SAĞLIK - 25 Temmuz 2025 Cuma 11:28

Hipertansiyonda sessiz tehlike: Böbrek yetmezliği

A
A
A
Hipertansiyonda sessiz tehlike: Böbrek yetmezliği

Yüksek tansiyon hastalarının uzun vadede karşılaşabileceği en büyük sorunlardan birinin böbrek yetmezliği olabileceğine dikkat çeken Medicana Sağlık Grubu Nefroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Sinan Erten, "Tansiyonu kontrol altında alınmayan her 10 kişiden biri ortalama 16 yıl içinde böbrekleri küçülmüş, üre değerleri yükselmiş olarak nefroloji polikliniğine başvurmaktadır. Düzenli böbrek fonksiyon testi yaptırılarak böbrek hasarı erkenden tespit edilebilir" diye konuştu.


Yüksek tansiyonun diğer organlarda olduğu gibi böbrek damarlarında da hasara neden olabileceğini belirten Medicana International İzmir Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Sinan Erten, yüksek tansiyona karşı alınması gereken önlemleri açıkladı. Yüksek tansiyonun komplikasyonlarından birinin de kronik böbrek yetmezliği olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Sinan Erten, yüksek tansiyon hastası kişilerin hekimlerinin önerdiği tedavi yöntemlerine sadık kalmaları gerektiğini belirtti. Yüksek tansiyona bağlı böbrek yetmezliği durumunun ilk başlarda anlaşılmadığına dikkat çeken Uzm. Dr. Sinan Erten, "Yüksek tansiyona bağlı baş ağrısı gibi şikayeti yoksa kişinin böbrekteki hasarlanma ve böbrek yetmezliğine ilerleme süreci sessiz ve yavaş olur. İlk semptom gece uykuda idrar yapma ihtiyacının başlaması ya da idrarda yoğun köpük görülmesi şeklinde olabilir" diye konuştu.



Tansiyonu kontrol altında tutmanız önemli


Tansiyonu kontrol altında olmayan her 10 kişiden birinin, ortalama 16 yıl içinde böbreklerinin küçülerek ve üre değerleri yükselerek nefroloji polikliniğine başvurduğunu belirten Uzm. Dr. Sinan Erten, sözlerine şöyle devam etti: "Yüksek tansiyon diğer organlarda olduğu gibi böbrek damarlarında da hasara yol açarak böbreğin kanlanmasında ilerleyici azalmaya neden olarak böbrek yetmezliğine yol açar. Yüksek tansiyona bağlı baş ağrısı gibi şikayeti yok ise kişinin böbrekteki hasarlanma ve böbrek yetmezliğine ilerleme süreci sessiz ve yavaş olur. İlk semptom gece uykuda idrar yapma ihtiyacının başlaması ya da idrarda yoğun köpük görülmesi şeklinde olabilir. Anne ve babasında yüksek tansiyonu olan kişilerde yüksek tansiyon olma ihtimali yüksek olduğundan bu kişiler yüksek tansiyon gelişmeden tuzsuz yemeleri, kilo almamaları yüksek tansiyonun ortaya çıkma ihtimalini azaltabilirler."



Fazla kilo verilmeli


Ayrıca böbrek hasarını önlemek adına tansiyonu kontrol altında tutmak için hastaların dikkat etmesi gereken diğer unsurları da açıklayan Uzm. Dr. Sinan Erten, "Fazla kiloları varsa vermeleri, tuzsuz diyetten ödün vermemeleri, böbreğe zarar veren ağrı kesiciler, damardan verilen ilaçlarla yapılan görüntüleme tetkiklerinden uzak durmaları halinde böbrek yetmezliğinin gelişme ihtimalini azaltmış olacaklardır" dedi.



Şikâyetleri olmadan doktora gelmiyorlar


Yüksek tansiyonu olup da şikâyeti olmayan kişilerin herhangi bir sorun yaşamadan doktora gitmediğine vurgu yapan Uzm. Dr. Sinan Erten, "Bu durum hastalığın ilerlemesine neden olmaktadır. Bu kişiler her yıl böbrek fonksiyon testlerini düzenli kontrol ettirdikleri takdirde idrarda protein kaçağı ile kendini gösteren ilk böbrek hasar belirtisi erken yakalanıp tedavi edilebilir. Böylece kronik böbrek yetmezliğinin gelişmesini engellemek mümkün olabilmektedir. Kronik böbrek yetmezliği gelişen yüksek tansiyonlu hastalarda tedavi seçenekleri diğer nedenlerle böbrek yetmezliği gelişen durumlarla benzerdir. Böbrek yetmezliği ilerleyip son döneme geldiğinde; organ nakli, hemodiyaliz ve ev hemodiyalizi, periton diyalizi tedavilerinden hastaya uygun olanı seçilerek başlanır" açıklamasını yaptı.



Erken yakalanması önemli


Düzenli kontrollerin hastanın sağlığı açısından önemli olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Sinan Erten, "Sessiz başlayan böbrek hasarı zamanla ilerleyerek telafisi olmayan yapısal değişikliklere yol açar. Bu süreçte müdahale edilmezse hastalık kronik böbrek yetmezliğiyle sonuçlanabilir ve hasta diyaliz ya da böbrek nakline ihtiyaç duyacak hale gelebilir. Erken dönemde tespit edildiğinde ise bu süreci durdurmak ya da yavaşlatmak mümkündür. Kontroller, basit kan ve idrar testleriyle yapılmakta, büyük hastalıkların önlenmesini sağlamaktadır" açıklamasını yaptı.



Tansiyonu ölçtürüp gerisine bakmıyorlar


Yüksek tansiyonun böbrekler üzerinde oluşturduğu tahribatla ilgili toplumsal farkındalığın yetersiz olduğunu belirten Uzm. Dr. Sinan Erten, sözlerini şöyle tamamladı: "Ne yazık ki toplumumuzda hipertansiyonun böbrekler üzerinde oluşturduğu sessiz tahribatla ilgili farkındalık yetersiz. Tansiyonunu ölçtüren birçok kişi yalnızca o anki değere odaklanıyor, böbrek gibi hedef organ hasarı açısından tetkik yaptırmayı ihmal ediyor. Bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri ve toplum eğitimi büyük önem taşıyor."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Doğu Ekspresi Erzurum’da mola verdi Son yıllarda oldukça fazla ilgi gören ve biletleri aylar öncesinden tükenen Turistlik Doğu Ekspresi, bu yılki ilk kış seferinin Erzurum durağında dört saatlik mola verdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı TCDD Taşımacılık AŞ Genel Müdürlüğü Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 dönemi ilk seferine başladı. Ankara Tren Garı’ndan bu sezonun ilk seferine başlayan Turistik Doğu Ekspresi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katıldığı törenle uğurlanmıştı. Turistik Doğu Ekspresi bölge turizmine ve ekonomisine önemli katkılar sağlıyor ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Turistik Doğu Ekspresi’ne katılımın yoğun olduğu belirtiliyor. Erzurum’da dört saatlik mola Her yıl yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi gören Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonunda da yolcularına Doğu Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetme imkanı sunması hedefleniyor. Turistik Doğu Ekspresi kapsamında tren; Erzincan, Erzurum, Sivas ve Kars gibi önemli duraklarda planlı molalar veriliyor. Yaklaşık 1.360 kilometrelik güzergahta, duraklamalar dâhil yaklaşık 33 saat süren bu özel yolculuk boyunca misafirler; karla kaplı dağlar, derin vadiler ve tarihi yapılar eşliğinde unutulmaz manzaralara tanıklık ediyor. Bu yılın ilk seferi olması nedeniyle Erzurum Garı’nda bir karşılama programı yapıldı. Trenden inen yolculara karanfil verildi, Erzurum Halk Oyunları ekibi gösteri yaptı, yolculara ayran aşı çorbası, kadayıf dolması, kahve ve çay ikramı yapıldı. Tren Erzurum Garı molasının ardından seferini tamamlamak üzere son durağı olan Kars yönüne doğru hareket etti. Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Yer, Turistik Doğu Ekspresi yolcularını Erzurum’da en iyi şekilde misafir etmek için çaba harcadıklarını söyledi. Gençlere çekilişle Doğu Ekspresi turu 8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresi, tren başına 160 yolcu kapasitesiyle hizmet sunuyor. Böylece yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatma imkanı sağlanacak. Doğu Ekspresi; Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saat; Kars - Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saat duruşlarla, yolcularına şehirlerin tarihini, kültürünü ve lezzetlerini tanıma fırsatı veriyor. Ayrıca, popülerliği giderek artan Turistik Doğu Ekspresi’ni gençlerin deneyimlemesine imkân sağlamak üzere U-FEST kapsamında çekilişler gerçekleştiriliyor, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören öğrenciler de bu eşsiz yolculuğu ücretsiz olarak hediye ediliyor.
Ordu HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: "Terörsüz Türkiye süreci yeni ve çok daha avantajlı bir süreç" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, ‘Terörsüz Türkiye’ projesini desteklediklerini belirterek, sürecin geçmişe kıyasla daha avantajlı olduğunu söyledi. Arslan, özellikle Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) süreçte üstlendiği rolün, Türkiye açısından son derece kıymetli olduğunu vurguladı. Genel Başkan Mahmut Arslan, Ordu’da bir otelde düzenlenen programda, ‘Terörsüz Türkiye’ projesine dair açıklamalarda bulundu. Terörsüz Türkiye projesinin ülke gündeminin önemli başlıklarından biri olduğunu ifade eden Arslan, "Bu süreç hepimizi hem heyecanlandıran hem de zaman zaman endişeye ve tereddüde düşüren bir süreçtir. Ancak mevcut tabloya baktığımızda, bu sürecin geçmişe göre çok daha avantajlı olduğunu görüyoruz" dedi. "Çözüm süreci provokasyonlarla yarım kaldı" HAK-İŞ’in 2013 yılında başlatılan çözüm sürecinde aktif rol aldığını hatırlatan Arslan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyarak yola çıkılan çözüm süreci maalesef provokasyonlar nedeniyle yarım kaldı. Amerika ve Batı’nın müdahaleleri, PKK ve uzantılarının bu oyunlara gelmesi süreci akamete uğrattı" diye konuştu. "Bölge halkı terörden en çok zarar gören kesim" Çözüm sürecinde ‘akil insanlar’ heyeti kapsamında Doğu Anadolu Bölgesi’nde görev aldıklarını dile getiren Arslan, "Üç ay boyunca bölge halkıyla birebir çalıştık. O dönem de gördük ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımız terörden en çok zarar gören kesim oldu. Terör örgütünün baskısı nedeniyle insanlar özgürce yaşayamadı, bu da ülkemize büyük kayıplar yaşattı" ifadelerini kullandı. "MHP’nin bugünkü rolü sürecin başarısı açısından kıymetli" Mevcut sürecin en önemli avantajlarından birinin siyasi tablo olduğunu belirten Arslan, "Özellikle geçmişte çözüm sürecine itiraz eden ve bugün bu sürecin başlatıcıları arasında yer alan Milliyetçi Hareket Partisi’nin rolünün farklı bir noktada olması, Türkiye açısından son derece kıymetlidir. Bu durum sürecin başarıya ulaşması için önemli bir fırsattır" dedi. "TBMM’nin inisiyatif alması önemli bir kazanım" Arslan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) süreçte aktif rol üstlenmesini de önemli bir avantaj olarak değerlendirerek, "O günlerde en çok yapılan eleştiri, Meclis’in devre dışı bırakılmasıydı. Bugün ise TBMM’nin terörsüz Türkiye konusunda inisiyatif alması çok önemli bir kazanımdır. Neredeyse bir siyasi parti hariç, tüm partilerin komisyonda yer alması son derece değerlidir" şeklinde konuştu. "Bu fırsatı kaçırmamalıyız" Komisyona katılmayan siyasi partilerin endişelerinin de saygıyla karşılanması gerektiğini belirten Arslan, "Katılmayan partilerin Türkiye için endişe duyması ve görüşlerini dile getirmesi de kıymetlidir. Esas olan, komisyondaki yapının büyük çoğunluğunun bu süreci desteklemesidir. Bence buradan bu fırsatı kaçırmamamız gerekiyor" diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Bakan Yerlikaya: "Kabine dönemimizde 58 farklı ülkeden kırmızı bültenle aranan 588 suçlu Türkiye’ye getirildi" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, ‘’Kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir. Tiflis ziyaretimden sonra ise Gürcistan’dan ülkemize 54 şahsın teslimi gerçekleşmiştir. Bu sayılar, Gürcistan’la olan stratejik ortaklığımızın, suç ve suçluyla olan mücadeledeki kararlılığımızın en güçlü göstergesidir. Bugüne kadar suç ve suçluya sınırlarımız içerisinde nasıl alan bırakmadıysak, sınırı aşan suçlulara da asla nefes aldırmayacağız’’ dedi.İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Beşiktaş’ta bulunan Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Gürcistanlı mevkidaşı Gela Geladze ile bir araya geldi. Programa ayrıca iki ülkeden temsilciler ve bazı davetliler katıldı. Toplantıda iki ülke arası ilişkiler ve bölgesel gelişmeler ele alındı. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Gürcistan’la komşu olmanın ötesinde tarihi, kültürel ve stratejik ortaklık konusuna önem verdiklerini belirtti. Bakan Yerlikaya, Gürcistan’ın da yine aynı iradeyi ve samimi duruşu sergilediğine dikkat çekti.Gürcistanlı mevkidaşının iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesine katkıda bulunduğunu belirten Bakan Yerlikaya, ’’Bilhassa geçtiğimiz ay, askeri kargo uçağımızın Gürcistan topraklarında yaşadığı elim kazanın ardından Bakan, kaza mahalline arama-kurtarma ekiplerini süratle sevk etmiştir. Ayrıca kendisi, bizzat orada bulunarak süreci yönetmiş ve eş zamanlı olarak bizleri bilgilendirmiştir. Sayın Geladze ve tüm Gürcistan makamlarına da bu zor zamanda gösterdikleri samimi ve dostane yaklaşım için tekrardan şahsım ve milletimiz adına şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle, şehitlerimize bir kez daha Yüce Allah’tan rahmet diliyorum’’ ifadelerini kullandı.‘’Türkiye Interpol, Europol ve dost ülkelerin emniyet birimleriyle birlikte çalışan dünyadaki en etkin ülkelerden biridir’’Konuşmasına geçtiğimiz eylül ayında Tiflis’e yaptığı ziyaretle devam eden Bakan Yerlikaya, ‘’Bugün yaptığımız toplantılarda, ülkelerimizin huzur ve güvenliğini tehdit her türlü suç ve suçluyla mücadele ana gündem maddemizdi. Biliyoruz ki, sınır aşan suçlarla mücadele ancak sınır aşan bir iş birliği iradesiyle nihai sonuca ulaşabilir. Bu doğrultuda, bütçe görüşmelerinde ifade ettiğim gibi Türkiye Interpol, Europol ve dost ülkelerin emniyet birimleriyle birlikte çalışan dünyadaki en etkin ülkelerden biridir. Kabine dönemimizde 58 farklı ülkeden kırmızı bültenle aranan 588 suçlunun Türkiye’ye getirilmesi bunun en somut örneğidir. Gürcistan da bu iş birliğimizin en verimli seyrettiği dost ülkelerdendir’’ dedi.‘’Kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir’’Gürcistanlı makamlarla, suç ve suçluları yakalamaya yönelik yapılan ortak çalışmaların önemine değinen Bakan Yerlikaya, ’’Nitekim, kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir. Tiflis ziyaretimden sonra ise Gürcistan’dan ülkemize 54 şahsın teslimi gerçekleşmiştir. Bu sayılar, Gürcistan’la olan stratejik otaklığımızın, suç ve suçluyla olan mücadeledeki kararlılığımızın en güçlü göstergesidir. Bugüne kadar suç ve suçluya sınırlarımız içerisinde nasıl alan bırakmadıysak, sınırı aşan suçlulara da asla nefes aldırmayacağız. Er ya da geç; tıpkı diğer suçlularda olduğu gibi hepsini yakalayıp, adalete teslim edeceğiz. Bugün kıymetli dostum Geladze ile suçla mücadelede ve suçluların iadesi noktasında ortak irademizi daha da güçlendirerek yolumuza devam edeceğimizi ifade etmek isterim‘’ diye konuştu.