz. Ekstra ürünlerin fiyatlarına bakıldığında yine aynı fiyata gelecek. ekstra ücret alınmayacak" dedi. (YGA-
Sinop Hafızlık Yarışması 4’üncü Bölge Finali Sinop’ta yapıldı MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından Genç Muhafızlar Hafızlık Yarışması İHO / AİHL Erkek 4’üncü Bölge Finali Sinop’ta gerçekleştirildi. Sinop’ta, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Genç Muhafızlar Hafızlık Yarışması İHO/AİHL Erkek 4. Bölge Finali büyük bir coşku ile yapıldı. Sinop Kültür Merkezi’nde düzenlenen final etkinliğine Amasya, Bartın, Bolu, Çankırı, Çorum, Karabük, Kastamonu, Ordu, Samsun, Tokat ve Zonguldak’tan katılım sağlandı. Sinop Şehit Ömer Can Açıkgöz Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Seyyit Bilal İmam Hatip Ortaokulu koordinatörlüğünde gerçekleştirilen yarışmada, bölgedeki ortaokul ve lise seviyesindeki hafızlar Kur’an-ı Kerim ziyafeti sundu. Sinop Vali Yardımcısı Ali Osman Bulat, yarışma öncesi yaptığı konuşmada, "Bugün bu tablo karşısında büyük bir heyecan içerisinde olduğumu ifade etmek isterim. Heyecanlıyım çünkü genç kardeşlerimiz ve tecrübeli hocalarımız ile bir aradayız. Mutluyum çünkü kendimde din görevlisi ve hafız çocuğu olarak bugün burada hafız kardeşlerimize, onların ailelerine ve babamın meslektaşı diyebileceğimiz çok kıymetli büyüklerimize hitap ediyorum. Bu da mutluluğumun sebebi. Bu mutluluk neye dayanıyor? Bizler bundan 20-25 yıl gerilere gittiğimizde 28 Şubat döneminde babamız görevini ifa ediyor. O dönemler çocukluğumuzda adeta bir travma gibi halen hafızalarımızda yer ediniyor. O dönemde babanızın hafız olmasını bırakın, din görevlisi olduğunu söylemeye korktuğunuz bir dönemdi. Şimdi geri gelelim, bugünler de burada devletin kültür merkezinde, devletin görevlileri karşısında hafızlık töreni düzenlendiği, bunların kutlandığı dönemlere gelmişiz. Bundan büyük mutluluk olur mu?" dedi. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Mehmet Yarğın, hafızlık ve eğitimle ilgili duygusal bir konuşma yaptı. Yarğın; "Her anne, baba çocuklarını İslam ahlakı ile yetiştirmekte mesuldür. Bizlerin de en büyük vazifesi çocuklarımızı Kur’an iklimi içinde yetiştirebilmektir. Unutulmamalıdır ki, her zaman anne baba bu mirası evlatlarına bırakmak ister. Evlatlarımıza bırakılacak hakiki miras ebediyet zenginliğidir. Evlatlarımıza fani varlık ve hizmetleri değil, eskimeyen, solmayan, tükenmeyen bir saadeti miras bırakmamız gerekir. O manevi mirasla Hazreti Peygamber’in bize emanet olarak bıraktığı Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyyesidir. Ecdadımız Osmanlı, 620 yıl Kur’an’ın gösterdiği hürmet ile hüküm sürmüştür. Yavuz Sultan Selim, mukaddes emanetleri 40 hafız ile muhafaza ettirdi. Hazreti Peygamber (s.a.v.), 7 çocuğundan 6’sını kendisi defnetmiş, ancak ondan büyük üzüntüyü 70 hafızın şehit edilmesinde duymuştur. ‘Kişi sevdiği ile beraberdir’ hadis-i şerifinden yola çıkarak, hafızlarıma şunları söylemek istiyorum: Hazreti Peygamber’in (s.a.v.) üzerinde durduğu en kıymetli zümre, onun rahle-i tedrisinde yetişen Ashab-ı Suffey’di; yani seçkin Kur’an talebeleri. Bugün de aynı hissiyat içinde, peygamberi bir ahlak ve şuur ile, Kur’an talebelerine gösterilecek ihtimam, alaka ve hürmetler ile Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi vesellem) ile aynı muhabbeti paylaşmanın güzel bir halidir" diye konuştu. Sinop İl Milli Eğitim Müdürü Osman Cebeci ise, hafızların önemine dikkat çekerek, "Şu an bu salonda, Kur’an-ı Kerim’i kendisine rehber edinmiş, o mukaddes sayfaları zihnine ve kalbine dokumuş onlarca kardeşimizin bizlere sunacağı çok özel ses ve sözler, yani ayetler karşısında heyecanlanmamak mümkün değil. Bu aşamaya gelene kadar diğer nice yetenekli hafızımızın arasından sıyrılıp gelen il birincisi genç hafızlar burada bölge yarışması için bulunuyorlar. Hepimiz biliyoruz ki, tarihteki ilk hafız, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi vesellem)’dir. O, Kur’an’ı ilk kez Cebrail (sallallâhu aleyhi vesellem)’dan aldığı andan itibaren ezberlemiş, onu bizzat yaşayarak ashabına öğretmiştir. Hz. Peygamber’in en büyük mucizesi olan Kur’an, nesilden nesile ezberlenerek günümüze kadar korunmuştur. İşte bugün burada bulunan genç hafızlarımız da bu kutlu mirası taşıyan neferlerdir. Yarışmamızın isminde geçen ’muhafız’ kelimesi, hafızlarımızın hafız şiarını taşımalarına temel olan eylem, muhafaza etmek anlamından çok öte bir misyon taşımaktadır. Hafızlar, Kur’an-ı Kerim’i ezberleyerek onu hem zihinde hem de kalpte muhafaza ederler ve hifzetmenin sadece ezberlemekten ibaret olmadığını bilirler; Kur’an’ın mesajını anlamak, yaşamak ve onu en güzel şekilde temsil etmek, adaleti, hakkı, öksüzü, yetimi, mazlumu, şehri, imarı, ekonomiyi, fıtratı, nesli ve daha fazlasını muhafaza etmek, Kur’ani çerçeveden görebilmektir hafızın sorumluluğu" ifadelerini kullandı. Yarışmada dereceye giren öğrenciler, gösterdikleri üstün başarılarıyla dikkat çekti. İmam Hatip Ortaokulları kategorisinde birinci, Kastamonu Seydiler Seyit Zülfikar Vakfı M. Naim Karaman İmam Hatip Ortaokulu’ndan Furkan Çiftçi, ikinci, Fatsa İslamdağ İmam Hatip Ortaokulu’ndan Alperen Sevük, üçüncü ise İlkadım Şehit Burak Zor İmam Hatip Ortaokulu’ndan Ahmet Şefik Karamara oldu. Anadolu İmam Hatip Liseleri kategorisinde ise, birinci sırayı Yusuf Bahri Anadolu İmam Hatip Lisesi Ünye’den Yunus Emre Biçer alırken, ikinci, i Gerze Adnan Menderes Anadolu İmam Hatip Lises Yunus Emre Arslan ve üçüncü, Atakum Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden Muhammed Enes Özen oldu.