ÇEVRE - 25 Ağustos 2025 Pazartesi 14:45

İzmir Körfezi’nin kokusu vatandaşı bezdirdi

A
A
A
İzmir Körfezi’nin kokusu vatandaşı bezdirdi

İzmir Körfezi’nde yıllardır zaman zaman ortaya çıkan kötü koku sorunu yeniden baş gösterdi. Kentin simgesi olan körfezden yükselen ağır koku, özellikle şehir dışından gelen vatandaşlara zor anlar yaşattı. Körfezin bazı bölgelerinde ölü balıkların da kıyıya vurduğu görülürken, vatandaşlar hem kokuya hem de çevre kirliliğine tepki gösterdi.


İzmir Körfezi’nde kötü koku ve balık ölümleri yeniden baş gösterirken, deniz suyu sıcaklığının yükselmesi nedeniyle ortaya çıkan planktonlar, çevreye dayanılması güç kötü koku yaydı. Özellikle Bayraklı sahili ve Kordon çevresinde yürüyüş yapmak isteyenler, kokudan dolayı nefes almakta zorlandıklarını dile getirdi. Tatil ya da gezi için İzmir’e gelen ziyaretçiler ise yaşadıkları durum karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi. Bazı vatandaşlar, "İzmir’de karşılaştığımız manzara bizi hayal kırıklığına uğrattı. Körfezden gelen kokudan durulmuyor. Bir daha gelmek istemiyoruz" sözleriyle tepkilerini dile getirdi. Yıllardır tartışma konusu olan körfez kokusunun nedenleri arasında arıtma tesislerinin yetersizliği, kanalizasyon sızıntıları ve deniz dibinde biriken organik atıklar gösteriliyor. Uzmanlar, özellikle sıcak hava dalgaları ve rüzgarsız günlerde körfezdeki kirliliğin daha belirgin hale geldiğini ifade ediyor.



"İnsan burada durmak istemiyor"


Vatandaşlar ise kötü kokunun artık İzmir’in kanayan yarası haline geldiğini belirterek, soruna kesin çözüm bulunmasını istedi. Manisa’nın Salihli ilçesinden kente gelen Hasan Akdemir, "Manisa Salihli ilçesinden geliyorum. Geldiğimde İzmir güzeldi ama buraya geldiğimizde gerçekten de kötü kokuyor. Balık seven bir insanım ama bu koku yüzünden balıktan tiksindim. Yoğun bir koku var ve insanı gerçekten rahatsız ediyor. İnsan burada durmak istemiyor. ’Bir daha gelmek ister miyim?’ diye sorarsanız, bu koku nedeniyle gelmeyebilirim . Bu yüzden belediyenin bu konuyla ilgili çalışmalar yapması gerekiyor. Yoksa bu böyle devam ederse, İzmir’in kendi halkı da gelmeyebilir. Aslında uzun vakit geçirmek istedik ama görünen o ki, bu koku yüzünden hemen geri dönmek zorunda kalacağız. Rahatsız oluyoruz sonuçta ve bu da bize zarar veriyor. Burada beklememizin bir anlamı yok" dedi.



"İzmir gibi güzel bir şehre yakışmıyor"


Yurt dışından İzmir’e gelen Adem Aslan ise, "Yurt dışında, İngiltere Liverpool’da ikamet ediyoruz. Buraya fizyoterapiye geliyoruz; geçen hafta da geldik, ondan önceki haftalarda da gelmiştik. Ancak böyle bir koku o zamanlar yoktu. Bu hafta geldiğimizde, çocuklar daha köprüden geçerken ’Baba, ağır bir koku var.’ dediler. Yumurta gibi kokuyordu. Buraya geldiğimizde belki koku olmaz diye düşündük ama burada da oldukça ağır ve rahatsız edici bir koku var. Gerçekten çok ağır bir koku var ve İzmir’e yakışmıyor. Bu güzelim sahil, manzara harika, her şey çok güzel ama bu koku insanı ciddi anlamda rahatsız ediyor. Rahatsız olunca da insan keyif alamıyor. Liverpool’da yaşıyorum, orada da okyanus var ama belki havanın soğuk olmasından dolayı böyle bir koku oluşmuyor. Burada ise tahminimce pis sular denize bırakılıyor; bu durum hem balıkları hem çevreyi olumsuz etkiliyor. Orada böyle bir şeyin olması mümkün değil. Buradaki cezalar sanki caydırıcı değil, denetimler daha sıkı olmalı ve yaptırımlar çok daha ağır olmalı. Bu koku gerçekten dayanılmaz. İzmir gibi güzel bir şehre yakışmıyor. Ege, dünya çapında bilinen bir yer. Ben Liverpool’da taksicilik yapıyorum ve insanlarla konuşurken herkes İzmir’i bilir, çok sever. Orada insanlara İzmir’i tavsiye ediyorum ama şimdi düşünün, biri tavsiyem üzerine buraya gelse ve bu kokuyla karşılaşsa, ’Bu nasıl bir yer?’ diye düşünür. Bu, ne kente ne de vatanımıza yakışır" diye konuştu.



İzmir Körfezi’nin kokusu vatandaşı bezdirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Sarıkamış şehitleri için eksi 10 derecede saygı nöbeti Sarıkamış Harekatı’nın 111’inci anma etkinlikleri kapsamında Allahuekber Dağları’nda donarak şehit olan binlerce Mehmetçiğin anısına öğrenciler sıfırın altında 10 derece soğukta temsili saygı nöbeti tuttu. Etkinlik, Kafkas Üniversitesi Sarıkamış Meslek Yüksek Okulu önünde başladı. Okul önünde toplanan öğrenciler ve protokol üyeleri, ellerinde Türk bayraklarıyla yaklaşık 4 kilometre yürüyerek Alisofu Şehitlik Anıtı’na geldi. Buradaki program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. O dönemde yaşanılan zorlukları hissetmek adına asker kıyafeti giyen öğrenciler, değişimli olarak Alisofu Şehitlik Anıtı’nda temsili saygı nöbeti tutarak nöbet değişimi gerçekleştirdi. Kuran-ı Kerim tilaveti ve duaların ardından program sona erdi. Programın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Kars Valisi Ziya Polat, "Ecdadın, atalarımızın izinde, onların iman dolu yüreklerine vatan, millet sevdasıyla Allahuekber Dağları’nda şahadet şerbeti içmesinin 111’inci yılındayız. Öncelikle tüm şehitlerimizi, bütün ecdadımızı rahmetle, minnetle anıyoruz. Kardan kefen giyen atalarımızı, büyüklerimizi bu imanı, inancı gençlerimize aktarmak için bugün 22 Aralık’ta genç kardeşlerimiz, hemşehrilerimiz, STK’larımız, kurum kuruluşlarımız, saygı nöbeti yürüyüşümüzü devraldık. Genç kardeşlerimizle saygı nöbetine başladık. Tabii bu dağlar, Allahuekber Dağları on binlerce yiğidin iman dolu, inanç dolu, devlet, millet için düşmandan çok soğukla mücadelesinin hüzün hikayesinin yazıldığı topraklar. Bu devlet, bu millet için şehit olan şehadet şerbeti içmek için yola çıkan tüm şehitlerimize rahmet, minnet, saygılar diliyoruz" dedi. Polat, "Bugün nöbeti devralan genç kardeşlerimiz aynı kalple, aynı akılla bu iman, bu inançla yürüdüler ve yürüyecekler. Bu devlete hizmet etmek, bu millete hizmet etmek için gerektiğinde de canımızı seve seve feda etmek için yürüyoruz. Nöbeti tutuyoruz, nöbeti devralıyoruz. Sarıkamış şehitlerimizi anma programı 3-4 Ocak’ta bu topraklarda olacak. Tüm hemşehrilerimizi anma töreni programımıza davet ediyoruz. Birlikte dağlarda aynı soğuğu hissediyoruz. Belki aynı soğuk olmayabilir ama bu imanla, bu inançla, bu düşünceyle bu yollarla şehitlerimizin izinde yürümek için tüm hemşehrilerimizi, tüm insanlarımızı, Türk milletimizi buraya davet ediyoruz" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından program sona erdi. Programa, Vali Ziya Polat, Kars Belediye Başkanı Prof. Dr. Ötüken Senger, Sarıkamış Kaymakamı Enis Aslantatar, Sarıkamış Belediye Başkanı Serdar Kılıç, AK Parti Kars İl Başkanı Muammer Sancar, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Tolga Adıgüzel, Kızılay Kars Şube Başkanı Kübra Hüryurt, daire amirleri, STK temsilcileri ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Ankara AK Parti Milletvekili Ensarioğlu: "Söz konusu açıklamalarım, Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, "Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" dedi. Ensarioğlu, bir yabancı yayın kuruluşuna verdiği röportajla ilgili yazılı açıklama yaptı. Ensarioğlu şunları kaydetti: "Yabancı bir yayın kuruluşuna Terörsüz Türkiye süreci ve Meclis Komisyon çalışmalarıyla alakalı verdiğim bir mülakatta, sürece dair yaptığım değerlendirme sonunda, sunucunun ısrarlı Suriye politikası konusunda, sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanı sayın Hakan Fidan’ın politikalarında çelişkiler olduğuna dair verdiğim cevapta, böyle bir şeyin olmayacağını söyledim. Sözlerimin sonunda partimizin ve hükümetimizin politikalarını belirleyen iradenin sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi olduğunu, buna karşı bir irade ortaya koyanın ya görevi bırakması gerekir, ya da görevden alınır şeklindeki ifademin amacı ve maksadı gayet net olduğu halde üç gündür, bağlamı ve maksadı dışında, bazı art niyetli çevrelerin çeşitli sosyal medya mecralarında çarpıtarak yorumladıklarını üzüntüyle müşahede ettim. Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi."